Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Yahudiler ve Evanjelistler boş durmuyor , film ve dizilerde bizleri kötülemek amaçlı senaryolar kaleme alıp insanların bilinçaltlarını yıkıyorlar.
Ramazan kağan Kurt'un belirttiği üzere aynı şeyi yıllar önce Araplara yönelik yapmışlardı. Kötü Arap imajını seksenli yıllar ve doksanların başlarında batılıların zihinlerine sinema ve televizyonla yerleştirdiler.
Şimdi ise ne olduysa Amerikan film ve dizileri Arapları övmeye ama buna karşılık biz Türkleri kötülemeye başladı.
Gelecekte sıranın kimde olduğunu gösteriyor bu çabaları.
Ayrıca "rapturealert.com" sitesine bakarsanız şimdiden Türkleri Yecüc Mecüc olarak göstermeye çalıştıklarını görebilirsiniz(uydurma hadislerde de yine Yahudi-Hristiyan kaynaklı aynı iftiraları görüyoruz).
Niyet belli, bugün Araplara yaptıklarını, gelecekte bizlere yapmak istiyorlar ve bunun psikolojik temelini kuruyorlar.
şimdiden Türkleri Yecüc Mecüc olarak göstermeye çalıştıklarını görebilirsiniz
Emre gardaşım eğer bu dünyada bi yecüc mecüc bulunacaksa buna en uygunu çinlilerdir..adamların yemediği bir şey yok..bunlar savaşta erzaksız kalsalar vallahi biri bile açlıktan ölmez,birbirlerinin ölüsünü pişirir yerler ölmeyenide öldürürler icabında..bu kadar man kafa bu kadar sürü bir millet..onlardan alası olmaz..
Dünyada din ve ülkeleri yıkıp tek dünya imparatorluğu kurmak isteyenlerin maşası komünizmin aşılanma çalışmalarına dönecek olursak:
Bugüne kadar kimilerince ünlü oyun karakteri Mario komünizm ile ilişkilendirildi.
Kimilerince de Şirinler ...
Ünlü Lemmings oyununun gizli komunizm propogandası yaptığını yıllardır söylüyorum.
1-Tüm Lemmingler tek tipler ve birbirlerinden en ufak bir farkları yok.Toplu bir yaşam sürüp,oyunlardaki gezilerinde hep toplu halde hareket ediyorlar.
2-Lemmings ifadesi hep komünistlerle birlikte anılan bir ifade olmuştur tarihte.
3-Bu oyunda kollektivist başarı için bireylerin kolayca harcanabileceği öğretisi aşılanıyor.Dikkat edin güle oynaya bir iki Lemmingin , hemen her bölümde kendini feda ederek,yok ederek grubu kurtarması isteniyor.Yani bütünün yanında bireyin değersizliği ve kolayca harcanabileceği inancı ustaca aşılanıyor.Çaktırmadan "Önemli olan bütünün çıkarıdır,bireylerin çıkarı önemsizdir" mesajı sürekli bilinçlatına kazınmaya çalışılıyor.
4-Ve tabii ki durup duruken revolution(devrim) adı altında bir versiyonu çıkarmaları da niyetlerini sezinderen halka olmuştur.
Ruhçu öğretinin binlerce yıldır sosyalizmi insanlara aşılamaya çalıştığını belirtip duruyoruz. Bu uğurda İncil gibi eski kutsal kitaplara sızıp komünist felsefeyi aşılamaya çalıştılar.
Ve durum böyle olunca da, olağanüstü zenginliklere sahip Davut ve Süleyman peygamberler birer günahkar gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Konuyla bağlantılı evvelden şöyle demiştim bir forumda:
Şeytanın öğretisi olan ruhçu öğretiye göre dünya nimetleri ve madde kötüdür ve bir leştir.Bu yüzden dünya nimetleri ve zenginlik içerisinde yüzen kişiler bir şekilde "kirli" ve "günahkar" olarak gösterilmeye çalışılır.Değişmiş İncil'de de bu olmuş,çok zengin olan Davut ve Süleyman peygamberlere çeşitli iftiralar atılarak aslında zenginlik kötülenmek istenmiştir.Hatta bu peygamberler tam bir peygamber bile sayılmamış,birer günahkar kral gibi gösterilmeye çalışılmıştır.Yabancı filmlerde görmüşsündür belki ,Davut ve Süleyman peygamberler sözde günahkar ve isyankar birer kral olarak gösteriliyor.Etraflarında ise yarı çıplak,ellerinde asaları olan fakir ruhbanlar dolaşıyorlar.sözde asıl peygamberler bu sefil ruhbanlarmış gibi gösteriliyor,bu peygambercikler Tanrı'dan aldıkları ayetleri onları iletiyor gibi bir hava yaratılıyor.Çünkü ruhçu öğretiye göre erdemli ve iyi olmanın yolu sefillikten ve dünya nimetlerinden el etek çekmekten geçiyor.Böyle olunca da hristiyanlıkta,çok zengin ve nimetler içerisinde yaşayan Davut ve Süleyman peygamberlerin peygamberliği tam kabul edilemiyor.Bu yüzden onlara iftiralar atılıyor ve sanki gerçek elçiler onlar değişmiş de çevresindeki sefil ruhbanlar,kahinler gerçek peygamberlermiş gibi gösteriliyor.
Kuran ise bu iftiraları şiddetle yalanlar ve gerçekleri yazar.Davut ve Süleyman peygamberler hem çok zengin hem de çok erdemli insanlardır.Allah'ın en sevgili ve cennetlik kulları arasındadırlar.Hatta Kuran'da Süleyman peygamber,belki de en çok övülen ve cennettle müjdelenen peygamberdir.Çünkü Kuran'a göre bu peygamberlerin daha bu dünyada cennetimsi bir yaşama kavuşmaları,onların Allah'ın sevgili kulları olduklarını göstermektedir.Kuran'a göre iyiler bu dünyada da güzellikleri yaşamaya başlarlar.Ruhçu öğreti de ise bu durum tam tersinedir.
İncil'e komünist unsurların sokuşturulmasına Yahudi Essenlilerin aracı olmuş olması muhtemeldir.Essenliler mezhebinin kolektivist olduğu söylenmektedir. Marksist Yahudi yazar Max Beer de "Sosyalizmin ve Sosyal Mücadelelerin Tarihi" adlı kitabında benzer şeyleri söylemiş. İncil'de serveti kötüleyen ve sol felsefeyi şırınga eden ifadelere örnekler:
"Size diyorum: Ne yiyeceksiniz, yahut ne içeceksiniz diye hayatınız için, ne giyeceksiniz diye bedeniniz için kaygı çekmeyin "
"İsa şakirtlerine dedi: Ne yiyeceksiniz diye hayatınız için, ne giyeceksiniz diye bedeniniz için kaygı çekmeyin. Çünkü hayat yiyecekten ve beden giyecekten daha üstündür. Kargalara bakın, onlar ne ekerler, ne de biçerler, ne kilerleri ve ne de ambarları var, Allah onları besler, sizler kuşlardan ne kadar daha değerlisiniz?".
"Eğer kâmil olmak istersen git, neyin varsa sat ve fakirlere ver, göklerde hazinen olacaktır ve gel, benim ardımca yürü".
"Yine size derim: Devenin iğne deliğinden geçmesi zengin adamın Allah'ın melekûtüna girmesinden daha kolaydır".
Tabii Kuran helal yoldan elde edilmiş zenginliği ve zenginleri överek değiştirilmiş İncil(ler)in bu sinsi propogandasını suratlarına çarpar. Ayrıca yukarıdaki değiştirilmiş incil sözünün de gerçeğini yazarak yine deiştirilmiş kitapların ipliğini pazara çıkarır:
A'raf Suresi 40 Ayetlerimizi yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz
Yani zenginler değil, büyüklük taslayanlar inkarcılar deve iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremeyeceklermiş.
Kuran değiştirilmiş eski kutsal kitapların ruhçu yalanlarını deşifre eder. Zenginliği ve nimetleri över. Ve gerçekleri sunar. Zaten bu sayede İslam'ın ilk dönemlerinde Müslümanlar birdenbire olağanüstü bir medeniyete ulaştılar.
Ama ne yazık ki daha sonra birçok Müslüman bile Kuran'ı değil, değiştirilmiş İncil'i hadis ve tasavvuf öğretileri aracılığıyla takip etmeye kalkmış ve bugün sefilliğin-ruhçuluğun pençesine düşmüştür.
Ve ABD kaynaklı birçok bilimkurgu film ve dizisinde yine gizlice komünizm propagandası yapıldı.
Şöyle bir hatırlayın Uzay Yolu gibi dizileri, neler oluyordu?
1-Para kullanılmıyordu. Özel şirketler falan yoktu, herkes federasyonun çalışanıydı. Kimsenin özel uzay gemileri de yoktu. Hepsi ortaklaşa kullanılıyordu.
2-Hiç kimse ilahi bir dine inanmıyordu. Ama yoga ve meditasyon yapan insanlar görülüyor, ruhçu öğretinin hakimiyetini sezinliyorduk o kurgusal dünyada.
3-Tüm gezegenler tek bir federasyona bağlıydı. Ulus devletler diye bir şey de yoktu bu dizilerde.
4-İlk bakışta evrensel kardeşliği savunuyor gibiydi ama derinine inilince tam bir ırkçı felsefeye sahip olduğu görülüyordu bu dizilerin. Örneğin Asyalı veya zenci görünümlü insanlar hiçbir zaman gemilerde kaptan olmuyordu. Dizinin kahramanlarının savaştığı kimseler hayvanımsı görünümlü başka ırklardan oluşuyordu. Anglo sakson tipliler her zaman en üst yönetimdeler ve iyiler?
Ve bu beyin yıkamayla, ezoterik örgütlerin tek bir dünya devleti hedefleri insanlara benimsetilmeye başlanıyor.
Ayrıca M.S. 2150 gibi romanlarla yine bu çalışmalarını pekiştiriyorlar ruhçular.
Hem de ABD kaynaklı bu propaganda, dikkatinizi çekerim.
Hedeflerine ulaşmak için sabırlı ve sistemli bir şekilde çalışıyorlar.
Yine Star Trek yani Uzay Yolu dizisine dönecek olursak;
Mr. Spock ile tanıdığımız Vulcanlar Yahudileri temsil etmektedirler.
Atılgan'ın mürettebatında Rusundan uzakdoğulusuna, zencisine kadar birçok milletten insan vardır. Ama bunların başında Anglo Sakson tipli bir kaptan bulunur. Burada diğer milletlerin efendisi durumunda bu ingiliz ırkı gösterilir. Ama görünür de bu böyledir. Biraz derine inince, asıl zeki olanın ve dolayısıyla gizli kaptanın Spock olduğu fark edilecektir.
Yani verilen mesaj açık. Anglosaksonların önderliğinde gibi gözüken ama aslında Yahudilerin egemenliğinde bir dünya imparatorluğu kurulacak.
Tıpkı günümüzde ABD ve İngiltere yönetiminde gibi gözüken ama aslında Yahudilerin yönetiminde olan dünya gibi...
Dinlerin ortadan kaldırıldığı tek bir dünya devletini komünizm maskesiyle hayata geçirmeye çalışıyorlar. Tabii daha sonra kendi öğretilerini hakim kılacaklar.
Yine dizide Vulcanlılar insanlardan ayrı ve aslında üstün bir ırk gibi gösterilir. Beyinleri bir bilgisayardan farksızdır hesaplama vb. konularda.
Kötü ırklar olarak da doğuluları sembolize eden tipler sunulur.
Spock'ın, daha doğrusu Vulcanlıların meşhur selamının nerden geldiğine bakmak istiyorsanız:
Ruhçuluğun şeytani evrim, reenkarnasyon ve sosyalizm inançlarını insanlara binlerce yıldır aşılamaya çalıştıklarını söylemiştik.Bu uğurda kutsal kitapları bile değiştirmeye kalktı.Kuran hariç diğer dini kaynaklarda bu emeline az çok ulaştı.
Zaten Hinduizmden tasavvufa kadar birçok pagan öğretide aynı öğeleri görüp duruyoruz.
Ondokuzuncu yüzyıldan itibaren de bilim ve materyalizm maskesiyle aynı temcit pilavını sunmaya, bu inançların yıkıcı etkilerini ve sonuçlarını vücuda getirmeye çalışıyorlar.
Ve bu öğreti kendisine piyon olarak yahudileri de avucunun içine aldı.
Masonik İlluminati örgütü de komünizm yoluyla dinleri ve ülkeleri yıkarak tek dünya devleti kurma hedefindedir. Ülkeleri, özel mülkiyeti ve bireyselliği yok edip, sürü psikolojiisindeki insanları Yahudilerin emrine verecekler. Kudüs merkezli bir dünya devleti kuracaklar.
1829 yılında İlluminati NewYork'ta bütün din karşıtı unsurları birleştirerek uluslararası bir organizasyon kurma kararı aldı. buna da Komünist Enternasyonel denilecekti.
Clinton Roosevelt, Charles Dana ve Horace Greeley'den oluşan bir komite bu yeni oluşumu finanse etmekle görevlendirildi. Ayrıca yine bu komite, Karl Marks ve Engels'in das Kapital ve Komünist Manifesto adlı kitaplarını da finanse etti.
İlluminati'nin ünlü ve baş isimlerinden Albert Pike ruhsal rehberinden aldığı bir mesajı dönemin örgüt başkanına bir mektupta iletir.
Pike, komünizm, faşizm, siyasi siyonizm gibi ideolojileri kullanarak üç büyük savaşın çıkmasını planlamıştı 1859-1871 yıllarında. Ve bu savaşların 20. yüzyılda çıkmasını arzuluyordu.
Üçüncü dünya savaşı da İsrail ile Müslüman ülkeler arasında çıkacaktır planlarına göre.
Tabii burada masonlar dünya hakimiyeti ve kendi öğretilerini tek din haline getirmek istiyorlar.
İşte evanjelistler de bugün bu durumu kullanarak 3. dünya savaşını çıkartmak ve akılları sıra İsa'yı yeryüzüne getirmeyi arzuluyorlar.
Yani iki düşman kutup, şimdilik elbirliği içerisinde gözükmek durumunda kalıyor. İleri vadede ise iki taraf da diğerinin ortadan kalkacağını düşünüyor.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma