Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
İnternette faaliyet gösteren diğer forumları inceleyecek olursanız, her birinin farklı bir yönetim anlayışı ve ilkelere sahip olduğunu göreceksiniz. Hiçbirinde mutlak demokrasi, sınırsız özgürlük ve müdahalesiz paylaşım bulamazsınız. Bu anlamda bu siteninde diğer sitelerde olduğu gibi bazı değer yargıları bulunması oldukça doğal.
Garip olan site yönetimince alınan bir dizi önlemler değil, buna rağmen bir kısım üyenin ısrarla buna muhalefet etmesidir. Neticede hanifdostlar internette bu alanda yayın yapan tek site değildir. Benzeri çizgide alternatif bir çok paylaşım platformu bulunmaktadır. Kuralların sizi sınırlayıcı olduğunu düşünüyor ve bunu haksızlık olarak nitelendiriyorsanız yazmaz ve paylaşımda bulunmazsınız olur biter. Şahsen ben buna inansam bunu yapardım.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Bir seneyi askin bir zaman takip edegeldigim bu guzel sitenin, cok daha faydali olabilmek icin aldigi kararlari saygiyla karsiliyorum. En uc dusuncelerin dahi rahatlikla sergilenmis oldugu bu siteyi ozgurlukleri kisitladigi icin elestirmek cok buyuk haksizlik olur. Bazi arkadaslar iyi niyetleri uzun bir sure istismar ettiler.Sirf formun akisini farkli yonlere kaydirmak icin her turlu careye basvurdular. Ayni sahislar muhataplarina hakaret, kendi yazdiklarina medhiyeler sunmak icin degisik nikler dahi kullandilar. Belli bir konuda hemfikir kimseler karar birligi ile site basmanin zevkini yasamaktan baska niyetler tasimadan ortami darmadagin ettiler. Butun bunlari guclu fikirler beyan ederek degil taskinlikla yaptilar. Ciddi bir Kuran arastiricisinin Kuran'daki mevcudiyetini farketmesi imkansiz olan hususlari, inadla inkar etmeyi maharet saydilar. Detayli izahlari olmamakla birlikte anlatimlarin icinde katiyetle yer alan sekli ritueller ozellikle Namaz sirf inkar edilsin diye her turlu ilmi cinayeti islediler. Oysa Allah dahi insanlarin uygulamalarina tapinislarin icine sirk katmadiklari zaman karsi cikmamistir. Hicbir ayette muhataplarin Allah'a yonelik tapinis sekilleri elestirilmemistir , yeter ki ihlas ile Allah'i yucelemek icin olsun. Ayriyeten gunumuz muslumaninin mukellefiyetlerini birakarak ,teferruata muteallik luzumsuz konulari on plana cikarmak gibi bir luksude yoktur.
Ben bu sitede luzumsuzlukla istigal eden bir cok kimseye defalarca yazdim ve kendilerini fayda getirecek musterek calismalara davet ettim,fakat bu kimseler ellerinden oyuncaklari alinmis cocuklar gibi tepinmekten baska bir sey yapmadilar.
Sitenin bu sefer ki acilisindan beri buyuk bir degisiklik oldugu soylenemez, katilimcilarin cogu halen vakit israfinda israr etmekteler. Katilimci arkadaslarin samimi olduklari hususunda suphem olmamakla birlikte, buyuk faydalar getirecek bir misyona talep olduklarini maalesef hissettirmiyorlar.
Benim teklifim bosa zaman tuketmeyi sona erdirip,Kuran okumaya yonelmis kimselerin ilk duraklarindan olan bu siteyi Kuran egitiminin ideal ortamlarindan kilmamizdir. Fikir ayriliklarimizin saygisizliga donusmesine firsat vermeden davranarak musluman iliskisinin ornekligini sunabilmeliyiz. Insanlarin fikirlerden cok davranislardan etkilendigi gercegi unutulmamalidir. Hakkin yayginlasmasi hakki icin, ihtilaflarimizi on plana cikarararak enerji sarfetmek yerine ittifaklarimizin verdigi beraberlik duygusuyla ayriliklarimiza-farkliliklarimiza cozum getirmeliyiz. Inanmamizin ardindan elzem olan salih amelleri burdaki diyaloglarimizda da gosterebilmeliyiz. Aksi takdirde iddialarimiz havada kalir.
Kuran aydinlanmasina musterek yonelerek, her konuyu ihtilah cikarmak icin bahane kilmaktan uzaklasmamiz umuduyla.
fakat başıma geldi daha önce
burdan yola çıkarak
tekrar yakalanırsan iş üzerinde
diyemessin
ben zaten alışkınım
gözümde yok malda mülkte
senin bin liralık malı
sattım geçen birine yirmibeşe
yani ticaretde yaptım helaliyle sayende
sevabınıda bekliyorum haliyle
fakat malum çoluk çocuk ihtiyaç hasıl oldu yine
yine versen yahut görmezden geliversen kardeşine
------------
işte bazı zihniyetin durumu bu
anlayamadıkları hadis oluyor
anlatamıyacakları şiir
zaten dertleri bahçeye girmek
sahibinin rızası akla gelmiyor zahir
yoksa
konuyu elbette bir gün işleyecekler
yeterki daim olsun
kendilerine karşı sınırlı sorumlu
kendileri için
sınırsız sorumsuz özgürlükler
Arif Aydoğmuş: sevgili Hasan Akçay'ın bahsettiği kişilere ve Yeni İslam Forum'un tanıtım metnine karşı yapılan hata düzeltilecektir. Hanifdostlar Sitesindeki arkadaşların art niyetle yaptıklarını sanmıyorum. (Arif Aydoğmuş)
Ama şimdi burada antibir "Yok boyle birsey!" diye kestirip atıyor. Diğer arkadaşı bilmiyormuş ama Xweser Mirov "böyle bir şey demedi" imiş; bu tamamen benim uydurmam imiş.
Var böyle bir şey, efendim. Xweser Mirov hanifliği onaylıyordu. Kanıt olarak örneğin 24 Nisan 2008 tarihli iletisinde söylediği: "Bu devirde putlar yok diye, hanif olunmaz olur mu hic.. ! Insanlar nefislerini put etmisler, fikirlerini put etmisler tapiyorlar.." (Kuran’da inanç konuları-haniflik bid’atı)
Öylesine samimi bir hanif, öylesine keskin bir yalnızca Kuran taraftarı. Ötekilerin hanifliği kesmiyordu onu. Sonra Kuran'a inanmadığını ilan etti.
Hanif'i iyi hatırlıyorum. Forumun monitörlerinden biriydi; yazılarımı sildi; beni forumdan attı. Forumun başka bir monitörü olan alperen, e-postama özel bir şifre yollayıp foruma yeniden girebilmemi sağladı.
Burada (Yeni İslam forumunda) hanifdostların aleyhinde atılıp tutuldu. Bu haksızlığa karşı çıktığım için hanifdostlar forumundan hanif ve Xweser Mirov'un dışındaki atılmaları onaylıyor gibi bir duruma düştüm.
Hayır, onaylamıyorum. Benim söylediğim, hanif ve Xweser Mirov önce hanif göründüler sonra Kuran'ı inkar ettiler ve "Yalnızca Kuran!" diyen hanifdostların imajını lekelediler. Önlem almak zorunda kalan hanifdostları anlıyorum.
İki davalı gelerek N. Hocaya, davacı dava eder anlatır, hoca haklısın der, davalı savunur anlatır derdini, hoca haklısın der, mübaşir bir davacıya bakar, bir davalıya, sonra döner “hocam hiç öyle şey olur mu, bir davada iki tarafta haklı ”? Der, hoca “sende haklısın” der.
Şimdi bir taraf (site yöneticileri) isim değiştirerek mükerrer üyelik ve hep meseleyi benzer konulara doğru çekmek, art niyetli kinayeli bağcı döven bir zihniyetle davasına samimi olanları gereksiz oyalayan ve olgunlaşmamış akılların bulanmasına neden olan durumu haklı olarak bertaraf etme telaşı…
Diğer taraftan (özgürlüğü savunan, bu tür fikirleri yasaklama yöntemiyle değil fikirle çürütmek lazım diyenler) yasaklanma çözüm değildir başka yöntemler bulalım diyenlerin haklı düşünceleri…
Bir taraf var ki onlar hiç haklı değil
1)Bilgi düzeyi el vermediği halde cahil cesur olur mantığıyla duyduğunu gündeme sorgulama mantığıyla taşıması.
2)Art niyetli bilerek isteyerek kasıtlı olarak kendini Müslümanlardan gösterip “tek Kur’an” diyerek başlayıp sonra saçma sapan sorularla kafaları karıştırmak İslam’a ve değerlerine sinsice ve ustaca saldırmak vb…
3)Birde bu ikisinin gündeme taşıdığı konuları anlamadan etmeden kefalin oltaya gelmesi gibi etkilenen ve yaw hakikaten bu soruların cevabı!? Nedir diyerek kendinden ve inancından emin olmayanlar vs…
Bir tarafta var ki bence kendilerine haksızlık yapıldığını düşünüyorum, kurunun yanında yaşı yakmış olmayalım sonra, bir daha bir daha düşünün derim...
Umarım kendimce yanlış bulduğum bu yanlıştan dönülür ve bu haksızlık yapılan kardeşlerime benim gibi düşünmüyor mantığını bir kenara bırakıp hakları iade edilir…
Selam ve dua ile…
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
SELAM.
bu saatten sonra yapılacak iş hayat devam ediyor ve kalınan konulara yeniden el atmak olmalıdır.
iblisin fitnesinden korunmak gerek site yetkilileri çocuklardan oluşmuyor en güzel şekilde gerekeni yapmışlar benimde değerli kardeşimi banladılar önce kızdım ama demekki hayırlısı buymuş.
amacı doğruyu bulmak olanlara selam olsun
bu saatten sonra yapılacak tartışmanın bize bir getirisi olmayacaktır,daha fazla olarak zanda bulunmanın bir anlamı yok.
aşşağıdaki imzamın cuk diye yerine oturduğu görülmektedir.
buyrun hanifler konular sizleri bekliyor.
selam ve dua ile
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Üzücü ve zor bir konu bu... Üstelik hassas bir dönemin konusu...
Hiç birimiz annelerimizin karnından bu gün bildiklerimizi bilerek doğmadık. Her birimiz yaşımıza göre belirli bir süreç içerisinde aşamalar katederek bu günlerimize geldik.
Dün savunduğumuz şeyleri, dünün koşulları içerisinde, dünün delilleri ile gündem ettik. Sonra bakış açılarımız değişti. Birbirlerimizi uyardık, ayıktırdık. Kimi konuda kördük, kimimiz kimimize görmediği şeyleri işaret etti.
Gah bu forumdan, gah şu kitaptan, gah falan sohbetten, gah filan vesile ile bilmediğimiz şeylere vasıl olduk. Her günün / dönemin ardından değişen fikirlerimizi değişen delillerle savunduk.
Bu sürecin insana öğretmesi gereken pek çok dersler var;
Evvela, hiç birimiz mutlak doğruyu temsil etmiyoruz. Muhakkak doğruyu söyleyenler değiliz.
İkincisi, hiç birimizin savunduğu fikirler kendi hayatımız içerisinde dahi mutlak doğru kabuller değil. Değişen bilgilere göre değişik sonuçlara erişiyoruz. Yani kendi iç dünyamızda dahi ortaya koyduğumuz sonuçlar, zamana, zaman içerisinde öğrendiklerimize göre GÖRECELİ dir.
Bu günkü biz, dünkü bize nasıl bakıyoruz ? Daha da önemlisi, yarın ki biz bu günkü bize nasıl bakacağız ? Eğer, dün bu günümüzü öngerememiş isek, bu gün de yarınımızı ön göremeyiz. Allah'ın öğütlediği şey, "ilmimi arttır" diye dua etmektir. Ve bu öğüdü, peygamberine vermiştir.
Üçüncü ders, mutlak doğru olmayan kişilerden oluşan toplulukların da mutlak doğru olmayacağıdır. Yani kendileri mutlak doğruya erişememiş bir kişi ile bin kişi arasında hiç bir fark yoktur. Bin kişi olmaları, onların herhangi bir söyleminde doğruluk yönüyle hiç bir değişim oluşturmaz.
Biz bu konuyu, forumun ve diğer sitelerin muhtelif yerlerinde çoğunluk doğrunun göstergesi olabilir mi başlığı altında işlemiştik.
Şu anda forumda muhtelif gerekçelerle "şekilsel namaz yoktur" diyenler ve bunun aksini düşünenler var. Sayısal durumları hangi grubun düşünüşünde isabet ettiği hususunda delil teşkil etmeyecektir. Üstelik biz şunu da biliyoruz ki, kişilerin edindikleri bilgilerin miktarı da doğruluğun göstergesi değildir.
Bu iki nedenden söz konusu olabilir:
1) Bilenlerin bildikleri veriler doğru olmayabilir.
2) Bilenler, bildikleri verileri muhtelif sebeplerle yanlış yorumluyor olabilirler.
Bütün ihtimallerde, ben muhakkak doğru düşünüyorum diyen kişi, artık kendi kendisinin Rabbi olmuştur. Ona bu tanrılık sürecinde mutluluklar dileriz.
Mutlak doğrunun kim olduğu bilinemiyorsa, bir grubun diğer grubu susturması, doğru olanın susturulmuş olma ihtimalini de barındıracaktır. Küçük veya büyük bu ihtimal, eylem sahiplerine ciddi bir yükümlülük doğurur.
Eğer bir grup şu veya bu sebeple hakkı söyleyenleri susturmuş, bir şeye icbar etmiş olursa işte bu cidden büyük bir sorumluluktur.
Allah, Peygamber'e defalarca "sen onlar üzerinde bir vekil, bir zorba değilsin" demiştir. "Dinde zorlama yoktur". Dikkat edin ki bu emir, doğru olduğu "MUTLAK" olan bir insana verilmektedir.
Tarih, algılayamadıkları için resulleri ve bağlılarını yurtlarından sürüp çıkaranların misalleri ile doludur. Onların akıbetleri de bellidir.
Yine Kuran, kendileri ile harb edilecek / düşmanlık edilecek grubu, "... sizinle din muharebesi yapmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış..." ibaresi ile sınırlamıştır.
Karşınızdaki grup, sizinle din muharebesi yaparsa, sizi yurtlarınızdan çıkarırsa yani size zorbalık ederse elbette onlara karşı durmak gerekir. Nihayet bu karşı duruş hem nefsi müdafadır hem de kısastır.
Peygamber ve ashabı ile din muharebesi yapmış, onları yurtlarından çıkarmış kimseler hakkında dahi şu söylenmiştir:
" ... biri senden aman dilerse ona aman ver, ta ki; Allah'ın kelamını dinlesin. ... Sonra onu emin olduğu yere kadar ulaştır"
Neden ? Çünkü bu din, yok etmek, sürüp çıkarmak için değil, öğütlemek için indirilmiştir. Savaş, tebliğe mani olanlarla yapılır.
Bunlar bizim Kuran'dan anlayabildiğimz bir kısım ölçütler.
Kendi içimizde, kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülük (kısas) olabileceği gibi kötülüğe karşı af ve güzellikle mukabele de olabilir. Bunların hepsi, yok etmeye değil, kazanmaya yönelik adımlardır.
Hem öyle bir kazanma ki, kendisi ile aramızda düşmanlık bulunan birisini dost kılsın... Bu olguğa çok sabredenlerle kendisine hayırdan (bence vahiyden) büyük pay verilenler erişebilir.
Getirilen argümanları irdeleyelim:
Kimisi kabe için put demiş... Ona secde edeni putperest görmüş... Diyen yanlış demiştir. Aradaki kadim ve güçlü bir dostluğa / arkadaşlığa dayanarak dikkat çekmek amacı ile olmadığı müddetçe, zararı faydasından fazla olan bir hareket tarzıdır. Çünkü, içerdiği temel fikrin doğru olup olmadığı hususunda kesin bilgi sahipleri değiliz.
İşin bu yönü üslub meselesidir ve sabırlı uyarılarla giderilebilir. Çünkü bu sözü söyleyenler şunu çok iyi biliyorlar ki, bu forumdaki muhataplarından hiç biri puta tapma kasdı gütmüyor. Ve eğer kendisi yanılmış ise, Allah'ın saygı gösterilmesini isteğidi bir şeye bilgisizce çatmış, pek çok müminin de kalbini kırmış olur. Güzel olan, kişilerin değil, delillerin çatıştırılmasıdır. Diyen dediğini basiret üzerine söylesin, inanan basiret üzerine inansın.
Gönlüm arzu ederdi ki, üslub konusunda bu derecede hassas kardeşlerim, "Kuran'da salat namaz mıdır" başlığında bize karşı sergilenen aşağılama ve ithamlara da müdahale ederek adaleti sergilemiş olsalardı... Moderatör olduğum dönemde bu başlıkta, Haktansapmaz ve Gerçekbilgiye ait üslub nedeni ile sildiğim yazılar silinen yazıların saklandığı arşivde öylece durmaktadır.
Hakikat şu ki, o zaman Haktansapmaz yazısını sildiğim için bana teşekkür etmiş, öfke ile yazıldığını ve hoş da olmadığını kabul etmiştir.
Dikkat edilmesi gereken şu ki, karşıt görüşün üslubunun bir kısmının sebebi bizzat kendi yapıp ettiklerimizidir.
Konunun gündem edilen bir diğer boyutu, foruma yeni giren kimselerin forum hakkında yanlış intibaya saplanacağı endişesidir.
Ben bu endişeyi doğru görmüyorum. Çünkü hangi açıdan bakarsanız bakın, odağa Allah ile birlikte bir başkasının ne diyeceğini katıp karıştıran bir görüştür.
Forumun düşüncesi ne demek ? Bu düşüncenin doğruluğundan ne derece eminiz ? Diyelim ki böyle bir düşünce var ve biz bundan kendimizce emin kimseleriz, şu halde sevgili Baybora'nın örnek getirdiği diğer forumlarda olduğu gibi her yazının yazı sahiplerinin görüşünü yansıttığı dile getirilerek bu sorun aşılabilir.
Moderatör kardeşlerim, benzer bir argümanın değerli bir büyüğümüz tarafından dile getirildiğini ve onun "insanlar melek, cin vs. konularda şu şu görüşlerin söylendiği yerde senin ne işin var diyorlar" diyerek forumun üst kısmından kendi sitesine ait linklerin kaldırılmasını dilediğini hatırlayacaklardır. O hareket ne derece yanlış ise, bu hareket de o derece yanlıştır.
Şu söylenebilir mi ?
"Bu forumda salat konusunu tartışmak yasaktır"
Gerçekten, hanifler.com forumu saldırıya uğramadan önce benzer
tartışmayı orada açan kimseler kibarca başka yerlere gitmeye teşvik
edilmişti.
Bu tutum, eğer ev yemeklerinin tarif edildiği bir forumda, yahut bir spor forumunda sergilenirse anlayışla karşılanabilir.
Ancak, hanif olduğunu, vahye teslimiyet gösterdiğini iddia eden bir
forumda asla söylenemez. Çünkü bu, vahiy hakkındaki yorumumuzu mutlak
doğru / tartışılmaz / kutsal ilan etmektir.
Bir de şu endişe dile getirildi: Bu söylem kimisini ateist, kimisini deist yapıyor. Acı kayıplarımız artıyor.
Çok acı bir düşüncedir. Yenilginin / yıkılmışlığın ifadesidir. Kuran'da müşriklerce dile getirilen soru ve önerilerin insanların müşrik olmalarına sebebiyet vereceği endişesi ile yasaklandığını / kaldırıldığını düşünebiliyor musunuz ?
Doğru, çoğu zaman yanlış olan şey (zıddı) bilinerek öğrenilir. Siz, eğer zıddını yasaklar, yok ederseniz artık doğru bildiğiniz şey öğrenilemez. O, bir öğüt olmaz. O bir tabu olur. Demek size alemler üzerinde mutlak bir egemenlik verilse önce şeytanı mı boğazlayacaksınız ?
Bir de tersinden düşünelim. Ya sizin söylediğiniz şeyler yüzünden ateist yahut deist olan kimseler varsa ? O halde yasaklananların ilki sizler mi olmalısınız ?
Allah, hiç kimseyi falancanın yoluna uyup sapıtma bahanesi ile temize çıkarmaz. Bizler, diğerleri üzerinde bekçiler / vekiller / zorbalar mıyız ki, başkalarının sapmalarına engel olalım ? Yahut, biz birileri için hüda mıyız ?
Kardeşlerim;
Sıkıntılı bir dönemin ürettiği bu stresli yaklaşım hususunda her kişi kendisini hesaba çekmelidir.
Ne yapsa idik, yahut ne yapmasa idik böyle olmaz yahut daha güzeli olan şu durum oluşurdu ?
Kanımca bizi en hayırlı bir istikamete eriştirecek öz eleştiri yolu budur.
Ben bu forumdan ve forumda yazan kardeşlerimizden çok şey öğrendim. Burada öğrendiklerimden başka başka insanlara da bir şeyler öğretmeye çalıştım. Hiç birimiz kendiliğimizden çok bir şey değiliz. Biz, birbirimizle bir değeriz.
Yarın şu veya bu vesilelerle mesela ilkinden daha güzel olmasını dilediğim bir başka sempozyumda yüz yüze geleceğimiz, birbirimize Allah'ın esenliğini dileyeceğimiz insanlar olarak şu yaptıklarımız bilip inandığımız şeylere yakışmaz.
Ben bu tutumu, yollarda yürüyüp gezen birilerinden görüp, tekfir edilse idim, cahilliklerine verir geçer giderdim. Ama biz böyle değiliz. Allah'ın bizi kardeş ilan eden ayetlerini okuyan bir güruhuz.
Ne iyilik ne kötülük bir olmaz. Siz, kötülüğü en güzelle uzaklaştırın. Eğer böyle yaparsanız sizinle arasında düşmanlık bulunan kimse dahi yakın bir dost olur.
Ve siz bu olgunluğa aday olmuş kimselersiniz. Sınavınızı başarıyla eda edin.
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Meseleyi önce iyi saptayalım arkadaşlar!Amacımız üzüm yemek ise bağcı dövmeyi bırakalım...
Benim gördüğüm kadarı ile bu siteye 5 tip düşünce uğruyor.
1-Hanif müslümanım diyen ve bazı ibadetleri mevcut şekilleri ile kabul edenler.
2-Hanif müslümanım diyen ve şekilsel ibadet olmadığını(Kuran'sal manada)iddia edenler.
3-Militan Mezhebci arkadaşlar
4-Hanif görünümlü olan fakat esasında teist,panteist ve hatta sonradan ateist olanlar.
5-Hiçbir fikri olmayan sadece samimi olarak Kuran'ı merak ederek siteyi inceleyenler.
İlk 4 grubun kendi içinde yaptığı tartışmalar beni ilgilendirmiyor.Ama 5 grub çok önemli!
Eğer ben bundan 1 yıl önce ki bilgimle bu siteye bugün girseydim büyük ihtimalle bunlar daha kendi aralarında anlaşamıyorlar diye düşünür ve fikirleri çok sivri bularak arkama bakmadan kaçardım.
Ama 1 yıl önce girdim ve böyle yapmadım.Siteyi inceledim ve çok beğendim.İlk başta bazı fikirler çok sivri gelsede zamanla alıştım ve şimdi endişe duymadan tartışmaları izliyorum.Hatta zamanla ben bile çok sivri ve hatta insanlara garip gelen konularda açtım.
Demem şu ki birçok moderatörde anladığım kadarı ile benzer endişeler ile müdahele ettiler.ve bence büyük oranda haklılardı.Çünkü mirow olayı bende dahil birçok kişiyi hem üzdü hemde hanif sıfatına çok tehlikeli bir darbe olabilirdi.Ve hatta oldu bana kaılrsa!
Şimdi lütfen herkes şapkasını önüne alsın ve düşünsün!Unutmayalım arkadaşlar Rabbimiz bizden orta yolu izleyen bir ümmet olmamızı istiyor.5 grubun vebalini almak bence büyük bir sorumluluktur ve herkes yazdığına çok dikkat etmelidir.
Bakara Suresi
143. İşte böyle! Biz sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye, orta yolu izleyen bir ümmet yaptık. Biz, eskiden üzerinde olduğunu kıble haline getirdik ki resule uyanı, ökçesi üstüne gerisin geri dönenden ayıralım. Bu, Allah'ın kılavuzluk ettikleri dışındakilere gerçekten zor gelecektir. Ama Allah imanınızı işe yaramaz hale getirmeyecektir. Şu da bir gerçek ki, Allah öncelikle insanlara karşı çok acıyıcı, çok merhametlidir.
__________________ Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir...
Katılma Tarihi: 15 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 135
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
İSRA
73.
Müşrikler, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi yalan yere bize isnat
etmen için seni, nerdeyse, sana vahyettiğimizden saptıracaklar ve ancak
o takdirde seni candan dost kabul edeceklerdi.
74. Eğer seni sebatkar kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.
75.
O zaman, hiç şüphesiz sana hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat
tattırırdık; sonra bize karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın.
76.
Yine onlar, seni yurdundan çıkarmak için nerdeyse dünyayı başına dar
getirecekler. O takdirde, senin ardından kendileri de fazla kalamazlar.
77. Senden önce gönderdiğimiz peygamberler hakkındaki kanun. Bizim kanunumuzda hiçbir değişiklik bulamazsın.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma