Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Çözümleyici
çözümleyici Yazdı:
Sizler,İslam alemini müşriklerle bir tutarken,düşüncelerinizin Allah ile aranıza girdiğini farkedemeyecek kadar ileri gitmişsiniz. |
|
|
Suçlama yada karalama değil özeleştiri yapıyoruz. İslam Dünyası boğazına kadar şirke batmıştır, boğazına kadar geriliğe sapmıştır. Bunu kim inkar edebilir?
Müslümanlar yüzünü Allah’a ve bunu temin için ise mecburen Kur’ana dönmeli demenin neresi kötüdür? Din yalnız Allah’a has kılınmalı hatırlatmasına Müslüman insan kızar mı hiç? Bu gibi forumlar bir nimettir bizim için…
çözümleyici Yazdı:
Can alıcı dayanak noktanızı çok güvendiğiniz ve doğru anladığınızı iddia ettiğiniz “haniflik” üzerine inşaa ettiniz.Bu yüzden sözde İslam alemini şirk(!) bataklığından kurtararak Kur’an’a yöneltecektiniz. |
|
|
Haniflik eğer şirksiz iman anlayışı ise, yüzünü Allah’a dönme tavrı ise bu her müslümanın dayanak noktası olmalıdır.
İslam alemini şirk bataklığından kurtarma işinin bizi çok çok aşacağını düşünüyorum. Bu kompleks ve megalomani içinde değiliz. Burası sadece bir forum. Fikirlerin paylaşıldığı bir platform. Amacımız özellikle ve öncelikle kendimizi geliştirmek.
çözümleyici Yazdı:
Peki nedir haniflik;dini Allah’a has kılmaktır. Varolan dinin aslına dönmektir.Yalnız Allah’tan yardım dileyip,yalnız O’na kul olmaktır.İşte sitelerinize can veren ve "haniflik" kriterine uyduğunu söylediğiniz dayanaklarınız içini boşaltığınız yukarıdaki "haniflik" tanımlarıdır. |
|
|
Sizce bu tanım yanlış mıdır? Yalnız Allah’tan yardım dileyip, yalnız O’na kul olmanın neresi Müslümanlığa sığmaz?
çözümleyici Yazdı:
Öyleyse şu soruları sormamızda bir sakınca yoktur: |
|
|
Sakınca vardır çünkü sakat bir önermeyle yola çıktınız.
çözümleyici Yazdı:
1-)Yusuf Suresin’de,Hz.Yakub’un ama olan gözlerinin şifa bulması için Hz.Yusuf’un(A.S) gömleğini yüzüne sürmesi ve bunun sonucunda şifa bulması “haniflik” ölçütlerinize uyuyor mu?Yoksa Allah’ın Peygamberi yalnız Allah’tan yardım dilemiyor muydu?Hz.Yakub(A.S) sizce bir hanif değil miydi?Bir Peygemberin elbisesiyle tevesülde bulunmak sizce şirk midir? |
|
|
Resullerimiz hanifliğin başöğretmenleridirler. Onlar tevhid inancının ve şirk karşıtlığının bayraktarlarıdırlar. Öncelikle bu bilinmelidir.
Hidayet yalnız Allah’tan dilenir. Bu Müslümanlığın olmazsa olmaz bir gereğidir. Kişisel ihtiyaçlar için ise insanların ve maddi gereçlerin yardımına başvurulabilir. Bu ayrım çok önemlidir.
Fatiha suresinde yalnız Allah’a kulluk etmenin ve yalnız O’ndan yardım dilemenin açılımı yapılmıştır; hidayetlenme, dosdoğru yola iletilme.
Ruhban takımına el-medet çeken zavallı insanlar Müslümanlığın özüne aykırı hareket etmektedirler. Bu acı gerçek mutlaka bilinmelidir ve kabullenilmelidir.
Şifa yalnız Allah’tan umulur, sebeplere sarılmak ise ilahi düzenin ve aklın gereğidir.
Yakub Resule gelelim. Gömlek bir işaretti, gönderen ise Yusuf Resuldü. Amaç işaret vermekti. Kardeşleri onun öldüğünü önceden gömleğini getirerek iddia etmişlerdi çünkü. Yusuf Suresi 84'te bahsedilen gözlere kederden aklar düşmesi mecazi bir tabirdir. Yakub gerçekten kör müydü ki gönderilen gömleği yüzüne gözüne sürdü de birden gözleri açılıverdi? Gözlerinin artık görmesi Yusuf’un aslında ölmediğini açıkça anlaması anlamına gelmekteydi. Yakub gömlekten şifa ummuş ve bulmuş değildi.
çözümleyici Yazdı:
2-)Aynı şekilde Neml Suresi’nde,Hz.Süleyman(A.S)’ın Belkıs tahtını göz açıp kapayıncaya kadar getirtmesi için vezirinden yardım talep etmesi ve isteğinin anında yerine getirilmesi,haniflik ölçütlerinize uyuyor mu?Yoksa Hz.Süleyman(A.s) yalnız Allah’tan yardım dileyebilirdi,değil mi? |
|
|
Haniflik ölçütlerine tabiki uyuyor. Süleyman Peygamberin talebi hanifliğin anlam sahasına girmemektedir. Yalnız Allah’tan yardım dileme anlayışınızda yanlışlık var.
Sebepler dünyasında herkes birbirinden yardım alacaktır. Böylece hayatını devam ettirip, işlerini görecektir. Yalnız Allah’tan yardım dilemekle anlaşılması gereken insanın elini kolunu bağlayıp öylece yatması ve umutsuzca dua(!) etmesi değildir.
Süleyman Resul vezirinden ne istemiştir? Bu isteğiyle o yüzünü Allah’tan veya Allah ile birlikte başkalarına da çevirmiş midir? Konunun şirkle herhangi bir alakası bulunmamaktadır.
çözümleyici Yazdı:
3-)Hastaların şifa bulması ve ölülerin dirilmesi için insanların direk Hz.İsa(A.S)’dan yardım dilemesi haniflik kriterlerinize uyuyor mu? |
|
|
Şifa veren yalnız Allah’tır. İnsanlar şifaya aracılık etmesinin yanısıra onu verenin de bir beşer olduğunu düşünüyorlarsa tabiki şirke sapmış olmaktadırlar.
İsa Resul ile ilgili ayetleri İncil ışığında anlamamak gerekmektedir. Mecaz ifadeler kullanılabileceğini böylece anlamda derinlik ve güzellik amaçlanabileceğini hesaba katmamız gerekmektedir.
çözümleyici Yazdı:
4-)Kehf Suresi’nde,Hz.Musa(A.s) ve Hızır(A.S) kıssasında,Allah(Celle Celalluhun),”Katımızda ona bir ilim ve hikmet verdik” dediği Hızır(A.S) Peygamber olduğu belirtilmemesine(?) karşın bu durumun,size Peygamber olmayan birine de ilim ve hikmetin verilebileceğini hatırlatmıyor mu?Kıssada geçen olayların mahiyetinin sonradan aydınlatılması,Allah’ın gaybı dilediğine bahşetmesi şeklinde de anlayamaz mıyız? |
|
|
Kehf Suresinde Musa’ya yoldaşlık ve öğretmenlik yapan insanın bir alim kul olduğunu biliyoruz. Adının Hızır olduğu Kur’andışı bir savdır.
Allah, Resulleri haricindeki insanlara da katından ilim verebilir. Gelecekle ilgili birtakım bilgileri onlarla paylaşabilir.
Bu sorunuzun haniflikle ilgisi yoktur.
çözümleyici Yazdı:
5-) NİSA SURESİ 64 :- "Biz her peygamberi sırf, Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı"
Ayet mealinden anlaşılacağı üzere,nefislerine zulmedip günah işleyenlerin Hz.Peygamberden(s.a.s),günahları için Allah'tan bağışlama dilediği müddetçe Allah'ı,tövbeleri kabul edici ve merhametli bulacakları söylüyor.Bu durum "haniflik" ölçütlerinize uyuyor mu? Sözkonusu bu insanlar Allah'tan günahlarının bağışlaması için direk yardım isteyemezler miydi? Hz.Peygamberin(S.A.S) vefatından sonra da bu ayetin nasıl anlaşılması gerektiğini izah ederseniz aydınlatıcı olur |
|
|
Allah’tan bağışlanma dilemek için o gün resulün ayağına gidildiyse bugün de şeyhlerin, mürşitlerin ayağına gidilmelidir deniliyor. Bağışlanmak için araya torpilci koymak gereklidir deniliyor. Böylece şirke yelken açılıyor.
Halbuki ayetin devamında konu açıklanıyor: Nisa 65. Hayır, Rabbine yemin olsun ki iş, onların sandığı gibi değil. Onlar, aralarında çıkan karmaşık işlerde seni hakem yapıp verdiğin hükümle ilgili olarak, içlerinde hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyete ulaşmadıkça iman etmiş olamazlar.
Aralarında Allah’ın elçisi olduğu halde onu hakem görmeyen, sorunlarına çözüm bulmasına tamah etmeyen insanlara Resul adres olarak gösteriliyor. Çünkü bu aslında imansızlıktır. Resule gidilecek, onun yetkinliği kabul edilecek ve böylece pişmanlık ifade edilmiş olacak.
Ayeti bugün nasıl anlamalıyız? Son Resul ölmüştür, Resullük kurumu da kapanmıştır. Resul yoksa onun yerine şeyhler, mürşitler, mollalar yani Ruhbanlarımız vardır demek saçmadır, batıldır.
Bugün kendisine danışacağımız ve böylece elçiliğini canlı olarak onaylayacağımız bir insan yok aramızda. Yalnız onun mesajı var elimizde. Aramızda onu hakem tayin etmek, yetkinliğini tanımak istiyorsak onun da yegane kaynak olarak gördüğü ilahi vahye sarılmak durumundayız ancak.
Lütfen bakınız: Haniflikle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Muhabbetle, Alperen
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|