Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
bembeyaz Yazdı:
sayın hasanoktem,
ayet açık ve net... bak üzerinde bir daha düşünelim birlikte....
kalem , 4. ayet...
Ali Bulaç Meali
|
Gerçekten sen, pek büyük bir ahlak üzeresin.
|
Diyanet İşleri Meali(Eski)
|
Şüphesiz sen büyük bir ahlaka sahipsindir.
|
Diyanet İşleri Meali(Yeni)
|
Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.
|
Diyanet Vakfı Meali
|
Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
|
Edip Yüksel Meali
|
Kuşkusuz sen güçlü bir karaktere sahipsin.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
|
Elmalılı Meali (Orjinal)
|
Ve her halde sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve muhakkak ki sen pek büyük bir ahlak üzerindesin.
|
Muhammed Esed
|
çünkü sen, üstün bir hayat tarzına 4 sahipsin;
|
Suat Yıldırım
|
Ve sen pek yüksek bir ahlâk üzerindesin! [33,21] *
|
Süleyman Ateş Meali
|
Ve sen, büyük bir ahlak üzerindesin.
|
Şaban Piriş Meali
|
Sen, büyük bir ahlak üzeresin.
|
Ümit Şimşek Meali
|
Şüphesiz ki sen pek büyük bir ahlâk üzeresin.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Ve gerçekten sen, çok büyük bir ahlak üzerindesin.
|
soruyorum şimdiiiiiiii...
böyle bir ahlaka sahip olan kişi hiç gözleri görmeyen bir adama surat asar mı??? söyleyin a-sar- mııı??? (benim kurandan anladığım asmaz... bazı hadislere bakarsanız asar...)
yahuuuu assa bile adam göremeyecek ki??? neden assın???? :):)
akıl vaaar. mantık vaaar...
biraz mantıklı olalım.. zayıf hadislere bakarak yapılmış kuran yorumlarına hemen itibar edip de peygamberimize iftira atmayalım....
yoksa ileride pişman oluruz....
evet peygamberimiz örnek insandır ve gözleri görmeyen birine hareket çekecek biri değildir... onu yanlış tanıtmaktan Allah'a sığınırım....
muhabbetle.....
|
|
|
Sayın Bembeyaz,
boşuna bu kadar çırpınıp kendinizi heder ediyorsunuz...
Peygamber'i benden fazla kimse sevemez EDAsını takınarak...
kitabınız daha mı çok satacak bu şekilde davranmakla...
kimse bu sitede Peygamber asık suratlının, gaddar ve zalimin biriydi demedi ve demeyecek de...
böyle bir şey olmadı ve olmayacak da...
elbetteki Hz.Peygamber büyük bir ahlak üzerindedir...
bundan kimsenin şüphesi yok...
fakat Kur'an bütünselliği içinde bakmak lazım tüm Ayet'lere tek tek değil...
Kur'an bütününü gözardı edip, cımbızlama yöntemlerle tek tek bakmak bizi bektaşi'nin yaptığı gibi yanlış mecralara götürebilir, götürmektedir de...
Peygamber bir Resul'dür, insan Resul, melek değildir...
bizim gibi yer içer, çoluk çocuk sahibi olur, çarşıda pazarda dolaşır, yanlış / doğru tavsiyelerde bulunur, yanlış / doğru kararlar verir... eğer ki sizin üsve-i hasene'ye ve '' Ve inneke le'ala hulukın 'azıymin '' e verdiğiniz / yüklediğiniz anlam Peygamber'in sıfır hata'lı olup kesinlikle hata işlemeyeceği ve hatadan âri olduğu şeklinde ise, şunu iyi bilinizki, siz bu düşüncenizle Yüce Allah'a ancak şerik bulmuş olursunuz, başka değil. çünkü TEK İLAH esasına dayanan bu din'de Yüce Rab'den başkası hatadan beri ve hatadan âri değildir ve olamaz da...
Peygamber, bizimle beraber yaşayacak, bize arkadaşlık edecek, bizim gibi duygu ve hisler taşıyacak ve bizimkilere benzer bir takım zaafiyetlere de sahip olacaktır. bizim, bu din'i ben nasıl yaşarım, uygulanabilecek , örnek model olabilecek bir insan model uygulayamamışki şimdiye kadar! vb. şeklindeki olası itirazlarımızın önündeki engeldir bu insan Peygamber modeli...
ha, risaleti Yüce Allah tarafından korunacak, yaptığı hatalar yine Ayet'lerle düzelttirilecek , yanlış üzerinde bırakılmayacak... Risaleti korunacak yani...
yani, yaşanabilirliğin ve uygulanabilirliğin ispatıdır, tevhid'in , bu din'in...
eğer Pygamber bir melek olsaydı, veya sizin verdiğiniz gibi sıfır hatalı bir insan(!) olsaydı o halde nasıl usve-i hasene olacaktı, nasıl imtisal nümunesi olacaktı insanlara söyler misin?
ortada ancak meleklerin uygulayabileceği bir din var ise, o din bize değil meleklere inerdi ve biz asla böyle bir dini yaşayabileceğimize yakinen inanamazdık... yaşayamazdık da...
ama şimdi etiyle kemiğiyle, hatasıyla sevabıyla bunu uygulamış olan örnek bir İNSAN resul modeli VAR ÖNÜMÜZDE...
tekrar tekrar söylüyorum...
tekrar tekrar yineliyorum...
Peygamber asık suratlı, yumuşak olmayan, zalim ve gaddarın biri değildi asla ve kat'a...
yani bunlar onun karakteri, karakteristik özelliği, hususiyeti, onu başkalarından ayıran biçimdeki bir oturmuş özelliği, seciyesi değildi kesinlikle...
kesin kanaatim odur ki, benim söylediğim verdiğiniz Ayet ile tam mutabıktır ve o Ayet'ten benim konumuzla alakalı anladığımdır...
söylenen şey, Peygamber'in sonrada çok üzüleceği , anlık insani ve beşeri bir hatadan ibarettir ki biz bunu Sevgili Peygamber gibi hayatımızda bir kere değil, belki de günde 10 kere yapmıyor muyuz Allahaşkına... hem de Abese suresini işlerken... hem de Abese'ye karşı çıkmak adına... yapmayın bu kadarını... bizim günde bilmem kaçkere hem de çok daha ağırını yaptığımız Abese fiilini, Sevgili Peygamber'in hayatında bir kere hem de bu fiili ilgili şahıs görmediği halde anlık bir yüz ekşitmesi , anlık bir yüz buruşması yapmış ve sonrada kimliğinin hassasiyeti nedeniyle misyonunun ağırlığıyla Allah'dan tekdir yemişse ve bu olay üzerinden bize çok mühim mesajlar verilmişse... ve siz bütün bunları inkar ediyorsanız, bir de böyle düşünür müsünüz, bir dakika...
sayın Bembeyaz,
siz ki Peygamber'i sanki bu sitede herkesten fazla seviyor EDAsıyla Abese' ye bu kadar karşı çıkan bir Peygamber izleyicisi ve takipçisi olarak, size saygılarımla hitap eden ve sadece size soru sormaktan başka bir suçu olmayan Atakan 2007 Kardeşimize şu verdiğin yanıtla ne YAMAN BİR ÇELİŞKİYE düştüğünün ve ne yaman bir Abese'ci olduğunun farkında mısın Allahaşkına ?
Atakan2007 Bembeyaz'a sordu :
Sayın Bembeyaz ayetler gayet açık değil mi?
Abese Suresi
1. Yüzünü ekşitti ve öteye döndü; 2. Yanına kör adam geldi diye. 3. Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek. (Kör adamdan bahsediliyor. Nereden bilirsin diye kime hitap ediliyor) 4. Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak. (Kör adam dan bahsediliyor) 5. O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince, (burada zengin müşrikten bahsediyor) 6. Ki sen ona yöneliyorsun; (Zengin müşriğe yönelen kim) 7. Sana ne onun arınmasından! (Sana ne derken Allah kime hitap ediyor) 8. O, koşarak sana gelen var ya; (burada koşarak gelen kör adam, peki kime geliyor) 9. Odur içine ürperti düşen. (kör adamdan bahsediyor) 10. Sen ona aldırmazlık ediyorsun. (kör adama, aldırmazlık eden kim)
Bu ayetleri okuyunca sence halen yüzünü ekşiten zengin müşrik mi?
Peygamberimizin yüzünü ekşitmesi ondan bir şey eksiltmez. O da hata yapacaktır elbette. Örneklik konusu ise farklı. Peygamberimizin örnek olduğunu anlatan ayete bakılırsa, Allah yolunda savaşmaktan kaçanlara hitap edilerek, Peygamberin cesareti örneklendiriliyor.
Saygılarımla.
Bembeyaz YANITLADI :
Atakan2007'nin saygılarını sunarak sorduğu soruyu yanıtladı :!!!!!!
atakan2007 sen işine git kardeşim... önce yazılanları oku sonra bir şeyler yaz... hadi bakalım.. hadii... ancak gidersin.... ALLAH ALLAH....
peygamber yüzünü böyle bir konu için asmaz da, ekşitmez de.. böyle demek kuran a hakarettir.... peygambere de hakarettir...
hem gözü görmeyen birine yüzünüzü assanız adam ne anlar ki???
önce sen yukarıda yazılanları oku... anla, anlamlandır, bağ kur, bütüncül bak.... sonra yorum yap... komik olma........ güldürme adamı..
Sayın Bembeyaz,
size saygılarını sunarak bir soru sormuş bir kardeşimize Abese'nin daniskası ile cevap vereceksiniz , komik olma diyeceksiniz ve sonra da Abese'ye karşı çıkacaksınız... hiç ama hiç inandırıcı değilsiniz...
hem bu cümlenizden size onca anlatmama rağmen ( kabul edersiniz veya etmezsiniz o başka...) hâla size ne anlattığımı bilmediğiniz veya yazdıklarımı şimdiye kadar okumadığınız izlenimine vardım...
Atakan2007 kardeşimize söylediğiniz cümlelerden :
hem gözü görmeyen birine yüzünüzü assanız adam ne anlar ki??? Bembeyaz yazdı...
yahu bembeyaz,
âma'nın anlaması için değil, bizim anlamamız içindir bütün bunlar, anladınız mı...
daha önce de ifade ettiğim gibi, Peygamber, Ümmü Mektum'a yönelik taammüden ve kasıtlı olarak , iyice düşünüp taşınarak bir eylemde bulunmamış ki... herzaman dediğim gibi ve Abese mealinde verdiğim şekilde anlık yani spontan gelişen bir insani , beşeri bir durumdur... yani senin Atakan2007' ye İTÂB şeklinde verdiğin cevap geçersiz ve sığ'dır... çünkü, Hz.Muhammed, bu kişiye karşı zaten yüzünü asma niyet ve düşüncesinde değildiki bir de bu eylemini bu kişiye göstermeye çalışsın... Sevgili Peygamber refleksvarî biçimde anlık gerçekleşen bu eylemini bu kişiye göstermeyi veya hissettirmeyi düşünecek kadar zaman sahibi ve rahatlığı içinde olsaydı, derhal bu eyleminden vazgeçerdi zaten. bu yüz ekşitmesini Ümmü Mektum görmemiş , yani olay bu kişinin gıyabında gerçekleşmiştir... fakat Yüce Allah gördü ya Elçisinin yanlışını... hiç yanlışı üzerinde bırakır mı Resulünü/ Elçisini... elbette düzelttirecekti, düzelttide...
devam edecek inş.
NOT :
Bembeyaz yazdı :
biraz mantıklı olalım.. zayıf hadislere bakarak yapılmış kuran yorumlarına hemen itibar edip de peygamberimize iftira atmayalım....
hâla aynı cümleler. hayret gerçekten... defalarcadır diyorum ki: bu düşüncemin kaynağı hadis falan değildir. Abese suresini bir bütün halinde ve Kur'an bütünselliği içinde değerlendirdiğimizde, başkaca bir sonuç çıkmadığı kanaatindeyim.
eğer bir hadis, bizim bu söylediğimizle çakışıyorsa, sırf o hadis dediğimizle çakışıyor diye görüşümü mü / kanaatimi mi değiştireyim? hadis Allah bir'dir diyorsa, ben madem hadis bir dedi o halde ben sırf hadis'e muhalefet etmek için Allah iki'dir mi diyeyim?
hayır diyorsan, sen bilirsin... ben senin üzerinde bekçi değilim ki...
selametle...
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|