Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın savcı!
Bu sitede sen-ben kavgasına tutuşanların arasını ayıralım derken, kendimiz de
istemeden bunlar gibi oluveriyoruz. Bu bağlamda yeni üyelerden ve sizden
ricamız; "yapılan yorumlara" daha geniş açıyla ve sabırla
yaklaşmanızdır/bakmanızdır.
Aslında bunu söylemek benim haddim değil ama siz, yılların verdiği mesleki
tecrübelerinize güvendiğinizden olsa gerek, karşınızdakini aşağılayıcı ve
(mesleğiniz icabı olsa gerek) yargılayıcı bir uslup sergiliyorsunuz!
Unutmayalım, asıl "YARGI GÜNÜNÜN TEK SAHİBİ ALLAH'tır". O, bildiğim en büyük ve
en adil yargıçtır. Beni de sizi de hesaba çekecek bir güç var, hiçbir insan bunu
kabul etmemiş olsa da bu, değişmez bir gerçektir!
Öte yandan bu sitede birilerinin-birilerine avukatlık yaptığını
zannetmiyorum. İlmi konuda elbette tüm Kuran talebeleri, gerçekleri gizlemeye
çalışan bağnazlara fikri desteklerini (beraberce) sunacaktır! Sizin veya bir başkasının buna
"birbirlerinin avukatlığını yapıyorlar" demesi, bizi bu fikri mücadeleden
yıldırmaz! Çünkü fikri (Kuran'la) mücadeleyi "Allah emretmiştir". Bizler intihar
komandosu yetiştirmiyoruz, bizler insanları mezheplere bölmüyoruz, bizler
insanları sömürmüyoruz, bizler fikir yasağını savunmuyoruz ve en önemlisi Allah
adını kullanarak kesemizi doldurmuyoruz! Hamdolsun tüm haniflerin bir akletme
yeteneği var! Siz, gerçeği örtbas eden yobaz/bölücülerden olmadığınıza göre,
bizim fikri rakibimiz sayılmazsınız!
Alıntı:
geçmiş asırların
vahşet ve dehşetini aşan savaş ve katliamlarına rağmen, yüzyılın fikir ve teknik
alanında değişmesini gözlemliyorum. Çağımın endüstriyel ilerlemesinden
yararlanıyorum ve hızlı gelişmesini yaşıyorum. Bu olumlu sonuçların, saydam bir
iletişim ve berrak bir etkileşimle, gelecekte fen ile dinin işbirliğinin
artacağına inanıyorum. Bu nedenle bilgi ile inanç uzlaşmasının çoğalacağı
iyimserliğini taşıyorum.
|
|
|
demişsiniz!
Bu sözünüze katılıyorum. Lakin ben de 41/53'te Allah bundan kısmen
bahsetmektedir diye bas bas bağırmıştım fakat sesimi kimseye duyuramadım! Kendi
düzenlerini-egemenliklerini kurmaya çalışan Samiri'nin torunlarının
çığırtkanlıkları yeryüzünü öyle kaplamış ki, Allah sözlerinin işitilmesine dahi
olanak vermiyor!
Sitenizde kendinizi anlattığınız bölümden anladığım kadarıyla bir
"Atatürkçüsünüz". Ben, karşılaştığım her şucu-bucuya 3/103-105 ve 23/53'ü
nazikane hatırlatıyorum. Ne hikmetse anlamıyorlar! Ben, aynı İslam peygamberine
gelerek "biz de sizler gibi inanıyoruz" deyip yandaşlarına, aslında
inanmadıklarını söyleyen ve bu yüzden bununla ilgili vahiy bile indirilen o
ikiyüzlülüğün yakın tarihte Atatürk için yapıldığını söylüyorum, bunu da
tınlayan yok! "Biz Atatürk'ün yolundayız, yaşatacağız" diyenlerin, "hatta bu
iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhid
edebilirler" sözünü haklı çıkarırcasına onca devlet bankasını vicdanı sızlamadan
hortumladıklarını pek tabi biliyorum. "Elhamdülillah Müslümanız" diyenlerin
"mümin", "Atatürkçüyüz" diyenlerin de "gerçek birer kemalist" olmadıklarına
inanıyorum. Bu millet öyle kancık bir millet ki 1071'te "Türklüğünü", 1923'te
"Müslümanlığını", 1980'den sonra da "Atatürkçülüğü"nü sattı. 98% i müslüman-atatürkçü-turancı
sayılsa da bu ülke; benim gözümde, siyasi fikir birliğini sağlayamamış bir
kopukluk ve yozlaşmalar ülkesidir! Rehberini kaybetmiş seyyahlar gibi öze
varacak bir yol aramaktalar!
Alıntı:
Eğer doğruyu arıyorsan sen benimle irtibata
geç.. Ama önce lutfen doğru olun.. sonra doğruyu arayın..
|
|
|
demişssiniz!
Yukarıdaki beyanlarımı okudunuz. Eğer
şimdilerde savcılık yapıyor olsaydınız bu iddialarım için 312'i bahane edip beni
astırırdınız yada müeebetle yargılardınız! Siz yapmasaydınız bile yapan
bulunacaktır! Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali!
Size soruyorum "Doğru nedir?". En doğruyu kim
biliyor! Sahip olduğunuz bilgilerinizin tamamının doğru olduğunu kabul ediyor
musunuz? Yanlışlıklar ile büyütülen nesillere doğruyu ne ile öğretebilirsiniz?
"Gamze Çelik'in pornolarını izleterek mi? Hülya Avşar'ın kocasıyla boşandığı
fakat beraber yaşamaya devam edecekleri gerçeğiyle mi? Avea'nın düzenlediği
Tarkan konserleriyle mi? Yoksa yiyecek ekmeği bulamayıp kendini damdan atanların
yada emekli maaşını kapkaççılara kaptıran o yaşlı/aciz insanların feryatlarıyla
mı? Hadi söyleyin! Allah'ı unuttuğu için unutulan bu dinsiz/beynamaz insanlığa,
doğruyu nasıl öğreteceksiniz?
Mezhepsel veya siyasal ayrılıkları bırakalım,
insan olduğumuzun bilinciyle "kardeşlik duygusu içinde olan tüm mümin"
insanlarla beraber-dostça yaşamayı öğrenelim! "Şucu-bucu"yum değil "İnsanım"
demesini bilelim!
Lütfen bu kısmı dikkati okuyun!
Allah, "hiçbir kavim yoktur ki, yok edilmeden
önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olsun!" demektedir. Biz Kuran
talebelerinin Allah sözlerinin unutulmaya yüz tuttuğu bir zamanda, Allah
sözlerini (ısrarla) tekrar hatırlatması neyi gösteriyor? "O'nun alnından tutup
denetlemediği hiçbir canlı yoktur" diyor. Ya bu ayete ne diyeceksiniz? Şimdi siz
de diyeceksiniz ki "sen kahin misin be adam, yoksa peygamber misin?". Derim ki,
"ALLAH'ın hazineleri benim yanımda
demiyorum. Gizlilikleri de bilmiyorum. Size, bir
melek olduğumu da söylemiyorum. Sadece bana vahyedileni izliyorum." Şunu da
söyle: "Kör ile gören bir mi?" 6/50
Alıntı:
SARİH VE ŞARİH olmayan beyan ve maanımla bir
taraftan yazım (imla) hataları ve söz-dizim (ifade)
yanlışları öbür taraftan akıcı olmayan üslubu ve
soyut olan konusu ile keyfinize keder verebilirim.
SÖZDİZİMSEL
eksikliklerim için peşinen özür dilerim.
|
|
|
Not: Sayın Osman Ziya! O (ana) yazının benim
olmadığını söylediğim ve kaynağını da (altında) belirtmiş olduğum halde, siz
bana yüklendiniz! Ben güzellikle "isterseniz kaynakları/delil ayetlerini ben
sunabilirim" dedim, siz de "sanki bizleri, boş konuşuyorlar" havasına bürüdünüz!
O iddiaların delil ayetlerini önümüzdeki birkaç gün içinde ekleyeceğimden emin
olabilirsiniz!
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
|