Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam hatırlatıcı,

“Dostum”  ifadeniz beni fazlasıyla memnun etti, “inşAllah dostluğumuz” daha da pekişir. Bende size “dostum” diyerek cevab vermemi istediğiniz soruları başlıklar halinde, dilim döndüğünce, ilmim yettiğince cevab vermeye çalışacağım. Allah(a.c) ilmimizi ziyade etsin.

1.                         “CeNeBe” fiili ve türevleri:  Kelimesi “Kur’an’ı kerim’de”

a.                          Uzaklaştırmak, uzak olmak (CeNNeBe, yuCeNNiBu):  14:35, 92:17

b.                         Uzaklaşmak, uzak durmak (iCteNebe-yeCteNiBu): 39:17, 4:31, 42:37, 53:32, 16:36, 22:30(2), 49:12, 5:90

c.                          Uzaklaşmak, uzak durmak (teCeNNeBe, yuteCeNNeBu): 87:11

2.                         “El-CeNBu” İsim olarak: Yan, Yakın cihet, iş, durum anlamlarında kullanılır.

39:56 (CeNBillahi), 4:36 (el-CêRi’l-CuNuBi), 10:12 (DeÂNê li-CeNBi-hi), 4:103(ve alê CuNûBi-kum), 22:36, (ve alê CuNûBi-hum: Mu’minler için) 9:35 (ehbêr ve Ruhbên için), 32:16 (CuNûBu-hum: yine Mu’miler için)

3.                         “El-CuNuBu” : Yabancı, uzak kimse:  4:36, 28:11, 4:43, 5:6

4.                         “El-CêNiB”: Yan, yan taraf: 17:68, 19:52, 20:80, 28:29,44,46, 37:8, 17:83

Ragıb “CeneBe” için  “CeNBun” sözcüğü temelde bir organ adıdır (insanın koltuğunun altından, boş böğrüne kadarki kısmı), yan. Çogulu “CuNuBun”  şeklinde gelir. “Yemînun” ve “Şimêlun” kelimelerinin kullanımında olduğu gibi (“Şam” ve “Yemen”  akla gelsin, rıdvan) kullanımında olduğu gibi Arabların yönle ilgili organ adlarını “istiare olarak” kullanma adetleri olduğu için sonradan “yan taraf” anlamında  “istiare olarak kullanılmıştır”. “CeNBun” kelimesinden birincisi “bir şeyin yanından ayrılarak, uzaklaşarak gitmek”  (4:31, 22:30,39:90,5:90)ikincisi “bir şeye doğru gitmek” …

5:6’ile ilgili ragıb “eğer cenâbet  “CeNêBetun” olduysanız”…… fiil olarak “CeNuBe”, eCNeBe, veCteNeBe, teCeNNeBe” şekillerinde kullanılır. “Cunubluğun” böyle isimlendirilmesinin nedeni bu durumun “salât’tan uzaklaşması (li teCNuBi’s-SaLâti), uzak durmaya sebeb olmasıdır. Ragıb yine Cenâbet olmayı halkın anladığı anlamda tarif etmektedir. Ve “in kuntum CuNuBên fêTTeHHeRu” (5:6) cümlesini misal olarak vermektedir.

Devam edeceğim inşAllah

Sizi Allah(a.c)’e emanet ediyorum

Selam ve dua ile,

Kardeşiniz rıdvan

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam,

“Ğa-Se-Le” fiilinin Kur’an’ı Kerim’de kullanımları:

·         “Urkud bi riclike hêzê muĞteSeLun bêridun ve şerâbun.” 38:42

“Ayağınla (yere) bas/yürü, bu yıkanılan soğuk, içilecek (su)”

“ra-ka-da”: 21:12,13, 38:42

·         “fêĞSiLû vucûhekum ve eydiyekum ile’l-merâfiki” (5:6)

“yıkayın yüzünüz, ve ellerinizi dayanaklara kadar”

Ra-Fe-Ka: 4:69, 18:16, 5:6, 18:29,31

·         “ve lê cunubên illê âbirî sebîlin hattê teğtesilû” (4:43)

“nede cunubsanız yolunu geçip/bulup yıkanıncaya kadar”

Ce-Ne-Be: 4:43, 5:6

“in kuntum CuNuBên fêTTaHHaRû” 5:6

“siz cunub sanız hemen temizlenin” 

·         “Ve la ta'amun illa min ğislîn.” 69:36

“onların yiyeceği ancak yıkanma pisliği”

izninizle biraz bekleyip devam etmek istiyorum. 

selam ve dua ile,

rıdvan

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Abdurrahman bey,

Size de selam vermeden geçmeyeyim dargın sanırlar :)

selam ve dua ile,

rıdvan

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam,

Bir şey daha "su" ve "toprak" insanı temizlemeye yetmez. "İlk önce kabın içi yıkanmalı/temizlenmeli". "Hiç kimse kirli kaba sevdiği yiyecekte olsa koymaz" 

tepkilere göre sonra devam ederiz inşAllah;

selam ve dua ile,

rıdvan

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Abdurrahman bey,

Sizi önemsediğimi biliyorsunuz bu gece işe gideceğim,

sorduğunuz soru beni uyutmadı;

aşağıdakileri sizin için hazırladım lütfen kabul edin;

A-Be-Ra- Ye’BuRu:

Kelime “Nehrin vs. nin bir yakasından öbür yakasına geçmek” , Rüya “tabiri” de etmek anlamında kullanılıyor.  Bir şeyden karşı bir şeye geçmek.  Ragıbda tam bunu söylüyor. “bir halden başka bir hale geçmek”

Raculun ev imrâetun ÂBiRun: ağlayan erkek ve kadın.

El-İBêRatu:  İzah, tabir, şerh, diksiyon, gözdeki yaş.

Hezê İBêRatun an kezê: Manası şöyle, şunu ifade eder.

El-ABRu min’el-VêDî: Vadinin kıyısı, kenarı.

El-UBRu: Ağlamak

El-mİ’BeRu:  Feribot, Nehrin vs.nin bir tarafına geçiren köprü, kayık v.s.

El-mİ’BeRatu: Irmakta geçilecek yer, nehir vs. geçiti

El-ÂBûRu: Göçmen kuş sürüleri.

El-ABBêRu:  Geçicilikte kuvetli olan. Yarar gibi geçen. Rüya tabircisi.

El-İBRânniyu: İBRani, Yahudice

Cemelun İBRu esfêra: Geçmeye, yürümeye kuvvetli deve.

Bir de şöyle bir kelime var “reddu’l-İ’tiBâRu”  eski haklarını iade. “İtiBaR” hatırı sayılır, önemli. El-İ’tiBêRu: Tahmin, takdir, sayma. Elbette “İBRet”

Bu kelime genellikle “yolcu” şeklinde çevrilmiş. Kur’an’ı Kerim’de “ibnu’s-Sebil” ifadesi bu anlamda zaten kullanılmaktadır. “Yolun karşısına geçen” mot a mot  çeviri böyle olabilir veya “yolu tabir eden.” Yani “uzaklaşmışsanız salâttan yolu tabir edip/geçip/geçit bulup  (karşıya) (yani) yıkanıncaya kadar” olmalı diye düşünüyorum.

Selam ve dua ile,

rıdvan  

not: izninizle ben uyuyacağım ::(

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Değerli Rıdvan ,

Seni yormak istemezdim. Çalışmalarında başarılı olmanı diliyorum her zaman.

'ÂBİRÛN (ÂBİRÎN) 'ÂBİR'in çoğuludur ve ism-i fâildir. 'Âbibirîn, sebil'e  muzaf olduğundan sonundaki çoğul nunu düşmüş.

Manası: (bşi) boydan boya/ karşıdan karşıya geçenler, katedenler ...

"LÂ TAQRABUSSALÂTE"; "Salata yaklaşmayın!" demek, salatın mekanına yaklaşmayın demektir. "İLLÂ 'ÂBİRİİ SEBİLİN"; "bir yoldan geçmeniz dışında". Yanı, munafıklara; " beyniniz kiletli olarak (sukârâ) ve de itaat etmediğiniz /dinlemdiğiniz halde (ve lâ CUNUBEN), yoldan geçmenin dışında, salatın semtine dahi yaklaşmayın!" diyor.

Selam ve sevgi ile.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam,

abdurrahman bey,

aşağıdaki ayet fikrinizi değiştire bilir mi?

“(Yanında sana) “bağlıyız!” derler, fakat senin yanından çıktıklarında, onlardan bir gurup, dediğin o şeyin dışında geceleyin (başka şey) kararlaştırırlar. Allah da, geceleyin kararlaştırdıklarını yazdı. Onlara aldırma, Allah’a güven, vekil olarak Allah yeter! (4:81).

hatırlatıcı dostum,

Çevirinle ilgili; Ayetin muhatabları ve sarhoşluk, zihni temizlik, benlik, el ve ayak kirlerinden arınma (manevi temizlik) konusunda, ayet-i kerimenin benzetmeli anlamlarını yerinde buluyorum. Bununla birlikte somut uygulamayıda (maddi temizlik)"çağrıştırdığını" (aslında sizinki çağrışımlı) düşünüyorum.  (Şii-Caferi bir kardeşimle, bu ayetle ilgili bir konuşmamızda. Ayetin somut ve soyut anlaşılabileceğini not almıştım)  

şu ayet-i kerim'e gibi:

"siyêbe-ke fetahhir" (74:4)

1. Elbiseni temizle, 2. Nefsini arındır.

ben ikinci şıkkı anlıyorum birinci şıkkıda reddetmiyorum.

selam ve dua ile,

dostunuz, kardeşiniz rıdvan

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam  rıdvan dostum sevgiler hürmetler

 Ben şu anakadar  abdesti sadece sembolik manaları ifade ediyor diye yorumluyordum ve diyordumki amaç temizlik değil  o hareketlerin ifade ettiği manadır deyip içini kendimce dolduruyordum  çünkü maddi olarak bu haraketlerin izahı saçma oluyordu kişi eli yüzü tertemizsede yıkıyacak başını ayaklarını mesh edecek yada komedi eline yüzüne toprak sürecek .

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam değerli dost asım

  Tam üzerine bastın(istersen ayağını kaldır.espiri) 

şekilcilik  hastalığını israil oğullarında çokça gözlemliyoruz .talepleri ey musa bizede şekillerle tapacağımız bir ilah anlayışını sun demeleri ve allahı açıkça görme talepleri vede musanın aralarından 40 günlüğüne ayrılması  buzağı neticesini doğurdu