HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Atatürk’ün Meclis Konuşması ve Kafirlik Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Selam Murat,

Yazdığınız ayetlerin benim yazdıklarımla alakası ne.

Benim daha çok yazacaklarım var. Ancak akşamları vakit buluyorum.

Ama senin yazdıklarının konuyla alakası yok.

Bana bu konuda yazabileceğin tarihi, dini ,felsefi, ekonomik birşeyler varsa açık açık yaz.

Bir kaç geniş anlamlı ayetin arkasına sığınıp kaçak güreşme.

Farisi beyit ve tercümesi

Men çe guyem,

Tamburem çe zened.

Anlamı: ben ne diyorum, tamburam ne çalıyor.

Söylediğin şarkı melodiyle uyumlu olsun lütfen.

Herkese selamlar.

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba

Sayin Saffet Metin, kendisi hakkindaki   bilgilere  ulasmanin  kisitlandigi   bir kimseyi, saglikli olarak tartismamiz pek mumkun olmasa gerek. 

Bunun haricinde batililasmanin bizzat saray tarafindan baslatildigi dogrudur. Kilik kiyafet,sanat,yonetim bicimi ve diger alanlarda reformlar  yuzunden bircok  padisah  kellesini veya   tahtini  kaybetmistir. Ilber Ortaylinin  asagida detaylarini kaydettigim kitabi bu konulara guzel izahlar getirmektedir.

"İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
İlber Ortaylı

Alkım Yayınevi

 Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmedir. İç ve dış gelişmeler, hayatının son kırk yılında imparatorluğu, bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi. İmparatorluk genç cumhuriyete parlementarizm, siyasal parti, basın gibi siyasal kuramları miras olarak bıraktı. Cumhuriyet ilk anda eğitim sistemini, üniversiteyi, yönetim örgütünü, mali sistemini imparatorluktan miras aldı. Cumhuriyet devrimcileri bir Ortaçağ toplumuyla deği, son asrını modernleşme sancıları ile geçiren imparatorluğun kalıntısı bir toplumla yola çıktılar. Cumhuriyetin radikalizmini kamçılayan ögelerinden biri de yeterince radikal olamayan Osmanlı moderleşmesidir. Bugünkü Türkiye'nin siyasal-sosyal kuramlarındaki sağlamlık ve zaafın bilinmesi, son devir Osmanlı modernleşme tarihini iyi anlamakla mümkündür.
Geçmişle geleceği birarada düşünmek ve tartışmak. Aslında bu tartışma farklı açıdan ve farklı yollarla yapılsa da her kişinin alışkanlığıdır. İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, bu tartışmanın bir unsuru olarak 19. yüzyıl tarihimiz için genel bir giriştir."

Allah'a emanet.

Kadir

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın Muhliskul,

Görüşlerinize aynen katılıyorum.

Osmanlı Modernleşmesi bürokraside , üst yapıda falan öyle monşerler yetiştirmiştir ki, bugün bizim diplomatlarımız bile onların fransızcaları, zerafet ve nezaketleri yanında köylü gibi kalır.

Halide edip gibi eğitimli bayanlar yetişmiş bu ülkede.

Ama hep elit kesimin insanları.

Halka yaymak için insanları biraz zorlamak gerekiyor.

İşte bu zorlamayı yapmıyor Osmanlı.

En zorlayıcı fikir veya teşebbüs Sultan Abdülaziz in sadrazamı Ali paşanın (öl. 1871)  Fransız Medeni Kanunu Code Civil i tercüme ettirmesidir. Ama Muhalefetten uygulatamamıştır.

Her halde zaten içerde Rumlar, Sırplar, Bulgarlar  yeterince muhalefet, buna birde yeniliklere direnecek Türk halkını eklemiyeyim düşüncesidir. Düşünün bir Şeyh Said vari isyanın bu şekilde çıktığını. Arapların bundan isyan ettiğini falan.

Osmanlı bunu siyasi sebeblerle ertemiştir.

Yoksa çok dindar bir imparatorluk olduğundan değil.

Atatürk ten evvel İttihat ve Terakki partisinin programında ve fikirlerinde bunlar vardır.

Atatürk bir küskün ittihatçıdır. 1908 de aralarından ayrılmıştır ve bunun tarihimize çok olumlu etkileri olmuştur. Aşırı ittihatçıları sevmeyen ve Aşırı ittihatçılarca da sevilmeyen bir liderdir.  Ama fikirleri ittihatçılarla paralellik gösterir. ( Sn. Erol Şadi Erdinç ten aldığım fikirler)

Sonuçta Atatürkle ilgi olarak şöyle bir yanılgılar vardır.

Atatürk'ün devrimlerini , ondan önce kimse düşünmedi. O olmaya idi bu devrimler olmazdı. Ondan başka kimse düşünmedi.

Hayır. Bu iddia yanlıştır.

Artık o konuma gelmişti. Zaten İttihatçılarda Atatürk yerine kendi adamlarını geçirerek bunları yapacaklardı. Yani başa geçecek ittihatçı bir yönetim Atatürkün yaptıklarının hepsini yapacaktı.  

Atatürk müfritleri yok etti, kendine bağlı ittihat ve terakkinin has adamları ile (ör. Celal Bayar)  çalıştı.

Celal Bayarın kurduğu ve Yönettiği Demokrat parti, İttihatçıların ekonomik hayallerinin bir çoğunu yaptı.

İttihat ve terakki nin 20. yüzyılın başlarında Fransa ile Osmanlı İmp. karşılaştıran bir raporu vardır. Neleri yaparsak ne kadar zamanda 1900 lerin başının fransa sının seviyesine ulaşırız.

100 senede yani 2000 yılında 1900 lerin fransasının seviyesine ulaşırız çıkmış. Bugün 1970 lerin başındaki fransanın seviyesindeyiz.

Yani  Atatürk, Menderes, Demirel, Özal ve Tayyip Erdoğan dönemleri gerçekten Türkiyenin depar attığı dönemler.

Herkese selamlar.

 

 

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

bir dinci ile konuşurken atatürkün imanını,

bir ateistle konuşurken atatürkün akılcılığını,

bir kapitalistle konuşurken atatürkün sosyalist yapısını,

bu liste böyle uzar gider, sonra malzeme çıkar örümcek beyinliler bilsin atatürk imanlı imiş eeee, la havle ya ne günlere kaldı haydi kutlayalım bari cennetten yerini de hazırladık paşamızın!!, veya hadi cehennemde yerini hazrılayalım da cennette yerimiz genişlesin, vur Allahım kafamıza kafamıza vur belki, geçmişe gömdüğümüz kafalarımızın yönü değişir, örümcek kafalılar, modern zihinler, herkesin ölçütü kendi kabulü, denetlenemeyen tarihle denetim mekanizmaları kurmak ne kadar da sağlam bir beyt asla örümceğinkine benzemiyor.  

Esenlik dilerim

Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
savasen
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 24 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 331
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savasen

Selam,

Musa (A) ve Fir'avn arasında geçen konuşmanın bir bölümü:

Taha 51: [Firavun:] “Peki” dedi, “ya önceki kuşakların durumu ne oldu?”

Taha 52: [Musa:] “Onlar hakkındaki bilgi yalnızca Rabbimin katında, (O'nun, toplumları bağlı kıldığı) yasalar örgüsünde [yazılı]dır; benim Rabbim asla yanılmaz ve asla unutmaz.”



__________________
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir.
Birbirini anlamayan...
Can Yücel
Yukarı dön Göster savasen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savasen
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın savaşen ,

yazınız bir kırgınlık ifadesimi. ?

Ben bu işi Allaha bıraktım. Atatürk hakkındaki kararı Allah versin mi?

İçimde  bu dönemi eleştiri arzusu var da, hani ters bir şeyler yazarsak başımıza iş alırız korkusumu ? 

lütfen biraz daha somut olun.

 

Sayın Malik bin Nebi, 

Atatürk imanlıdır. Siz Avrupada dinde  reformu ve Protestanlığın ne olduğunu bilmeden, Türk müslümanının durumuyla karşılaştırmadan, adamın neler yapmak istediği hakkında en ufak bir tahmininiz olamaz.

Atatürk akılcıdır. Siz Avrupada Aydınlanma 1780 ler. dönemini ve bunun çağdaş dünyaya etkilerini bilmeden bu konuda edeceğiniz laflar havada kalır. Ayrıca Laiklik kavramını hiç mi hiç anlayamazsınız.

Atatürk serbest piyasa ekonomisinden yanadır. Hiç bir zaman sosyalist olmamıştır.  1929 ekonomik krizi ve 1939-1945  ikinci dünya savaşı Bazı bakımlardan Türkiyenin şansı, bazı bakımlardan şansızlığıdır.

Şansıdır. Batı dünyası birbiri ile uğraşmaktan , Türkiye ile uğraşamammıştır.

Şansızlığıdır. Aynen bugünkü ekonomik kriz nasıl ekonominin gelişimini etkiliyorsa, o zaman da etkilemiştir.

Siz keynesyen politikaları bilmeden Atatürkün Devletçiliğini anlayamazsınız. Sermaye birikiminin yetersizliği, Ayrıca dünya siyasi konjönktürünün uygun olmaması nedeniyle ta özal döneminin ortalarına kadar uygulanmıştır. Özalla birlikte Türk ekonomisi Neo Klasik anlayışla yönetilmektedir.

Tabii sosyalizm o dönemde Rusyanın da desteği ile dünyada yaygın bir görüştü. Aydınlar arasında yaygındı. Bürokrasi içinde de yer bulmuştu. Bu kadroların bir takım hareketleri, politikaları oldu (ör. Köy Enstitüleri gibi) 

Ama ne Atatürk ne İnönü hiçbir zaman sosyalist olmadı.  

 

Herkese selamlar .

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
savasen
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 24 eylul 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 331
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savasen

Saffet Metin Yazdı:

Sayın savaşen ,

yazınız bir kırgınlık ifadesimi. ?

Ben bu işi Allaha bıraktım. Atatürk hakkındaki kararı Allah versin mi?

İçimde  bu dönemi eleştiri arzusu var da, hani ters bir şeyler yazarsak başımıza iş alırız korkusumu ? 

lütfen biraz daha somut olun.

Selam,

Kırgınlık ifadesi değil.

Eleştiri yapabilmem için yeterli, objektif / tarafsız veriye sahip değilim.

Nihai karar elbette Allah'a aittir. Ben de bunu ifade eden genel bir ayetin mealini iktibas edeyim dedim.



__________________
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir.
Birbirini anlamayan...
Can Yücel
Yukarı dön Göster savasen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savasen
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım


Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali
Jean Meslier
KAYNAK YAYINEVİ
Aydınlanma Çağı'nın filozoflarına esin kaynağı olan Jean Meslier bir rahipti. Yani, Fransa'nın Turan Dursun'u... Tüm dinleri kıyasıya eleştirdi. İnsan düşüncesiyle temas ettiği her noktada dini ideolojiyi yerle bir etti. Elyazmaları, Paris'te gizlice elden ele dolaştırıldı. O günün parasıyla 10 altın Lui'ye kapışıldı. Meslier'nin düşüncelerini yayma mücadelesi verenlerin başında gelen Voltaire, 'Hiçbir şey, Meslier'nin kitabından daha etkili olamaz' diyor. Ünlü filozoflardan D'Alambert'in ifadesi ise şöyle: 'Dışardan az görünen kuvvetiyle bu derece etki yapan yalnızca top barutunu tanıyorum. Jean Meslier'nin kitabı top barutuna benziyor.'

bu kitabın arkasındaki tanıtım yazısı...

kitabın basında
1928'de ATATURK'UN TALİMATİYLA YAYIMLANAN KİTAP
yazıyor...
kitabin 1928 deki adı AKLİ SELİM mis

BU KİTAP HAKKINDA BİLGİSİ OLAN VARMI...?





ben bu kitap hakkinda su bilgiyi bulabildim


Ünlü materyalist Abdullah Cevdet tarafından Türkçe'ye tercume edilen ve Atatürk'ün emriyle 1928 yılında Arap alfabesiyle, 1929'da da Latin alfabesiyle Devlet Matbaası'nda bastırılan kitap, adından da anlaşılacağı üzere, tam bir tanrısızlık anlayışı ile yazılmıştır. Kitabın muhtevası hakkında bir fikir vermek için, bazı konu başlıklarını sıralamak, sanırım yeterli olacaktır:
Bir Allah'a İnanmak Gereksizdir; En İyisi Onu Hiç Düşünmemektir
Din, Safdillik Üzerine Kurulmuştur
Her Din Bir Saçmalıktır
Din, Cahilleri Mucizeyle Kandırır
Güneşe Tapmak, Bir Ruha Tapmaktan Daha Az Akla Aykırıdır
Dinin Gereksizliğini Kanıtlayan Şey, Anlaşılmasının Olanaksız Olmasıdır
İhtiraslara Karşı Din, En Zayıf Engeldir
Din, Ahlakı Felce Uğratır
Dinin Ne Kadar Aykırı ve Kötü Olduğu Ne Kadar Tekrar Edilse ve Kanıtlansa Azdır
...
Bu ve benzeri fikirlerle dolu olan kitap, materyalist ve pozitivist anlayışın fikirlerini çok açık ve galiz bir dille ifade etmektedir. Pozitivizmin babası olan Voltaire de zamanında, bu kitabın basılıp yayılması için büyük çaba sarfetmiştir. Bu şekilde ateizmin savunuculuğunu yapan kitaplara, değişik zamanlarda ilmî cevaplar verilmiştir; mesela ülkemizde bu felsefenin temsilcilerinden olan Turan Dursun'un dört kitaptan oluşan Din Bu serisine, Prof. Dr. Süleyman Ateş tarafından, Gerçek Din Bu adlı iki kitapla cevap verilmiştir.
Kitapla ilgili ilginç olan bir nokta da, değişik zamanlarda, Atatürk'ün dine ne kadar büyük önem verdiğini ispat etmek için sık sık öne sürülen, onun emriyle Elmalılı Tefsiri'nin ve Tecrid-i Sarih adlı hadis kitabının basılmış olduğu gerçeği ile, yine onun emriyle bastırılan bu kitap arasındaki dine yaklaşımdaki terslik ve zıtlıktır. Abdullah Cevdet, kitabı Atatürk'e ithaf etmiş ve ona imzalı bir nüshasını hediye etmiş, Atatürk de kitabı, bazı yerlerini çize çize, dikkatle okumuştur. Bu kitap, baştan sona dine hakaretlerle doludur. Dinin ne kadar anlamsız bir kurum olduğu görüşü, kitabın tamamında hakim bir görüştür.

kaynak
http://www.felsefeekibi.com/forum/forum_posts.asp?TID=35815& amp;KW=sa%F0duyu


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

Sayın Asım,

 

Turan Dursun aslında enteresan adamdır.

 

Adamın Tahsili İlkokul. Ondan sonra şu köyde, bu dergahta şu hocada falan ilim toplamış kişi. Hayatı ile ilgili bir röportaj okumuştum. İşte şu ilim. Kim iyi biliyor. Konyanın bilmemne  köyünde bilmemkim hoca. Oraya gider , aylarca talebelik eder öğrenir. Bilmemne ilmi. Kim biliyor. Adıyamanda X köyünde Y hoca. Oraya gider onu öğrenir. Çocukluğundan beri Kürt medreselerinde ki hocalardan ders alır.

 

Adam Kureyş arapçasını, Türkiyede en iyi bilen kişi. Diyanet bile görüş soruyor. Sanırım diyanette çalışmış. Müftülüğe kadar yükseldimi bilmiyorum. Ben şimdi araştırmadan kafamda onun hakkında kalmış yüzeysel bilgilerden cevap veriyorum.

 

Sonuçta Kur'andaki, Hadisteki, gelenekteki, gerçek hayattaki bilgilerin karışımı adamda müthiş bir tepki meydana getirdi. Gitti Ruhunu Şeytana sattı. Resmen saçmaladı. Dini inkar eder bir hal aldı.

 

Yani adam ilkokul üzerine ortaokul, lise eğitimi alsaydı üstüne formel bir ilahiyat bilgisi alsaydı. Bu ilimleri bu ilahiyat bilgisinin üzerine araştırma gibi alsaydı. Sonuç farklı olurdu.

 

Çünkü bu eğitimler entellektüel eğitim. Eğitimciler bilir. Çocuk şu sınıfta şöyledir, psikolojisi şudur. Şunu öğrenir falan. Ona göre bir disiplinde verilir.

 

Medrese eğitimi entelektüel bir eğitim değildir.

 

Sonuçta adam, aklıyla bildikleri, gördükleri  arasında kalınca tepkisi aşırı olmuş. Bu tepki bireysel kalsaydı bir şey olmazdı, ama bu konularda toplumsal faaliyetlere girişince başına asla tavip etmediğim kötü şeyler geldi.

 

Ben buna ilkokul tahsilinin bu ağırlığı çekmemesi olarak bakıyorum. Bu terazi bu sikleti (ağırlığı) çekmedi.

 

Şimdi Volter falan Fransız ihtilali öncesi Katolik kilisesi düşmanı bir yazar. Bunun sebeblerini Fransız ihtilalinin sebeblerinde aramak lazım.

 

Fransada halk köylüler, şehirliler, Büyük toprak sahipleri, Kilise ve Kral diye ayrılıyordu.

 

Yönetime kral, Büyük toprak sahipleri (lord, dük, kont, baron, marki vb.) ve katolik kilisesi  hakimdi. Şehirliler ve köylüler eziliyordu.

Şehirliler, banker, tüccar, armatör, fabrikatör ama  uyduruk bir toprak sahibi kadar değerli değil.

 

Sonuçta bu sınıfsal mücadele de bir şehirli olan Volter , toprak sahiplerinden yana tavır koyan kiliseye kızıyordu. Bundan dolayıda kiliseye de, dine de saldırıldı.

 

Hristiyanlıkta din ile ilgili problemler en çok katolik  kilisesinde oldu. Örneğin Protestan memleketlerde din ile ilgili büyük problem yaşanmadı ama Katolik kilisesi ile her zaman problem yaşandı.  Fransız ihtilalinden sonra Laiklik prensibi kabul edildi ve çok sıkı uygulandı.

 

Bazı aydınlanmacıların dine ve kiliseye karşı tavrı çok serttir. Ama kilise de bunu hak etmiştir.

 

Her aydınlanmacı dinsiz olacak diye bir kural yoktur. Örneğin Amerikan aydınları falan dindardır. (protestan mezhebinin rahatlığı sonucu) Ama Katolik kilisesinin  tutumu yüzünden  Fransız aydınları , hep mesafeli olmuş ve ilişkiler laik felsefe üzerinden yürümüştür.

 

Olay budur.

 

Osmanlının tanzimat döneminde aşırı bir ıslahat yapılmış, ama dini ilgilendiren, halkın din ile alakasını kurduğu (ör. Evlenme, boşanma)  konularda asla bir şey yapılamamıştı. Bu işler Cumhuriyet dönemine kaldı. Bunların yapılması lazımdı. Kim gelse onu yapacaktı.

 

Yapan kişi halkın yobaz takımı tarafından tepki görecekti. Sonuçta geldi yaptı ve Tepki de gördü. Homurtu halen devam ediyor.

 

 

Herkese selamlar,

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

saffet bey saygılar!

Virgüllerle ayırmış olduğunuz konu başlıklarını,düşüncelerini yazan arkadaşların bilmediği daha tatlı bir anlatımla 'analiz edemediği' vehmine kapılırsanız sağlıklı bir iştişare ortamı olmaz.

Asım arkadaşın ufak bir yazıyla özetlemeye çalıştığı kitaba eleştirinizi yada konu hakkındaki fikrinizi açık bir şekilde ifade etmektense konudan uzak bir yaklaşım sunmuşsunuz.

*Geleneğin yapmış olduğu eklemeleri (bağnazlık,yobazlık ne derseniz deyin), din adına geçmişteki insanların dini yorumlamalarını, dini bir tabu haline gelmesini Kuran'ın yardımına başvurarak eleştirip, rahatlıkla dinin sınırları dışına çıkarmayı başaran "kuran-i akıl" ,
**gördüğüm kadarıyla teslimiyetse(müslümanlık) tam teslimiyet,tüm beşer görüşlerinden dini arındırarak "hanif" olarak, rehber olan kitabı beşeri olan aklın himayesinde (düzenin) güncellemeye (yamamaya) çalışıyor. Bizden istenen gerçekten bu mu?

Sağlıcakla kardeşlerim................................................. ........ 

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats