HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: kabe tarihi... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

HAC konusunda benim, özel olarak Tevbe sûresinden ve genel olarak öteki sûrelerden anladığım:

Mekke, YESRİB İSLAM DEVLETİ tarafından ele geçirilince, Müslümanların ve müşriklerin iç içe yaşadığı bir yer haline geldi. Sokak savaşlarına teşne bir durumdu bu.

Ama müşrik önderler savaş istemiyordu çünkü savaş, Mescidi Harâm'ın çevresinde kurulan geleneksel "ekonomik hac"cı iptal edecekti. Oysa Mekke'lilerin tek gelir kaynağıydı o panayır.

Müşrikler İslamın emîrini evinden yurdundan sürüp çıkararak (9:40) ve inananlara amansız baskılar yaparak savaşı başlatan taraftı; sonra Yesrib'e saldırı üstüne saldırı düzenleyerek savaş halini sürekli ayakta tutmuşlardı (33:13).

Panayırın tehlikeye girmesinden elbet onlar sorumluydu. Müslüman yetkililere "barış"mayı önerdiler. Ama Allah'ın Elçisi öneriyi bir şartla kabul edebilirdi:

Müslümanlarla müşriklerin yapmakta olduğu, bir DİN SAVAŞI idi. Ve baskı yapmak öldürmekten kötü (2:191) olduğu için İslam açısından o savaş müşriklerin elinde artık baskı yapma gücü kalmadığında yani müşrikler şirki bırakıp İslama girdiğinde sona erecekti:

Eğer tövbe ve salât edip arındıranı verirlerse onlar sizin "dinde kardeş"lerinizdir (9:11).

O halde barış önerisinin İslam yetkililerince kabulü kabul edilenin silah bırakışması değil ATEŞ KES olduğunun bilinmesi şartına bağlıydı. Allah bir ayet indirerek bunu kayda geçirdi:

Yasak dolunaylar çıkınca müşrikleri her gördüğünüz yerde öldürün; yakalayın, alıkoyun ve her gözetleme noktasında gözetleyin. Ama tevbe ve salât edip arındıranı verirlerse yollarını açın (9:5).

Aslında Müslümanlar da barış istiyordu çünkü üzerlerine farz olan "dinî hac"cı ancak barış ortamında yerine getirebilirlerdi (2:196, 3:97, 22:27, 22:29).

Andlaşma, Mescidi Harâm'ın önünde BÜYÜK HAC GÜNÜ imzalandı (9:2). "Dört yasaklar"ın ilki olan kızıl dolunay yani ŞeHRu ramazân* sabahı. 

O gün başlayan hac yılın ilk haccı, dolayısıyla BÜYÜK HAC idi; arkadan gelen üç dolunayın her birinde eda edilenler ise OLAĞAN HAC. Kasas 27'deki HAC kelimesi buna kanıt sayılabilir:

Bana sekiz PANAYIR çalışmana karşılık iki kızımdan birini sana vermek isityorum -İnnî urîdu en unkiheke ihda 'bneteyyehéteyni alâ en te'curânî semâniye HICAC.  

Görüldüğü gibi Şuayb için Musa sekiz panayır çalışacak, SEKİZ YIL değil. Bir yılda dört panayır olduğuna göre İKİ YIL demek bu.

Tevbe 1-5'te anılan yılın ekonomik ve dinî hacları birlikte yapıldı. Hattâ müşrikler hacılara su dağıtarak ve Mescidi Harâm'ın bakımını yaparak dinî hacca katkıda bile bulundular (9:19).

Ama bazı müşrikler "ateş kesi"i ihlal ettiler. Müslümanlar buna karşılık verdiler ve korkulan sokak savaşları gerçek oldu. Müşrik ana-babalar ve Müslüman evlatlar ilk kez karşı karşıya geldi. Müşrik ana-babaları ve kardeşleriyle iş birliği yapanlar uyarıldı (9:23).

Dört aylar sona erince ateş kes te sona erdi. Savaş yeniden başladı ve bir sonraki dört aylara kadar İslam Devleti kesin üstünlüğü sağladı. Müşriklerin o yılından itibaren Mescidi Harâm'a yaklaşmaları yasaklandı (9:28).

Tevbe sûresinin bundan sonraki bölümünün konusu artık açık şirk ve müşrikler değil bir başka adı münafıklık olan "kapalı şirk"tir. Medine münafıklarına MEKKE MÜNAFIKLARI (9:113) ekleniyor. 

Ekonomik haccın iptal edilen getirisine karşılık dinî hac esnasında ekonomik etkinlikler caiz kılınarak gelir-gider dengesi sağlandı (2:198). 

Sevgi ile.

________________________

* http://www.pa.msu.edu/people/frenchj/moon/index3.html



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam ali bey kardeşim,

Namaz-Salat tartışmalarını buraya tekrar taşıyacak değilim,

Elbetteki kelimelerin cümle içerisinde anlamlarını gözeterek,

Kelimelerin bazen hakiki bazende mecaza yorumlandığı bir vakıadır.

Mecaza yorumlaya bilmemiz için bir "karine"ye ihtiyaç bulunur. Bu bazen cümleden, bazen aklen gerekli olur.

Sözü fazla uzatmadan;

1. "(avram) Orada, Bet-El'in doğusundaki dağlara taşındı. Çadırını, batıdan Bet-El ile, doğudan Ay arasında kalacak şekilde kurdu. Orada Tanrı'ya bir "mezbeah" inşa etti ve Tanrı'ya İsmi'yle dua etti" (Tora Türkçe çeviri ve açıklamalarıyla Tora ve Aftara, 1. kitab, Bereşit, leha leha :8, (s.83) Gözlem gazetecilik ve basın yayın)

Bet-El "Tanrı'nın Evi" "Bet-Elohim"

"Tanrı'nın ismi'ni anması" Avram'ın Erest-Yirael'e girer girmez, onun işe koluyup, etrafındaki insanlara Tek Tanrı'dan bahsetmeye ve onları Tanrı yoluna davet etmeye başladığını belirtir. (leha leha: s.85)

2. İsra:  3-7

Süleyman(a.s) yaptığı mabed, Bet-Ha Mikdaş/s (K-d-ş/s)

1. ve 2. diasporaya işaret etmektedir. Sözü uzatmamak için iki sürgün için detaya girmeyeceğim. Esed Merhum  ayet-i kerimelerin dipnotunda açıklama yapmıştır. Benim bir makalemde bunun üzerinedir.

Tora'da ise mabedin yapımı detaylı anlatılır.

Kur'an'ı Kerim'i burayı "el-mescid" olarak nitelemesi manidardır.

3. Mekke'deki ev: Kur'an'ı Kerim'den işaretle bu evinde İbrahim(a.s)'ın yaptığı ayetlerin zahirinden anlaşılmaktadır.

4. Bugün evlerden sadece bir tanesi durmaktadır. Diğerinin bir duvarı (ağlama duvarı) bulunmaktadır.

5. Bet-beyt kelimesinin "Din anlamında" kullanımına uygun olduğu yerlerde vardır.

Mesela Nuh(a.s) evi için (72:28) Mufessir Kurtubi "din" anlamında da kullanılır demektedir. (Kurtubi, İlgili ayet)

Şimdilik bu kadar açıklamayı yeterli görüyorum,

Allah ilmimizi/ilminizi ziyade etsin güzel kardeşim,

selam ve dua ile,

kardeşiniz rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba,

Benim sahsi anlayisim, Ibrahim ve kabe iliskisinin olmadigi yonundedir. Kuran kissalarindan tarih cikarma  anlayisina karsi cikan arkadaslarin bu konuda cekimser davranmalarini anlayisla karsiliyorum.

Tarihi Ibrahim hakkinda eski ahidden baska ciddi bir bilgi  mevcut degildir.

Eski ahidin anlatimlarindan yola cikarak Ibrahim'i mekke'ye getirerek Ismail ve annesini oraya yerlestirdigi cikarimi epey zorlama gibi gorunmektedir. Boyle bir halde gecmisleri hakkinda her tur detaylari zabit tutan ehli kitabin en onemliler listesinin baslarinda yer alan Ibrahim'in bu  tapinagini benimsemeyisleri hatta kayda dahi gecmeyisleri bir turlu izah edilemez.

Gocebe hayattan ticari sebeblerden oturu Mekke civarinda  yerlesik yasama gecen kabilelerin eskiden mevcut bir tapinagi  yeniledikleri veya eskiye isnadederek yeni bir tapinak insa ettikleri dusunulebilir. Bu tapinagin butun inanislara adanmasi ve bu bolgenin cok akillica kutsal ilan edilmesi muthis   zeki bir anlayisin urunudur. Colun ortasinda her turlu saldiriya musait bu beldede, degisik bolgelerden ozellikle suriyeden  getirilen urunleri pazarlayan bu dahi ticari girisimcilerin kutsal belde ve kutsal aylar duzenlemesi ticaret icin mukemmel bir ortam yaratmistir. Kendileri pek dindar olmayan bu toplum her dinden olan topluluklari buraya yoneltmeyi basarmalari sonucu buyuk zenginlikler elde etmislerdir. Iste bu anlayis Ibrahim kabe iliskisininde olusmasinda katkida bulunmustur.  Benim kabe anlayisimin kisa bir ozeti

Allah'a emanet

kadir

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

Merhaba,

Benim sahsi anlayisim, Ibrahim ve kabe iliskisinin olmadigi yonundedir. Kuran kissalarindan tarih cikarma  anlayisina karsi cikan arkadaslarin bu konuda cekimser davranmalarini anlayisla karsiliyorum.

Tarihi Ibrahim hakkinda eski ahidden baska ciddi bir bilgi  mevcut degildir.

Eski ahidin anlatimlarindan yola cikarak Ibrahim'i mekke'ye getirerek Ismail ve annesini oraya yerlestirdigi cikarimi epey zorlama gibi gorunmektedir. Boyle bir halde gecmisleri hakkinda her tur detaylari zabit tutan ehli kitabin en onemliler listesinin baslarinda yer alan Ibrahim'in bu  tapinagini benimsemeyisleri hatta kayda dahi gecmeyisleri bir turlu izah edilemez.


Selam,
O zaman akla şu sorular geliyor;
1-Niçin Kuranda peygambere,kabenin yıkım emri yok.
2-Çatısı tevhid olan bir dinin yayıldığı merkezde,nasıl olurda şirk unsuru barındıran bir yapının ayakta kalmasına müsade edilir.
3-Kabe,peygamberden sonra ora halkının çıkarları için mi inşaa edildi?
4-Kuranda adı geçen temelleri yükseltilen beyt neresidir?
5-Musa peygamberle yolculuk halindeki toplumun musadan,yol üzerinde  gördükleri elle tutulur gözle görülür bir totem istemeleri sonucu, musanın onlara olan tavrı,ibrahimin beytini onarmasımıdır?
6-Evet bu onarması derseniz,İbrahim peygamberin beyt temellerini sadece onu anlayan evladı ismaille beraber onarması,sistemi onarmak mıdır?
7-Kuranda anılan mescitler sistem midir?Alış verişi bırakın ve salata koşun emrinde salatat koşulan ve toplanılan mekanın adı nedir?
8-O dönemde kabenin mabed olarak tanınmayışı,yahudilerin kıskançlık düşmanlık ve gadrları sebebiyle olmadığını söyleyebilirmisiniz?
9-İstikamet yön anlamındadır,kıblenin anlamı istikamet midir?yoksa üzerinde gidilen tarz mıdır?
Buyrunuz.
Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

merhaba muhliskul...

yine yıktın haneyi eyledin viran...

kafa konforumuzu bozmaya birebirsin..

şimdi uğraş dur bakalım senin dediklerinle...

yahudilerin ibrahime bu kadar önem verip onun çok önem verdiği kabeyi  görmezden gelmeleri konusu çok enteresan..

bu açıdan bakmamıştım hiç..

kabe hakkındaki düşüncelerin ise yenilir yutulur cinsten değil kardeşim...


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

10-hac 26 da yer olarak çevrilen kısma'' mahal'' diyebilir miyiz?
diyemezsek eğer,niçin meallerin hemen hepsinde bu kısım yer-mahal olarak çevrilmiş.

Okunuş    Ve iz bevve'na li ibrahime mekanel beyti el la tuşrik bi şey'ev ve tahhir beytiye littaifine vel kaimine ver rukkeis sucûd.
Diyanet    Hani biz İbrahim’e, Kâbe’nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiştik.
Elmalılı Orj.    Hem unutma o vakti ki o beytin yerini İbrahime şöyle diye hazırlamıştık: sakın bana hiç bir şey şirk koşma, ve beytimi dolaşanlar ve duranlar ve ruküa sücude varanlar için tertemiz et
Ö.N. Bilmen    Ve yâd et ki, İbrahim'e Beyt-i Şerif'in yerini bir makam kılmıştık, «Bana bir şeyi şerik koşma ve Benim beytimi tavaf edenler için ve mukim olanlar için ve rükû ve secde edenler için tertemiz tut,» diye (hazırlamıştık).
C. Yıldırım    Hani bir vakit Beytü'l-Haram'ın yerini İbrahim'e hatırlattık da ona, «bana hiç bir şeyi ortak koşma, evimi tavaf edenlere, (onda) ayakta duranlara, rükû' ve secde edenlere tertemiz tut» demiştik.
A.F. Yavuz    (Ey Rasûlüm), hatırla o zamanı ki, biz Kâbe’nin yerini İbrahîm’e beyan etmiş ve ona: “-Bana hiç bir şeyi ortak koşma. Beyt’imi de tavaf edenler için, orada oturanlar, rükû ve secdeye varanlar için iyice temizle.” diye vahy etmiştik.
H.B. Çantay    Hatırla o zamanı ki biz Beytin yerini İbrâhîme: «Bana hiç bir şey'i eş tutma, Beytini tavaaf edenler, kıyam edenler, rükû' ve sücûd edenler için iyice temizle» diye merci' yapmışdık.
M. Esed    Çünkü, İbrahim'e bu İbadet Evi'nin kurulacağı yeri gösterdiğimiz zaman (o'na demiştik ki:) "Bana kimseyi ortak koşma! Ve Benim Mabedimi, onu tavaf edecek olanlar için, onun önünde (Rablerini tazim ve tefekkür ederek) dikilip duranlar için, saygıyla eğilenler ve yere kapananlar için temiz tut!"
A. Bulaç    Hani biz İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) "Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut."
Y.N. Öztürk    Bir zamanlar İbrahim için, o evin yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: Bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükû, secde edenler için temizle.
Diyanet Vakfı    Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma; tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rükû ve secdeye varanlar için evimi temiz tut.
Elmalılı S1    Bir zamanlar Kabe'nin yerini İbrahim'e şu şekilde hazırlamıştık: «Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, (kıyama) duranlar, rüku ve secdeye varanlar için Evim'i tertemiz et!
Elmalılı S2    Bir zamanlar Kâbe'nin yerini İbrahim'e şu şekilde hazırlamıştık: Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada (kıyama) duranlar, ruku edenler ve secdeye varanlar için evimi tertemiz et.
TefhimulKuran    Hani biz İbrahim'e Evin (Kâbe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) «Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükûa ve sücuda varanlar için Evimi temiz tut.
F. Kuran    Hani İbrahim'e Beytullah'ın yerini gösterdik ve kendisine şöyle dedik; «Bana hiçbir şeyi ortak koşma ve bu evimi tavaf edenler, ayakta dikilenler, rükua ve secdeye varanlar için temiz tut.»
A. Gölpınarlı    An o zamanı ki hani biz İbrâhim'e, bana hiçbir şeyi şerik tutma ve tavâf edenlere, namaz kılanlara, rükû edenlere, secde kılanlara tertemiz tut evimi diye Beyt'in yerini göstermiştik.
S. Ateş    Bir zamanlar İbrâhim'i Beyt(Ka'be'n)in yerine kondurmuş(ve ona şöyle emretmiş)tik: "Bana hiçbir şeyi ortak koşma ve tavâf edenler, ayakta duranlar, rükû' ve secde edenler için Evimi temizle."
S. Yıldırım    (26-28) Zira Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullah'ın yerini belirlediğimiz zaman: "Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut!" Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.
A. Uğur    Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma; tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rükû ve secdeye varanlar için evimi temiz tut.
G. Onan    Hani biz İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazrladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) "Bana hiç bir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut."

11-hac suresi 27 de geçen ''sana'' ifadesinden bunun sadece hayatta olan peygambere bir biat olsun için,Allahın o zamanda yaşayanlar için Kulları üzerinde bir hakkı olduğunu mu anlamalıyız?gerek yaya gerek hayvanların binit olarak kullanıması ifadesi bunu mu anlatmaktadır?
yok eğer öyle değilse,açıklaması şu an gördüğümüz tablonun ta kendisi midir?
Buyrunuz..
Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Sevgili İbrahimizm;

Belki bu konularda damgalı birisiyim ama...

Kuran'ın o günün cari din dilini / terimleri kullanarak insanları başka bir istikamete taşıdığına inanıyorum.

R.İ.Eliaçık'ın özellikle "cin" , "melek" , "şeytan"  vs. terimlerin Kuran'da aslında bunların hiç birinin olmadığını açıklar tarzda kullanıldığına ilişkin makalelerini bu konuda çok önemsiyorum.

Ortada yanlış olan bir "A" var. Kuran, bu "A" yı kullanarak zaman içerisinde / tedricen aslında "A"nın "B" olduğunu anlatıyor.

Muhtemelen Kuran'ın muhatap toplumu kelimeleri çok iyi kavrayabileceği için bunu anladı. O arada bir karmaşa var. O her neyse, ondan sonra eski din dili tekrar canlanıyor ve hakikat olarak sunuluyor. Dini ıstılah anlamı adı altında Kuran'ın yaptığı düzeltmeler bir bir etkisizleştiriliyor.

Sonra biz asırların birikimi altında öyle bir ön yargı ile yüklenmişiz ki, bakıyoruz ama göremiyoruz.

Beyt konusu da bence böyle... Kuran da, beytin Kabe gibi anlaşılabilceği ciddi ayetler var... Mesela müşriklerin o evin yanındaki salatı... Bilmiyorum belki bunu da yanlış anlıyoruz.

Hele Mescid-i Haram konusu sevgili Muhliskul'un aktarımına çok yakın... Yani fiilen duran bir yapı... Soru şu: Sizin bahsini ettiğiniz ayetlerde ve benzerlerinde hiç de öyle maddi bir yapıyı anlatmadığı görülebilecek ifadeler neden var ? Acaba Kuran, o ayetlerde önceki inanışa bir düzeltme mi yapıyordu ?

Mesela Bakara suresindeki Mescid-i Haram'a yönelmenin öncesinde ve sonrasında, nereye dönersek dönelim Allah'ın yüzünün orada olduğu bilgisi niçin veriliyor ? Sanki bilinen üzerine bina edilmiş yeni bir öğreti var...

Belki salat da böyle... Bilinen üzerinden yeni bir anlama yolculuk... Çünkü salatın öyle kullanımları var ki, koyacağınız hiç bir kalıp tam bir yetkinlikle kuşatamıyor onu...

Ehli kitap içerisinde Peygamberler silsilesindeki, temel öğretideki muazzam paralelliği ibadet ve muamelat hususunda göremiyorsunuz.

Çetrefilli konular vesselem.... 


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım


Kâbe toplumlarca kutsal ve saygın olarak bilinirdi. Hintliler Kâbe'ye saygı gösterirlerdi ve kendilerince üçüncü uknum olarak kabul edilen "sifa"nın ruhunun, eşiyle birlikte Hicazı ziyaret ettiği sırada Ha-cer-ül Esved'e hulul ettiğini söylerlerdi.

Fars ve Keldani Sabiileri onu yedi büyük evden biri kabul ederlerdi.[53] Bir de, eski ve uzun süre ayakta kalmış olması dolayısıyla Zühal'in evi olduğuna inanılırdı.

Farslar da Kâbe'ye saygı gösterirlerdi. Hürmüz'ün ruhunun ona hu-lul ettiğine inanırlardı. Bazen Hac için gittikleri de olurdu.

Yahudiler ona saygı gösterir, İbrahim'in dini üzere orada Allah'a ibadet ederlerdi. İçinde resimler ve heykeller bulunurdu. Bunlar arasında ellerinde fal okları bulunan İbrahim ve İsmail'in resimleri de yer a-lırdı. Bakire Meryem'in ve Mesih'in resmi de yapılmıştı. Bu da Yahudiler gibi Hıristiyanların da ona saygı gösterdiklerinin tanığıdır.

Araplar da Kâbe'ye büyük bir saygı gösterirlerdi. Onu Allah'ın evi kabul ederlerdi. Her taraftan gelip ona hac ziyaretinde bulunurlardı. Kâbe'nin İbrahim tarafından yapıldığını söylüyorlardı. Hac, İbrahim'in Araplar arasında tevarüs eden dininin bir kuralıydı.

__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

selamlar sevgili Ali,

kabe salat tartışmalarının sonlandığı sırada sevgili Muhliskulun fikri sebebiyle tartışmaya dahil oldum,aslında şahsım adına,bu tartışmalardan zıtları bırakıp aynilerde birleşilsin ve konu bağlansındır arzum.

Salatı sadece vakitli ve şekilsel anlamak salatı anlamamanın ta kendisidir,
ve görüşünüzce, hayatın hemen her anında O yüce kudrete İbrahimcesine boyun eğmek ve yaşamaya çalışmak elbet şekilsel olandan katbe kat yüksek bir seviyedir,

İnsanın psikolojisinde saygı sevgi önemli bir yer tutar,isteğimiz o ki;
şekilsel salatı kabul edenler sizlerin bir kısmını andığınız salatın ve aslında kuranın önerdiği salatın ne olduğunu anlasınlar,amaç bu görüşlere sahip bireyleri ortak kelimede buluşturmak olsun.

İnsan Rab karşısında fikren boyun eğer,aynı insan şeklende eğilmek isteyebilir, aslında bu bir ihtiyaçtır desem sanırım hata etmiş olmayız,
Korku ve ümitle birşeyler umacaktır ve bunun içinde sanırım ya ayakta ya otururken veya secde haline geçmek isteyecektir,
ayetleri işitince sevinçle şükürle çeneleri üzerine kapanan insan psikoloji bunu açıklar ama bu sevinç öyle böyle bir sevinç değildir bu sevinç tam anlamıyla karmakarışık ve içten duygularla gelen bir sevinçtir.

Hurafeler yerle bir olsun,
Sizler İbrahimin beytini temizleyenler olun,
Sizler İbrahimin sistemini onaranlar olun,
Sizler şekilsel alana sıkıştırılan salatın,bu olmadığını sadece bir şubesi olduğunu ilan edin ve cedelleşmeyin..ne siz ne biz.
sadece ortak kelimede buluşalım ve bunun adıda hak olsun.
siz hakka şeklen yönelenin yakasından tutmayın,
biz şeklen yönelmeyenin yakasından tutmayalım,
biz bir olalım ve içinde şirk unsurları olan beytlerin içine Hakkı fırlatalım.
Temennim budur.


Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

selamlar ibrahimizm...

yukarıdaki görüşlerinize aynen katıldığımı belirtmek isterim....




__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 

<< Önceki Sayfa 10 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats