Yazanlarda |
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sevgili kulum...
Sen BENİ tanımazken BEN seni tanıyordum
Ben senin ne zaman oturup kalktigini biliyorum
Senin bütün yollarini biliyorum
Ana Rahmine düsmeden önce seni bildim
Sen bir hata, bir tesadüf degilsin
Bilmelisin ki, bütün günlerin Kitabim'da yazilidir
Dogum saatini ve yasayacagin yerleri ben saptadim
Seni müthis ve harika yarattim
Seni ana rahmindeyken ben sekillendirdim
Ve dogdugun gün ben seni ana rahminden çikardim
Sana armâgânlarim dünyadaki babanin verebileceklerinden kesinlikle çok daha fazladir
Aldigin her nimet benim elimden sana gelmekte
Çünkü ben sana sahip çikaninim ve tüm karsilastigin zorluklarda sana dogru yönelirim, ihtiyaçlarini biliyorum
Senin gelecegin hakkindaki planlarim ümit dolu
Çünkü seni ebedi bir sevgi ile seviyorum
Hiçbir zaman sana iyilik etmekten vazgeçmeyecegim
Sen benim degerli gözdemsin, hazinemsin
Sana bilmedigin büyük ve erisilmez seyleri göstermek istiyorum
Bütün yüreginle ve bütün caninla aradiginda, beni bulacaksin
Bu istekleri senin yüregine koyan da benim
Dilediklerinden,düsündüklerinden daha fazlasini yapacak kudretteyim.
Seni sonsuz bir sekilde yüreklendiren, cesaretlendiren de benim
Kalbin kirildiginda sana en yakin olan benim
Günün birinde bütün gözyaslarini silecegim ve bu dünyada seni üzen tüm acilari ortadan kaldiracagim, yok edecegim
Ve hiç bir sey bizi birbirimizden hiç bir zaman ayiramaz
Ben kucagimi açtim ve seni bekliyorum
Seni seven rabbin...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
kuranyeter Ayrıldı
Katılma Tarihi: 04 subat 2008 Yer: Antarctica Gönderilenler: 204
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
?
__________________ Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın...
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Allah adına konuşma zaten hep önce iyi niyetle başlar...
100 yıl sonra delinin biri böyle bir metni tesadüfen
bulur veya asım dedesinden miras kalmıştır.
Sonra Nefsi ona Nebi olduğunu fısıldar.
Daha sonra Allah size mektup yazdı diye ortaya bir
kutsal yazı çıkar.
"Ben kucagimi açtim ve seni bekliyorum" Aslında bunu
yazan kişinin Nasıl bir Allah tasavvur ettiğini
sorgulamak gerekiyor.Şirke doğru meyil var.
Karşısında kolları bacakları olan kendisi gibi bir
yaratık/varlık olduğunumu sanıyor acaba?
Süphanallah, O yüce iradeyi tenzih ederim.
Bu tür benzetmelerden sakınmak gerek.
Mektubu kaleme alanın kimliği belirsiz,dolaysı ile sayın
asıma da yüklenmek doğru olmaz ama kopyalayıp
yapıştırdıklarımızıda bir süzgeçten geçirmek gerekmez
mi?
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
4:35 Allah; göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun
misali; içinde çerağ bulunan bir kandil yuvası gibidir.
O çerağ bir sırça içindedir. Sırça sanki inci gibi
parlayan bir yıldızdır. Güneşin doğduğu yere de, battığı
yere de nisbeti olmayan mübarek bir ağaçtan, zeytinden
tutuşturulup yakılır. Ateş değmese dahi, neredeyse yağın
kendisi aydınlatacak. Nur üstüne nurdur. Allah;
dilediğini nuruna kavuşturur. Allah; insana misaller
verir. Ve Allah; her şeyi bilendir.
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Metehan2003 Yazdı:
...
"Ben kucagimi açtim ve seni bekliyorum" Aslında bunu
yazan kişinin Nasıl bir Allah tasavvur ettiğini
sorgulamak gerekiyor.Şirke doğru meyil var.
Karşısında kolları bacakları olan kendisi gibi bir
yaratık/varlık olduğunumu sanıyor acaba?
Süphanallah, O yüce iradeyi tenzih ederim.
Bu tür benzetmelerden sakınmak gerek.
Mektubu kaleme alanın kimliği belirsiz,dolaysı ile sayın
asıma da yüklenmek doğru olmaz ama kopyalayıp
yapıştırdıklarımızıda bir süzgeçten geçirmek gerekmez
mi?
|
|
|
Sevgili Metehan;
Son günlerde "faul" sayınız artıyor. Az açılın Asım bey de bir serbest vuruş yapsın.
Konu açılmışken, vahyin muhatap toplumun algısında bulunan anlam örgüleri ile meramını ifade etmesi hakkında konuşmak gerekir.
Metnin gayesini unutarak içeriğine / zahirine yapılan yüklenme bizi doğruya eriştirir mi ?
Mesela, Asım beyin mektubundaki "kucak açmak" Türkçe'de ne anlama gelmektedir?
Bunun gibi Allah'ın ellerinin açık olması, bir şeyler üzerine yemin etmesi, bir kısım insanlar için "Allah kahretsin onları" demesi vs. daha onlarca söz kalıbı zahiren hakikatin kendisi midir, yoksa söz söyleyenin muhatap kitleye bir şeyi anlatmak, onları bir gayeye götürmek için kullandığı araçlar mıdır ?
Cin, melek, şeytan vs. algılar da meramın ifadesinde araç olarak kullanılmış mıdır ? Sonra, bunlar kullanılarak anlam başka bir noktaya getirilmiş midir ?
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
allah sevgisi diye nette arattığımda Allah seni seviyor diye bir link çıkmıştı...
baktım hristiyanların hazırlamış olduğu bir sayfa...
bu mektubun flaş versiyonu da orada var...
ifadelerin hepsi incilden birer ayet...
ben biraz değiştirdim...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Faul" mu? değil mi?
Bazılarının faulleri ancak Ağır çekim oynatılınca ortaya
çıkıyor.Bunlar profesiyonel...
Hakemin gözünden kaçabilir ama ya Hakimin?
Melikin?Basirin?kısacası Rabbin
:) ama bu defa soğukkanlıyım.bekleyeceğim..çünkü
biliyorum ki bu "sataşma"nın arkasından,yüreği gibi
güzel sözler dökülecek o profesyonelin
ağzından.Toplayacağım o incileri..bu defa ziyan
etmeden:)
Benim topladıklarım,benim hazinem
ve sandığımda neler var neler...
kimlerden almadm ki?Aliminden cahiline...
Yaklaş...yaklaş ki yıkayım o önyargılarını...
Parçalayayım Atomu...Seyreyle çıkan enerjiyi
Ne zaman Zahire bakacağız? Ne zaman Batina?
"Zâhir" dediğimiz şey nedir?.
Bu gözümüzle gördüğümüz her şey, "zâhir" kelimesi
kapsamına girer..
“Bâtın” dediğimiz şey de, bu göz ve kulakla, beş duyuyla
algılayamadığımız her şey...
İnsanın, “algılayamadığının” adının “bâtın” olmasında
bir gariplik yokmu?
İki ayrı dünya/boyut var sanıyoruz, Zâhir ve Bâtın!
Oysa iki ayrı dünya değil, yalnızca
ALGILAYABİLDİKLERİMİZ ve ALGILAYAMADIKLARIMIZ var..
Ve bu da herkese göre değişiyor!
Zâhir, bâtındır; bâtın, zâhir! İkisi arasında fark var
sanış, gözün kapasitesinden oluşur!
Aynı tek şeyin, gözün görebildiği kısmına “zâhir”
derler, göremediğine ise “bâtın”!
Oysa ikisi, aynı “Tek”tir!
ALGILAMA KAPASİTENDEKİ SINIRLILIĞIN GETİRDİĞİ VARSAYIMLA
“TEK”İ BÖLÜYORSUN..
“ZÂHİR” VE “BÂTIN” ORTAYA ÇIKIYOR ORTAYA!
Gerçekte, TEK bir sonsuz sınırsız mutlak var ki, O`nun
için, “O”na GÖRE, “Zâhir”, “Bâtın”, “Evvel”, “Âhir” gibi
kavramlar sözkonusu değil! Bunlar bize GÖRE târifler,
tanımlamalar! Anlayış sınırlarımızı genişletmek için
verilmiş izahlar..
Sen, algılama kapasitendeki sınırlılığın getirdiği
varsayımınla, TEK`i bölüyorsun! Zâhir ve Bâtın çıkıyor
ortaya!.
Artık sen oradan, o aradan çık, sıyrıl!
O zaman Tek bir Bütün`ün var olduğunu Fark edersin!.
Beynindeki veri tabanında bulunan ve gerçekte “zâhir”
olan, o şeye verdiğin isim, veya o şey hakkındaki
şartlanmaya dayanan zannın-tasavvurun, seni, o şeyin
hakikatinden perdeleyip; o şeyin, sana, “bâtın” olarak
kalmasına yol açar:)
Anlatamadım biliyorum...sizi dinliyorum..susuyorum
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hiristiyanlarda teşbih hâli, müşahedesi ağır basar.
Zâhir ismi ilâhîsi müşahedelerinde ağırlıklı olduğu
için, gördükleri her nesnede önce Allah'ı tesbit
ederler.
Yahudşlerde ise tenzih ağırlıklı müşahede hâlindedirler.
"Bâtın" ismi varoluşlarında ağırlıklı olduğu için,
Hakk’ı her şeyin bâtınında, özünde müşahede ederler ki,
bu "neyi görsek, özünde Hakk'ı müşahede ederiz"
cümlelerine yol açar. Elbette ki bu görüşte "Tenzih"
esası ağırlık kazanır.
Bir gerçek bir başka gerçeğe perde olmasın...
Yaşadıklarımızın zâhiri, o olayın bâtınından, bâtındaki
oluşum da zâhirinde yaşanacaklardan bizi perdelemesin!.
Cuma namazındayım. Hutbede hoca Ramazan sonrası
ibadetlerin devam etmesini tavsiye ediyor.
“Va’büd rabbeke hatta ye’tiyekel YAKîN” ayetini konuya
misâl gösteriyor ve tercüme ediyor:
“ÖLÜM gelene kadar Rabbine ibadet et”!
Acaba Kurân-ı Kerîmi nâzil eden, ölüm anlamına gelen
“mevt” kelimesini bilmiyor muydu!? Niye “va’büd rabbeke
hatta ye’tiyekel MEVT” dememişti?
Şayet “Yakîn” kelimesinin anlamı yakıştırıldığı üzere
“ölüm” anlamında ise, bu durumda şöyle denmez miydi bu
defa da:
“Külle nefsin zâikatül YAKîN”!..
Eğer, Allah, kitabında, bir âyette “yakîn” kelimesini
kullanmışsa, siz onu “mevt” diye değiştiremezsiniz!
“Mevt” kelimesini kullanmışsa siz onun yerine “Yakîn”
kelimesini oturtamazsınız!
“Burada niye bunu kullanmış anlayamıyorum”,
diyebilirsiniz. Ama asla, anlayamadığınız şeyi, Allah’ın
kullanmadığı kelimenin anlamıyla ÖRTEMEZSİNİZ!.
“Her nefs ölümü TADACAKTIR” âyeti iyi anlaşılması
gereken bir âyettir.
“Ölüm” denen bedeninin kullanılmaz hâle gelmesi
dolayısıyla, artık bedenini kullanamama ve dünya ile
iletişiminin kopması hâlini her bilinç yaşayacaktır...
Bilinci en sağlıklı zamanındaki gibi, şuuru yerinde
olarak!.
Tattıktan sonra da, gene aynı şekilde şuuru yerinde,
bilinçli olarak yaşamına devam edecekmidir acaba?
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm!!! Ayrıldı
Katılma Tarihi: 14 subat 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 420
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam olsun
metehan kardeşim,rauf ali kardeşin andığı ''faul'' nedir bilir misin? bu hitap zikzak çizenlere söylenmez,bu hitap istikamet üzere olanlara söylenir..
"Zâhir" dediğimiz şey nedir?.
Bu gözümüzle gördüğümüz her şey, "zâhir" kelimesi
kapsamına girer..
“Bâtın” dediğimiz şey de, bu göz ve kulakla, beş duyuyla
algılayamadığımız her şey...
mete kardeşim zahir gözün gördükleridir batın ise görünmeyenler diyerek,duyuların aslı olan hissedişi batının arasınamı katıyorsunuz. niyeti hissetmek,halini hissetmek.. elin ateşe maruz kaldığında acıyı hissedersin, duyuların aslı olan yüreğinle, karşı insanın halini hissettiğinde acıyı hissetmez misin?
Zâhir, bâtındır; bâtın, zâhir! İkisi arasında fark var
sanış, gözün kapasitesinden oluşur!
sanışlar eğer senin dediğin gibi göz ile olsaydı vay halimize..
ve son bir rica,haktansapmaz hocamında taht üstünde eli değnekli halinide sana anımsatarak,ben biraz zor anlarım,alt perdelerden girerseniz konulara müteşekkir kalırım. neyse,bir vucutta iki kalp olmaz.Selametle
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İbrahimizm!!! Yazdı:
<span style="font-family: Courier
New,Courier,mono;">selam olsun</span><br style="font-
">metehan kardeşim,rauf
ali kardeşin andığı ''faul'' nedir bilir misin?
</span><br style="font-family: Courier
>bu hitap zikzak çizenlere
söylenmez,bu hitap istikamet üzere olanlara
söylenir..</span></span><br style="font-family: Courier
New,Courier,mono;"><span style="font-family: Courier
New,Courier,mono;">niyeti hissetmek,halini
hissetmek..</span><br style="font-family: Courier
New,Courier,mono;"><span style="font-family: Courier
New,Courier,mono;">elin ateşe maruz kaldığında acıyı
hissedersin,</span><br style="font-family: Courier
New,Courier,mono;"><span style="font-family: Courier
New,Courier,mono;">duyuların aslı olan
yüreğinle,</span><br style="font-family: Courier
>karşı insanın halini hissettiğinde
acıyı hissetmez misin?</span>Zâhir, bâtındır; bâtın,
zâhir! İkisi arasında fark var
sanış, gözün kapasitesinden oluşur!
<span style="font-family: Courier
New,Courier,mono;">sanışlar eğer senin dediğin gibi göz
ile olsaydı vay halimize..</span><br style="font-
family: Courier New,Courier,mono;"><span style="font-
family: Courier New,Courier,mono;">ve son bir
rica,haktansapmaz hocamında taht üstünde eli değnekli
halinide sana anımsatarak,ben biraz zor anlarım,alt
perdelerden girerseniz konulara müteşekkir kalırım.
|
|
|
Yok ibrahim ben Ali kardeşin "faul" kelimesini niye
seçtiğini biliyorum.
Öğrenci98 kardeşime yaptığım Latifeden kaynaklanıyor.
Son kısmı gerçekten anlamadım,ne demek istediğini daha
açık yazarsan belki daha iyi anlaşırız.Lakin daha öncede
aramızda yanlış anlaşılma olmuştu.Anlamadan cevap
vermemeye özen gösteriyorum...çünkü benim için
kıymetlisin.Daha öncede belirttiğim gibi seni sevmem
için sırf adın yeter.
Haktansapmazın konu ile ilgisini kuramadım.
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
|
|