Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Metehan2003 Yazdı:   “Va’büd rabbeke hatta ye’tiyekel YAKîN” ayetini konuya misâl gösteriyor ve tercüme ediyor: “ÖLÜM gelene kadar Rabbine ibadet et”! Acaba Kurân-ı Kerîmi nâzil eden, ölüm anlamına gelen “mevt” kelimesini bilmiyor muydu!? Niye “va’büd rabbeke hatta ye’tiyekel MEVT” dememişti? Şayet “Yakîn” kelimesinin anlamı yakıştırıldığı üzere “ölüm” anlamında ise, bu durumda şöyle denmez miydi bu defa da: “Külle nefsin zâikatül YAKîN”!.. Eğer, Allah, kitabında, bir âyette “yakîn” kelimesini kullanmışsa, siz onu “mevt” diye değiştiremezsiniz! “Mevt” kelimesini kullanmışsa siz onun yerine “Yakîn” kelimesini oturtamazsınız!

Yeniden merhaba Sevgili Metehan, umarım iyisindir.

Aşağıdaki iki ayet metnini çevirir misin, bu ayetlerden ve her iki ayetteki "...hatté-l'yeqîn" ifadesinden ne anlıyorsun?

15/98-99: Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun min'es-sécidîn. Ve'bud rabbeke HATTé YE'TİYEKE-LYEQÎN.

74/46-47: Ve kunné nukezzibu bi yevmi'd-dîn. HETTé ETéNé-LYEQÎN.

Sevgiyle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Her kese selam,

15/98-99: Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun min'es-sécidîn. Ve'bud rabbeke HATTé YE'TİYEKE-LYEQÎN.

74/46-47: Ve kunné nukezzibu bi yevmi'd-dîn. HETTé ETéNé-LYEQÎN

Yekin kesin, kesin olarak, Hakkulyekin kesin inanç, Ene ala yekinin enne..Bütün kalbimle inanıyorum ki... Kûnû ala yekinin enne.. En ufak bir şüpheniz olmasın ki...

Ölüm hiç kimsenin şüphesi olmayan bir olgu.. Her kes için yakini bir ayettir/delildir ölüm. O nedenle kesin kanıt olan ölümden kinaye olarak yakin denmiştir.

15/98-99: Rabinin Hamdini/buyruğunu/mesajını an/dile getir ve secde edenlerden/inananlardan ol! Ve/yani Rabbine kulluk/ibadet et ölüm sana gelene dek / yaşadığın sürece her vakit.

Sacidinin inanlar anlamına olduğunu bak 26/219:

26/28-29: Ellezî yerake hîne teqûm. Ve teqallubeke fissâcidîn.

O (Allah) ki senin kalkıp secde edenler /inananlar arasında gidip geldiğini /dolaştığını görüyor.

74/46-47: Biz Din Gününü / Hesap gününü yalanlardık ta ölüm bize gelinceye kadar.

"Rabbine kulluk et! ne zaman? Ölünceye kadar, yaşasdığın her vakit.

Din Gününe inanmazdık yaşadığımız her vakit.

Allah'a ibadet kesintisizdir. Kulluk boşluk, inkita' kabul etmez. Allah'ın bütün elçileri halklara Allah'a kulluktan başka bir şeyi önermemişlerdir.

21/25. Senden önce göderdiğimiz her resule şunu vahiy ettik/söyledik:"benden başka ilah yok (benden baş,ka ilah tanımayacaksınız), yalınız bana kulluk ediniz!"

129/36: Ve şüphesiz benim de sizin de rabbiniz Allah'tır. sadece O'na kul olunuz! Düz / hedefe ulaştıran yol budur.

AyrıcaBak: 21/92, 71/3, 53/62, 16/36, 27/45, 29/16, 7/65,73,85,59, 11/50, 36/61, 3/51, 6/102, 10/3 vs.)

Allah'a kulluk bu ayetlerde olduğu gibi ibadet edin, bazen ruku edin, bazen secde edin, bazen salat edin, bazen şükr edin, bazen salihatı yapın.. ifadeleriyle emr ediliyor. Bazen bunların üçü dördü peş peşe geliyor.

22/77: Ey o bütün inanmış olnlar! Rabbinize ruku edin, secde edin, kulluk edin ve /yani hayrı yapın ki kurtulasınız.

Burada zikri geçen ruku etmek, secde etmek, ibadet etmek, her biri farklı eylemleri içermiyor. Hepsi de aynı şeyi emr ediyor. Bunlar bir birini destekleyen, pekiştiren, bir birini açan ifadelerdir. Hayrı yapın da hepsinin açılımıdır. Ruku da secde de ibadet de boyun eğmeyi, teslimiyeti, emre itaatı anlatan tabirlerdir. Salat da öyledir.

Fe salli li rabbike venhar: Rabbini izle /Rabbine kulluk et ve dik dur /göğsünü dik tut!

20/132: Ehline salatı emret ve buna dayan/katlan (salatta da devamlı ol)!

20/14: Şüphesiz ben, ben Allah'ım, benden başka ilah yok, Bana kulluk et ve/yani Zikrimi izlemeye devam et! (Ekimisalate li zikri)

19/65: Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin rabbi (O), O'na kulluk et ve buna dayan (bunda devamlı ol)! 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Düzeltme: 26/28-29 yanlış, 218-219 olacak.

Rıca: Yanlış yazdıklarımı düzeltemiyorum. Bunun bir yolu yok mu?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

çobanın biri bir gün Rabbisine sevgisini anlatıyormuş,

Ey rabbim seni eyle seviyorum eyle seviyorum ki, beyle önüme otursan başını dizlerime koysan da saçlarındaki bitleri ellerimle temizlesem,

Eyle bir çoban kardeş bulsam yanında hizmetcilik yapmak isterim,

Bırakalım herkes sevgisini kendi dili ile ifade etsin, Zira elçiler kavimlerinin dili ile geldi, acem dili olur mu hiç benim gibi bir arabai

bana Allah the lord demeyin ben lord dan anlamam bana Allah the Baba deyin ki tıfıl yüreğim heybeti ve merhameti kavrasın, bana Dr Allah demeyin ki Allah'ı amelyat masasına yatırmayım, kısacası bana kimse Allah'ı the ile tanımlamasın, ne de olsa herkesin O'su kendisine göredir.

bilim adamının Rabbisi labaratuarından ses verir, çobanın Rabbisi kuzu melemesi ile seslenir, neticede herkesin bir esması var, yeterki o esma ruh'un derinliklerinden gelsin, ne önemi var mürekkeptekilerle uyuşmasının, ne de olsa o Ruh O'nun Ruhundan bir parça değil mi ;)

Ey rabbim kucağıma koy da başını saçının bitlerini dişlerimle temizleyim, :)

sevgimi ve öfkemi özgür bırakın, mürekkep bulaştırmaya gerek yok;)

netice itibari ile herkesin ilahı kendi aklı değil mi,

yukardaki yazının konu ile direk alakası yok ama paylaşmak istedim :)

Esenlik diliyorum kardeşlerime

Sevgiler ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

netice itibari ile herkesin ilahı kendi aklı değil
mi,