Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Kale innı abdüllahi ataniyel kitabe ve cealenı nebiyya(meryem 30) Dedi ki: "muhakkak ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni nebi kıldı." (meryem 30)
hz.isa beşikte kendisine kitap verildiğini ve bu yüzden nebi olduğunu iletiyor.
Kitap’ta İbrahim’i de an. Gerçekten o, son derece dürüst bir kimse, bir nebi idi.( meryem 41)
Felemma'tezelehüm ve ma ya'büdune min dunillahi vehebna lehu ishaka ve ya'kub ve küllen cealna nebiyya (meryem 49)
Nihayet İbrahim onlardan ve Allah'tan başka taptıkları şeylerden uzaklaşıp bir tarafa çekildiği zaman biz ona İshak ve Yâ'kub'u bağışladık ve her birini nebi yaptık (meryem 49)
Ve Kitap'ta İdris'i zikret. Muhakkak ki O, sadık bir nebî idi.(meryem 56)
Ulâikellezîne en’amallâhu aleyhim minen nebiyyîne min zurriyyeti âdeme ve mimmen hamelnâ mea nûhin ve min zurriyyeti ibrâhîme ve isrâîle ve mimmen hedeynâ vectebeynâ, izâ tutlâ aleyhim âyâtur rahmâni harrû succeden ve bukiyyâ(bukiyyen). (meryem 58)
İşte onlar, Allah'ın kendilerine ni'met verdiği nebîlerdendir. Âdem (A.S)'ın zürriyyetinden (neslinden) ve Nuh (A.S)'la beraber taşıdıklarımızdan ve İbrâhîm (A.S) ve İsrail (A.S)'ın zürriyyetinden ve Bizim hidayete erdirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendir. Onlara, Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak ve secde ederek yere kapanırlardı. (meryem 58)
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
[size=14pt]Ve mâ erselnâ min kablike min resûlin ve lâ nebiyyin illâ izâ temennâ elkaş şeytânu fî umniyyetih(umniyyetihî), fe yensehullâhu mâ yulkış şeytânu summe yuhkimullâhu âyâtih(âyâtihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun). (hac 52)
Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (hac 52)
Fe nâdethul melâiketu ve huve kâimun yusallî fîl mihrâbi, ennallâhe yubeşşiruke bi yahyâ musaddikan bi kelimetin minallâhi ve seyyiden ve hasûran ve nebiyyen mines sâlihîn(sâlihîne). (ali imran 39)
O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yı müjdeler. O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir nebidir." (ali imran 39)
Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne). (ali imran 81)
Ve Allah, nebilerden, "Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği kitapları) tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, ona mutlaka îmân edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye misak aldığı zaman, "kabul ettiniz mi ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?" diye buyurdu. (Onlar da): "İkrar ettik (kabul ettik)" dediler. (Allahû Teâlâ): "Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim." buyurdu. (ali imran 81)
nebilere kitap ve hikmet verdiğini ve doğrulayanların resuller olduğunu apaçık ayetler söylüyor. zaten kitap ve hikmet verilen nebilerde Allah(c.c.) ın ayetleriyle uyardığı için onlarda resul olmuş oluyor. yani tüm peygamberler uyarıcıdır bu yüzden resuldür. içlerinden bazılarıda kitap verilenlerdir bunlarada nebi deniliyor.
Ve iz ehaznâ minen nebîyyîne mîsâkahum ve minke ve min nûhın ve ibrâhîme ve mûsâ ve îsebni meryeme ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan). (ahzap 7)
Hani biz nebilerden söz almıştık; senden(hz.muhammedden) , Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık. (ahzap 7)
ki bu verilen söz ali imran 81.ayette vurgulanıyor. zaten bu sözün içinde hz.muhammed(s.a.v.) de bulunuyor. oda bir nebi olduğu için bu söz onada geçerli oluyor.
Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen). (ahzap 40)
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; ancak o, Allah'ın Resûlü ve nebilerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir.(ahzap 40)
daha önceki ayetlerde de gördük ki Allah(c.c.) ayetlerinde kimine sadece resullük verilmiş, kimine hem resulluk hemde nebilik bahşetmiş. ki hz.isada kendine verilen kitaptan dolayı nebilik makamına yükseldiğini söylüyor. ahzap 40. ayette de Allah(c.c.) sen nebilerin sonuncususun fakat Allah(c.c.) ın resulüsün demiş bulunuyor. yani resullük bitmedi fakat nebilik seninle son buldu. artık kitap gelmiyecek son kitap kuran kıyamete kadar korunacak bu yüzden nebilerin sonuncususun diyor. Allah(c.c.) ın resulüsün ifadeside bu yüzden var. resullük bitmediği için var.
selam ile...
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Kitap verilenler nebi ve resul, verilmeryenler sadece resul!!!
Kitaptan ne anlamalı; Kitaptan vahyi mi, Kuran, Tevrat, İncil vs gibi iki kapak arasındaki vahilerin tolandığı bir kitabı mı anlamalı? Musa'ya Tevrat Kitabı verilmiş deniyor, Harun da nebi olduğuna göre ona da bir kitap verilmiş oluyor.. Harun'a hangi kitap verildiydi acaba? Hem Harun Musa'ya verilmiş bir nebiyken! Diğer bir örnek: İdris de bir nebi, İdris'e hangi kitap verilmiş? Üstelik İdris'in adı Kuran'da sadece bir cümle ile yer alıyor, hakkında başka bir malumat da yok!
Sayın İslamcı vermiş olduğunuz ayetler ve düşüncelerinizden hareketle, aşağıda belirtilen düşünce ve sorulara karşı değerlendirmeleriniz neler olabilir?
Her Nebi Allah'ın Resuludur, yani hikmet/kitap almıştır (2/213). Doğal olarak Allah'ın Resulleri Nebi olup ki, bu terim Kur'an bütünlüğünde sadece içinde yaşadığı toplumu ıslah için seçilmiş ve Allah'ın vahyine mazhar ve tanık olmuş şuurlular için kullanılır.
1- 33/40 tan hareketle nübüvvet müessesesinin bittiğinide iddia ettiğinize göre; Resulluk iddiasında bulunan zatların, birilerinin seçtiği/kabullendiği veya kendi ihtiyarıyla ortaya çıkmış resuller midir?
2- Bu tip vakıaların enflasyonunu yaşadığımız şu dönemde, böyle zatlara karşı değerlendirme kriterimiz ne olmalı?
3- Bu tip zatların misyonları neler olabilir?
4- 12/50 ve 27/35 te geçen resuller hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Teşekkür ederim.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
[size=14pt]Ve mâ erselnâ min kablike min resûlin ve lâ nebiyyin illâ izâ temennâ elkaş şeytânu fî umniyyetih(umniyyetihî), fe yensehullâhu mâ yulkış şeytânu summe yuhkimullâhu âyâtih(âyâtihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun). (hac 52)
Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki,o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (hac 52)
Bu ayetten bu melalle ben doğru bir şey anlamadım. Bu mealle (Ki diğer mevcüt mealler de bundan farklı sayılmazlar) bu ayet bana arızalı geliyor. Şeytan kim oluyor ki O'nun dileğine (umniyye) neyi ve nasıl katabiliyor? Allah şeytanın katmasına neden önce izin veriyor sonra da kattıklarını ne diye neshediyor?
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
öğrenci98 Yazdı:
1- 33/40 tan hareketle nübüvvet müessesesinin bittiğinide iddia ettiğinize göre; Resulluk iddiasında bulunan zatların, birilerinin seçtiği/kabullendiği veya kendi ihtiyarıyla ortaya çıkmış resuller midir?
hayır kesinlikle değil. çünkü Allah(c.c.) ın seçkin kılması ve vahiy alması gerekir. resüllükte vahiyle olur. eğer vahiy almadığı halde, aldığını iddia eden zalimlerin taa kendileridir buyuruyor ayet. bakın o ayet;
Allah'a karşı yalan uyduran veya kendine bir şey vahyedilmemişken, "Bana vahyolundu" diyen, ya da "Allah'ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim" diye laf eden kimseden daha zalim kimdir? Zalimlerin şiddetli ölüm sancıları içinde çırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, "Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı doğru olmayanı söylediğiniz, ve onun âyetlerinden kibirlenerek yüz çevirdiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız"diyecekleri zaman hallerini bir görsen! (enam 93)
yani vahiy almadığı halde bu iddiada bulunan sapkınların ve yalancıların ta kendileridir. ki bu çok büyük bir zalimliktir. bu ağır yükün altına giren sapıklar ve fasıklardır.
öğrenci98 Yazdı:
2- Bu tip vakıaların enflasyonunu yaşadığımız şu dönemde, böyle zatlara karşı değerlendirme kriterimiz ne olmalı?
kriterimiz kuran olmalı.kuranla mı hareket ediyor yoksa birtakım rant mı sağlıyor buna bakmak lazım. para mı kazanıyor bu yolda yoksa sadece tebliğ mi yapıyor? biliyorsunuzki her peygamber sizden hiçbir ücret istemiyorum benim ücretim Allah(c.c.) katındadır der. ben sadece uyarıcıyım der. hiçbir şekilde uyarı yaptığı şeyden dolayı menfaat sağlamaz. cd, dvd , kitap gibi yayın örgütlerinden yararlanıp satmayada çalışmaz. demiştim en başta hiçbir şekilde ücret talep etmeyen ve rant sağlamayan, kurana uygun hareket eden olarak değerlendirmeliyiz.
öğrenci98 Yazdı:
4- 12/50 ve 27/33 te geçen resuller hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
elçi zaten 12/50 de geçer haber vericidir. uyarıcıdır. ki yusufun krala ilettiği mesajı iletir. zaten resullerde bu görevdedir. Allah(c.c.) onlara emir verir der ki ''git onları uyar.bu senin görevin'' elçide yerine getirmek üzere uyarır. yani burda kasdedilen elçinin ne olduğu söyleniyor. haberi iletendir elçi. ki gelen resullerde Allah(c.c.) ın haberlerini iletti. yani onlara deki diye başlar. yani ,söyle onlara, konuş onlarla ,bunları söyle demektir amaç. ilet bu mesajları bir daha yapmasınlar. gibi elçilik görevi budur. insanın insanla olan bağlantısındada elçilik vardır. Allah(c.c.) ın insanla olan bağlantısındada elçilik vardır.
bu arada 3.sorunun cevabını 2.sorunun cevabında verdiğim için yanıtlamadım. selam ile...
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
haktansapmaz Yazdı:
islamci Yazdı:
[size=14pt]Ve mâ erselnâ min kablike min resûlin ve lâ nebiyyin illâ izâ temennâ elkaş şeytânu fî umniyyetih(umniyyetihî), fe yensehullâhu mâ yulkış şeytânu summe yuhkimullâhu âyâtih(âyâtihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun). (hac 52)
Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki,o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (hac 52)
Bu ayetten bu melalle ben doğru bir şey anlamadım. Bu mealle (Ki diğer mevcüt mealler de bundan farklı sayılmazlar) bu ayet bana arızalı geliyor. Şeytan kim oluyor ki O'nun dileğine (umniyye) neyi ve nasıl katabiliyor? Allah şeytanın katmasına neden önce izin veriyor sonra da kattıklarını ne diye neshediyor?
Muhabbetle.
ayetlerin devamına bakmanı rica ederim. yani baktığın ayetin sonrasına baktığında bunun neden olduğunu söylüyor Allah(c.c.) u teala. hac 52.ayette ne diyor. önce şeytan içine fasıklığı sokar ardından biz onu kaldırırız ve yerine ayetlerimizin gerçek açıklamasını söyleriz.
Bu da, Şeytan'ın katmak istediği şeyi, gönüllerinde hastalık olanlarla yürekleri katı bulunanlara bir sınama yapmak içindir ve şüphe yok ki zâlimler, gerçekten pek uzak bir ayrılık içindedir.(hac 53)
yani bunu yapmaktaki amaç sınamak. peygamberi sınamak içindir. şeytanın kattığını kabul edecekmi? yada şeytanın kattığına meyledecek mi? biliyorsun ki peygamberlerde insandır ve onlarda sınanıyorlar.
Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar onun, Rabbinden gelen hak olduğunu bilsinler, böylece ona iman etsinler ve sonuçta da kalpleri ona saygı duysun diye Allah böyle yapar. Hiç şüphe yok ki Allah, iman edenleri doğru yola iletir. (hac 54)
yani hak olanla batıl olanı ayırsınlar diye bu böyledir. şeytan onlara bulaşmıyor mu? elbette bulaşıyor. ama onlar sakındıkları için Allah(c.c.) onları doğru yola iletiyor. selam ile..
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Sayın İslamcı, evvela sormuş olduğum sorulara cevap verme zahmetinde bulunduğunuz için teşekkür ederim. Herhalde sormuş olduğum 1. soruyu iyice açmamız gerekecek. Şöyle ki;
İslamcı yazdı:
öğrenci98 Yazdı:
1- 33/40 tan hareketle nübüvvet müessesesinin bittiğinide iddia ettiğinize göre; Resulluk iddiasında bulunan zatların, birilerinin seçtiği/kabullendiği veya kendi ihtiyarıyla ortaya çıkmış resuller midir?
hayır kesinlikle değil. çünkü Allah(c.c.) ın seçkin kılması ve vahiy alması gerekir. resüllükte vahiyle olur. eğer vahiy almadığı halde, aldığını iddia eden zalimlerin taa kendileridir buyuruyor ayet. bakın o ayet;
Allah'a karşı yalan uyduran veya kendine bir şey vahyedilmemişken, "Bana vahyolundu" diyen, ya da "Allah'ın indirdiğinin benzerini ben de indireceğim" diye laf eden kimseden daha zalim kimdir? Zalimlerin şiddetli ölüm sancıları içinde çırpındığı; meleklerin, ellerini uzatmış, "Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı doğru olmayanı söylediğiniz, ve onun âyetlerinden kibirlenerek yüz çevirdiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız"diyecekleri zaman hallerini bir görsen! (enam 93)
yani vahiy almadığı halde bu iddiada bulunan sapkınların ve yalancıların ta kendileridir. ki bu çok büyük bir zalimliktir. bu ağır yükün altına giren sapıklar ve fasıklardır.
Soruma karşılık vermiş olduğunuz cevabi yazınızda, "resullük ancak vahiy almakla olur" diyorsunuz!
Tekrar sorma gereği duyarak, 33/40 gereği nübüvvet ve yansıması şekliyle risalette bitti dediğinize göre, yaşadığımız şu dönemde içinde yaşadığı toplumu ıslah için gönderilmiş resul olduğunu iddia eden bir kişiye, ne söyleyebilirsiniz?
Böyle bir kişi 6/93 kapsamına dahil oluyor mu?
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
dediğim gibi resul olduğunu iddia eden kişiye şu soru sorulmalıdır.
1-Allah(c.c.) tarafından vahiy almış mıdır?
2-Allah(c.c.) tan emir alarak yani vahiy aldığını mı iddia ediyor?
3- risalet bitmedi nübüvvetlik bitti. zaten yazımdanda anlaşılacağı üzere son nebi ama son resul değil demiştim. yani risalet kıyamete kadar devam edecektir.
4-bu arada her önüne gelen ben resulüm diyebilir. ancak resul olduğu nasıl belli olur sorusuna yanıt verdim.
Allah(c.c.) nurunu tamamlayacaktır ve risalet bitmemiştir. baştanda anlatmıştım benim bahsettiğim resullük Allah(c.c.) ın emirlerini bildiren resullüktür. insandan insana giden resullük değil.. selam ile..
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
Sayın İslamcı, "nübüvvet" ve "risalet" anlayışınıza katılmıyorum. Gerekçem ise ikisi birbirinden ayrılmaz adeta etle kemik gibidir. Kısaca ifade etmem gerekirse;
Nübüvvet:Seçilmiş kişinin Allah'la olan münasebetidir.
Risalet:Seçilmiş kişinin beşerle olan münasebetidir.
Toparlayacak olursak, seçilmiş kişinin Allah'tan vahiy alması kanalına nübüvvet, almış olduğu vahyi beşere ulaştırma kanalına ise risalet denir.
Netice olarak her Nebi Resuldur, fakat sadece Allah'ın Resulleri Nebidir. Diğer resullük iddiasında bulunanlar ise ya birilerinin veya kendi iddiasıyla ortaya çıkmış resullerdir.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma