Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba arkadaşlar,
Türkiyedeki laiklik ,devletin din hizmetlerini yürüttüğü bir laiklik anlayışıdır.
Bakın, belkide dünyanın en dindar devleti ve halkı Türk halkıdır. Tabii bazı geleneksel yorumlu arkadaşlar buna katılmayacak ama en inançsızı, ateisti, fahişesi, eşkiyası bile dine saygılı. Günahkarız ama , Allaha inancımız var çok şükür diye konuşurlar.
Devletin din hizmetine harcadığı para bir çok bakanlıktan fazladır.
Din bir güçtür. Eğer siz bu gücü kontrol altında tutmazsanız , o güç sonunda sizi kontrol altına alacaktır. Türkiyedeki laiklik uygulamaları o gücü kontrol etme çabalarıdır.Bir sele karşı baraj kurma çabalarıdır. O güç bilinçsiz,cahilce, yobazca olduğu zaman bir sel gibidir. Laiklik o selin önünde bir barajdır. O su yine barajın arkasında sana sulama ve elektrik olarak hizmet edecektir. Önemli olan o inanç sahiplerinin bunun bilincinde olmasıdır.
Türkiye hem dindar olmak istemekte, hem de modernleşmek, Avrupa gibi olmak istemektedir. Bu nasıl olacak. Bu işte geleneksel islam ile olmuyor. Geleneksellerin hiç bir şeye tahammülleri yok, sağa sola saldırıyor ve homurdanıyor. Bin üçyüz seneden beri bu böyle. Atalarından gördüğü gibi yirmibirinci yüzyılda da devam etmek istiyorlar.
Ayrıca bu kesimin gerçekten Kur'an kültürü yok. Kur'an konusunda zırıl zırıl cahiller.
Cumhuriyet efendim İslam hukukunu bırakmış, yerine isviçre medeni kanununu almış. Allah ile hükmetmemekten bunu anlıyorlar ve ayrıca her ikisi hakkında da zerre bilgi sahibi değiller. Şimdi her ikisini de bilen biri olarak bunun İslama bir zararı olmamıştır ki. Hatta İslama faydası olmuş, geleneksellerin dine dayandırdığı kadına zulmü biraz olsun önlemiştir. Erkekler istediği gibi karısını boşayamamış, çok eşli evlilikler ve kadına, çocuğa şiddet eskisine göre azalmıştır.
Sorarım acaba İranda, Arabistanda böyle toplumsal gelişmeler olabilmektemidir. Yoksa nesiller eski kör geleneklerle devam etmektemidir.
Laik hukuk aydınanma devriminin sonucudur. Zaten laik hukuk, kodifikasyon çalışmaları (yani bugün bildiğimiz madde madde kanunlar) 1800 lerin başında ortaya çıkmıştır. İnsan Aklına, insanın bireysel haklarına ve evrensel üretilmiş bilgiye dayanan bu yaklaşımın, Kur'ana ters olmak şöyle dursun, Kur'anı destekler tarafı vardır.
Onun için ezberden konuşan geleneksel kesime çok kızıyorum. Dini, Kuranı bilmediği araştırmadığı için modern kesime de kızıyorum. Sonuçta ikiside birbirini bilmeyen,anlamayan, iki sağırın diyaloglarını seyrediyoruz.
Tabii bunları bir tek ben mi biliyorum. Yoo. Türkiyede İlahiyat, hukuk, siyasal prof. etiketi taşıyan bir çok kişi bunları biliyor. Ama afaroz edilme tehlikesi var. Kimse bunu göze alamıyor.
İşte bu nedenle bundan çekinmeyen ve doğruları korkusuzca söyleyen Prof. Yaşar Nuri Öztürk ü çok önemsiyorum. Allah kendisinden razı olsun. Benim gözümde yirminci ve yirmibirinci yüzyılın en önemli İslam din bilginidir kendisi. İnşallah milletimiz onun çalışmalarından faydalansın. Dindar olacağım diye şefaatçi tarikatlara gidip şirk çamurunda debelenmesin.
Prof. Yaşar Nuri Öztürk hem hukukçu, hem ilahiyatçı olarak her iki tarafıda bilen biri olarak mevcut hukukun İslamdan, Kur'an bir sapma olmadığını en iyi bilen ve anlatan kişidir.
Herkese selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Katılma Tarihi: 06 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Teşekkürler arkadaşlar;
Daima iyiliği emredip, kötülükten alıkoymak, ana hatlarıyla Kuranın hukuk kaidesidir.Eğer laiklik bu nehri durduran,kontrollü bir biçimde olmasını sağlayan bir barajsa(Allah'ın istediği bu ise), gap projesinin düştüğü vahim durum gibi, insanları hak ettiğinden çok daha az bir şekilde aktarılan su kaynakları ve elektrikle geçiştiriyor olabilir mi?Yani açlığını giderecek şekilde, önüne kırıntıların atılması gibi....
Y.N.Öztürk'Ün konuyla alakalı kitaplarından aklıma gelen şu ilkeler vardı;
*Kuran anayasa olmaz,anayasaların anayasası olur, Kuran'ın anayasa olarak sınırlandırılamayacağı ve Kuran'ın tek bayrak altına alınamayacağı, çünkü her milletin ulusun Kuran'ı yaşamlarına kılavuz olması için alabilmesi gerekli.Yöntemlerini yani şeriatlarını bulundukları bölge,örf ve zamana göre şekillendirmeleri, Kuran'ın ışığında uygulayabilmeleri gerekir.Anayasa kitapları en fazla 50-60 sayfa olur vehukuk ilkelerinden bahseder.Kuran ise 600 küsür sayfasıyla sadece hukuktan değil,din adına herşeyden bahsetmiştir.Yani yasalara yön verir, yasa olmaz!
*Tanrının hakkı tanrıya, kralın hakkı krala, deyişinin yorumu; Burada Hz.İsa, kralın hükmetmesine birşey dememektedir,sadece kralın krallığını bilmesi, tanrının hakkının sınırlarına girerek tanrılaşmaması gerektiğini anlatan bir deyiş söylemiştir.
Gerçi Yaşar hoca kitaplarında laikliği savunurken genelde, geleneğin yaşamı bağnaz anlamasından ve algılamasından "haklı" şikayetler üzerinde temellendirdiğini görmekteyiz.İlacın laik düzen olduğunu şiddetle savunmakta ve bir nevi "Allah'ı bilen bir laikliği" savunmaktadır.Tabi bu olurken, böyle bir düzen bırakın Kuran'a paralel bir hükmü yasalara koymayı (kaldı ki,Kuran'ı mantıksız hükümler içermez) Allah'ın isminin anılmasına bile tahammül etmemektedirler.(Kendi çevremde görüyorum) Şimdi diyeceksiniz ki, laikliğe taparcasına inanmış insanların bu şekilde yanlış algılaması laikliğe zarar veremez, çünkü bu o yanlış anlayışa sahip kişilerin hatasıdır. O zaman Allah'ın anılmasını sağlayan bir düzeni de, geçmişteki ve bu gündeki farklı toplumların din adına yaşattıkları zulümde insanlarını bağlamaktadır.
Kısaca şuanda ve geçmişte sözde islamı ciddiye aldığını söyleyen düzenlerin yapmış olduğu zulüm, öfkeyle kalkmamıza sebep olabilir mi? Sonra oturduğumuzda pişman olmayalım!
Bir tarafta Allah adına yapılan her söz ve davranışı "riyakarlık ve kandırma" olarak gören bir anlayış(y.n.ö.), bir tarafta Allah diyerek maddi manevi götüren bir grup hatta bazen 'bize oy vermeyen cennet gidemez' diyecek hale geliyorlar(n.e) .Müslüman oldum diyen birisi; Allah'ın sözlerinin, insanın ulaşmış olduğu medeniyetten dolayı, insan aklının ulaştığı seviyeden dolayı, önemsizleşmesi olabilir(bana fazla karışmasında) diyebilir mi?
" "A" ülkesinde bir piskopos kiliselerin papazlarına, bütün katoliklerin "kürtaj"a müsade eden yasaları destekleyen partiye ve adaylara "karşı oy" vermeye zorlayan bir mektub yazıyor ve bu mektubları kiliselerde okunmasını istiyor. Piskopusun bu hareketinin "hiçbir yasa tekniği açısından anayasaya aykırı olmadığı kesindir".
Şimdi bu piskoposun yerine bir müftüyü koyup düşünün...
Hem kendinizi hemde ülkemizdeki laik hukuku test etmiş olursunuz..
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba arkadaşlar,
Türkiyedeki laiklik özellikleri olan bir laiklik anlayışıdır. Aydınlanma düşüncesinin Türkiyede uygulanmaya çalışılmasıdır. Atatürkçülük te budur. Aydınlanma.
Aydınlanma düşüncesi akla, bireye ve bilgiye önem verir. İnsanın yüzyıllardır aklını kullanmadığı için geri kaldığını savunur. Gerçekten her türlü ilerleme (bilimsel, sosyal, ekonomik) insanın aklını kullanmaya başlamasından sonra başlamıştır.
İnsanın aklını kullanmasını engelleyen şeyler Ortaçağda Aristo, ve Kilisedir. Müslüman dünya için Hadislerdir. Kur'anı bundan ayrı tutuyorum. Yüzyıllardır anlaşılarak okunmamış, ayrıca belirli şekilde anlaşılması için hadislere boğdurulmuş, hadislerle gölgelenmiştir.
Bakın din adına yazılan kitaplarda hep hadislere atıf vardır. Kur'an neredeyse yoktur.
İnsanlar aklını 1780 lerden sonra kullanmaya başlamıştır.
Onun için Türkiyedeki laiklik, bizim düşünce dünyamıza büyük hürriyet getirmiştir. Türkiye nin örneği Fransadır. Fransa da da Katolik kilisesine kızan fransızlar, çok koyu bir laiklik anlayışıyla devlet yönetmekteler.
Bizde de din adamları matbaayı reddetmekle, yüzyıllarca yeniçeri isyanlarında yeniçerileri desteklemekle. Halkın üzerinde daha etkili olmak için yobaz düşünceyi empoze etmekle , ilerlememize engel olmuşlardır.
Onun için din hukuktan , yönetimden çekilmiş, vicdan ve ibadet seviyesine çekilmiştir. Bu sayede biz bugün Kur'anı daha iyi yorumluyoruz. Daha bilinçli bir dini anlayışımız var.
Keşke dindar kesimimiz laiklik düşüncesini anlasa ve keşke laik kesimimiz Kur'an dan bi haber yaşamasa. Biraz olsun bilgi sahibi olsa da meydanı gelenekçilere bırakmasa.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Katılma Tarihi: 06 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Teşekkürler arkadaşlar!
Zamanı gelmiş bir fikrin, karşısına çıkma gücüne hiçbir ordu sahip değildir! Victor Hugo
Aydınlanma; bir nevi insan aklının hak ettiği seviyeye,tüm zorluklara rağmen en sonunda ulaşmış olması, Din adına sömürü; tarihin elzem veren sürecini tozlanmış kapakların arasında incelediğimizde, hangi ırk, hangi coğrafya olursa olsun insanlığa zarar verilmesini sağlayan sömürü sistemi olmuştur.
İnsan her vesile ile "hak olanı batıl olan ile karıştırıp gerçeği bile bile gizlemiştir." Hak olanı olduğu gibi reddetmekten çok, hakla batılı karıştırarak yaşam sürmesini sağlamıştır.İşte en büyük tehlikede bu olmuştur. Kaldı ki, bireye yalnızca iman etmesi yetmemiştir, ondan imanına zulüm,şirk,batıl bulaştırmaması istenmiştir(enam 82). Bu konuda güzel bir de atasözümüz vardır; "Kırıl ama eğilme!" Bir görüşü, bir duruşu net göstermektense, bulandırarak göstermek netliğe zarar verecektir. Çünkü net-miş gibi algılanmasına sebeb olacaktır. Bu gidişe tarihsel süreçte yalnızca bir dik duruş(salat'ın anlamlarından biri) karşı çıkmıştır; İNSANLIK TARİHİNİN TÜM BATILA, TÜM TAĞUTLARINA KARŞI GELMİŞ GEÇMİŞ EN YÜCE DAVASI OLAN "MÜSLÜMAN HANİF" OLARAK HAYATA BAKABİLEN BİR ANLAYIŞ!
Dengeler dünyasında, vahiyden bağımsız değil, VAHİY IŞIĞINDA AKLEDEREK geçmişte yaşanan ve mürekkepleştirilen yorumlara, düşünürlerine de sövmeden elekleyebilmek ve günümüz dünyasındaki Hükmün sahibini hiçe sayan anlayışları da elekleyebilmek.Bu iğneyi kendimize de batırmaz isek, çocuklarımızda bizlere başka bir açıdan antigelenekçi-farklı bir gelenekten atalarımız diyecek!
Sözün özü; Allah'ın varlığını gönlümüzde ve tüm toplumda hissetmeden,Allah'ı görmezden gelen bir düzene karşı dik durarak düşünmeden,Hakkı batıl ile karıştırmadan, insanlara zulmetmeden, adaletten ayrılmadan, -iyilikleri emredip kötülükleri nehyetmeden-,riyadan uzaklaşmadan, dinsel bir ruhban sınıf oluşturmadan,vb. vb. biz "Hanif" olmayı başaramayız!
Katılma Tarihi: 07 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
baybora Yazdı:
selam,
Mesela;
" "A" ülkesinde bir piskopos kiliselerin papazlarına, bütün katoliklerin "kürtaj"a müsade eden yasaları destekleyen partiye ve adaylara "karşı oy" vermeye zorlayan bir mektub yazıyor ve bu mektubları kiliselerde okunmasını istiyor. Piskopusun bu hareketinin "hiçbir yasa tekniği açısından anayasaya aykırı olmadığı kesindir".
Şimdi bu piskoposun yerine bir müftüyü koyup düşünün...
Hem kendinizi hemde ülkemizdeki laik hukuku test etmiş olursunuz..
selam ve dua ile,
rıdvan
kürtaja , ruhban takımıyla hillebaz siyasetçilermi karar verecek?
Katılma Tarihi: 06 nisan 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 8
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bizim ülkemizde bir insan ya dindardır yada laiktir(çağdaştır). Genelleme yaparsak laikliği savunan insanların düşünce sistemi budur. istisnalar vardır muhakkak. mesela Erbakan ben laiğim dese ona kim inanır. Sen hocasın derler :)) başta ben.
Örneğin moderinliğin çağdaşlığın bizden çok daha iyi olduğu ülkelerde papa nın sözlerinin ne kadar değerli olduğunu görüyoruz. O zaman ne dememiz lazım, o ülkeler ya laik değiller yada çağdaş değiller ! dememiz lazım.
Oysa bize ilk okuldan beri öğretilen tanımı yapılan laiklik, yönetimle ilgili. Yani ayrımcılık yapmamakla ilgili. Kanunlar din kayırmadan yapılmalı. Dinler hiçe sayılarak değil, bütün dinlerin varlığını kabul ederek yapılmalı. Ama bizim ülkemizde bazı uygulamalar laikliği, diğer dinlere düşman farklı bir dinmiş gibi gösteriyor. Türban sorunu gibi. Türban Siyasi bir amaçlada takılabilir. Bence bir rozet takarak gezmek kadar normal türban takmak.
Dini bir vecibe olarak inanılan ibadetler vesaireler devlet tarafından engellenmeden hatta gerekli ortam sağlanarak yerine getirilmeli. Devlet ne için varki ? Bahsedilen vecibenin dinde olup olmaması önemli değil, bu sorun o dine mensub insanlar tarafında çözülür.
Medeni kanunumuz çerçevesinde,laikliği irdeleyelim.
Dayı,amca,hala,teyze kızlarıyla evlenmeyi yasaklamak üzere meclise önerge verilirse bu laiklikle alakası olabilir mi?
Biindiği gibi,avrupa birliğinde, eşinden boşandıktan sonra,kaynanasıyla evlenmek serbest bizde ise yasak.Bizde de serbest bırakmak üzere meclise önerge verilirse bu laiklikle alakası olabilir mi?
Evlatlığın eşiyle evlenmek,kanunumuzda yasak dinimizde serbest.Bu yasağın kalkması için meclise önerge verilirse bu laiklikle alakası olabilir mi?
Süt anne ve süt kardeşle evlenmek dinimizce yasak, medeni kanunumuzda serbest.Yasaklanması yönünde verilecek önerge, laiklikle alakası olabilir mi?
Bazı avrupa ükelerinde bilindiği gibi, kardeş çocukarıyla evlilikler mevcut. Bizde de bu yönde verilecek kanun önergesi laiklikle alakası olabilir mi?
Yine bazı avrupa ülkelerinde, erkek erkeğe,kadın kadına evlilikler mevcut.Bizde de bu yönde verilecek kanun önergesi laiklikle alakası olabilir mi?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma