Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamlar,
Her düşünce biçimi kendi elleri altındaki argümanların doğruluğunu savunur ve o mantık örgüsünden bir türlü çıkamaz.Bunlar kendilerini gerçeklerin gün ışığına kavuşması adına mücadele verenler olarak nitelendirir ve kamuoyu oluştururlar.Yine bu kişiler kendilerini haklı bir tavır içerisinde görüp hakikate susayan kişilerin önünede büyük sedler örerler.Ördükleri bu duvarlar kendi kafeslerinden başkası değildir.Hakikati kafeslere tıkmak isteyenler onun gücü karşısında fazla dayanamayıp çaresiz teslim olurlar.
Kendilerini gerçek müslüman,gerçek hanif,gerçek dindar gibi etiketlere koyarak gerçekliğin yalnızca kendi tekellerinde oluşmasını sağlayıp bunu kurumsallaştıranlar büyük bir çöküşlede karşı karşıya kalacaklardır.
Eğer bizler gerçekliğin peşinde olan ve onu taleb edenler olarak kendimizi görmek istiyorsak evvela bu tanımlamalardan ve yakıştırmalardan beri durmamız gerekiyor.
Saf,arı-duru bir inanç etrafında toparlanmak için önce kendi zihnimizdeki putlardan arınmak zorundayız.Sevgili Muhammedin öğretilerini asla tekelleşmeyen bir zihin yapısıyla ele alabilirsek işte o zaman ilerleme kaydedebiliriz.Kitabdaki müteşabih ifadelerin farklı yorumlara açık hale gelmesi de bizi ayrılığa getirmemelidir.Müteşabih ifadelerden çok muhkem olan ifadeler üzerinden eğer yola çıkarsak inanıyorumki müteşabih ifadelerinde bizlere açık hale geleceğinden emin olabilirsiniz.İnsanlık şu anda uçurumun kenarında duruyor.Bizler biliyoruzki hastalık belli.Tedavisi de belli değilmi kardeşlerim?Şimdi hasta olan kişilere reçeteler sunmak durumundayız.Bunuda muslihler üzerlerine alacaklardır.Yazma ve yorumlama yapan her birimizde bu potansiyel güç mevcut durumdadır.Gerekli olan şey imanımızdaki bizi aksiyonerliğe iten güçtür.Bizler iman gücüyle bu örülen duvara gedikler açmak zorundayız.
Eğer O gedikten ışık sızarsa işte o zaman özündeki Rabb'i davet etmişsindir.Rabb senin çağrılarına kulak verecek ve başarının oluşması adına tüm engelleri bir bir kaldıracaktır.Tanrısal farkındalığın, gerçek özün o karanlıkta hapsolmuş benliğine akmaya başladımı o şevk ve coşkuyla başaramayacağın iş de kalmayacaktır.İnsanlığın ihtiyacı olan tüm reçeteleri yerli yerine işte o zaman kavuşturabilirsin. Rabbinden akan ışıkla yıkanmaya başlarsın. Adım adım, kendi uygunluğunda bir süreçtir bu.Ancak o zaman inanç tarlasındaki ayrık otları böyle ayıklarsın.
İnsanlık şu anda etraflarına duvar örmeyen eroğlu erlere muhtac.
Etrafımızda olup bitenlere sessiz kalmayıp bu tavrı sergileyebilirsek işte o zaman tüm bu anlatılan/söylenen şeyler muhatabınızın içini titretir.Kalblerinde yankılanır ve onlara cesaret verir.
Rabb'lerinden okuduklarını kelimeleştirip insanlığın felahına sunanlar ve bu sunumu dahada yaygınlaştıranlar ancak ve ancak içleri Allah sevgisiyle dolup taşan ve bu güçle sınır tanımayan kimseler olacaktır.
İşte bu coşkuyla yaşam içerisindeki konumlarını belirleyenler yaşanan her türlü olayda, hiçbir etki ve baskı altında kalmadan sadece inanç erleri olarak; duygu, düşünce ve kanaatlerimizi belirtme fırsatını yaratabiliyorsak doğru ifade etmeyi başaran kişilerinden biri sayılabiliriz.
İşte o zaman etrafımıza insanlığı aydınlatan ışığı sunabilirz.
İşte o zaman inancımızdan gelen güzel kokuları etrafımıza sunabilirz.
saygılarımla...
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
|