Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Kur'an bir yerde bir sorun var ise sorumluluğu ilk önce o soruna şahit
olanlara yükler, şebeke liderlerine saldırmak ile şebekeler
çökertilemez ki, daha doğrusu ikame ile neticelenmiyecek bir salat ile
ancak yıkım yaparsınız
evet Malik kardeşim geçende Özkök buna benzer bir laf etmişti..biliyordum ama yıkılamaz düşüncesiyle oturdum demişti..
Sistemin sac ayaklarını oluşturan topluluktan biri çıkıp bunu diyebiliyor..hayret! değil mi..ve nasıl oluyorsa oluyor yıkılamaz denilen güruhun tek tek veya topluca tepelerine çökülüyor :)
ve,
Bahsettiğin adalara tatile giden insanlar arasında bu şebekelerin liderlerinin olmadığından emin misin ?
:) ben tüm sistemin hokkabaz olduğunu söylüyorum.Hokkabazların ise gitmediği yer yoktur kardeşim...
Dev gibi adamların ayak bileklerine diz kapaklarına dirseklerine nokta vuruşları ile et yığınına çeviriyor.
Bana sorarsanız şuanda ne bir sistemin yıkılması ne bir şebekenin
çökertilmesi ne de yanlış işleyen bir meclislerin yıkılması
taraftarıyım zira ikame edeceğimiz yerine koyacağımız hiç bir şey yok.
Musa fravuna ne için gitti?Fravunla konuşmak için mi?
Musa onların tendonlarını falan koparmak içinde gönderilmedi..Musa sadece bir araçtı..gerçek asasıda Hakka duyduğu güvendi..
Oysa ben tüm bunların yıkımına taraftarım..ben büyük düşünüyorum,arka planda ne tuzak kurulduğunu biliyorum..
Ve sistem bana göre benim zihnimde çoktan yıkılmış..musanın aracılığınada gerek kalmamış..ha o tüm haşmetiyle falan ayakta duruyorumu iddia etsin dursun hala..
Ben düşünürüm ve sistemin hokkabaz olduğunu farkettiğimde de söylerim..ve hiçbirine saygı duymam...lakin musanın kurtardıklarını dikkate alarak evvel dilencilerden başlamayalım..baş düzelirse kuyrukta yönünü bulur kardeşim.
ve bu arada sistemin yıkılmışlığının altından bazı sesler geliyor..baktım geçen biri geldi..adam benden sağlam duruyor..abi ihtiyacım var dedi..
bir miktar para verdim..git çalış demeye hakkım yok zaten.
Tamam kardeşim gecekondumuzun çatısına bir kubbe dikelim saray diye millete yutturalım, içine doluşturalım milleti adına da yıkılmaz beyt diyelim, oraya girenlerin hepsi emniyettedir diyelim sonra da molozların arasından tekbir sesleri yükseltelim,
Yıktığının yerine ikame edeceğin bir şey yoksa yarayı daha da derinleştirmenin bir anlamı yok,doğa boşluğu asla kabul etmez dolduramazsan doldururlar :),
Fuhuş sektörünü bitirmek için pezevenkleri ortadan kaldırmak bir işe yaramaz, fahişelere pirim vermeyen adamlara ihtiyaç vardır,
Düşüncelerim bunlardır büyük ve azim dolu düşünceler değiller ama genel olarak demek istediklerimi ifade ettim,
Rabbim daha ileri bir doğruluk bilinci ve daha derin bir duyarlılık düzeyi versin,
Esen kalasın
Muhabbetle
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
İhtiyaç:setrul avret, karın tokluğu, başını sokacağın bir dam...Fazlası ihtiyaç fazlası isteyene ver.Malikul mulk Allah tır.Sen bekçisin ... O halde, emredildiği şekilde ver...
Sakın dilenciyi azarlama!!!
Sakın Burçlar sahibi semaya boyun eğme!
Firavunizme karşı örgütlen!
Yakında nasıl bir inqılabla devrileceklerini göecekler!
Ashab ı uhdud , yaktığı çukurda yanacak..!
Tekasür sahibleri (kapitalistler) pek yakında bilecekler!
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sayın Ebuzer ,
Peygamber devrinin feodal köleci tarım toplumu zenginlerini bugünün burjuvası ve kapitalisti ile bir tutarsan çok büyük hataya düşersin. Onlar o zaman istihdam sağlamıyordu. Malları, mülkleri arttıkça köleleri artıyordu.
Bu kesimler ortadan kalksa, yerine ne koyacaksın. Sosyalizm, komünizm falan denendi. Bazı iyi yanları olmakla birlikte kötü yanı iyiden fazla. En azından toplumda dinamizmi öldürüyor, hantal bir devlet yaratıyor. Hantal devlet hiçbir şeye yetişemiyor. Aynen çok şişmanlayan insan gibi her şeyde nefes nefese kalıyor.
Tamam burjuvanın, kapitalistin bazı kötü yanları vardır.Bazıları gerçekten çok azgın, çok sömürgen, çok hayasız olabiliyor. Ama bütün işçiler de sütten çıkma ak kaşık değil. Çok mazlumu var (çoğunluğu böyle), ama azgın lanetleri de var.
Ama kapitalistler olmasa ekonominin istihdam sorunu nasıl çözülecek. Toplumda dinamizim nasıl sağlanacak. Bir iş kurmak, 15-20 kişi çalıştırmak. Hatta işi büyütmek 100-200 kişi çalıştırmak. Bunlar az şeymidir. Bunun çok büyük ecri vardır. Kapitalism , girişim sahibi insanın çabalarının bir mükafatıdır. Her girişimci de , zenginliğe , patronluğa ulaşamamaktadır. Ulaşan da devam ettiremeyebilmektedir.
Türkiye nin büyük atılım, sıçrama yapması Özal dönemiyledir. Yapılan tek şey şudur. Bundan sonra kalkınmamız yarı devlet, yarı özel sektör eliyle değil, tümüyle özel sektör eliyle olacaktır. Böylelikle 3 milyar dolarlık ihracat 100 milyar dolara, bir milyar dolarlık turizm 20 milyar dolara yükselmiştir. Bunlar katlanarak devam edecektir.
Ayrıca şu yorumunuza da bir ekleme yapmak istiyorum.
" Sana neyi infaq edeceklerini soruyorlar.deki;ihtiyaç fazlası herşey.." Bakara 219.
İhtiyaç:setrul avret, karın tokluğu, başını sokacağın bir
dam...Fazlası ihtiyaç fazlası isteyene ver.Malikul mulk Allah tır.Sen
bekçisin ... O halde, emredildiği şekilde ver...
diyorsunuz. Doğrusu ihtiyaç fazlası herşey değil, affettikleriniz dir.
İhtiyaç fazlası tüccara göre değişir, işçiye, memura göre değişir. Çok izafi bir kavramdır. Neye göre ihtiyaç fazlası. Örneğin bir memura, işçiye göre örnek vermişsiniz. Kapitalistleri gidin inceleyin. Hepsi borçludur. Finansman piyasasının imkanlarını sonuna kadar zorlamaktadır. Doğrusu da budur. Osmanlı döneminde bu işleri Rumlar, Ermeniler yapardı. Şimdi benim insanım yapmaktadır.
Allahın dediği zayıf kesimlerin, Ana, baba, yakın akraba, yetim, öksüz, dul, yolda kalmış yolcu. gibi bunların malımızda hakkı olduğudur.Allahın bizi rızıklandırdığınla infak etmemiz istenmektedir. Amenna ve saddakna. Elbetteki vereceğiz, gözeteceğiz. Elbetteki o malı veren Allah. Kimine çok veriyor azdırıyor, kimine az veriyor bezdiriyor. Bazısı, hayatında her iki durumu da yaşıyor.
Ama sen ayette afettiklerinizi diye bizim takdirimize bırakılmış bir şeyi, kalkıp ihtiyaç fazlası diye yorumlarsan ve bu yorumunda aşırı sosyalist davranırsan mevcut gelişen ekonominin de canına okursun.
İnsanları mal, mülk ten bu kadar korkutursan, sonun Osmanlının sonu gibi olur. Kimse fakiri ezelim demiyor. Daha iyi sosyal güvenlik sistemleri kuralım, daha iyi işsizlik sigortası sistemleri, daha iyi burs sistemleri kuralım. Daha iyi kredilendirme sistemleri kuralım. Kimse üşümesin, kimse aç kalmasın, kimse imkan bulamadığından cahil kalmasın. Buna kimsenin itirazı yok.
Velhasıl, Kapitalistler ekonomi için çok gerekli insanlardır.
Herkese Selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Kuran da müşrikler Mekkeye yaklaşmasın, içkiden vazgeçilsin v.b. ayetler gelince paniğe kapılıp ( er-rezzak olanın Allah olduğunu unutup ) kederlenen müslümanlardan bahseder ve onlara bazı şeyler açıklar.
bu gözle bir okursak iyi olur inş.
selam ile..
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sayın ebukerem,
Bu ayetler hangisidir. Müslümanlar neden kederlenmiştir. ?
Ayrıca 40 katıra da 40 satıra da razı olmayacak bir yol varsa İslamdır. diyorsunuz. Doğrudur da bu orta yolu yine kapitalizm kendi bulmuş. Örneğin en iyi sosyal güvenlik sistemleri orada, servetin Anonim şirketler ve borsa yoluyla halka yayılması orada.
Tabii çok çalışkanlar. Bunu genetik özellik olarak görmüyorum. Kapitalizmin sosyal şartları onları öyle yaptı. İsterse çalışmasın. Kapıyı dışardan kapa yani. Türkiye endüstrileştikçe Türk insanı da o eski tembel, haylaz yapısından kurtuluyor. O eski hababam sınıfı zihniyetleri henüz tamamen olmasada kısmen tarih oldu.
Ben İslamın (veya islamcıların, veya islam adına konuşanların diyelim), ekonomi ve hukukla ilgili görüşlerini muğlak görüyorum. Hiç açık değiller.Olamazlar. Çünkü kapitalistler. Kapitalist dünyanın bütün nimetlerinden faydalanıyorlar. Evet, kapitalizmin eleştirilecek yönleri var ama bunların da çözümünü yine kapitalizm buluyor. Ekonomi konusunda insanlığın geldiği son seviye. Ona Alternatif sunamıyorsun. İşte komünizm, sosyalizm çöktü.
Açık olan İslamcı olan da bana tarım toplumu zamanındaki hadisçi ulemanın yorumlarını İslamın görüşü budur diye sunuyorlar. Bunlar da sıkıntı veriyor. Neymiş efendim İslam toplumunda herkese kendi hukuku uygulanırmış. Yahudiye yahudi hukuku, ermeniye ermeni hukuku. Falan filan.
Geçiniz bunları. Bunların islamla alakası yok.Milli devletlerde tek hukuk olur. Bana kırsal toplum hukukundan bahsetmeyin. Bana hala Osmanlı döneminde osmanlının bile kurtulmak için bin takla attığı meseleleri , Cumhuriyet döneminde alternatif diye getiriyorlar. Bunların yüzünden, ayrıca birde verdiğin kapitülasyonlar yüzünden senin hristiyan vatandaşın senin mahkemene güvenmedi, gitti fransız konsolosluğunda yargılanmayı tercih etti. Neymiş Osmanlı dünyaya adalet götürmüş. Tamam bazı iyi şeyler var. Onun için Rusya ortaya çıkana kadar Ortodox hristiyan teba sana tabi oldu. Ama kendi vatandaşın örneğin ermeni tüccar, rum tüccar niye hristiyan konsoloslukları tercih ediyor. Bunda bir gariplik yok mu?
Tarım toplumları zamanında geçerli düzen imparatorluktu. Milli devletleri yürütmesi daha pahalıya geliyordu. Onun için insanlar müslüman ve Ortodox hristiyansa Osmanlı, Katolikse Avusturya macaristan , Slav ise Rusya gibi imparatorluklara girdiler.
Endüstri devrimi, aydınlanma ve Fransız devriminden sonra imparatorluklar yıkılmaya başladı.
Eğer İslam adına konuşulacaksa , Bu konuşanlar kendilerini güncel meselellere update etmeli. Bilmem kaç yüz sene evvelinin kitapları ile konuşmamalı. Daha tarım toplumusun, dünyaya endüstri ve bilgi toplumu adına vereceğin veya verdiğin bir şey yok.
Ama tabii böyle ciddi konularla kim uğraşır. Kapitalizm e karşı Challenge yapacak ta ben de göreceğim. Nerede o bilgi. Gitsinler kadınların türbanı ile uğraşsınlar. İçki ile uğraşsınlar. Her ikisi de emir değil tavsiye niteliğinde ayetlerle bahsedilmişken, baskı ile emir niteliğindeki ayetler şeklinde uygulanmıştır. Çünkü asıl önemli meseleler onlar. Halkın seviyesine uygun, prim yapan meseleler onlar. Önemli şeyleri dikkatlerden kaçırıcı meseleler onlar. Bu konuları bir halletsek ne biçim kalkınırız ama.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
içki üretim ve satışı ve kumar oynatmak o dönemde ( ve her dönemde )bazı kimseler için ciddi bir gelir kalemiydi, ayrıca HACC Mekkenin gelirlerinin belki de % 80 inin oluşturuyordu. şimdi bu gözle şu ayetleri okursanız anlatılanı anlarsınız inş.
BAKARA 219, TEVBE 28.
İnsanlığın ürettiği hiç bir sistem % 100 batıl değildir, olamaz. her sistemde % 10-20 de olsa HAKKA uygunluk vardır, ama bu onlar meşru demek değildir.
Paradigmalarımızı İLERLEME, BÜYÜME, GELİŞME gibi insalık arasında sadece son 300 yıldır kullanılan kavramlardan kurtaramazsak, ALLAH'IN DİNİNİ, BU DÜNYA HAYATININ AMACINI ve İMTİHANI HİÇ BİR ZAMAN ANLAYAMAYIZ.
kapitalist, sosyalist, liberal, arzı mevutcu, kindom of the heavencı, islam devletçi olup kalırız. ve binlerce yıldan beri olduğu gibi ellerimizden masum kanı damlayarak, midelerimizde yetim kul hakları ile kiliselere, havralara camilere gideriz.
hayat sadece BİR İMTİHANDIR, Allah'ın kullarını imtihanı, BAŞKA HİÇ BİR ŞEY DEĞİLDİR.
imtihanın araçları AMAÇ haline getirilirse PUTLAŞIRLAR.
koordinatlar ( zaman, mekan, şartlar ) kafirlerin, zalimlerin günahlarına örtü kıldıkları mazeretleridir. müminlerle ister iktidarda isterse zorbalık altında olsunlar daima EKIMIUS SALAT ve ATÜZ ZEKAT için uğraşırlar yani İSLAMI HAYATLARINA HAKİM KILMAK ve ARINMAYI GERÇEKLEŞTİRMEK için yani İMTİHANI KAZANMAK için.
geçmişteki kötü örnekler beni bağlamaz, onalr bir ümmetti geçip gitti.
Kuran insanlara devlet kurmayı, ekonomi kurmayı, ticaret kurmayı detyalı anlatmaz. Bunlar insanların binlerce yıldır bildiği işlerdir. tıpkı yemek yemek gibi, çocuk yapmak gibi. ( eleştridiğiniz sünnetçiler gibi olmayın, şunu kuran da bulamıyoruz bunu bulamıyoruz demeyin. ) Allah'ın kitabı bir hidayet kitabıdır. Allah devlet ve ekonomi konularında da ADALET eksenli sınırlarını öğretmiş ve bunları aşmamak azaltmamak üzere başarın demiştir.
bizler robotlukla imtihan olmuyoruz, zaten robotlar imtihana tabi tutulmazlar bu komik olur. ama biz yaratılış amacımızı gerçekleştirmek ve bunu kendimiz başarmakla imtihan oluyoruz, diğer her şey bunun için bir araçtır, peygamberler ve vahiy de dahil.
düşünmeye konuşmaya devam edelim inş.
selam ile..
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sayın ebukerem,
Bütün çabam, Kur'anı doğru yorumlamaktır. İnsanlara dini sevdirmektir. Kendime göre çevremde bunları yapmaya çalışıyorum. Basit yaşam tarzı farklılığından dolayı, aslında zararsız yaşayan insanları din dışına itmemek, onları kazanmaktır ve dini kültür yokluğundan oluşan aşırılıkları , cahillikleri en aza indirmektir. Tabii bu tavrım bazıları tarafından fena halde eleştirilmektedir. (özellikle yahudi kültürlü Ehli sünnetçiler tarafından)
Ben bu yorumlama faaliyetimi kendime göre , faiz konusu haricinde başardığımı sanıyorum.
Ehli sünnetçilerin yaptığı Kur'anı Arap kabile kültürüne göre yorumlamaktı. Tarım toplumları döneminde bir yere kadar olayı götürdü. Bugün insanı dinden uzaklaştırıyor, erkekliğinden , kadınlığından utandırıyor. Artı birde tavsiye niteliğindeki ayetlerin , Dinde zorlama yoktur ayetine inat , dayatmaya, harama dönüştürülmesi gerçekten güya Allahın dinini korumak adına bir takım taktik ve stratejilerle konulmuş haramlar.
Bu konuda arkadaşlara İçki harammı, şeytan pisliği mi başlığı altında tartışılan yazıları bir kez daha okumalarını tavsiye ederim.
Uzun izahatlere girmek istemiyorum. Sarhoş etmeyecek miktardaki içkide bir mahzur olmadığını ve bunun miktar ve sıklığını insanın kendinin ayarlaması gerektiğini söylüyorum. Bunun kültürünü bilen insanlar sarhoşluğa ve alkolikliğe kaçmadan, topluma ve sağlığa ve keseye zarar vermeden bunu kullanabilmektedir. Ayarını kaçıranlar var tabii ki, içki, kumar böyle bir şey. Ayette bahsedilmemekle birlikte sigara da böyle bir şey.
Bunlar için faydası da var, zararı da ama zararı faydasından fazla der. Vazgeçilmesini tavsiye eder. Kadının örtülmesi olayı da bir tavsiyedir. Bunlar emir değildir. Örneğin kan,leş, domuzeti, Allahtan başkası adına kesilenin yenmemesi bir tavsiye değil, kesin emirdir. Faizle ilgili emir de çok sert ve bu konuda sonsuz cehennem cezası ile tehdid çok korkunçtur.
Faiz konusuna gelince, bankacı değilim, finansmancı değilim. Faizle borç ta almam. Borç ta vermem. Ama paramın değer kaybını da gözetmem gerekir.
Bir devletin ekonomisi iki politika ile yürütülür. Para politikası ki Merkez Bankası yürütür. Maliye politikası - onuda maliye bakanlığı yürütür. Bir hükümetin en önemli işidir diyebilirim faiz oranlarını belirlemek. O da para politikasının en önemli işlevidir.
Hani bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim var ya , bu da bana faiz oranını söyle, senin nasıl bir ekonomi olduğunu söyleyeyim gibi bir şey.
Yani dünyada faizsiz devlet yok. Bu faiz niye var. Finansman piyasası için. Eskiden finansman piyasası varmıydı. Para ihtiyacı her devirde olmuştur. Ama bugünkü gibi artık tam kurumsallaşmış bir ekonomi en azından 1800 lerden önce yoktu. Bu kurumsallaşmış finansman piyasası klasik iktisatçılarla 1800 lerde başladı, keynezyen ve neo klasikler le sürüyor. Ondan önceki ortaçağ, merkantilist ve fizyokrat dönemlerde böyle dertler yoktu.
Peki piyasanın finansman ihtiyacını faizsiz sistemle finans kurumları ile çözsek. O da bence bir kendini kandırma. Çünkü o da en azından politikasını para piyasası kurulunun aldığı kararlarla belirliyor. Örneğin para piyasası kurulu faiz % 10 deyince ekonomi başka işliyor, faiz % 50 deyince ekonomi farklı işliyor. Üretim, tüketim, tasarruf çok farklı biçim alıyor.
Hadi eskiden sosyalist ekonomi vardı. Herşeyi devlet yapardı. Kişisel girişim önemli değildi. Finansmana ihtiyaç yoktu.
Ama bankasız ekonomi olmuyor. Faizsiz (veya benzeri adına kar payı de ne dersen de bir fazlalık var. ) finansman olmuyor. Finansman olmayınca yatırım olmuyor. Yatırım olmayınca ekonomi büyümüyor. İnsanlar işsiz kalıyor. Senin girişimcin cılız kalıyor. Bir yabancı geliyor senin adamlarını batırıyor, ekonomiye hakim oluyor. Yani bunlar faizin yararları.
Ya zararları. Faizle borçlanmış kişiler hele ki işinin ehli değilse veya işeri ters gitmişse çok büyük sıkıntıda. Ayrıca parasını repo yapacağim diye işçisin maaşını geç veren, hatta hiç vermeyen patronlar gördüm. Parasını repo yapacağım diye mağazasında sattığı malların parasını üreticilere ödemeyen büyük süpermarket sahipleri gördüm.
Faizler yükseliyor. Millet parasını bankaya koyuyor. Piyasada yaprak kımıldamıyor. Tüketim azalıyor, işsizlik artıyor, olmuyor. Faizler düşüyor. Millet ev araba alımına yülkeniyor. Ondan sonra bunların borcunu öderken yine tüketimini kısıyor. Piyasa yine allak bullak. Yani gelişmenin sancıları. Bir zaman gelecek ekonomi tam dengeye gelecek ama bu dengeye gelinceye kadar insanlar perişan.
Bu bilgiler dahilinde bir de Faizi yasaklayan ayet.
Tabii bunlar benim sorunum değil , Merkez bankasından kim sorumluysa, Ekonomiden sorumlu devlet bakanı kimse onun sorunu diyebilirsiniz. Ama kendinizi kandırırsınız.
Kimse bu konularda ciddi kafa patlatmıyor. En cesuru Süleyman Ateş. O da Bankasız ekonomi olmayacağını, Kur'anın yasakladığı faizin , banka faizi olmadığını, tefeci faizi olduğunu söylüyor. Kur'anın yasakladığının faiz yoluyla fakirin ezilmesi olduğunu söylüyor falan. Banka faizi ile iş yapanların bundan dolayı ezilmediklerini söylüyor. Doğru. Ben diyebilirim ki % 95 i ezilmiyor. Al gülüm, ver gülüm. ESnafa bakıyorum. Kredi kullanmayan veya hiç kullanmammış bir tane bile rastlamadım.
Yine de beni tatmin etmiyor. Çünkü çok işlenmemiş bir konu. Anlı şanlı ilahiyat profesörlerinin hiç birinin Ekonomi tahsili bilgisi yok. Hukuktan anlayanları var da, ekonomiden anlayanları , ya da varsa da fikrini açık seçik ortaya koyup milleti aydınlatanları yok.
Kur'anın ekonomi anlayışı çok fizyokrat kalıyor, ama reel dünya hiç te fizyokrat değil. Allah , Aristocu ve fizyokrat bir dünya istemiyordur her halde. Ben tıkandım. Doğru yorum yapamıyorum. Herhangi bir konuda yanlış yorumdan o kadar korkmuyorum da , faiz konusundaki Kur'anın tehdidi beni ürkütüyor.
Faizi yasaklamak , sadece Hükümetin ve merkez bankasının yapacağı bir şey olmakla birlikte , böyle bir şey yapmak ta aynen Amerikadaki 1920 lerdeki içki yasağı gibi bir şey olur. Zararı yararından fazladır. Millet daha büyük faizlerle tefeciye hücum eder.
Velhasıl hem cam kenarı, hem şöför mahalli olmuyor. Yani hem kalkınma, hem finansmansızlık, özel girişimsizlik bir arada olmuyor. Kapitalist ekonominin olmadığı yerlerde ekonomik bir gelişme olmuyor. Örneğin ben Türkiyenin doğusunun geri kalmasının sebebi olarak feodal yapı nedeniyle kapitalizmin oraya gidememesi olarak görüyorum. Başka hiç bir şey değil. Oradaki pre kapitalist ve feodal yapı kendi kapitalist yatırımlarını batıya yapıyor. Osmanlıda din ve aydınlar arasındaki kırılma noktası , sonuçta laikliğe geçme zorunluluğu , aydınların din düşmanlığı, masonlar, dönmeler vb. hayali düşmanlar değildir. Dinin veya o günkü hakim dini yorumun kapitalist gelişmeye izin vermemesidir.
Ben iyi niyetle konuyu ortaya koyuyorum ve bir çözüm arıyorum. Olay ne türbana benziyor, ne başka bir şeye. Bu çok ciddi bir konu ve aydınlatılması gerekiyor. Bu konuda bir fikri , bilgisi olan varsa buyursun gelsin.
Herkese selamlar,
B
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma