Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Değerli Ebukerem belki başka pencerelerden de bakmamızı istiyor ama ben değerli Metehan'ın yazdıklarına tamamen katılıyorum.Olmamız gereken noktanın bu olduğunu düşünüyorum.Başka söze hacet yok.Selamlar..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Metehan yazdı:

Arkadaşlar,Size ne oluyorda böyle yanlış hüküm veriyorsunuz?

Ezilen halktan dem vuruyorsunuz sonrasında yağmayı hak almak olarak niteliyorsunuz. O Sel sularının önüne katıp

getirdikleri oradakiler için bir imtihan vesilesinden başka birşey değil Kim ki tenezzül edip onları toplamaya kalkar

ve adaleti yerine getirdiğini iddia eder, o kimse derin bir yanılgı içine düşmüştür.

Evet sistem sömürüyor. Evet insanlar adil olmayan bir düzenin dişlileri arasında inim inim inliyor.

Bu yinede yağmayı meşru hale getirmiyor.Selin önüne getirdiklerinde hak iddiası bir müslümanın vicdanına sığmaz.

Eyi peki Metehan gardaşım,toplamasınlar..zaten yağmacılık..hepsi denize falan gitsin..

şimdi bi hikaye var..ben özünü diyeyim..

Kadı adama 100 sopa cezası ermiş..

adamcağızda demişki..kadı efendi ya sen sayı saymayı bilmiyorsun yada hiç sopa yemedin..düğüm burada kardeşim..

İmtihan falan değil bu olanlar..insanın eşekliği..doğa bu..hemen cezaya  bağlamak niye?madem imtihan..öyleyse hayatın her safhası imtihan değil mi?

depremle bu bir kere aynı değil..

depremle bunu kıyas etmeniz yanlış..ne yapmalılardı?

hocam ahan buyrun burdan şunları topladım..kiminse gelip sahibi alsın demeli miydiler?onlara ne?kime ne?

yeterince sömürdüler...

buyur yol kenarına çektin hemen  biri gelip ver 1 lira ver 10 lira demeye..bu arada yasal ha..

reklamlarda gösteriliyor bu aralar..çiçekçiden çiçek simitçiden simit alın..alınki insanlar evine ekmek götürsünler..yav tüm zihniyet zengine çalışıyor..be hergeleler bunu iş adamlarına da desenize..asgari ücreti bu düşünceyle 1500 yapsanıza..olmaz..halkta ne varsa alacaklar..birde  duygu sömürüsü..çiçekçiden çiçek al..simitçiden simit..şu da olabilir..karnın acıkınca karnını simitle doyur bu yeter sana oldu ki karnın acıktı ama simit bulamadın çiçekçiye rastladın..o zamanda bari aç kalma çiçek al..çiçeği ye..nasılsa inek yerine konmuş bunca zaman bu halk..belki değüşüklük olur..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ahzab 23 :

Elmalılı Hamdi Yazır

Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam,

her ne kadarda bazı konularda zıt düşsekte bu konuda sana canı günülden katılıyorum,gerçekten tespitiniz çok güzel allah razı olsun.

selamlar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Metehan2003 Yazdı: Arkadaşlar,Size ne oluyorda böyle yanlış hüküm veriyorsunuz? Ezilen halktan dem vuruyorsunuz sonrasında yağmayı hak almak olarak niteliyorsunuz. O Sel sularının önüne katıp getirdikleri oradakiler için bir imtihan vesilesinden başka birşey değil Kim ki tenezzül edip onları toplamaya kalkar ve adaleti yerine getirdiğini iddia eder, o kimse derin bir yanılgı içine düşmüştür. Evet sistem sömürüyor. Evet insanlar adil olmayan bir düzenin dişlileri arasında inim inim inliyor. Bu yinede yağmayı meşru hale getirmiyor.Selin önüne getirdiklerinde hak iddiası bir müslümanın vicdanına sığmaz. 3:26 – De ki: “Ey mülk ve hakimiyet sahibi Allah’ım!” Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden onu çeker alırsın! Dilediğini aziz, dilediğini zelil kılarsın! Her türlü hayır yalnız Sen’in elindedir! Sen elbette her şeye kadirsin! 3:27 – Geceyi gündüze katar günü uzatırsın, gündüzü geceye katar geceyi uzatırsın. Ölüden diri, diriden ölü çıkarırsın. Sen dilediğin kimseye sayısız rızıklar verirsin!” 28:80 –ilimden nasibi olanlar ise:”Yazıklar olsun size! Bu dünyalıkların böylesine peşine düşmeye değer mi? Oysa iman edip güzel ve makbul işler yapanlara Allah’ın cennette hazırladığı mükâfat elbette daha hayırlıdır. Buna da ancak sabredenler nail olur.” 28:82 – Daha dün onun yerinde olmaya can atanlar bu sabah şöyle dediler:”Vah bize! Meğer Allah dilediği kimsenin rızkını bol bol verir, dilediğinin rızkını kısarmış!Şayet Allah bize lütfedip korumasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vah vah! Demek ki gerçekten kâfirler iflah olmazmış!” Demek ki yarın bir deprem olsa yahut bir felaket gelse ne can nede mal güvenliği var. Belki de daha dün selamlaştığın ve müslüman bildiğin kişi o gün gelip senin malına, gücü yeterse canına kast edecek. Yazıklar olsun..Veyl olsun... Hani müslüman elinden dilinde emin olduğun kişiydi?

o felaket görüntüleri arasında bir firmanın , kaybolan buzdolaplarını aramaya gelmiş elemanları vardı...o yağmacıların arasından kendilerine ait bir buzdolabını kurtarmaya çalışıyorlardı. kendilerine soru yönelten muhabire şöyle söyleniyorlardı :  hakkımız kimsede kalmaz...( bu anlamda bir cümle...)

sel sularına kapılmış, eşyalarını sel sularının kapıp götürdüğü bir insanın ( velev ki yahudi, velev ki nasara, velev ki mecusi bile olsa...) suda yüzen mallarını , eşyalarını alıp kendi evine götürmek...

veya yol kenarında bir yerde satmak...

bir başkasının parasıyla alınmış bir tava veya tencerenin içinde pişecek yemeği yiyebilmek...

bir başkasının acılarını kendine mutluluğa çevirmek, ağlayan bir insanın üzerinden rant elde etmek...

Allahaşkına... Mekke müşriklerinin HİCRET etmek zorunda kalan Müslümanların mallarını yağmalayıp Suriye'de satmak için götürmeye çalışan Ebu Süfyan'ın kervanına katılmayı meşru mu görmek istiyorsunuz yoksa...

bunlar....evet bunlar mıdır Allahaşkına... biz Müslümanlara yakışacak olan...

gerçek ERDEMLİLİK, yüzünüzü doğuya veya batıya çevirmeniz değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a,Ahiret gününe, meleklere, vahye ve peygamberlere inanan, servetini - kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (YARDIM ) İSTEYENLERE ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan, namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı mali yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve (gerçek erdem sahipleri) söz verdiklerinde sözlerini tutan, FELAKET, ZORLUK VE SIKINTI anlarında sabredenlerdir: işte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar ( Bakara 177)

Muhabbetle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hasan Öktem yazdı:

o felaket görüntüleri arasında bir firmanın , kaybolan buzdolaplarını aramaya gelmiş elemanları vardı...o yağmacıların arasından kendilerine ait bir buzdolabını kurtarmaya çalışıyorlardı. kendilerine soru yönelten muhabire şöyle söyleniyorlardı :  hakkımız kimsede kalmaz...( bu anlamda bir cümle...)

sel sularına kapılmış, eşyalarını sel sularının kapıp götürdüğü bir insanın ( velev ki yahudi, velev ki nasara, velev ki mecusi bile olsa...) suda yüzen mallarını , eşyalarını alıp kendi evine götürmek...

veya yol kenarında bir yerde satmak...

bir başkasının parasıyla alınmış bir tava veya tencerenin içinde pişecek yemeği yiyebilmek...

bir başkasının acılarını kendine mutluluğa çevirmek, ağlayan bir insanın üzerinden rant elde etmek...

:) selamlar kardeşlerim..

bahçe sahiplerinin malları bunlar..

elemana da bak ne muhteşem bi adammış..hem eleman hemde hakkı kimsede kalmıyormuş..yapma yav..demek kalmıyor..

şimdi sizler bazı noktaları kafanızda canlandıramıyorsunuz..yok hak mış yok harammış..yapmayın yav..haram mı şimdi bunlar..

evet denize gitsin almayın..çünkü sizin değil..vallada onların billada..ekonomi dönecek ya..sudan kuratıp satacak onlada evine ekmek alacak..kimide cebindeki parayla buzdolabı almayacakta o parada cebine kalacak gidip başka ihtiyaçlarını alacak..sistem zoraki işleyecek..

siz merak etmeyin..zengine bişi olmaz..onlar sigortadan falan işlerini fazlasıyla yürütürler bizzat şahidim buna..hasar azda olsa alakasızlarıda işin içine katarlar..ha bu arada şunu sorayım dostlarım:şimdi hırsızın hiç mi suçu yok..gelen fukaraya abanıyor..

yada şöyle diyelim..denize gitsin orda çürüsün..veya mal sahibi malını gitsin denizden çıkarsın..

yav bu konuda sizlerle asla aynı fikirde değilim..çünkü halkın n halde geldiğini pek anlayamamışsınız..hani şunun gibi..ekmek yoksa pasta yisinler gari babında...

komunizmi özlemişiz...Allah Allah ben asla özlemedim ki zaten tam ortasındadım..bu öyle böyle bir komunizmde değil..o biraz insaflı..bizdeki tam saf komunizm..emperyal komunizm..adı bu..

şimdi bana onlara söver vaziyette aşşağılık yağmacı falan demeyin..ben asıl aşşağılık yağmacıların kimler olduğunu eyi bilirim..

Toplasın aslanlarım,gidip satsınlar..kazandıkları parayla evlatlarına baksınlar..üst baş alsınlar..buda onların sel ganimeti olsun..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam İbrahimizm kardeşim,

alıntıladığınız yazımda bir de şu cümleler vardı... :

Allahaşkına... Mekke müşriklerinin HİCRET etmek zorunda kalan Müslümanların mallarını yağmalayıp Suriye'de satmak için götürmeye çalışan Ebu Süfyan'ın kervanına katılmayı meşru mu görmek istiyorsunuz yoksa...

bunlar....evet bunlar mıdır Allahaşkına... biz Müslümanlara yakışacak olan...

gerçek ERDEMLİLİK, yüzünüzü doğuya veya batıya çevirmeniz değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a,Ahiret gününe, meleklere, vahye ve peygamberlere inanan, servetini - kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (YARDIM ) İSTEYENLERE ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan, namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı mali yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve (gerçek erdem sahipleri) söz verdiklerinde sözlerini tutan, FELAKET, ZORLUK VE SIKINTI anlarında sabredenlerdir: işte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar ( Bakara 177)

Muhabbetle

bak kardeşim, bu yukarıdaki buzdolabı örneğinde olduğu gibi, şayet o buzdolapları yağmalanmamış olsaydı, sahipleri gelip toplayacaktı işte...o halde bunlar denize gidecekti edebiyatı tamamen yağmacılık amacıyla söylenen cümleler...amaç ve gaye başkasına ait malları yağmalamak, kılıfı da " denize gidecekti"...

niye "denize gideceğine" edebiyatı...

madem, selin içindeki eşyaları uzanıp alabilme gücün var, al, ( herhangi bir görevliye teslim etme şansın yoksa bile...) al kenara koy, sahibi gelir bulur. bırak, bulunduğu yerde takılı kalsın...veya bırak denize gitsin...

açık söyleyeyim, günün birinde  yağmacılığı öven biri ile burada karşılaşacaksın deselerdi, inanmazdım...

güzel kardeşim, hayatını sel sularında kaybeden 7 yaşındaki Ceyda'nın ( annesi, fakirler ölsün mü diye feryat ediyordu...)elindeki çantayı, götürüp kendi çocuğunun eline verebiliyor musun? Ceyda'nın çantasını veya herhangi bir eşyasını kendi çocuğunun sahiplenip kullanmasını hoş görebiliyor musun?

ya da bu söylediğimin tam tersi olsaydı...Ceyda yerine senin veya benim çocuklarım olsaydı...

biz köşede ağlarken, bir başkası eşyalarımızı yağmalasa veya yol kenarında satmaya çalışsa...

çocuklarımızın ölüsü üzerinden rant elde etmeye çalışsa...

ne düşünürdün acaba,

mutlu olurdum!... diyemezsin herhalde...

demek başkasının başına gelirse iyi, bizim başımıza gelirse kötü, öyle mi...

veya " zengin-fakir" edebiyatı...

kardeşim, madem böyle düşünüyorsun, dal insanların işyerlerine mallarını gaspet, veya gece git dükkan soy...bu mu yani bu mu...bunu mu savunuyorsun...lütfen yapmayın...bunu ne insan fıtratı ne de hiçbir din kabul etmez, etmemiştir ve etmeyecektir...çünkü bunun adı zulümdür, bunun adı hırsızlıktır, bunun adı yağmacılıktır, bunun adı gasp'tır kardeşim, zulümdür bu...

yeterince kirletilmiş olan Müslüman ismini bir de yağmacıya mı çıkaracaksınız...

yapmayın yazıktır...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam..

İbrahimizm bunları sen mi yazıyorsun?

Hırsızlık ne zaman meşru oldu?

Batan geminin malları mı bunlar?

Ya sahibi gelip de alacaksa o malları?

Hasanöktem yazdı; madem, selin içindeki eşyaları uzanıp alabilme gücün var, al, ( herhangi bir görevliye teslim etme şansın yoksa bile...) al kenara koy, sahibi gelir bulur. veya bırak denize gitsin...

Nisa (29)

Ey iman edenler! mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.