Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Hasan abi,

önelikle benim yazdıklarımı ZERRE kadar anlamamışsınız, bunu üzülerek  vurguluyorum.

Çünkü, ÖN yargınız çok sert ve bu konu sizin kafanızda netleştirilmiş. Kendinizce DOĞRUYU, Gerçek bellemişsiniz.

Ben son kez hatırlatıp, bu münazarayı kendim adına sonlandıracağım inşallah.

Hiç bir zaman bırakın saçı açıklara, diğer ziynetlerini açanlara NAMUSSUZ, İFFETSİZ dedim mi? Diyebilir miyim? Mümkün mü?

Hele ayette bile sabitken, KALPLERİNDE HASTALIK olan ERKEKLERDEN sakınmaları için vurgusu varken, mümkün mü?

Kadın, dışarı çıktığında KOCASI dışındaki erkeklere karşı neden SÜSLENDİĞİNİ veya neden SAKINMADIĞINI kendi kendine soracak. Her eylemi için kendi kendine soracak, sonra vicdanının sesini dinleyecek.

ben neden dışarı çıkarken gözüme rimel sürdüm : gözüm daha belirgin, daha dikkat çekici olsun diye. Peki NEDEN?

ben neden dışarı şıkarken saçlarımı şekilden şekile soktum : Güzel gözüksün diye, dikkat çeksin diye, kendimi iyi hissetmek için. Peki NEDEN?

ben neden renkli renkli başörtüsü takıyorum dışarı çıkarken : güzel gözüksün diye, dikkat çeksin diye. peki NEDEN?

Yusuf a.s.'ın durumu dışarıda değil, içeride, ev içinde gerçekleşen bir durumdur. bu konu da Yusuf A.s. da hatalıdır, benim düşünceme göre .(kapalı bir mekanda bir birlerine yasak erkek ve kadın YALNIZ kalmamalı, bana göre, benim ictihadım, kalana da namussuz demedim, dikkatinizi çekerim)

bu konudaki son iletimdir.

Selam ile,

Selam ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Hasan abi, önelikle benim yazdıklarımı ZERRE kadar anlamamışsınız, bunu üzülerek  vurguluyorum.

Çünkü, ÖN yargınız çok sert ve bu konu sizin kafanızda netleştirilmiş. Kendinizce DOĞRUYU, Gerçek bellemişsiniz.

Merhaba Hayrullah. Bu iletiyi foruma asmanızın üzerinden iki günü aşkın süre geçti. Benden cevap yok. Başka işlerime baktım sanki aldırmazmışım; tesettüre dair ÖN yargımın çok sert olduğunu öne süren bu iletiyi umursamazmışım gibi.

Oysa sizinle Allah'ın "ayet"lerini esas alan bir görüş teatisinde bulumayı o kadar çok istemiştim ki. Bir can simidi gibi sahiplenmiştim şu meydan okumanızı:

Mümine kadınların erkeklerine dışarıda korunma ile (kıyafet, beden dili) açısından bir ayet var da ben hatırlamıyorsam sorunuzda haklısınız.

*

Benim yazdıklarımı zerre kadar anlamamışsınız…

Ah güzel kardeşim, keşke anlamamış olsaydım. Yazdıklarınız o kadar açık ve net ki. Bakın zerre kadar anlamadığımı öne sürerken dahi doğru anladığımı kanıtlıyorsunuz:

Kadın, dışarı çıktığında KOCASI dışındaki erkeklere karşı neden SÜSLENDİĞİNİ veya neden SAKINMADIĞINI kendi kendine soracak. Her eylemi için kendi kendine soracak, sonra vicdanının sesini dinleyecek.

Sizin bu ifadenize göre, kadının "dışarı çıktığında" KOCASI dışındaki erkeklere karşı SÜSLENMESİ onu ahlaken nasıl tanıtır? Ahlaklı yani namuslu bir insan olarak tanıtır dediğinizi sanmak için insanın aklından zoru olması gerekir.

*

Yusuf a.s.'ın durumu dışarıda değil, içeride, ev içinde gerçekleşen bir durumdur. bu konuda Yusuf A.s. da hatalıdır, benim düşünceme göre .(kapalı bir mekanda bir birlerine yasak erkek ve kadın YALNIZ kalmamalı, bana göre, benim ictihadım, kalana da namussuz demedim, dikkatinizi çekerim)

Yûsuf a.s da hatalıdır... Neden? Çünkü kapalı bir mekanda bir kadınla birlikte bulunmuştur. Fesübhanallah. Kapıları Yûsuf a.s'ın üzerine kapayıp kilitleyen o tacizci kadındır. Yûsuf a.s bu yüzden niçin hatalı olsun?

Tıpkı kadınları kapalı-açık her mekanda taciz eden erkekler gibi. Kadınlar bu yüzden niçin hatalı olsun?

Artı, erkekler dışarı çıkarken KARILARI dışındaki kadınlar için traş olup sülenmiyor mu? Nolur birileri de bunu Kuran'ın ölçüsüne vurup tesettürü erkekler için farz ilan ediverse!

*

Müzakere etmeye çalıştığımız Ahzab 59’da Yüce Allah "İnananların kadınları ahlaken iyi kadınlar olarak TANINMALARI için cilbablarını giysinler!" demiyor.

O’nu siz diyorsunuz ve Allah’ın söylemediğini söyledi diyerek yapıyorsunuz bunu. Nedir bu yaptığınız? Allah’ın söylemediğini söyledi demek nedir?

Yüce Allah’ın tek söylediği "TANINMALARI için cilbablarını giysinler!" O kadar. Nokta.

"Tanınmak"tan kastın ne olduğu ise ayetin siyak ve sibakında belirtilmiş. Açık ve net. Bir inanırın Allah’ın o sözlerini anlamazdan gelmesi için ne kadar ÖN yargılı olması gerekir?

İnananların kadınları cilbablarını, kendilerini "İNANANLAR"IN KADINLARI OLARAK tanıtmak için, giyecekler.

İNANANLAR, "emîr"i  aynı zamanda Allah'ın elçisi olan, İslam Devleti demek. Cilbablı kadınların arkasında o devlet var; tacizcileri hesaba çekecek. Sıkıyorsa taciz etsinler.

Allah’ın cilbab ayetindeki sözleri ile inanan kadının KOCASI dışındaki erkeklere, inanan erkeğin de KARISI dışındaki kadınlara karşı süslenmesi, şu ya da bu şekilde giyinmesi, örneğin size göre şeklen örtünmesi ve (dar budy) arasında zerre kadar ilgi yok.

Değerli Hayrullah kardeşim. Nolur yazmayın artık. Allah aşkına yazmayın.

Sevgi ile,

Hasan Akçay