Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Ruh konusuda birçoklarınca yanlış algılanan kavramlardan birisidir.
Birileri Ruh'u tüm canlılığın içindeki enerji olarak görüyor.
Birileri ruh'u Muhammed'e ve diğer Elçilere cebrail'in getirdiği öğretilerden ibaret sanıyor.
Peki ruh bunlarmıdır?
Hayır...
Ruh Evrenin her tarafına nakış nakış işlenen ayetlerdir.Aklını kullanıp bu ayetler'i okuyanlar bilgi edinimini sağlıyorlar.Bizler'in bildikleri bilmediklerimiz'in yanında bir nokta...Bu bilgi sınırlıdır.Bizlerede bu bilgide çok az koklatılmıştır.İnsan zihni sınırlıdır.Herşeyi kavrayamaz.Bu yönüyle o'nun bilgisi Rabb'in katındadır.İlimde,kavrayışta derinleşen rasihler nasiplerince bubilgileri toplar ve anlatır.
Yasam bize, binlerce sekilde etki eder...özellikle çektigimiz istiraplar, belirli kosullar altinda farkindaligimizi arttırıcı bilgilerle doludur.
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Anahtar kavram olarak gösterdiğin maddelerden bazılarının içerisinde Elçiler de var.
Elçileri tarihte aramamız bizlere sağlıklı sonuçlar vermeyecektir.
Zaman içerisinde baskın olan siyasi güçlerce, bu öğretilerin ortadan kaldırılması adına bir çok asimile politikaları içerisinde olduklarını göz önünde bulundurursak, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Bir İbrahimi, bir musayı,bir nuh'u,bir yusufu ve öğretilerini tarihte aramamız yanlış olacaktır.İster istemez bizleri bunları redde kadar da götürecektir.Bu yüzden mevcut tarihi argümanlardan faydalanılması mutlaka gerekir ama zaman içerisinde ortadan kaldırılan kalıntılarında, yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü, gerçekleştiğinide hesaba katmak ve öyle değerlendirmek zorundayız.
Zaman içerisinde kültürler iç içe geçmiş ve etkileşim olmuştur.Bu anlatımlar dilden dile anlam ve çarpıtmalara uğrayarak,günümüze kadar gelmiştir.Bir Nuh tufanı vs gibi anlatımlar mitolojik görünümlere boğularak, anlam kaymasına uğrayarak, sağlıklı veriler elde edilemez hale getirilmiştir.Bir Nuh tufanını Sümerlerde,Yahudi ve diğer öğretilerde benzer şekillerine rastlarsınız.Ama Kur'anı ve Kainat kitabını objektif ve bilimsel argümanlarla okuduğumuzda bu tufanın yöresel olduğuna dair ciddi deliller var.Bizlere bu Nuh tufanının gemilere sığınanların dışında herkesi boğulduğunu aktarıp durdular.
İster istemez akla birtakım sorular gelmiyor değildir.
Örneğin;Bilim adamlarının yaptığı hesaba göre tüm dünya yüzeyini kaplayacak miktarda su yeryüzünde bulunmamaktadır. Kutuplardaki tüm buzlar erise ve atmosfer ve bulutlardaki tüm su yoğunlaşıp yeryüzüne dökülse bile, böyle bir facianın gerektirdiği miktarda suya yaklaşılamamaktadır. Peki bunca su nereden gelmiş ve nereye gitmiştir?
Bilindiği gibi pek çok canlı türü yalnızca kendi doğal habitatında yaşayabilir. O zaman, Tazmanya'da, Galapagos'larda, Antarktika sahillerinde, Patagonya'da Güneybatı Amerika sahilinde yaşayan türler 1) Gemiye nasıl getirilmiş, 2) Gemide nasıl yaşatılmıştır?
Canlı türlerine ait genetik varyasyonlar, tufandan sonra yalnızca birer çift halinde bulunan canlılardan nasıl meydana gelmiştir?
2.5 milyon canlı türü bu gemiye nasıl taşınmış, gemi içinde nasıl barındırılmış ve nasıl beslenmiştir?
Bitki türleri gemiye alınmış mıdır? Alındılarsa dünya üzerindeki tüm bitki türleri gemiye nasıl sığdırılmıştır? Alınmadılarsa, tufan sırasında bitkiler nasıl canlı kalmıştır? Eğer kalmadılarsa, sadece bitkilerle beslenen canlılar tufandan sonra nasıl hayatlarını sürdürebilmişlerdir?
Eğer tufan 6500 yıl önce olduysa, o sıralarda mevcut olan Mısır uygarlığı o piramitleri nasıl dikebilmiştir?
Daha düşünülürse bu liste uzatılabilir.
Şimdi NUH ve Tufanı incelerken Bilimsel bir gözlede olaya bakmamız gerekiyor.Aksi taktirde Bir çok şeyde olduğu gibi bu olayıda es geçmiş oluruz.
Ayrıca;
Kur'an İbrahim'i över ve Din'in merkezine koyar duruşunu.
İbrahim'i, tarihsel kaynaklar da aramamız belki sağlıklı sonuçlar almamıza yardımcı olmayacaktır ama tarihsel süreci araç olarak görüp bunlardan birşeyler çıkarılabilir ümidindeyim.
Örneğin İbrahim'in Bir brahman olduğu iddiaları var.
Örneğin aşağıda link'ini vereceğim bir sitede bir kişinin yaptığı araştırmalar İbrah hakkında bir çok tarihi kaynaklara dayanarak hindistan öğretilerini ortadoğuya taşıdığını söylüyor.Ne kadar doğru veya yanlış bunu zaman içerisinde objektif ve yararlanıcı bir bakış açısıyla görebileceğimizi zannediyorum.
Link budur.Bu linkte İbrahimin hindistanlı bir brahman olduğu anlatılır.
Ama Babil hakkında sağlıklı bilgiler'in edinilebileceğini hiç sanmıyorum.
Bu konuda söyleyebileceğin birşey varsada dinlemekten büyük haz duyacağımı bilmeni isterim.
Çünkü Babilliler’in yazılı kitapları bugüne kadar ele geçmemiştir.
Kurdukları medeniyet hakkında edinilen fikir, sadece tarihî söylentilere, mimarlık eserlerinin kalıntılarına ve yazıtlara göre verilmiş hükümlerden ibarettir.
Bence herşeyi tarihten arama eğilimimize son vermemiz gerekiyor.
Bir çok sakat düşüncelerin filizlenmesine sebebiyet veriyor kanaatindeyim.
Geçmişi bir tarafa bırakıp her an yenilenmekte olan yaşamın içerisinde bize verilen rolü anlamaya ve anlatmaya çalışırsak daha iyi olacaktır.
saygılarımla...
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Örneðin;Bilim adamlarýnýn yaptýðý hesaba göre tüm dünya yüzeyini kaplayacak miktarda su yeryüzünde bulunmamaktadýr. Kutuplardaki tüm buzlar erise ve atmosfer ve bulutlardaki tüm su yoðunlaþýp yeryüzüne dökülse bile, böyle bir facianýn gerektirdiði miktarda suya yaklaþýlamamaktadýr. Peki bunca su nereden gelmiþ ve nereye gitmiþtir?
Bu pek inandirici gelmedi bana evrensel.. Hidrolojik dongu gun gibi ortadayken, dunya yuzeyinin en gelir gecer bilgiyle %80 su oldugunu bilinirken, facia icin acaba kac metrekup suya ihtiyac vardir ki?
Ayrica biLimadamlarinin yaptigi hesaba, dahil edilen nufus bugunku dunya nufusu mudur, yoksa tufan donemindeki nufus mudur?
Metehan Kardeşim,
Anahtar kavram olarak gösterdiğin maddelerden bazılarının içerisinde Elçiler de var.
Elçileri tarihte aramamız bizlere sağlıklı sonuçlar vermeyecektir.
Zaman içerisinde baskın olan siyasi güçlerce, bu öğretilerin ortadan kaldırılması adına bir çok asimile
politikaları
içerisinde olduklarını göz önünde bulundurursak, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Bir İbrahimi, bir musayı,bir nuh'u,bir yusufu ve öğretilerini tarihte aramamız yanlış olacaktır.İster istemez
bizleri
bunları redde kadar da götürecektir.Bu yüzden mevcut tarihi argümanlardan faydalanılması mutlaka gerekir ama
zaman
içerisinde ortadan kaldırılan kalıntılarında, yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü, gerçekleştiğinide hesaba
katmak ve
öyle değerlendirmek zorundayız.
Zaman içerisinde kültürler iç içe geçmiş ve etkileşim olmuştur.Bu anlatımlar dilden dile anlam ve çarpıtmalara
uğrayarak,günümüze kadar gelmiştir.Bir Nuh tufanı vs gibi anlatımlar mitolojik görünümlere boğularak, anlam
kaymasına uğrayarak, sağlıklı veriler elde edilemez hale getirilmiştir.Bir Nuh tufanını Sümerlerde,Yahudi ve
diğer
öğretilerde benzer şekillerine rastlarsınız.Ama Kur'anı ve Kainat kitabını objektif ve bilimsel argümanlarla
okuduğumuzda
bu tufanın yöresel olduğuna dair ciddi deliller var.Bizlere bu Nuh tufanının gemilere sığınanların dışında
herkesi
boğulduğunu aktarıp durdular.
İster istemez akla birtakım sorular gelmiyor değildir.
Örneğin;Bilim adamlarının yaptığı hesaba göre tüm dünya yüzeyini kaplayacak miktarda su yeryüzünde
bulunmamaktadır.
sevgili kardeşim evrensel,
Bir konuyu merak ediyorum;
Dilersen cevap vermeye bilirsin,anlayışla karşılarım;
Sen Kur'anın hangi kısmına inanmıyorsun? Yazından anladığım kadarı ile NUH Suresinden
Tufanın YÖRESEL olduğuna dair Delillerin olduğunu söylüyorsun? Nedir bu delillerin?
Açıkcası sırf tepki almamak için bazı konularda susmak ne kadar doğru bilemiyorum.
Bence herkes eteklerinde ki taşı dökmeli,belki senden öğreneceğimiz birşeyler olabilir.Belki de senin kendince
yaptığın çıkarımlarda bir hata vardır..olamaz mı? Tam olarak DOĞRU yu tesbit ettiğini düşündüğünü sanmıyorum.
Bu konu başlığını açmanda ki murad da bu değilmiydi zaten? Öyleyse buyur tartışalım.
Ben hasta halimle kafa yoruyorum senin hipotezlerine...
selam
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Öncelikle Önyargılarımızdan gerçekanlamda kurtulmamız gerekiyor.Önyargılarımız bize hayat yolunda gereklidir.
Hiçbirşey boşa yaratılmamıştır.
Misal :Zifiri Karanlıkta yürürken Ellerimizi/Kollarımızı öne uzatır,tedbir almaya çalışırız.Öyle durumlarda Elelrimiz
gözlerimizin vazifesini devralır.Kulaklarımız ise Gözlerin kullanmadığı enerji ile iki kat keskin hale gelir.
Önyargılar karanlıkta Ellerimiz gibidir.Bilmediğimiz şeyler hakkında bir Ön Hüküm veririz.Böylece Sabit bir Noktamız
olur.Sonra duyduklarımız ve Zahiren görünen ile bir Çerçeve/Resim çizeriz.Daha sonra Durumun Rengine göre içini
kırmızı,yeşil v.s. doldururuz.O artık bir İKON dur.Sabit dir.Değiştirilmesi Atomu parçalamaktan daha zordur.
sevgili kardeşim,
Bizler Ön yargılar ile ancak kendi etrafımız da dönebilirizçBir Arpa boyu yol alamayız.
Şimdi hem Tarihin güvenilmezliğini öne sürüyorsun,hemde İbrahimin Brahman olduğuna dair,fındık çekirdeğini doldurmayan bir dedikoduyu baz alıyorsun.(Anlatmaya çalıştığım tarihin tamamen güvenilmezliği depildir.Yazının çerisinde belirttiğim birtakım sebeplerden ötürü BASKIN GÜÇLERCE kanıtlar ortadan yok edilmiş olabilir.Bu tamamen tarihi atacağımız anlamına gelmez.Ayrıca verdiğim link'i objektif ve yararlanıcı bir gözle okunmasını/irdelenmesi söylemiştim.Elbetteki anlatılan hiçbirşey benim imanım üzerinde hiçbirşey değiştirmeyecektir.Çünkü ben Elçileri tarihin sayfalarında aramıyorum.Onların mesajlarını kaybolan veyahut üzerine örtülen/ serilen bakış açılarıylada incelemiyorum.)
Herşeyden önce Tutarlı olmalıyız.Bilimsel verilerden,Tufanın türlü bilimsel gerekçeler ile olamayacağını
iddia ederken,sonra nefsimizin bize güzel gösterdiği bir konuda İlkelerimizi çiğneyemeyiz.(Güzel kardeşim tufanın tüm yeryüzünde olduğuna dair kur'an dan deliller bulamayız.Bir tufandan bahsedilir ama bu tufanın ayrıntılarından çok kıssada verilen mesaj üzerinde durulur.Ayrıca bilimsel gözle bakmak kur'anı sorgulama ve neticesinde daha iyi anlama seçenekleri sunar insana.Ben sebebplerini maddeleyerek açıklamıştım.Bu kıssa tarihin derinliklerinde farklı anlatım şekillerine büründürülmüş ve üzeri zamanın ilerlemesiyle çeşitli varyansonlara bürünerek günümüze gelmiştir.Bu tufan hakkında kur'anında söyledikleri vardır.İşte bende bu söylenenleri geleneksel bakış açılarıyla uyuşmadığını bunun zaten kur'anda gösterilmediğini söylüyorum.Bu yolda ilerlerken sorgulayıcı bir uslub ile anlama yoluna girdiğimden dolayı bir çok farklı görüş açısınıda objektif bir şekilde değerlendirmek ve sunmak zorundayım.Bunun neresi nefsin ilkeleriyle hareket ettiğimi gösterir?)
Babil de ki büyük Toplantının kanıtları hem bilimsel olarak var hemde Kur'an da var! Ama bu konunun özünü
teşkil etmiyor.Eğer Zincirin doğru halkası olarak ele alınmıyorsa Ayrıntı mertebesindedir.
Ancak burada önemli bir Soru-n ortaya çıkıyor!
Kur'an dan bir Vakıa,Ayet...Üstelik bu Tevrat ve İncilden de karşılığını buluyorsa...ki Kur'anın Teyide ihtiyacı yok
nasıl Bilimsel değil diyebiliyorsun?(valla pes doğrusu..Babil ile ilgili kullandığım ifadelerde bilimsel değil vurgusunu nereden çıkardınız?ben elimizde Babil uygarlığı ile ilgili o dönemlere ait kitaplar olmadığından sağlıklı bilgilerin edinilemiyeceğini belirtmiştim.Ayrıca şu bilimsel delilleri bizimlede paylaşırsanız sevinirim.Ayrıca şu büyük toplantının ne olduğunu anlatın isterseniz?)Ancak şçyle deriz:şu an ki ilmimiz bunu anlamaya yeterli değil.Çalışmaya devam.
Ben kendi adıma Kur'an da zerre kadar çelişki,yalan yanlış veya Eksik göremiyorum.Gördüklerini iddia edenlerin
Akıllarından şüphe ederim.(Şimdi bu ifadeleri benim kullandığım yazı dizisi içerisinden cevaplar vermeye kalkarak böyle bir imaya girişiyorsunuz gibime geldi.Ne dersiniz?Söylediklerim bu sözleri sarf etmenize nedenmi oldu?Anlamak için soruyorum.Altından buzağı arayan kişilerden değilim ama netliğe kavuşması gerek.)
Merak ediyorum Bilimsel gerçeklerle uyuşmuyor dediğin SODOM-GOMORE NUH TUFANI ve tüm diğer GERÇEKLERİ
hangi BİLİMSEL veriler ve hangi ÇABALARINLA tesbit edebildin? Kusura bakma ama o Akademik seviyen var mı? (Al aynı mantık hatası burdada var.Hangi ifademe dayanarak SODOM-GOMORE örneğini bilimsel olmadığı çıkarıyorsun?Ben Nuh tufanı hakkında bunu bilimsel bir gözle bakmayı denedim.Bunun tüm canlılığı içeren şekliyle değil yöresel bişey olduğu sonucunu mantıklı sorularla izah etmeye çalıştım.Gerçeği tekelime almış olanlardan değilim.Düşüncelerimi elbetteki kendime has şekillerde açıklayacağım.Sende mutedil bir şekilde bunun tüm canlılığı kuşatıcı şekilde olacağına dair mantıklı açıklamalar yaparsan ayrıca sevineceğim.Amacımız birbirimizi kırmak değil anlam yolunda karşılıklı paylaşımlarda bulunmak olmalıdır.Ayrıca bunu anlamak için bir arkeolog mu olmak gerekiyor?Bir biyologmu olmak gerekiyor?veya jeoloji mühendisimi olmak gerekiyor?İnternet üzerinden bu bilginler düşüncelerini açıklamışlar ve bizlerde bu bilgileri harmanlama yoluna girerek sorular sormaya gayret ettik.Hatamı ettik?Hangi akademik kariyerden bahsediyorsunuz?Bir dönem kur'an anlamanın bir takım kariyer sahibi olmakla bu bilgilerin(arapça vs) topluma empoze eden diyanet veya geleneksel bakış açılarıyla yaklaşmanız beni son derece üzmüştür.Bakışınız onlara benziyor)
Biz AKLINI KİRAYA verenlerden bahsederken-Ebukeremin sözüyle-Sağdaki tağutlarıda,Soldakileride Red ediyoruz.
Yani şimdi bir İLMİHAL müslümanı Aklını Hocalara Şeyhlere kiraya verince kızacağız.Ama bir kardeşimiz
Ateist Profların ağzıyla konuşunca alkışlayacağız öyle mi? Hayır..değerli Dostum...biz o yüzden ANAYASAMIZ KUR'AN
diyoruz.Bizde ÇELİŞKİ bu nedenle bulamazsın.Çünkü Kur'an da çelişki yok. (Yav Metehan kardeşim,Allah aşkına bu nasıl cümleler.Ben İbrahim hakkında söylenen bir takım görüşlerin olduğunu ve bunu objektif bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerektiğini söylemiştim.Değerli ihsan eliaçık ta ibrahimi brahmanlara kadar köklerini göötürüyordu.Şimdi budamı ateist oldu?Onların sunduğu argümanlar belki ateist düşüncelerin harmanlaması olabilir.Bu bizim onlardan yararlanmayacağız anlamına gelmez.O yazıyı dile getiren kişi bunu topyekün ortadan kaldırmak istemiş oalbilir ama bence farkına varmadan iBRAHİM HAKKINDA bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkmasınıda sağlayabilir.Bizim ulaşamadığımız/göremediğimiz bazı kaynaklardan faydalanan ve bunu paylaşanlar dan istifade edilebilir.O bunu ateistliğe götürür.Bense onu İbrahimi daha iyi anlamak adına bir kıvılcım ateşi olarakta görebilirim.Bakış açılarıyla alakalı bişey bunlar.)
sevgili Hasan kardeşim,
İnsanlar Renkler gibidir.İlla ki aynı düşünme zorunluluğu yok.O nedenle sen Fikirlerini yaz ..Biz gerek olursa yine
çekinmeden yanlış veya doğru bildiğimizi söyleriz.
Ancak benim Nacizane tavsiyem...Düşüncelerinle Evrenleri de kandini de aşsan,Kur'an ın hilafına hareket edemezsin.(Kur'anın hilafına aykırı hareketlerim/düşüncelerim bu forumda olmadı.Eğer varsa gösterin?)
Ettiğin an ayağının altında ki Zemin kayar.Boşluğa düşersin.
Yanlış anlama El elden,Akıl Akıldan üstündür.Belki kendini çok geliştirebilirsin.Ama Allahın İpini elden bırakma
sıkı sıkı tutun..Allahın ipi Kur'an dır.Sapasağlamdır....O bir Hazinedir..
Dost acı söyler... (Bunları Kur'anı kabul etmeyen onu yalanlayan kişilere söyle.Ben Kur'anı Kainat kitabıyla okuyorsam sorgulayıcı ve anlama yolunda gayretler gösteriyorsam bu Rabb'imin muradını daha iyi anlama yoluna girişme, arzum isteğimdendir.Daha düne kadar Namazdan tutunda bir çok kavramı geleneksel gözlüklerle okuyorduk.Kur'anı derinlemesine inceleyen sorgulayan bir bakış açısı sergilediğimizden ötürü kur'andan ayrıldığımızı ayağımızı kaydığını söyleyenler de oldu.Bu tür söylemlerle kimsenin ayağı kaymaz sadece düşünceler kayar hakikatin önü kapatılır.Bu kitab kimsenin tekelinde değildir.Ondan anladıklarımız bir çoğuna ters geliyorsa buna yapabileceğim bişey yok..)
sevgiler... Metehan
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Metehan Kardeşim, Anahtar kavram olarak gösterdiğin maddelerden bazılarının içerisinde Elçiler de var. Elçileri tarihte aramamız bizlere sağlıklı sonuçlar vermeyecektir. Zaman içerisinde baskın olan siyasi güçlerce, bu öğretilerin ortadan kaldırılması adına bir çok asimile politikaları içerisinde olduklarını göz önünde bulundurursak, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Bir İbrahimi, bir musayı,bir nuh'u,bir yusufu ve öğretilerini tarihte aramamız yanlış olacaktır.İster istemez bizleri bunları redde kadar da götürecektir.Bu yüzden mevcut tarihi argümanlardan faydalanılması mutlaka gerekir ama zaman içerisinde ortadan kaldırılan kalıntılarında, yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü, gerçekleştiğinide hesaba katmak ve öyle değerlendirmek zorundayız. Zaman içerisinde kültürler iç içe geçmiş ve etkileşim olmuştur.Bu anlatımlar dilden dile anlam ve çarpıtmalara uğrayarak,günümüze kadar gelmiştir.Bir Nuh tufanı vs gibi anlatımlar mitolojik görünümlere boğularak, anlam kaymasına uğrayarak, sağlıklı veriler elde edilemez hale getirilmiştir.Bir Nuh tufanını Sümerlerde,Yahudi ve diğer öğretilerde benzer şekillerine rastlarsınız.Ama Kur'anı ve Kainat kitabını objektif ve bilimsel argümanlarla okuduğumuzda bu tufanın yöresel olduğuna dair ciddi deliller var.Bizlere bu Nuh tufanının gemilere sığınanların dışında herkesi boğulduğunu aktarıp durdular. İster istemez akla birtakım sorular gelmiyor değildir. Örneğin;Bilim adamlarının yaptığı hesaba göre tüm dünya yüzeyini kaplayacak miktarda su yeryüzünde bulunmamaktadır.
sevgili kardeşim evrensel,
Bir konuyu merak ediyorum;
Dilersen cevap vermeye bilirsin,anlayışla karşılarım;
Sen Kur'anın hangi kısmına inanmıyorsun? Yazından anladığım kadarı ile NUH Suresinden
Tufanın YÖRESEL olduğuna dair Delillerin olduğunu söylüyorsun? Nedir bu delillerin?
Açıkcası sırf tepki almamak için bazı konularda susmak ne kadar doğru bilemiyorum.
Bence herkes eteklerinde ki taşı dökmeli,belki senden öğreneceğimiz birşeyler olabilir.Belki de senin kendince
yaptığın çıkarımlarda bir hata vardır..olamaz mı? Tam olarak DOĞRU yu tesbit ettiğini düşündüğünü sanmıyorum.
Bu konu başlığını açmanda ki murad da bu değilmiydi zaten? Öyleyse buyur tartışalım.
Ben hasta halimle kafa yoruyorum senin hipotezlerine...
selam
Evvela geçmiş olsun Metehan kardeş,
Benim Kur'ana imanım tamdır elhamdulillah...
Bakış açılarım birilerine ters geliyor.Bunu sebebi Kur'andaki kıssaları geleneksel bakış açılarıyla değerlendirmiyor olmamdan kaynaklanıyor.
Bizler eskiden peygamberler tarihini okurken Nuh tufanının tüm dünyayı kapsayan bilgilerle büyüdük.Ne zamanki Kur'anla tanıştık O'nu O'onunla anlamaya çalıştık işte o zaman bir çok şeyin anlatıldığı gibi olmadığınıda görmüş olduk.Bu sadece Nuh tufanı değili birçok konuda Kur'anın geleneksel bakış açılarıyla uyuşmadığını ve bu yüzden okuyuşlarımızı daha derinlemesine ve bazı arkadaşlarla sürdürme yoluna gidince taşların yerli yerine oturduğunu gördük.
Şimdi gelelim Nuh tufanınana..
Sanırım Yanlış anlaşıldı.Ben tufan olmadı demiyorum.Tufanın tüm dünyayı kapsayan bişey olamayacağına yönelik maddeler sıralamıştım.
Benden Nuh tufanının yerel olduğuna dair kur'andan delil istiyorsun.
Bende sana bunun Nuh'un kavmi ile alakalı olduğunu kur'andaki Nuh tufanı ile ilgili tüm ayetleri incelediğimizde yerel motifler taşıdığını bunun tüm dünyada olmadığını söylesem.Ayrıca senden tüm dünyada olduğuna dair kur'andan ayetler istesem?
Ben bunu göremedim metehan kardeşim.Bu yüzden de maddelediğim sorularda bunu doğrular niteliktedir.
Herkesin bildiği Nuh, tüm canlıların boğulacağı bir tufan öncesinde Rabb'in den bir gemi yapma ve kendi yakınlarını ve tüm canlılardan birer çifti gemisine alıp kurtarma görevi alır. Böylece tufan sona erdikten sonra canlılığın devamı sağlanacaktır.
Kur'andan Yukarıda ki söylemi doğrulayacak ayrıntıları göremessiniz.Zaten Kur'anda muhatabını ayrıntılarla boğmaya yönelik mesajlar içermez.Asıl amacı bu kıssalardan ders çıkarılmasını sağlamaktır.
Bu yüzden bunun tüm dünyada olamayacağına yönelik bir çok madde sıraladım.Bunu tüm dünyada olduğunu kur'andan bulamamam zaten sorularımın doğru olabilirliğini gösterir şekildedir.
En doğrusunu Allah bilir.
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Tufanýn YÖRESEL olduðuna dair Delillerin olduðunu söylüyorsun? Nedir bu delillerin?
Hasta oldugunuzu soylemissiniz, sanirim ciddi.. Gecmis olsun sevgili UlulElbab..
Tufanin yoresel oldugu Kuran'da yazildir zaten.
MUMINUN/23/24/31
-Yemin olsun, Nûh'u toplumuna resul olarak gönderdik de o þöyle dedi:
"Ey toplumum! Allah'a kulluk/ibadet edin! O'ndan baþka tanrýnýz yok
sizin. Hâlâ sakýnmayacak mýsýnýz?"
-Toplumu içinden inkârcý kodaman grup þöyle dedi: "Bu adam, sizin gibi
bir insandan baþka þey deðil; size üstünlük taslamak istiyor. Eðer
Allah dileseydi, melekler indirirdi. Biz ilk atalarýmýz arasýnda böyle
bir þey duymadýk."
-Sonra onların ardından başka bir nesil oluşturduk.
Bilim tum mitolojik eserler icinde (buna kutsal kitaplar da dahil) tufan'a baktigindan ve hemen her ulkenin kendine has bir tufan oykusu oldugundan genis capli bakar ve tufani genis capli ongorur.
En azindan Kuran'dan bildigimiz elimizin altinda her zaman en dogrusu olarak kalsin, ama bilimin baktigi bazda da incelemenin bir zarari olmaz diye dusunuyorum.
Nuh kıssası Kuran'da Hud-25 ile Hud-50 arası, Muminun-22 ile Muminun-30 arası ve Yunus-71-72-73-74 de geçer. (Gerçi başka yerlerde de sıkça söz edilir, ama bu surelerde daha geniş bir şekilde aynı kıssa tekrarlanır.)
Hangisine bakarsanız bakın Nuh tufanının tüm coğrafyaları kapsayan bir tufan olmadığını Nuh'un kavmi ile alakalı olduğunu çok net görürsünüz.
Tufan yöreseldir.
Tüm canlılığı kapsayıcı bir tufan olmamıştır.
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma