HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: RABBİN ELÇİSİNE VERDİĞİ YETKİ SORUMLULUK Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

 

 Sayın arkadaşım ne kadar güzel anlatıyorsunuz ama dikkat edin bu sözler kuranın sözlerine uymuyor. Kuranı yavaş yavaş indirmesinin nedenini rabbim iyice anlaşılması için ve o devrin inanışlarına ve anlayışına tamamen ters olan ayetleri topluma adapte edebilmek ve peygamberimizin o topluma Rabbin verdiği ilimle kabul ettirebilmesi için olduğunu anlatıyor. Hala kuranın bildiğimiz anlamda anlaşılır olmadığını iddia ediyorsunuz. Peki, kimim anlattığına göre anlaşılır bir kitap sizce? Ya da hangi mezhebin imamına göre diye size sorsam bu sorunun doğru cevabını verebilir misiniz? Peygamberimize bu durumda gerek yoktu derken kendinizce hükümler verdiğinizin farkında mısınız? Rahmanın onca ayetini görmezden mi geliyorsunuz? Yazımda Rabbim elçisine verdiği görev ve sorumluluğu çok net açıkladığı halde, Rabbim e inatla hala; Ne yani peygamberimiz postacımıydı diye düşünmemiz ona karşı nasıl bir saygısızlık yaptığımızı göstermiyor mu? Sayın arkadaşım şöyle bir düşünün Allah birçok kez yemin billâh ederek bizlere Kuranı sizler için kolaylaştırdım dediği halde, hala kolay değil nasıl olurda herkes anlar, ne yani peygamberimizin bu kadar mı görevi var nasıl deriz? Allah ın elçisi o devrin sapık ve azgın toplumuna Rabbin kelamını tebliğ etmek için ne zorluklar ne savaşlar yapıyor, kalkıp ne yani yalnız bu kadar mı görevi deme cesaretini nasıl gösteriyoruz kendimizde, bunu anlayamıyorum. Birde bana verdiğiniz örneğe bakar mısınız? Lise ve üniversite den örnekler veriyorsunuz ama karşınızdaki beşerin kitabı değil YÜCELER YÜCESİ RABBİN KİTABI. Ne diyordu hatırlayın hepsi birleşse de bir tanesini getirselerdi ya diyor rabbim, siz ise koskoca güneşi, rehberi nelerle kıyaslıyorsunuz. Bakın madem bu örneği verdiniz bende aynı örneği size vereyim. Bugün ülkemizde AÇIK ÖĞRETİM diye bir üniversite var. Lisede var gerçi. Her kez eline verilen kitapları alıyor ve hiçbir öğretmene ihtiyaç duymadan çalışıyor ve imtihana giriyor. Fakat ben asla beşerin kitapları ile karşılaştırma cesaretini göstermem, siz örneği verdiniz diye bende verdim. Rabbim imtihanı bu kitaptan yapacaksa muhkem ayetler anlaşılmaz değildir. Rabbin adaletini sınama cesaretini göstermeyelim sonu çok çetin olur.

 

  Elbette kuranın muhkem ayetlerini herkes aynı derecede anlayamayacaktır. Bu kişiler arsında farklılık gösterir, bu demektir ki her kez birbirinden öğreneceği çok şey vardır. Kuranı anlaşılmaz dediğinizde bir kenara kalkar ve beşerin ciltlerce dolusu kitapları onun yerini alır. Lütfen düşünün neden peygamberimiz hadis yazımını sağlığında yasaklamıştır? Bu dört halife devrinde de devam etmiştir. Daha sonra mezheplere bölünen dinin sonucu bu hadisler toplanmaya başlanmış aynı konularda bile farklı bir birinin tersi hadisler kabul edilmiştir. Rabbim hüküm veren yalnız benim diyor ama siz başka hüküm verenler var diyorsunuz. Rabbim bu kitaptan sorumlusunuz diyor siz biz anlayamıyoruz ki nasıl sorumlu oluruz diyor ve dikkat edin Rabbimle inatlaşıyorsunuz, farkında bile değilsiniz.

 

 Bana tavsiyede bulunmuşsunuz teşekkür ederim.( ama sana tavsiyem KİTAP-KUR'AN VE HİKMET kavramları üzerinde o kadar peşin konuşma.) Dikkat edin konuşan asla ben değilim. Ben hikmet sözcüğü üzerinden Rabbin hiç bahsetmediği bir sözü sarf etmiyor yorum bile yağmıyorum, ama siz neler neler söylediniz rahman açıklamadığı halde. Bu durumda bu tavsiye kime yapılmalıydı dersiniz?

 

  Yine şöyle yazmışsınız.( unutmaki peygamberler heva ve hevesinden konuşmamışlar iş yapmamışlardır.) Çok doğru çünkü Rabbinden kesin emir almıştı toplumu kuran ile uyar. Ama sizler asla kanıtı olmayan kuranda hiç bahsedilmeyen ve ona uymayan, onca sözün peygamberimizin sözü olduğunu söylüyorsunuz. Kanıtınız Rabbin kanıtı gibi korunuyor mu dostum?

 

 Sizin mantığınızı düşünelim eğer Allah kuranın dışından gelen, bizlere peygamberimizin sözleri diye aktarılan sözleri de koruduğunu söyleyen size sormak isterim, acaba mezheplerde bir konuda dört farklı hadis, inanç ve iman gözler önündeyken, acaba rabbim hangisini korumuştur, bunu bana söyleyebilir misiniz? İşte kuran dışına sapıldığında karşımıza çıkan sorular. Sayın arkadaşım ben bir konuda Rabbin rehberinden anladığımı açıkça okur, anlamaya çalışır yaşarım ve  topluma iletmeye çalışırım. Karşılığında beni kuran ile uyaran olursa onların sözlerini kuran ile karşılaştırır konuyu doğru anlamaya çalışırım. Siz kuranın dışında kaynakları kuran gibi gördüğünüz için size benim yapacak, söyleyecek hiçbir sözüm kalmadığını düşünüyorum, çünkü benim yolum garanti olan rabbin söylediği, Kuranın ipine sarılın bana ulaşacaksınız dediği yoldur. SAYGILARIMLA

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

sayın halukgta....bu söylediklerim belkide sizin görüşünüze ve anlayışınıza sığmıyordur.ya ben doğru söylüyorsam?
açıköğretim veya açık lise EN İYİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİMİDİR?ilkokulun açığıda varmı?neden yok?
sevgili arkadaşım....islamda hep en iyiye doğru gidmişdir.ve her dönemi EN MÜKEMMEL dönemdir.ve 23 sene sonrada ALLAHIN izniyle kemale ermişdir.ve kemale ermeyle peygamberlik bitmişdir.işte ben o doğumdan başlayıp KEMAL ile son bulan döneme sahip çıkıyorum.o dönemin insanlarına ve sözlerine sahip çıkıyorum.ve ben inanıyorum ki 23 sene boyunca eziyet çekenlerin eziyeti,acı çekenlerin acısı can verenlerin canı miras olarak kalmışdır.
 
ben KİTAP-KUR'AN VE HİKMET i senden farklı değerlendiriyorum.ve bunla ilgili ayetleri bir bütünlük içinde bakmaya çalışıyorum.
sevgili dostum,elbette bir kelimenin bir çok anlamı olabilir.ve kur'an da her manasıylada kullanılmış olabilir.ben her hikmet lafzı işte şumanaya gelir demiyorum ki bir yerde geçen hikmet kelimesini alıp onun üzerinde ilerliyorsun.hayatta yapmadığım şey kelime oyunlarıdır.ben kelimelerede sizden çok farklı bakıyorum.hemde çok.ama konumuz bu değil.
ama sana tavsiyem 20 civarında meal yazmışdım.bir bütünlük içinde oku.ayet demiyorum meal.kimizaman bende meallere hataen ayet dediğim oluyor.elimden geldiği kadar dememeye çalışıyorum....
 
sevgili arkadaşım,hadis diyenler farklı görüş bildirmişdir.fıkıhlar ortadadır.ama unutmaki hadisleri toptan red edenler veya kısmen red edenlerde farklı görüşleri vardır.bir birlikleri yokdur.
ama şimdi şunu iyi düşün ve bana haksızsın de:peygamber zamanında tek görüş vardı.oda peygamber görüşüydü.herkesin içine siniyrodu.kimse tereddüt edmiyordu.kur'an a uygun mu değil mi diye.herkes biliyroduki peygamberin görüşü MUTLAK OLARAK KUR'AN DA VARDIR.KUR'AN A UYGUNDUR.
demekki birlik peygamber görüşünden geçiyor.ve bunun korunmadığını düşünmek bence 23 seneyi ve kur'an ı anlamamakdır.ve ben o görüşün peşindeyim.her olayda ve her meselede onu arıyorum.
ama şunu da diyorum:illaki uydurma rivayetler vardır.buharide de müslim de de..ve diğerlerinde de....uydurmaların olması birşeyin korunmadığı anlamına gelmez.ALLAH birisini kendisi mutlak olarak korur.diğerinide insanları imtahan ederek korutur.
sevgili dostum:bu din insanlara doğruluğu emretmişdir.yalanılığın dindeki yeri herkesce malumdur.görüşüne uymayan herşey yalanmıdır?bişeyi mantığın kabul etmiyorsa o kur'an da olmayan şeymidir?
ANLAYIŞINIZ=KUR'AN....... ASLA DEĞİLDİR.öyleyse işte şu kur'an da yokdur demekde ne oluyor?eğer bu laf peygamberden gelseydi şunu derdim:muhakkaki ALLAH ın resulu en iyi bilir.ve iman ederdim.ama ne bende nede sende nede başkasında böyle bir meziyet yok.
işte ben her meselemde ALLAH ın resulunun görüşünü ararım.ALLAH ave resulune itaat.....ve buna benzer diğer sözleri yerine getirmek için...
 
sevgili dostum:bilirimki sen yazacan ben yazacam...belkide hiçbirşey değişmeyecek.sadecene yazmış olarak kalacağız.bak şu forumun geçmişine...ve diğer forumların geçmişine.hep öyle değilmi?
bazı noktalarda ibn hazm ın görüşünü sevmişimdir.ve inan o konularda daha onun görüşünü okumadan o kanaate varmışdım.oyüzden sünnete yaklaşımım size çok tutucu gelebilir.ben sünneti herşeyde ve her ortamda sonuna kadar savunurum.ama kur'an ı daha fazla.ama ALLAH IN ayırmadığı şeyi ben ayırmam.sana tavsiyem sende ayırma....
 
ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLENDİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

"......Hala kuranın bildiğimiz anlamda anlaşılır olmadığını iddia ediyorsunuz. Peki, kimim anlattığına göre anlaşılır bir kitap sizce? Ya da hangi mezhebin imamına göre diye size sorsam bu sorunun doğru cevabını verebilir misiniz? Peygamberimize bu durumda gerek yoktu derken kendinizce hükümler verdiğinizin farkında mısınız? Rahmanın onca ayetini görmezden mi geliyorsunuz?......"
 
kur'an ın mutlak olarak anlaşılır olduğunu söylemişim.ben şunu demek istedim.anlaşılşır olmak herkesin anladığı şeyin kur'an da olduğu anlamında değildir.bir ayetten yüzlerce veya onlarca görüş çıkıyorsa bütün bu görüşlerin kur'ani olduğunu söylemek doğru değildir.anlaşılır olmak demek bu değildir.anlaşılır olmakla anlayış farklı şeylerdir.muhkem ve müteşabih hepsinde geçerlidir.....
şunu demek istedim:bir adam bir roman yazar....bir şiir yazar...ve yazdığı bu edebi eser üzerine ciltlarca eser yazılır.işte şunu demek istedi...şunu demek istedi diye.şimdi bana kur'an bir şiir kitabı değildir deme....kastımın o olmadığını baştan söyleyeyim.kur'an dada bir uslup,belagat ve birçok güzel özellikler EN MÜKEMMEL şekliyle kullanılmışdır.bunları okuyanların çıkarımlarıda farklı olacakdır.bunu etkileyen onlarca faktör vardırçtekare teker sayıp analıiz edmeye şimdilik gerek yok.anlaşılır olmak herkesin aynı şeyi anlayacağı şekilde anlaşılır olmak değildir.ki o yüzden peygambere ihtiyaç vardır.doğruyu en mükemmeli anlayabilmek için.
ben mezhepleri tasvip eden biri değilim.ama şunu da savunurum.nasıl ben,sen ve başkaları görüş bildiriyoruz.ve doğruluğuna samimiyetle inanıyoruz.o imamlarda ALLAH onlardan razı olsun görüş bildirmişlerdir.ve samimiyetlerinden asla şüphem yokdur.ama ondan sonra gelenlerin yaptığı ise yanlışdır.görüşü dinleştirmenin bir anlamı yokdu.işte ben o yüzden peygamber görüşüne önem veriyorum.onu herşeyimde arıyorum.
 
 


__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Merhaba,

yapılması gereken muhkem ayetleri TAM bir TESLİMİYET içinde yaşamaktır..bana göre...

güncel hayattan tesbitlerim:

bir futbol maçında hakeme en çok itiraz eden, görevini tam yapmayan futbolcudur..takip edin...

bir işyerinde müdürüne sürekli itiraz eden, görevini tam yapmayan çalışandır. (prensiplere ters gelen emirler var ise, zaten orada durulmaması gerek)

selamun ala muminun...

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

 

Sayın arkadaşım siz aslında sözlerinizi iyice irdelerseniz yanılgınızın farkına varacaksınız. Bakın neler söylemişsiniz?( peygamber zamanında tek görüş vardı, oda peygamber görüşüydü. Herkesin içine siniyordu, kimse tereddüt edmiyordu. kur'an a uygun mu değil mi diye. herkes biliyordu ki peygamberin görüşü MUTLAK OLARAK KUR'AN DA VARDIR. KUR'AN A UYGUNDUR.) İşte yanılgınızın başlangıcı buradan başlıyor. Peygamberimizin zamanında iman edilen anlatılan tek bir görüş vardı oda KURANIN GÖRÜŞÜYDÜ. Çünkü iman beşerin görüşleriyle değil Rahmanın görüşleriyle şekillendirilmiştir. Kimsenin tereddüt etmemesi, itiraz etmemesinin sebebi, Allahın elçisi her sözünün delilini Kurandan alıyordu da ondan. Aynı zamanda söyleyemediğiniz gerçeği de burada söylemişsiniz, mutlaka kuranda vardır peygamberimizin sözleri demişsiniz. İşte arkadaşım bu sözlerin peygamberimizin sözü olup olmadığını bende diyorum ki Kurana bakalım. Lütfen düşünün Rabbim nasıl bir emir vermişti? Sana indirdiğimle onlara hükmet. Bunu yapmazsan görevini yapmamış sayarım. Siz olsanız itiraz edebilir misiniz bu durumda. Kuranı hatırlayın bazı konularda peygamberimizden hüküm vermesini isteyenlere ne demesini istiyordu Rabbim? Sizin istediğiniz benim yanımda değil, rabbim hüküm verir, çözüm getirenlerin en hayırlısı odur. Peki, siz bu ayetleri neden görmek istemiyorsunuz da, hikmet sözcüğüne kuranın hiç bahsetmediği anlamları yüklüyorsunuz? Nasıl eminsiniz Rabbim bu ve buna benzer onlarca ayeti indirdikten sonra nasıl olurda kuran dışından hükümler vardır diye inanırsınız? Gerçi bu elbette sizin sorununuz inanmakta özgürsünüz.

 

 Bakın sizde rivayetlerden uydurma olabileceğine inanıyorsunuz. Peki hangileri uydurma nereden bileceğiz? Bunun mihenk taşı, doğrulama kriteri, sizce yok mu? Kuranın asla bahsetmediği onlarca yüzlerce konunun nasıl olurda peşine düşerde, bu sözlerin Allah sözü olduğuna inanırız, nereden alındı bu garanti. Bu sözleri tekrar etmemin sanırım bir yararı yok. Bakın nasıl ikilemde kalmışsınız.( ALLAH birisini kendisi mutlak olarak korur. diğerinide insanları imtihan ederek korutur.) Sayın arkadaşım hangilerini korumuş hangileri ile imtihan ediliyoruz sizce nereden bileceğiz? Bakın iş karmakarışık oldu. Nasıl çıkılır böyle bir imanın içinden? Nasıl buluruz bu karmaşada Rabbin yolunu? İnsanları ikilemde bırakarak mı İslam ı yaşamalıyız, yoksa Rabbin apaçık gönderdim, Rabbin kitabına sarılın sözlerine uyarak mı daha doğru yaşarız. Size her cevabımda soruyorum tekrar soracağım. Acaba neden sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim demiş olabilir Rahman sizce? Yoksa burada Rabbim bizlere şakamı yapıyor?

 

 Tıpkı söylediğiniz gibi sen yazacaksın kuran yetmez daha başka kitaplarda var diye. Ben yazacağım Rabbim böyle söylemiyor Kurana sarılın diye. Tüm bunların hepsini rabbin huzurunda göreceğiz. Bana sürekli tavsiyelerde bulunuyorsunuz teşekkür ederim. Ben tavsiyeleri nereden gelirse gelsin değerlendiririm. Çünkü ben bir beşerim her zaman hata yapabilirim. Fakat bana verilen öğütler Kuran dışından ise onların doğruluğunu kuran ile test eder öyle kabul ederim. Onun onayı olmayan hiçbir sözü kabul etmem mümkün değildir. Ben tavsiye vermiyorum çünkü Rabbim tavsiyesini yapmış ve KURANIN İPİNE SARILIN DEMİŞ.

 

 Sayın arkadaşım hadisleri kuran süzgecinden geçirmeden alan birisi şu sözü söylüyorsa o insan kusura bakma ama, kendi içinde fırtınalar kopuyor demektir. (ben mezhepleri tasvip eden biri değilim.) bakın devamında söyledikleriniz ise daha inancınızın tam oturmadığı izlenimini verdi bana, doğrusunu Rabbim bilir.( ama şunu da savunurum.nasıl ben,sen ve başkaları görüş bildiriyoruz.ve doğruluğuna samimiyetle inanıyoruz.o imamlarda ALLAH onlardan razı olsun görüş bildirmişlerdir.ve samimiyetlerinden asla şüphem yokdur.ama ondan sonra gelenlerin yaptığı ise yanlışdır.görüşü dinleştirmenin bir anlamı yokdu.işte ben o yüzden peygamber görüşüne önem veriyorum.onu herşeyimde arıyorum.)

 

  Size sormak isterim. O imamlar diye başlayıp kastettiklerinize çok güvenmişsiniz, samimiyetlerinden kuşku duymamışsınız ama ondan sonra gelenlerin yanlış yaptığını söylüyorsunuz. Bizlere iletilen tüm beşeri sözlerin gerçekten kendilerine ait olup olmadıklarının garantisini size kimler verdi desem bana cevap verebilir misiniz? Sayın arkadaşım 1200- 1300 yıl önce yaşayan insanları yada 400-500 yıl önceki insanları ne kadar tanıyorsunuz da onlara güveniyorsunuz sormak isterim. Daha sonraki insanlara güvenciniz neden yok? Bakın cevabını veremeyeceğimiz yüzlerce soru. Hâlbuki rabbim kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim demesi bile bizlere örnek olmamış. Rabbim peygamberlerden ve hayatlarından çok örnekler verir ve derki bunlarda sizler için ibretler vardır. İsa peygamberimizi düşünün, ona ihanet eden yanında 12 havarilerinden birisiydi. Dini yaymaya, anlatmaya birlikte gitmişler ve çok güvenilir insan gözüyle bakılıyordu. Bugünkü İncilleri yazanlarda yanındaki havarileri olduğu söylenir, acaba neden hepsi birbirinden farklı dersiniz? İşte beşerin girdiği yer her zaman yanılgılarla dolu olabilir. Bende bundan dolayıdır ki her sözü kabul ederim ama Kuran süzgecinden geçen sözleri.

 

  Aynı şeyleri yazmak istemiyorum söylenenler söylendi gerçekleri Rabbin huzurunda göreceğiz. Bakın bir arkadaşım ne güzel örnek vermiş.( yapılması gereken muhkem ayetleri TAM bir TESLİMİYET içinde yaşamaktır.) Çünkü rabbim muhkem ayetler için zaten açık, anlaşılır ve her şeyden nice örneklerle anlatılmış diyor. Düşünebiliyor musunuz yemin billâh bu kitabı sizler için kolaylaştırdım diyor Rabbim, birileri çıkıyor hadi canım neresi anlaşılır onları herkes anlayamaz diyor bizlerde inanıyoruz. Tam bir teslimiyetle iman edebilmemiz için anlamamız gerekir. Demek ki anlaşılır ki Rahman böyle söylüyor. Eğer kelimelerin ardından anlamlar çıkarırsak nasıl olurda herkes anlar? İşte çok basit bir yöntem arkadaşımızın söylediği gibi muhkem ayetleri hiç saptırmadan apaçık anlamlarıyla yaşamaktır gerçek İslam.

 

 Sayın arkadaşım sizi inancınızla baş başa bırakıyorum. Aynı sözleri söylemek kimseye fayda sağlamayacaktır. Gerçek doğruları Rabbin huzurunda göreceğiz. BU tartışmamızın hükmünü Rabbim e bıraktım çünkü Rahman böyle yapın diyor.

Şura suresi 10. ayet: Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O'na güvenip dayadım; yalnız O'na yönelirim ben.

 

 Bu ayeti lütfen iyice düşünelim. Herhangi bir konuda ihtilafa düştüğümüzde bizleri Rabbim, başka kaynaklara yöneltmiyor ve aranızdaki bu tartışmanın hükmünü bana bırakın diyor. Bende tartıştığımız bu konuda gerçekleri Rabbin huzurunda görmek ve anlamak dileğimle kararı rabbim e bırakıyorum. SAYGILARIMLA Halukgta

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

(Rasûlüm!) De ki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve merhamet edicidir. De ki: Allah'a ve Rasulü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez."
 
"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan emir sahiplerine (müslüman yöneticilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Rasûl'e götürün (onların tâlimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha iyidir."
 
"Kim Rasûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik."
 
“(Bazı insanlar) ‘Allah’a ve Peygamber’e iman ettik ve itaat ettik’ diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir grup yüz çeviriyor. Bunlar mü’min değillerdir.”
 
“...Onun (Peygamber'in) emrine aykırı davranlar, başlarına bir belâ gilmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar."
 
“Allah ve Rasûlü bir işte hüküm verdiği zaman, artık mü’min erkekle mü’min kadına, o işte kendi isteğine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse (karşı gelirse) apaçık bir sapıklığa düşmüştür.”
 
“Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün, ‘eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, Peygamber’e itaat etseydik!’ derler. ‘Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize itaat ettik de onlar bizi yoldan saptırdılar’ derler. ‘Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle rahmetinden kov.”
 
“Sonra seni din konusunda bir şeriat (ve düzen) sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.”
 
“Onlara: ‘Allah’ın indirdiğine (Kitab’a) ve Rasûl’e gelin (onlara başvuralım)’ denildiği zaman, münâfıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.”
 
 
bunların hiçbirini şahsına hitaben aktarmadım.
bunlar bu konuyla ilgili sadecene bir kaç meal ve dahasıda var.bence iyi düşünmek lazım gelen bir konu.....
 
ama şuda muhakkak ALLAH çekişdiğimiz şeyler hakkında elbette HÜKMÜNÜ verecekdir.kim yanlışsa ALLAH onu RAHMETİYLE karşılar inşaallah.MAĞFİRET EDER İNŞAALLAH.
 
 


__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

 

 

Sayın arkadaşım sizi yazdığınız ayetleri düşünmeye davet ediyorum, yalnız lütfen size söylenenleri bir kenara bırakarak düşünün. Örneğin yazdığınız ayetlerde geçen şu sözleri düşünelim acaba bu sözler hangi zamanda hangi topluma söylenmiştir?

 

( 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.

 

Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan emir sahiplerine (müslüman yöneticilere) de itaat edin. Kim Rasûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik."

 

“(Bazı insanlar) ‘Allah’a ve Peygamber’e iman ettik ve itaat ettik’ diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir grup yüz çeviriyor. Bunlar mü’min değillerdir

 

Onun (Peygamber'in) emrine aykırı davranlar, başlarına bir belâ gilmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsın

 

“Allah ve Rasûlü bir işte hüküm verdiği zaman, artık mü’min erkekle mü’min kadına, o işte kendi isteğine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse (karşı gelirse) apaçık bir sapıklığa düşmüştür.”

 

 

  Ayetleri anlamaya çalışalım. Bakın ne diyor peygamberimiz aldığı görevi tebliğ etmek ve Rahmandan gelen islamı anlattığı topluma seslenerek, ('Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.) Bu sözlere çok dikkatli bakalım, peygamberimiz yaşıyor ve kuranı tebliğ ederken yaşadığı devirdeki topluma söylüyor bunları. Allahını seven bana uysun, neden uysun diyor? Çünkü Kuranı tebliğ edecekte ondan. Devam edelim bakın ne diyor peygamberimiz? (. Kim Rasûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur.) Bu ayette de yine peygamberimiz Rabbin verdiği görevi tebliğ edebilmesi için bizzat onun yaşadığı dönemde görevin daha kolay yapılabilmesi için Allah ın elçisine uyulmasını emrediyor Rabbim. Yine ayetinde:( ‘Allah’a ve Peygamber’e iman ettik ve itaat ettik’) Bu ayeti düşünelim Allah a ayrı peygambere ayrımı iman edin diyor? Elbette hayır peygamberimiz Allah ın kelamını bizlere tebliğ ettiği için peygamberimizin tebliğine iman eden zaten Allah a iman etmiş sayılıyor. Yine verdiğiniz örnek ayette geçen şu söze bakalım. (Onun (Peygamber'in) emrine aykırı davranlar.) Şimdi size soruyorum peygamberimizin emri kuran dışı, kuranda bahsedilmeyen konular mı? Buradan nasıl olurda peygamberimiz kuran dışından da hükümler verebilir diyebiliriz? Hani bu görevi alırken Rabbinden nasıl bir emir almıştı? Onlara kuran ile hükmet. Sakın bir kelime bile ekleme yoksa senin canını alırım demiyor muydu? Kuranı tebliğ etmezsen görevini yapmamış sayarım demiyormu? Senin görevin yalnızca tebliğdir. Bu ayetleri ne yapacağız dostum hiç mi hükmü yok? Şu ayete bakar mısınız.

 

( Allah ve Rasûlü bir işte hüküm verdiği zaman, artık mü’min erkekle mü’min kadına, o işte kendi isteğine göre seçme hakkı yoktur.)

 

Ayet apaçık peygamberimiz yaşıyorken, devlet başkanı görevini de yürüttüğü için topluma kuran ile hükmederken vereceği kararlara kesinlikle uyulmasını emrediyor. Bizler bu sözleri nerelere çekip uzatıp kendimize yalan ve yanlışlarımıza siper yapmaya çalışıyoruz. Bu sözlerin tümü peygamberimizin sağlığında ona uyulması için indirilen ve bizlere de bu konularda ders olması gerekecek ayetlerdir. Rabbim elçisine kuran ile hükmetme görevi vermiş ve asla bizim indirdiklerimize ilave yapmaya kalksa onun canını alırdık dediği halde nasıl olurda bu sözleri kuran dışından dine ilaveler yapmaya hükümler koymaya yetkilidir diye algılarız? Eğer kuran anlaşılmayacak bir kitap olsaydı peygamberimiz onu anlayacağımız şekilde yazdırmazmıydı? Anlaşılması zor bir kitaptan nasıl olurda Rabbim hesaba çeker bunları da mı düşünemiyoruz?

 

  Yazınızın sonunda bunların hiçbirisini şahsına hitaben aktarmadım demişsiniz. Sayın arkadaşım sizin bu konuyla ilgili dediğiniz düşünce fikirlere yukarıda söylediklerim uyuyor mu? İyi düşünmek lazım demişsiniz, EVET ÇOK İYİ DÜŞÜNMEK LAZIM. Aslında çok fazla düşünmeye gerek olduğunu sanmıyorum. Çünkü rabbim yemin ederek kolaylaştırdım bu kitabı diyorsa bunun bir sebebi var demektir. Size cevap olarak tek bir ayet bile yeter.

 

Hakka Suresi 44; Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.

 

  Sizce bu sözler Kuranın dışından elçisinin başka konularda hükümler vereceğini mi anlatıyor? Aşağıdaki ayet ne diyor?

 

Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

 

  Rabbinden size indirilene uyun. Peki, indirilen nedir? Sizce Kuranın dışında başka bir kitap ya da bilgiler mi var? Dikkat edin Rahman bizi nasıl uyarıyor ve ne diyor? Onun berisinden yani indirilen kitabın berisinden bir takım velilerin ardına düşerek onların sözlerine kanmayın. Tabi Rabbim açıkça söylese de velilerin ardına düşüleceğini bildiği için ayetin sonunda ne kadar az öğüt alıyorsunuz diyor. Bu durumda az öğüt alan ben olabilir miyim dersiniz? Rabbin yanlış yapanları tarifine benim gittiğim yolum mu uyuyor yoksa sizin yolunuz mu?

Bakar İsra Suresi 36. Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.

  Yukarıdaki ayeti lütfen iyice düşünelim. Rabbim, hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme diyor, sorumlu olursun diye de uyarıyor. Bu durumda dine ilaveler yapabileceğini söylediğiniz ve bizlere iletilen bu sözlerin kurana uymadığı halde bizlere RİVAYETLER KANALIYLA geldiği halde, nasıl olur da kuran gibi garanti görürde iman edebiliriz? Şimdi size soruyorum Rabbim apaçık uyardığı halde nasıl olurda rivayetleri kesin delil kabul edersiniz? Ben gelen sözleri ve bilgileri kuran ile karşılaştıralım öyle alalım diyorum. Elbette peygamberimizin hayatı topluma ve insanlara örnek oluşu benim içinde çok önemli ve gereklidir ama nasıl olurda dine ilaveler yaptığına inanabiliriz, rabbim tam tersini söylediği halde? Bu durumda hangimizin yolu daha doğrudur daha garantidir sizce? Rabbim elçilerine verdiği görevi apaçık açıklayıp şöyle diyorsa;

Kehf Suresi 56. ayet; Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz.

Gaşiye 21: Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın.

 

Araf 188:…. Ben, inanan bir topluluk için bir uyarıcı ve müjdeciden başkası değilim.

 

Enam 48. : Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz.

 

  Rabbim apaçık elçisine verdiği görev ve sorumluluğu yazmışken, bunun tersi bir görevi bizler nasıl olurda bu ayetlere iman etmeden, görmezden gelerek sırf beşerin öğretisini doğrulamak adına kelimelerden medet umarız? Bunu hiç düşündünüz mü arkadaşım?

 

  Son olarak şunu söylemek istiyorum. Rabbim bakın bazı insanların gözlerine perde indirdiğini, kulaklarına ve gönüllerine mühür vurduğunu açıklar kuranda ve bakın böyle insanlar için neler söyler?

 

Araf -178-179: Allah kime hidayet verirse o artık hidayeti bulmuştur; kimi şaşırtıp-saptırırsa artık onlar da hüsrana uğrayanlardır. Yemin olsun ki, biz, cehennem için, cinlerden ve insanlardan, birçok kişiye vücut verdik/birçoğunu döllendirip yaydık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar.

 

  Bu ayette geçen kalpleri var anlamazlar, gözleri var görmezler, kulakları var işitmezler dediği ve Rabbin açıkça DAVARLAR GİBİDİR BUNLAR dediği insanlardan söz ederken kimlerden bahsediyor olabilir? Hidayet vermediği gerçekleri göremeyen, Rabbin şaşırttığı hüsrana uğrayanlar kimlerdir dersiniz? Rabbim korusun. Sayın arkadaşım bu kişiler içine ya siz giriyorsunuz ya da ben. Bunun hükmünü Rabbim e bırakıyorum, birimiz Rahmanın söylediği davarlar gibiyiz bunu huzura gittiğimizde göreceğiz. Bu sözüme lütfen alınmayın size hakaret etmek için söylemedim ve bu söz şahsınıza da değildir, bunu da belirteyim. Çünkü gerçekleri yalnız Rabbim biliyor O ayırt edip hüküm verenlerin en hayırlısıdır SAYGILARIMLA  Halukgta.

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Selam;

Hep şunu merak ediyorum. Her şuurlu varlık kıyamet günü Allah’ın huzurunda işledikleri bütün amelleri karşılığı mutlaka hesaba çekilecek ve mutlak adaletle yargılanacakdır.

Allah bu kitap senin ve kavmin için bir  öğüttür siz ondan sorumlu tutulacaksınız derken

Bizler o gün Rabbin huzurunda Rabbim beni şu mezhebin yada bu tarikatın fıkhına göre yargıla diye talepte bulunursak Rabbin tavrı nasıl olur acaba.

 

 

 

 

Selam Huda’ya tabi olanların üzerine olsun.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Mektep
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 agustos 2009
Yer: Scotland
Gönderilenler: 105
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mektep

Zikri iyi uygularsak o pozisyona veya o  istege gerek kalmiyacak sanirim.

Enam/153.Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O'nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O bunu önermiştir size.


Enam/159.Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir..



Azhab/67.Ve derler ki: "Rabbimiz biz, efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar."

 
Yukarı dön Göster Mektep's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mektep
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

"Sayın arkadaşım sizi yazdığınız ayetleri düşünmeye davet ediyorum, yalnız lütfen size söylenenleri bir kenara bırakarak düşünün." dediniz....
 
bende derimki:ben kimsenin bana birşey demesiyle veya demişliğiyle düşünmüyorum.
peygamber sallahu aleyhi vesellem öldü.ama sizim söylemleriniz onu öyle birşekle getiriyor ki:23 sene boyunca hiç konuşmamış,hiç hareket etmemiş bir insan konumuna getiriyor.bütün hadisleri red etmek bundan başka bir manaya gelir mi?sana kur'an ı taşıyan insanlara ,peygamberlerinin söz ve fiillerini taşıyamadılar demek sizce mantıklı mı?düşünün hiçbir hadis yok demek:peygamber yok demekdir....yada şeklen bir peygamber var adı muhammed ama gerisi yok demekdir.ne konuşdu bilmiyoruz...ne yedi bilmiyoruz...nasıl hareket etti bilmiyoruz....bilmiyoruz ...bilmiyoruz...?siz peygamberinizi konuşmamış ve hareket etmemiş şekle sokuyorsunuz?
sırf şüphe adı altında.halbuki size kur'an ıda şüphelendiğiniz insanlar taşıdı....
hem demezlermiki size:içinize bukadar derin şüpheleri sokan bir dine nasıl inanıyorsunuz diye?ne diyeceksiniz?
 
sevgili arkadaş....kur'an ın ayetleri bir devirde yaşanmış ve bitmiş değildir.her zamanda uygulanırlılığı vardır.tatbik edilebilirliliği vardır.
ALLAH sıralıyor BANA resule ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin diyor.ki dahılmayın.bir ve birilk olun.devlet olun,güçlü olun,zalimlere ve kafirlere karşı kendinizi koruyabilin.ama siz bu sıralamada diyorsunuz ki:ALLAH a uyalım...bunun yolu kur'an a uymakdır....peki ALLAH neden sizden olan emri sahiplerinide zikreddi.kur'an a uymakla zaten peygambere ve emir sahiplerine de uyulacağı malum değilmidir.siz diyorsunuz ki ALLAH a uymanın yolunu bildik....emir sahiplerinede uyduk ama arada birtek peygamberi çıkardınız...onu ÖLDÜRDÜNÜZ....onu söz söylememiş ve hareteket etmemiş kıldınız....
 
şimdi aranızda anlaşamadığınız bir emseleyi kur'an ın emri gereği taşı peygambere...ve onun verdiği hüküm senin içinde hiçbir sıkıntı doğurmasın....bu hitap o devrede bu devrede hitap eder....ayetlerin içi boşalmış anlamı kişiler ölünce ortadan kalkmış değildir.....ALLAH sürekli olarak bir sıralama yapıyo...BANA ve resule uyun diye.siz ise bu sıralamada SADECENE ALLAH YETER diyorsunuz.peki sizin bu dediğinizi ALLAH bilmiyormuyduda sürekli olarak böyle bir sıralama yaptı...haşa değilmi.....ben ALLAH ın yanına peygamberi eş koşmuyorum.senden farklı düşünmekle....şu froumda yazdığım bütün yazılara bak..ALLAH ismini büyük harflerle yazmışımdır.ama peygamber ismini küçük harfle.ben yazımda bile buna dikkat ederim.ALLAH ı büyütür ken peygamber sallahu aleyhi vesellemi onun elçisi ve bir insan olarak görürüm.ayetlere farklı bakıyoruz....
 
sevgili arkadaş....KUR'AN-KİTAP VE HİKMET kavramlarımız,tarihe yaklaşımımız ve başka birçok şeye bakışımız farklı.farklı bakışlar farklı çıkarımlara neden oluyor.
işte peygamberin bir ümmet içinde olmasının gereği burdan geliyor.o olsaydı bu ayrılıklar olmayacak,tek ümmet ,tek devlet olacakdık,fıkıhımız tek olacakdı.....devletimiz tek olacakdı...işte bütün bunlar peygamberin varlığını nekadarda gerekli kılıyor değil mi?hala bu devirde bile.ama diyorsin ki ALLAH bunu öldürdü.....islam son din değilmi?kur'an son kitap,peygamber sallahu aleyhi vesellemde son peygamber.sence sonların ne gibi özellikleri olabilir?
 
sevgili arkadaş....ben bu konuda daha fazla yazmayacağım İNŞAALLAH...ama yazacağın cevabıda okuyacağım İNŞAALLAH.


__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats