Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Allah razı olsun...Bir nebze olsun direncimi tazeledi bu yazı Ululelbab...

   Ben bu bakış açısını uygulamaya çalıştım ama geçen gün kalbimin sıkıştığını farkedince pes ettim...Ve idama giden bir kurban gibi öylece bakakaldım arkalarından...İnsan bazen tepkisiz kalmalı diye düşünüyorum suskun kalmalı asaletinden...Yalnız dua etme çabam var o kadar....:)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

http://www.youtube.com/watch?v=yLss4x8d49M

http://www.youtube.com/watch?v=VGZP0FQHJC8

Esenlikler

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Evet yalnızca Allah'ı dost bilmek çok önemli bir nokta...Ben arkadaşlarıma geçmişte çok değer verdim şu anda gerektiği kadar veriyorum yalnız benimki biraz dedikodu olayı,çarpıtma abartma iftira olayı...Fazla sevgi verdiğimden değil...Aylar önce yaşanan bir gerilimin diğer arkadaşlarıma sıçraması(onları ne diye ilgilendiriyorsa artık) sonra da bu hassas durumumu fırsat bilen dini bütün bay ve bayanların içindeki ezme duygularını tatmin için farklı farklı konuşmalarıdır mesele...Bir kaç kişi gelip bana birinin benim hakkımda söylediklerini söylüyor ben de gidip soruşturduğumda ikiyüzlüler inkar ediyor...Neyse burayı geçtim,kulak ardı ettim, bu andan itibaren artık sus neye güvenip de hala çeneni kapatamıyorsun eninde sonunda geliyor kulağıma...Yahu Allah'a olan inancınız ahlakınıza bu kadar mı yansıyor...Yahu siz afedersiniz nasıl bir din anlayışına sahipsiniz anlmadım gitti...Hem dedikodu günah diyorsunuz hem de gidip adamın itibarını sıfıra indiyorsunuz...

  Bakın belki size garip gelecek ama benim burada kaptığım farklı bir nokta var...Siz hiç bir çift göz içinde şeytanı gördünüz mü? Ben gördüm....Ya gözler ruhu çok iyi yansıtıyor...Hani kalp secde etmedikten sonra bedenen ettiğin secde gözündeki şeytanı öldürememiş....İnanın Kıyamet ayetlerindeki Rabbimin bir seslenişi vardı ya : "Ben size şeytana tapmayın demedim mi?".... İşte gözler anlatır insanın neye taptığını....Gözler kalbi gösteriyor....Bir çatlaklık aramaya çalışan,fırsat kollayan bakışlar....Kötü insan neyin etkisinde olduğunun bilincinde değil,ben napıyorum  demeden adama indiriyor darbesini...Hani hipnoz var ya ben anladım hipnozanın ne olduğunu şimdi....bir nevi trans hallerine girmişler naptıklarının farkında değiller sonra da gelip bana dini öğütler veriyorlar...Ben daha ne kadar ciddiye alırım ki onları...?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam foton,

''Tanrı'ya güvenmek insana güvenmekten çok daha iyidir.'' Zebur 118:8'

Yaşam içerisidneki tüm ilişkiler bir yapraktaki ince damarlar gibidir.Hassas ve kırılgandır...

Önemli olan çevresel ilişkilerinizdeki belirleyici ana faktörlerin çözümlenmesidir.Yaşam içerisinde Tanrıyı nereye koyduğunuzla da yakından alakalı birşeydir...Tanrı bür bütündür...sizler bu bütünlükteki parçalarsınız...eğer kainatla bütünlüğü sağlayabilirsen Tanrısal bakışı öğrenir ve mutluluğu her nerede olursan ol yakalar ve birdahada kaybetmemek üzere ilişkini herdaim sürdürme eylemi içerisinde olursun...çünkü bir kez o mutluluk lezzet yakalanmaya dursun sizi tüm benliğinizle kuşatır ve hapseder..sarhoş olursunuz...

Şimdi güzel kardeşim...eğer Salat'ı yaşamının merkezine koyuyorsan hiç korkmana ve üzülmene gerek yoktur....her attığın adımı o'nunla atarsın kalbin o'nunla çarpar ve kainatla birlikte hareket edersin...her nerede olursan ol korkudan emin halde olursun...

Eğer bakışı ve bilinci bir kez edindinmi kendini biriler'inin mutluluğuna göre değil kendi içeriindeki boşluğu doldurma adına arayışlarda olursun..

Toplum farklı şablonlar sana sunar...seni o'ndan uzaklaştırır.sen kendini eğer bulmadıysan başkalar'ının seni gerçeğe götürme ve mutluluğu edinme yolundaki çabalarıda sonuçsuz kalacaktır unutma...

Toplum ilişkileri belli temeller üzerine örülmüştür.

Arkadaşlık ilişkileri toplumsal ilişkilere öncülük eder...

Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur.

Burada asıl olan belirleyicilik ilişkilerde yardımlaşarak, paylaşarak, duygusal alışverişe  girerek dostluk bağları kurulursa...kendi kişiliğini sınar ve geliştirirsin.

Arkadaşlık kurmak ve sürdürebilmek başlı başına bir başarı, ruh sağlığının bir ölçüsüdür.

Arkadaşlar'ının yakinen ilgilenmesini isteyen bir kişilikte ise önemli sorunlar'ının olduğu söylenebilir...toplumsal yaşamda kendi kendine yetebilmek olanaklı görünmediğinden yakinen ilgi ve alaka beklentisine girilebilir...ama sağlıklı sonuçlar elde edilebilirmi dersen oda sana kalmış birşey..

Böyle bir ilişki aslında bağımlı bir ilişkidir, gerçek arkadaşlık ilişkisi değildir...

Arkadaşlıklar çeşit çeşittir...sıra, sınıf, komşuluk mahalle arkadaşlıkları; takım, grup ve bireysel arkadaşlıklar vardır.kimi herkesle barışıktır, herkesle arkadaşlık edebilir. Kimi de tek bir arkadaşa bağlanır onunla yetinir.arkadaşlığın sevgi ilişkisinden ayırımı buradadır..

Dolayısıyla sen evvela seni hiçbirzaman yalnız bırakmayan ve her durumda sana yardımını esirgemeyen RABB'in yasalarını öğrenmeye bak..

O sana yaşam içerisinde tüm badireleri atlatma yeteneğini verecektir.

Ayrıca içinde bulunduğun ortamınla imtihan edildiğinide sakın unutma...

Unutmaman gereken birşey daha var...acı gibi görünen olaylar senin olgunlaşma süreci içerisindeki olmazsa olmaz köşe taşlarıdır.

Tekamül tatlı yollardan gerçekleşmez...

Kainatta çift sistem vardır...

Herşeye tek taraflı bakarsan Rabb'in yasalarınıda öğrenmemeiş olursun..öğrenmeyende mutsuz olmaya mahkumdur..bir yönüyle cehennemi yaşar..

sevgilerle..

ONU SAKIN UNUTMA

O SENİ SEVİYOR...

HADİ HEMEN BAĞLANTINI GERÇEKLEŞTİR.