Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Değerli Kardeşim Abdullah TİKİCİ yazdı :
EHLİ BEYT
Kuran’ı kerimde ehli beyt ile ilgili üç ayet mevcuttur.
BİR: ahzab 33. ayeti “evlerinizde olgun bir şekilde oturun. Eski cahiliye günlerindeki gibi cazibenizi sergilemeyin. Namazlarınızı ikame edin, zekâtınızı verin, Allah’a ve elçisine itaat edin. Ey ev halkı Allah sizden pisliği gidermek ve sizi ter temiz yapmak istiyor.
İKİ: hud 72–73) İbrahim’in hanımı: “vay başıma gelenler! Ben bir koca karı iken, bu kocam da ihtiyar birisi olduğu halde ben çocuk mu doğuracağım? Gerçekten bu şaşılacak bir şeydir” dedi. Melekler hanıma dediler ki:”sen Allahın işine mi şaşıyorsun? Ey ehli beyt: Allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Şüphesiz Allah övgüye çok layık ve cömertliği bol olandır. (hud /73)
ÜÇ: kasas 12) ayette Musa bebek olarak firavunun evine götürüldüğünde firavunun hanımı ona bir süt anne aradığı sırada, Musa’nın kız kardeşi: “sizin adınıza ona bakacak ,hem de ona iyi davranacak bir ehli beyt göstereyim mi” dedi?
Ahzap 33.ayetin yer aldığı konunun çerçevesinde, ehli beyt(ev halkı) ile burada, peygamberin eşlerinin kast edildiği anlaşılmaktadır. Diğer iki ayetle de o evin hanımları muhatap alınmaktadır.
Burada peygamberin eşlerinin kast edilmeleri, hitap peygamberin eşlerine olduğu içindir. Zira Ahzap 28. ayetten 34. ayete kadar hep peygamberin hanımlarıyla ilgilidir 32. ayet’in hitabı direk olarak peygamberin hanımlarınadır. “ey peygamberin hanımları, siz kadınlardan herhangi birisi gibi değilsiniz. Eğer Allah ile korunuyorsanız! o halde, edalı bir şekilde konuşmayın ki kalplerinde maraz olanlar bir arzuya kapılmasın. Daima yerinde ve uygun bir şekilde konuşun” ahzap 33. ise, keza peygamberin hanımlarına hitaben: “evlerinizde onurlu bir şekilde oturun, eski cahiliye günlerindeki gibi cazibeliğinizi sergilemeyin; namazınızı ikame edin, zekâtınızı verin, Allaha ve resulüne itaat edin. Ey ehli beyt, Allah sizden kiri gidermek ve sizi ter temiz yapmak istiyor.”
Ehli beytle ilgili olan ayet olsun kuranı kerimin diğer bir kısım ayetleri olsun hadis ve rivayetlerin doğrultusunda tahrif edilmiştir. söz konusu bu ayet, nakl edilen şu hadisin istikametinde manipüle edilmiştir: “peygamber Ali’yi Fatma’yı Hasan’ı Hüseyni çağırdığını ve onları aba’sının altına alarak “Allah’ım, bunlar benim ehli Beyitimdir bunlardan pisliği uzaklaştır ve onları ter temiz kıl” diye dua ettiğini ve bunun üzerine Allah, bu ayeti indirdiğini…
Ayetlerin mecrasını değiştirmek, insanların düşünce ve mantalitesine uydurmak, siyasi yelpazelerin çıkarına da uygun düştüğü için, uyduran uydurana…
Ayet direkt olarak peygamberin hanımlarına hitap ederek onlara ehli beyt dediği halde bu hadisten hareketle peygamberin hanımları onun ev halkı olmadığı iddia edilmektedir.
Hatta “ Allah sizden pisliği gidermek ve sizi ter temiz kılmak istiyor” cümlesinden, Ali, Fatma, hasan, huseyin aynen peygamber gibi, ismet sahibi(günahsız) olduğu sonucunu çıkarmışlardır.(gerçi bizim inancımıza göre peygamberler’de masum değiller)
Ayetteki “pislik” ile günah ve hatanın kastedildiğini ve Allah’ın da belirttiği gibi, Ehli beytin günah ve hatadan temizlendiğini söylerler. Oysa ayetteki ifade onların pislikten uzaklaştırıldığını ve temizlendirildiklerini bildirmemekte, bilakis şöyle demektedir: “Allah, sizden pisliği gidermek ve sizi ter temiz kılmak istiyor.” Konunun bütünlüğünde, burada peygamberin ev halkının övülmesinin kast edildiğine dair, bir ipucu vermemektedir. Tam aksine onlara ne yapıp ne yapmamaları gerektiği bildirilmektedir.
Allah onları ter temiz kılmak istiyor. Başka bir deyişle, onlar şu davranış biçimini benimserlerse, Allah’ın’ onları ter temiz kılacağı, aksi halde onları temizlemeyeceği söylenmektedir. Zira Kuran’ı kerimde başka bir ayette “siz kendinizi değiştirmedikçe Allah sizi değiştirmez” diye buyruluyor.
Allah, genetik yapı itibariyle birisi peygamberin soyundandır veya yakınıdır diye ona torpil geçmez; onu durup dururken temizlemez. Başkasını da, kendi halinde bırakmaz. Çünkü ilahi adalete ve imtihan prosedürüne aykırıdır.
“Allah sizden pisliği gidermek ve sizi ter temiz kılmak istiyor” sözünden Allah’ın onları günahsız ve hatasız çıkardığı sonucu çıkarılırsa, Allah’ın namazdan önce abdest alan bütün Müslümanları da günahsız ve hatasız kılmaması için hiçbir neden yoktur. Çünkü abdest alanlar hakkında da, Allah şöyle buyuruyor: “...Allah sizi tertemiz kılmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor. ( maide 6)
Allah bütün insanların temizlenmesini istiyor, insan da, o istikamette giderse temizlenir. Mesela kuran da, Allah, sizin tövbe etmenizi ister diye birçok ayetler vardır. Allah istiyor diye insan tövbe etmezse de tövbe etmiş sayılır şeklinde yorumlanamaz. O tövbe ederse tövbe etmiş olur. Etmese kendi halinde devam etmek istiyor demektir.(cebriyeciliğe sözde karşı olanlar, işlerine geldiği ve söz konusu olanlar peygamberin torunları ve damadı olduğu için faşizan duyguları harekete geçiyor. Ahzap 33. ayetin şahsında, Allah’a cebriyecilik sıfatını yakıştırmakta hiç bir beis görmüyorlar.) Allah kirli olan insanın temizlenmesini istiyor; yıkanırsa temizlenir yoksa temizlenmez. Mademki Allah istemiş ben hiç yıkanmasam da temizim diyemez.
Kuran’da “meşiet” ve “irade” diye iki kavram vardır. “irade” bir şeyi istemek “meşiet” ise isteyip yapmaktır. “meşiet” Allah için kullanılırsa bir şeyi isteyip var etmesi manasına gelir.
“irade” sadece isteme anlamına olduğu için gerçekleşmeye bilir. Allah şöyle buyuruyor: “Allah sizin tövbe edip affa uğramanızı irade eder; şehvet peşinde olanlar ise, büyük bir yamuklukla yamulmanızı irade ederler.” Allahın iradesiyle, tövbeler otomatik olarak oluştu günahlar düştü; diye bir şey söyleye bilir miyiz?
Allah’ın iradesi kün (ol) emriyle beraber olursa meşiete dönüşür.
“irade” kün (ol) emriyle değilse, sadece tövbe etmenizi istiyor; Size tövbe ettirmiyor.
Eğer Allah, insan’a tövbe ettirirse o zaman Allah cebir kullanarak insanın isteği dışında insanı günahlardan temizlemiş oluyor ki bu ulûhiyet ve ubudiyet’e yani ilahlık ve kulluk prensibine aykırıdır.
Peygamberin ehli beytini (ev halkını) sevmek: şura suresi 23. ayete dayandırılarak ayete şöyle bir mana giydiriyorlar. “ben size tebliğ ettiğim dine karşı sizden hiçbir karşılık beklemiyorum. Buna mukabil yakınlarıma sevgi istiyorum.”
Ayet, birçok nedenlerle bu manayı içermiyor.
Bir: ayetin Mekke de indiğini söylüyorlar. Oysaki Ali ile Fatma henüz evlenmemiş ve çocukları da yoktur.
İki: hiçbir peygamber, biz size Allah’ın dinini tebliğ etme mukabilinde, sizden bizim aileyi sevmenizi, çoluk çocuğumuza bakmanızı onları sevmenizi istiyoruz;demez ve diyemez. Zira Yasin 21. ayete ters düşer. “sizden bir ücret istemeyene uyun, onlar doğru yoldadırlar” dini tebliğ etmek isteyenler onun mukabilinde bir menfaat talep ederlerse doğru yolda olamazlar. Dini tebliğ edenler, insanlara elini bile öptüremezler.
Üç: “kişisel” bir talebin, “sizden hiçbir şey istemiyorum” şeklindeki önceki beyan ile çeliştiği açıktır.
Dört: “kurba” terimiyle ilgili olarak hiçbir mülkiyet zamirinin bilerek kullanılmaması bunun her hangi bir kişisel ilişki ile sınırlı olmadığı. Yani ayet, “benim yakınlarımı” şeklinde formüle edilmemiştir.
Beş: peygamberler Allahın dinini menfaat mukabili tebliğ edemezler ve bunun da farkındalar.
Onları bu tür isnatlardan tenzih ediyorum.
ALTI: hiçbir mükellef, peygamberlerin ailesini, çevresini akraba ve taallukatını sevmek mecburiyetinde değildir. hiç bir peygamber yakınından, küfrü,şirki,herhengi gayri ahlaki bir şeyi kesp etmediği gibi,hiç bir peygamberin akraba ve çevresi de ondan fazilet ve kudsiyet kesp edemez.peygamberin hatırı için, yüzü suyu hürmetine gibi şeyler boşuna olup çeneyi yormaktan başka bir şey değildir. Allah ta, mademki sen peygamberin yakınısın öyle ise geç; diye bir ayrımcılık yapmaz. Dayı yeğen, ahbap çavuş hiyerarşi’si Allahın adaletine aykırıdır. Bütün bu düşünceler Allah’ın Adaletini beşerin adaletinin seviyesine indirgemektir; ondan Allaha sığınırız.
,
Ayetin asıl manası: “ben sizden buna mukabil, hiçbir şey istemiyorum, yeter ki sadece Allah’a yakın olun” bütün peygamberlerin ortak ifade ve davranışlarıdır. bu ifade ve davranışın direktifini de onlara Allah veriyor. Allah diyor ki, de ki: “Allahın dinini size tebliğ etmeye mukabil kendim için,hiç bir şey istemiyorum çünkü benim ücretimi rabbim veriyor; yeter ki siz Allaha yakın olun.” O,kadar… selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Makalenin derleyicisi: Abdullah TİKİCİ:
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|