Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Sevgili dermanbeg konuyu boncuk saymaya indirerek karşınızdakini küçük görmenize bir anlam veremedim. Benim orda bahsetttiğim namazdan sonra Allahu ekber subhanallah elhamdulillah ile sayılardan bağımsız olarak Allahın anılmasında bir problem görmemekti. Boncuklu tesbih benim gözümde bir şirk aracıdır.
Sevgili elif lam mim,
Kızmayacağını umarak söylüyorum, Allah biiliyor bu konuyu açarken dedimki en çok elif lam mim yazar, yazdıkça yazar diye düşündüm. bir de sana kısa bir soru sormak istiyorum. foumda daha önce yazıyormuydun yazıyorsan hangi nickle sölersen sevinirim. Yok yeni üyeysen forumdaki aktifliğinden dolayı seni gerçekten kutlarım.
bir de yazdığım isimlerden şahsım adına bir beklentim yoktur. Ben sadece değerli yazılarını ve fikirlerini okumaktan keyif aldığım için yeniden yazmalarını istedim. Hepsi bu.
Şimdi esas konuya dönelim.
Biz bu sitede fikirlerimizi tebliğ ederken ya da yazarken neyi amaçlıyoruz kendimizce olan doğruları savunmayı mı yoksa insanları doğru yola erdirmeyi mi?
Ben mümkün olduğunca ikinci seçenek üzerinde duruyorum. (Ve bunu yapmak istiyorsanız insanların neye niçin inandıklarını araştırmak, toplumsal ve tarihsel gerçekleri bilmek ve eleştirebilmek zorundasınız).
Peki bu nasıl mümkün olacak?
problem çözme tekniklerinde genel yaklaşım ilk olarak içinde bulunduğun durumun tam olarak tesbit edilmesidir. Din gibi bir konuda yapmak isterseniz tarihi, toplumsal gelmiş geçmiş bütün düşünceleri ve gerçekleri süzgeçten geçirerek kabul etmeniz öncelikli olarak gerekmektedir. Siz bu noktada toptan reddeci, benim gibi düşünenler de süzgeçten geçirerek doğruya ulaşmaya çalışmaktadır. Sizin haniflik anlayışıyla bizimkinin ayrıldığı nokta budur. Bu nokta üzerinde tartışmak sizin tabirinizle laf salatasından öteye gidemeyecektir.
Namaz konusunu özellikle gündeme getirmemin sebebi üzerin en fazla tartışılan konu olmasıdır. eğer siz bugunden başlayıp resul dönemine kadar giderseniz namaz konusunu daha iyi anlaşılabileceği kanaatindeyim. Bu tarihsel süreçte niçin namazın olmadığını görememekteyiz? Bu süreci iyi anlayıp namaza ilavelerin yapıldığı ve içinin boşaltıldığı sonucuna varabiliriz. Eğer kurana "namaz vardır önkabuluyle" yaklaşırsanız sabah ve akşam namazını Kurandan görebilirsiniz.(ille de ön kabul gerekmemektedir). Bunun peygamber zamanında da bu şekilde uygulandıığna dair bilgiler mevcut. Siz peygamber namaz kılmadı diyebiliyormusunuz?
Öyleyse toplumun geneli için ne yapmalıyz? Sevgili müslümanlar Kurana bakın içinde namazı göremeyeceksiniz kılmanıza gerek yok! mu demeliyiz, yoksa Sevgili müslümanlar Kurana göre namaz iki vakit farz diğerleri peygamberden geldiği iddida edilen hadislerin içinde daha ziyade bir gelenektir. Namazınızda ne söylediğinizi bilmeniz önemlidir, Yalnızken Allaha secde ederken ille de kabeye dönmeniz gerekmez Yaradan heryerdedir, camii yalnızca namaz kılma yeri değildir vb. gibi cümlelerle onları yaptıkları yanlıştan dönmeleri dalayısyla da daha doğru ibadet edebilmelerini önemsiyorum. Çevrenin bunlara göstereceği tepki ise bu yolun zorluğudur. Allah sabrımızı artırsın..
Sevgili ibrahimizm hoşgörü mesajınızdan dolayı Allah sizden razı olsun..
Sevgili takva,
bu fakirde derki eğer bizlerde katışıksız bir din yönü arayacaksak o tarafa dönmeliyiz hani allah ibrahim ne yahudi neden hristiyandı diyorya işte bu şimdinin hanifleride hani ibrahim ne yahudi ne hristiyan nede müslümandı o yanlız hanifdi. öyleyse yönünüzü onun dini yönünne çevirin eğer sıfırdan gönlünüzdeki soruları allaha arz etmeyip diğer lerinin anlayışından bir sonuç çıkarmaya kalkarsanız sonunuz hüsran. demişsiniz..
İşte sorunumuz burdan başlıyor müslümanlıktan anlaşılanları kabul edecekmiyiz yoksa bunları silip ibrahimin dinine ulaşmak için sıfırdan mı başlayalım. ben müslümanlıktan anlaşılana genel hatlarıyla kabul ediyor ve içindeki yanlışları düzelterek Allah resulunun bizlere teblig ettiği dini güzel yaşamaya çalışıyorum.
ibrahimizm yazdı:ELİF LAM MİM merhaba,sözlerin gayet güzel ve anlamlı ama biraz relaks..biraz hoşgörü..şimdi cami imamı gibi kartal gözlerle kımıldayanı mimlemeyelim..güzellikle,tatlı sözle.
elif-lam-mim yazdı:ben bu sitede ''evrensel''nickiyle,her zaman karşı tarafa,gereken hoşgörüyü göstermiş ve yeri geldiğindede şahin kesilmesini bilmişimdir.İşin özü evrensel nicki ile yazmayı bırakmış ve bazı dostlarada bunu söylemiştim.Hatta imza bölümünde''the end''yazmış ve Rabb'ime hicret ettiğimi söylemiştim.Ne zamanki sn mindar,farklı bir başlık açıp,Allahın adaleti,intikamı,cehennem vb konuları gündeme taşıdı,işte ben o anda elif-lam-mim ismi ile sadece o konuya cevap vermek istemiş ve o konudan sonrada yazmayı bırakıp,yaşam alanında bunları sergilemeyi düşünüyordum ve halende öyle düşünüyorum.Sadece sn halukgtanın, açtığı bir konuya bir soru yöneltmiş ve o soru farklı mecralara sürüklendiği için bir kaç şey yazıp noktaladığımı sn Hasan Akçay'a,söylemiştim.Uslubumun nasıl olduğunu evrensel nick'i ile beni takip edenler gayet iyi bilirler!
mustacanta yazdı:Kızmayacağını umarak söylüyorum, Allah biiliyor bu konuyu açarken dedimki en çok elif lam mim yazar, yazdıkça yazar diye düşündüm. bir de sana kısa bir soru sormak istiyorum. foumda daha önce yazıyormuydun yazıyorsan hangi nickle sölersen sevinirim. Yok yeni üyeysen forumdaki aktifliğinden dolayı seni gerçekten kutlarım. Biz bu sitede fikirlerimizi tebliğ ederken ya da yazarken neyi amaçlıyoruz kendimizce olan doğruları savunmayı mı yoksa insanları doğru yola erdirmeyi mi?
elif-lam-mim yazdı:değerli mustacanta kardeşim,yukarıda ibrahimizme karşı gerekli açıklamayı yaptım daha evvel burada yazıp-yazmama adına!
Ben samimi olarak soru soran,anlamaya çalışan ve arınmaya yönelik eylemlerde bulunan herkese karşı son derece yumuşak ve hoşgörülüyümdür.Daha evvelinde evrensel nick'i ile sana karşı söylemlerim ortadadır!Bu yüzden sana kızdığımı zannederek onları kaleme aldığımı düşünme olurmu?Laf salatası sözüde sana karşı söylenmiş bir laf değildir!Bu işte her önüne gelen ayeti eğip bükerek anlam bindiren ve kitabtan olmadığı halde,bu kitabdandır diyen kişilere karşı kullanılan genel bir deyimdir!Ayrıca bu konuda bir çok şey yazılabilir ama işin özü yazmayı düşünmüyor ve yaşam alanında bunları bireysel olarak enfusumda tam oalrak belirginleştirip,Allahın izin verdiği zamanda topluma anlatmayı düşünüyorum.Allah dilemesse kimse kimseye birşey anlatamaz ve hidayete erdiremez.Hidayet Allahın elindedir.Bizler bir kaç şey öğrenip kendi kendimize gelin güvey oluyoruz ve ateş yakıyoruz.Önemli olan ateşin Allah tarafından yakılmasıdır!Rabb'imiz ne zaman etrafımızda bu ateşi yakarsa işte o zmaan karşımızda kimse duramayacaktır,Allahın izni ile!Herşeyin bir zamanı var!
Son oalrak bu sitede asla tebliğ adına birşeyler yazıp çizmedim.
Tebliği ancak Allah Elçilerine ''start'' verirse onlar yapar!
Kimse kusura bakmasın.Bu işi anlatmak kimsenin haddine değildir.Herkes haddini bilmeli ve ışığın/ateşin Rahman tarafından yakılmasını beklemelidir!
Gerçek anlamda Allahın ayetlerini bulamaç yapanlara karşı asli mücadeleyi Allahın izin verdiği kimseler yapacak ve toplumlarının karşısına çıkınca,sorulan sorulara asla ''ıh-mıh,kem-küm''yapmayacak/demiyecek eroğlu erler yapacaktır.Bizler kendi kendimize ateşler yakıyoruz ama o ateş bir müddet sonra sönüyor.İŞTE SÖNMEYEN O ATEŞİ RAHMAN YAKARSA O MÜCADELE BAŞARILI OLUR VE HEDEF KİTLEYE ULAŞTIRILACAK MESAJ İLETİLİR VE SAFLARIN BELİRGİNLEŞMESİ SAĞLANIR!!!
Bu yüzden lütfen beni mazur görün.Artık yazmayacağım ve Rabb'imin gösterdiği şekilde bir yaşamı iliklerime kadar yaşayıp onun rızasını kazanma peşinde olacağım.Rabbim ne zaman gerçek anlamda Allahın vahyini anlatan birini karşıma çıkartır/gösterirse işte o zaman mücadeleye tüm varlığımla katılacağım!Sahte ateşlere karnım toktur!!!
Sevgili mustacanta ve ibrahimizm kardeşler,artık ben RABB'İME HİCRET ETTİM!ALLAHIN İSTEDİĞİ BİR OLUŞUM/ANLATIM ORTAMI OLUŞMADIKÇADA SUSACAĞIM!
Hepinize selamlar.
hasan
__________________ Başka insanların kendilerini üzerimde yetke saymalarına, başkaları tarafından eğitilmeye, başkalarının bildiklerini bana kabul ettirmeye çalışmalarına başkaldırıyorum.Ben Rabbime hicret ettim.!(Hasan)
değerli hasan kardeşim, yazıp yazmamak az yazmak çok yazmak senin bileceğin iştir. geçen aylarda siteden ayrılıyorum yazmıyacağım dediğinde bu kararının yanlış olduğunu düşünmüştüm, geçen haftalarda da 6 ay uzak kalacağım demiştin.Herneyse Ben fikirlerinden ve senden şahsım adına bir rahatsızlık duymadım. Bazı yazılarını okudum faydalandım, Özellikle de son yazdığın mesajına tamamen katıldığımı bilmeni isterim.
Katılma Tarihi: 27 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
hasan yazdı,
Son oalrak bu sitede asla tebliğ adına birşeyler yazıp çizmedim.
Tebliği ancak Allah Elçilerine ''start'' verirse onlar yapar!
Kimse kusura bakmasın.Bu işi anlatmak kimsenin haddine
değildir.Herkes haddini bilmeli ve ışığın/ateşin Rahman tarafından
yakılmasını beklemelidir!
Gerçek anlamda Allahın ayetlerini bulamaç yapanlara karşı
asli mücadeleyi Allahın izin verdiği kimseler yapacak ve toplumlarının
karşısına çıkınca,sorulan sorulara asla
''ıh-mıh,kem-küm''yapmayacak/demiyecek eroğlu erler yapacaktır.Bizler
kendi kendimize ateşler yakıyoruz ama o ateş bir müddet sonra
sönüyor.İŞTE SÖNMEYEN O ATEŞİ RAHMAN YAKARSA O MÜCADELE BAŞARILI OLUR
VE HEDEF KİTLEYE ULAŞTIRILACAK MESAJ İLETİLİR VE SAFLARIN
BELİRGİNLEŞMESİ SAĞLANIR!!!
selam hasan, ıh mıh kem küm yapmayacak/demiyecek bu tür eroğlu erlerin arzu edildiği her topluma ALLAH rahmet edip o eroğlu erleri muhakkak yollayacaktır/yollamıştır.
sen sadece biraz olsun gözünü aç zira çok yaklaştın,
rahman ateşini yaktı meşaleyi de güvendiği eroğlu ere verdi bakalım Allah'ın güvenip meşaleyi verdiğine sen ne kadar güveneceksin....
mustacanta kardeşim,ilk ayrılma kararımı verdiğimde,sn ululelbab ile yaptığım tartışmaların etkisi vardı.Ama özelden bazı değerli kardeşlerin ısrarlarıyla dönmek zorunda kalmıştım.Döndüğümde halen ince dokundurmaların devam ettiğini gördüğüm halde ses çıkarmadım ve yoluma devam ettim.İkincisi ise 6 aylık ''zorunlu''geçici ayrılığımın duyurular bölümünde açıklanmış olması idi.Buda gelen kararın yanlış anlaşılmasından ötürü tekrar yine o ilan edilen bölümde kısa bir açıklama yoluna girilerek anlatılması ile sonuçlandı.Sonuncusunda ise kararlı olduğumu ve Allahın öngördüğü bir yaşam şeklini kendime çizeceğimi ve Allahın ayetlerini gerçek anlamda yaşayarak ona samimiyetimi ispatlama yolunda gayret göstereceğime dair Allaha ahid verdim!Rabb'im ne zamanki tüm ayetlerini gösterir yada gösteren,apaçık beyyinelerle gelen bir Elçi önderliğindeki oluşumda yer almamı sağlar,işte o zaman bende hiçbir kınayanın kınamasından çekinmeden O'nun izin verdiği çerçevelerde tebliğ çalışmalarına hız verir ve gitmesi gereken her noktaya Allahın izni ile O'nu götürür ve Rabb'imin rızasına nail olup,diğer yaşamda sevdiği kulları ile birlikteliği sağlarım.
Artık gerçekten yazmayacağım.Eğer yazar isemde anlattığım,etrafını çizdiğim çerçevelerde bunu yapar ve açıkça söylerim sizlere!
Herkes bir haniflik tutturmuş gidiyor!
Ben Allahın gösterdiği hanifliğe talibim ve bu konuda her ne gerekiyorsa, Rabb'ime bunun gereğini yerine getirecek ve onun gösterdiği çerçevede yaşamıma ikame etmeye çalışacağım.
Artık hiç kimsenin hanifliği,söylemleri beni ilgilendirmiyor!
Ben Alemlerin efendisi olan,Rabb'ime hicret ediyorum.
O bana yürüyeceğim yolu elbet gösterecek ve cennetine sokacaktır inşaallah!
Her kafadan çıkan çatlak seslerden bıktım usandım artık!
Tüm sesleri susturacak bir süreci Rabb'im inşaallah bizlere gösterir ve içinde yer almamızı sağlar!
hepinize selamlar...hoşçakalın
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
elif lam mim in sen olduğunu asla tahmin edemezdim,ben
onu bir şekilde kendini geliştirmiş ve burayı da bir
şekilde bulmuş,içinde anlatma heyecanı şevki taşıyan
biri olarak görmüştüm.
İşin özü şu ki,evet salatı anlatma gayretini de
anlıyorum.Ama şu da var ki mescitler,havralar,kiliseler
yıkılırdı insanlar birbiriyle def edilmese babında ayetin
açıklaması yetersiz.Abdurrahman kardeşin açıklamasını
yeterli bulmuyorum,vakit ve abdest konularında da ikna
olabileceğim bir açıklama henüz gelmedi kahretsin..yada
ben anlamak istemiyorum,kapasite almıyor da olabilir..
bir adamın sabah ve akşam oturup Allaha şekilsel olmasada
duaya koyulmasını anlamlı buluyorum,tespih edin emrinide
Allahı içten gelerek anmak olarak anlıyorum,dua edin bana
size cevap vereyim diyor,boyun büküklüğüyle..cuma günü
Allahı anmak için salata mescitlere koşun deniyor..1
rekatta olsa şekilselde olsa insan huzur duyacaktır..
anlattılar kusuruma bakmasınlar anlayamadım..şimdi
böylede çekip gitmek pek olmadı..insan yazmadan da
duramaz ki birşeyleri fark ettikçe..benim bile uyduruk
kaydırık bir sitem var devşirme,buraya yazmadıklarımı
oraya yazıyorum vs..velhasılı sen yaz kardeşim,yaz
yazabildiğin kadar,Tavilo da ne güzel demiş..gözünü
aç,iyice yaklaştın demiş..sonrasını anlamadım ya
neyse,sonuçta güzel demiş..selametle,selam ile.
__________________ Konfüçyüs:"Bir Devlet aklın ilkelerine göre yönetiliyorsa, düşkünlük ve yoksulluk yüz karasıdır.Bir Devlet aklın ilkeleriyle yönetilmiyorsa,o zaman da, zenginlik ve şan şeref utanç verici şeylerdir."
selam hasan, ıh mıh kem küm yapmayacak/demiyecek bu tür eroğlu erlerin arzu edildiği her topluma ALLAH rahmet edip o eroğlu erleri muhakkak yollayacaktır/yollamıştır.
sen sadece biraz olsun gözünü aç zira çok yaklaştın,
rahman ateşini yaktı meşaleyi de güvendiği eroğlu ere verdi bakalım Allah'ın güvenip meşaleyi verdiğine sen ne kadar güveneceksin....
Selam dost tavilo,
Allah şahidim olsun ki,
Eğer gerçekten Allahın meşaleyi eline verdiği o kutlukişi-ler'i görürsem,Rabb'lerinin Onların etrafında oluşturduğu sevgi halesi içinde inşaallah bende olacağım.!
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
1400 sene öncesinden bugüne gelmeye çalışmak, bugünden ileriye değil 1400 sene öncesine gitmeye çalışmak, ben bildiğim ve gördüğüm hayattan bilmediğime doğru gitmeyi tercih ediyorum, bilmediğim görmediğim bir zamandan gördüğüm hayatı anlamaya çalışmaktansa,,,
Selam Sevgili Evrensel Abim,
Duygusallık içerisinde gördüm seni, bu duygusallık sende gitgellere neden oluyor benden söylemesi,( Sürekli farklı nikler, vedalar merhabalar da bu yüzden bana göre.) Vahiy evrenin kelimeleştirilmesidir diyordum, ve sen de bu söylemime karşı olumlu bir tavır içindeydin, bu mantığın oldukça çelişik geldi,
Her dönemde aynı olan toprağın doğurganlığıdır,
Her dönemde inatla kendini gerçekleştirmesidir,
Aslında Allah tarafından gönderildiği düşünülen mesajlara da insanlar bu gözle yaklaşır, hanımıyla kavgalıdır elindeki metinde aile ile alakalı söylemler gözüne çarpar, ticareti kesattır ticaretle ilgili olan ilişir gözüne vs vs,,,
Daha önce bir çok yerde tekrar ettiğim gibi insana dair olan herşey insanla beraberdir, topluma dair olan herşey toplumda kalmıştır, arap toplumunun hukukunu, akdeniz toplumunun hukukuna yamamaya çalışırsanız, döneminde kendi araçları dahilinde toplumuna yapılan hitabı, taklit ederseniz olacağı bu, bir elçi beklersiniz gelse de kurtarsa sizi,
Benim iklimimde yetişen, benim karşımda duran dünya, insanlara tabağımda sunduğum bu dünyadan beynime süzülenler, birilerinin tarihin belli bir döneminde gördükleri dünyadan süzdükleri değil,
Son olarak Elçi gelsin diye dua etmek ne demek Allah aşkına,
Allahım elçi gönder, elçi gelirse tanıyayım,
Hala hayalet bir din algısı içerisindesin, Görünmezlerde olan bir varlık, okus pokuslarla birine birşeyler fısıldayacak sonra da zihnine br takım işlemler yapacak o gönderileni tanıcan felan,
Ne sesini susturacak hımm sen şu ayeti şöyle anlıyorsun aslında böyle anlamalısın diye mi susturacak, salat şekilseldir değildir diye mi susturacak, devleti mi yıktıracak, teşkilat mı kurduracak, onaylayacağınız şeyler zaten yapmaya müsait olduğunuz şeydir, onaylamayacağınız şeyler yapmaya müsait olmadıklarınızdır ve siz müsait olmadıktan sonra töbe yapamazsınız bu değil elçi allah'ı görse büyülenmiş der adam müsait olmadığı bir şeyle mecbur bırakılırsa,
Neyse bu elçi muhabbeti hakkat can sıkıcı, ya ehli kitap gibi bir dini kurumsallaştırıp kitabına sarıl, ya bir hayal oluştur ona sarıl, dımdızlak kalmak zorumuza gidiyor galiba, korkuyorum bir elçi çıkar da oturup kur'an konuşursunuz, kavram konuşup salat tartışırsınız,
İşimiz gücümüz Allah'ı imtihan etmek,
Esenlikler
Not:mustacanta, şiirle felan alakam yok, pek de haz etmem şiirden.
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarıda ibrahimizm ve mustacanta ya yönelik yapılan açıklamalarda,evrensel ve elif-lam-mim'e ait yazılar hakkında gerekli açıklamayı yapmıştım.İkide bir aynı şeylere cevap veremem.
Özelden bazı arkadaşlara yazmayı düşünmediğimi söylemiş ve ayrılma kararı asmadan sessiz sedasız işin içinden sıyrılmayı murad ediyordum.Bu vesile ile evrensel nickimin imza bölümüne''THE END''yazmıştım.elif-lam-mim nicki ile sadece sn mindar'ın sorduğu sorulara karşı kimsenin doyurucu cevap verememesinden ötürü tartışmayı sürdürmüş ve sonrasında noktalama düşüncesi içerisinde bitirme kararı almıştım.Yeni nickimlede yazarken imza bölümüne adımı daha sorular sorulmadan yazmıştım.Gizli saklı birşeyim yoktur.Birileri gibi bir çok nick ile aynı anda girip yazı yazan zevattan değilim(!!!)ilk ayrılma yazısınının sebebini ve vedalar kısmına yaptığım açıklamayı özelden sana söylediğim halde işi duygusallığa bağlayıp gel-gitler yaşadığımı söylemenede bir anlam veremedim.ikincisi zorunlu ve 6 aylığına olan geçici bir veda idi.Daha sonrasında ise kararın yanlış anlaşıldığından ötürü bu zorunlu ve geçici 6 aylık ayrılığın ertelendiğini hem sana özelden hemde burada veda kısmına astığım yazıda duyurmuştum!
Ayrıca vahyin kelimeleştirilmesi adına söylediklerimi zaten biliyorsun ve bunlardada bir değişiklik söz konusu değildir.Beni gerçekten anlamış olsaydın söylediklerin ile çelişik/tezat içerisinde olduğumu söylemezdin.
Gelelim yazdıklarına...
Bir kaç soru sordum işi felsefe boyutuna çekip soruları boğduğunu görüyorum.!
Sana dedimki;senin toprağın ile onların toprağında yetişen,senin iklimin ile onların ikliminde yetişenler nelerdir?
Sen işi hukuki boyuta indirgeyip işin içinden sıyrılmaya çalışıyorsun.Diyorsunki;Akdeniz hukukunu bilmem nerenin hukukuna yamamaya çalışırsan dönemin araçlarını anlayamassın vs vs...
İyide güzel kardeşim, Allah Akdeniz toplumuna ayrı bir hukuk,romaya ayrı bir hukuk,nuh toplumuna ayrı bir hukukmu Elçiler aracılığı ile vaaz ettirmiş=?Kaçırdığın birşey var oda Allahın hukukunu yanlış anladığın!Allah her topluma yaşam içerisinde ayakta tutmaları gereken değerleri Elçileri aracılığı ile bildirir ve onlarda bunu ya yalanlar ve yüz çevirirler yada ikame edip barış yurdunu imar edip rızaiilahiyi kazanırlar!
Evreni kelimeleştiren Elçiler hakkında geçmişte bir çok yazı yazdım ve yazdıklarımın arkasındayım!Elçiler her dönemde yere düşen değerleri ayaklandırmak için Rabblerinin onalara gösterdiklerini toplumlarına anlatıp kurtuluş reçetelerini yani yol haritalarını çizer ve anlatırlar!En eski toplumlar neleri ihmal ettilerse yani Allaha olan bağlılıklarını unutup nefislerine uydularsa(edaussala) bugünde aynı şekilde Allahın sünneti devam etmektedir ve bu sünnette asla bir değişiklik bulamassın!
Sen diyorsunki ben o dönemlere şahit olmadım bu yüzden kendi gördüklerimden yola çıkarak bir yaşam çizeceğim.
İşte sana soruyorum...
Senin toprağında yetişenlerle,öncekilerin toprağında yetişenler arasında ne gibi farklılıkalr vardır?
Öncekilere okunan ve uygulanmasını istedikleri değerlerle senin bugününde yani ikliminde yetişenlerde uygulanması istenecek şelerin farklılıkları neler olabilir?
Önceden laiklik yoktu!şimdi gelen evreni kelimeleştiren Elçi,toplumuna laik bir sistem içerisinde yada kapitalist,yada komunist,yada bilmem ne sistem denirse densin,bu iklimde yetişen sistemler içerisinde farklı bir duruş/tavır sergilememizimi söyleyecek?yani sistemlere uyummu sağlatacak?Yoksa ''nuhtan,ibrahimden,musadan,isadan vb gelen sünneti mi okuyacak?Yok farklı bir okuma ile gelecekse neler okuyacak?
Kısacası tabağındakileri,torbandakileri bir anlatsanda dinlesek?farklı okumalar ne imiş öğrensek?
Elçi beklentisi konusunda ise maalesef beni hiçççç anlayamamışsın!
Muhammed toplumuna okumalarda bulunduğunda,bir çok ehli-kitabın dini ne hale getirdiğini bir çok ayette bizlere anlatmakta ve doğru olan,gizlenen/saklanan,kitabtan olmadığı halde bu kitabtandır denilip ağızlarını eğip bükenleri deşifre etmiş ve yıkılan duvarı yeniden ikame/onarmış ve dünyadan ayrılıp giderken bizlere şerefli kuranı bırakmıştır!Ben bu şerefli kitabı bir tarafa bırakıpta kendi zanlarımın peşinde koşamam!kusura bakma kardeş
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma