| 
          
           | Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP |   |  
           | 
 |  Hud Suresi 114. Ayette ve İsra Suresi 78. Ayette, Hz. Peygambere (selam ona ) kendisine indirilen Vahyi iman edenlere öğreteceği Salât’ın hangi vakitlerde yapılacağı düzenlenmektedir. SALÂT eşittir ÖĞRETİM iddiasını çok müzakere ettik. Ben bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, can pazarında öğetim olamıyacağı için, Nisâ 101-104'e atfen anlatmaya çalıştım.    Öte yandan, mealen, "zaman ile kayıtlı olmak şartıyla TESBİH eşittir NAMAZ" diyen M İslamoğlu doğru söylüyor. Çünkü ZAMAN İLE KAYITLI ifadesi mevkûta ile eş anlamlıdır ve namaz ibadetinin farz olmasının ön şartıdır. O zat Allah'ın Nisâ 103'te söylediğini söylüyor, neden haksız olsun? Tâ Hâ 130 buna güzel bir örnek. Orda tesbih anlamında iki tane kelime var. İlki ZAMAN İLE KAYITLI değil. O yüzden namaza delalet etmiyor:  Güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini övgüyle yücele - ve sebbih bihamdi rabbike kable tulûiş şemsi ve kable gurûb.  İkincisi ise gündüzün uçları anlamındaki ETRAFEN NEHAR ile birlikte kullanılmış. GÜNDÜZÜN UÇLARI, Hûd 114 ile birlikte okunduğunda "belirli vakitler"dir. O halde ayetin bu bölümündeki fesebbih namaza delalet eder: Gündüzün uçlarında da yücele ki Allah senden hoşnut olsun - fesebbih ve etrafen nehari lealleke terda. Her ne kadar ETRAFEN nehar "gündüze ait UÇLAR" demek olup 2'den fazla ise de bu, yeryüzünün belli bir yerinde örneğin İstanbul'da gündüze ait  1 gündoğumu + 1 gün batımı = 2 uç  bulunduğunu belirten sünnetullah gözönünde tutularak okunmak zorundadır. Yani ETRAFEN nehar, yeryüzünün 1'den fazla noktasındaki 2'den fazla uca delalet eder. Örneğin Ankara + İstanbul + Edirne'de.   Tâ Hâ 130'daki ETRAF budur. ETRAF derken eğer 1'den fazla yerden söz ediyorsanız onun 2'den fazla uca delalet ettiğini, yok eğer yalnızca 1 yerden söz ediyorsanız yalnızca 2 uca delalet ettiğini bileceksiniz. Allah'ın hükmünü değiştiremezsiniz.  
 İbrahim "Allah güneşi doğudan getirir, hadi sen batıdan getir!" deyince o inkarcı apışıp kaldı (2:258).  Hiçkimse güneşi batıdan getiremiyeceği gibi gündüze ait 2 ucu da 3, 4, 5 uç yapamaz; Ankara'da güneşi bir günde ÜÇ kere doğdurup BEŞ kere batıramaz.  ETRAF yalnızca 1 yer için, örneğin Ankara için budur: TARAFEYN. Ankara'lılar gündüze ait o iki uçta namaz kılacak. Allah Hûd 114, Tâ Hâ 130, İsrâ 78'de döne döne hep o iki namazı buyuruyor.  Vurgulamak içen tekrar edeyim. Tâ Hâ 130'daki fesebbih "Namaz kıl!" demek, ETRAF ise yalnızca bir yer için TARAFEYN. *  11:114'teki "ve"nin yani anlamına geldiği doğrudur. Ama insanlar buna akıl erdiremiyorlarsa bırakın Ahzâb 40'taki "ve"ye baksınlar. Oradaki "ve"yi yani okumayıp VE diye bıraksalar da "Allah'ın elçisi ve nebilerin sonuncusu" 1 ve aynı kişidir. Nebilerin sonuncusu olmak için önce nebi olmak gerekir. Zülefen minel leyl olmak için öce tarafeyin nehar olmak gerekir. * Sabah akşam, güneşin doğuşundan önce de batışından önce de, gündüz gece ifadeleri bir işin sınırlı vakitlerde değil sürekli olarak yapıldığını gösterir: Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece.  
 __________________
 hasanakcay.net
 allahindini.net
 |