Yazanlarda |
|
IIVVII Groupie
Katılma Tarihi: 03 agustos 2010 Gönderilenler: 73
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kurgulanmis bir oyunun neresinde adaleti tartisabilirizki.
Cesedini gosteren resimde bile sacmalik var cesedin vucuk
kismi beyaz gercekte adam esmer.
Birde konu acmak istiyorum ama kayitli kullanici olmaniz
gerekiyor diye uyari aliyorum moderatorler yardimci
olabilirmi.
|
Yukarı dön |
|
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Arkadaşlar;
Niçin birbirinizin kötülüğünü hoş görüyorsunuz. Birbirinizin ve diğer tüm insanların hayrını dilemeniz size daha çok yakışmaz mı?
İnsanlar için gönülden "ah" etmeden ve kafir babanız hakkında bile af dilemeden hanif İbrahim'in milletine dahil olamazsınız.
Siz eğer Kuran okur kimselerseniz, eğer Allah size bizatihi vahyetmişse ve siz bu delilleri kafir olan babanıza dura dura okumuşsanız, onu tekrar tekrar davet etmişseniz, gah yüksek sesle, gah gizli gizli çağırmışsanız, bu çağrınızı sıkılacak her kimsenin sıkılacağından daha uzun bir müddet bıkmadan usanmadan -tabiri caizse- eni sanki yerlerle gökler nisabında bir gönülle sürdürmüşseniz ve bütün bu mübin delillere rağmen öz babanız davetinizi inkar etmişse belki o zaman onun hakkında dilediğiniz af, geri çevirilir.
Ben size ince bir misal verdim.
Cehennem sizin tutuşturduğunuz bir ateş de, siz onun içine kendinizden bir şey mi atıyorsunuz ?
Bir şeyi onun içine atmadan bir de sahibine danışsanız ?
Siz başkasından davacı olmayın ki, sizden davacı olunmasın.
Siz hüsnü zan gösterin ki, hakkınızda güzellik umulsun.
Bunca kötülüğün, zulmün, acının kol gezdiği şu günümüzde hanif kardeşlerimiz bari sözleriyle ve işleriyle Rablerinin rahmetini duyurup, müjdeciler olsa bir kaybınız mı olur ?
Eğer siz bunu yaptığınızda bundan bir günah sudur edecekse, dilerim Allah'dan hepsini üzerime yazsın !
İçinizdeki kin ve nefretin sökülüp atılması için illa cennete girmeniz mi gerekiyor ?
Evveliniz cennet olmadan ahiriniz nasıl cennet olacak ?
Eğer içilecek bir şey lazımsa, Allah yağmur yüklü bulutları ardı ardına sevkediyor da içecek kimseler için ondan su (vahiy / bilgi) yağdırıyor.
Onunla ölü bir toprağa can veriyor.
O su bazen öyle bir gür akıyor ki, taş kesilen kalpler çatlayıp içinden pınarlar fışkırıyor.
Şu kurak, ekin bitmez vadide ne de az pınar var değil mi ?
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
fazıl Yazdı:
... Ancak bu kadar zalimin savunuru olmak... Akıl almıyor,..
|
|
|
Selam Fazıl,
Misal bu ya, Rabb bir beşer atayacağım dediğinde melekler, o senin dediğin zalimlerden mi yaratacaksın diye sormuşlar. O demiş ki, "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim."
Nihayet, Rabb ademin yeteneğini ortaya koyduktan sonra, "ben sizin bilmediklerinizi bilirim dememişmiydim" demiş.
Mesele, mele-i ala kendi arasında tartışıp dururken bu tartışmada hangi safta olduğumuz.
Bir yanda, alemlerin görünen suretleri, kuvvetler, şeyler, melekler, diğer yanda gizlinin gizlisini bilen ve maddeyi değil, manayı, görünenin ardında görünmeyeni öncelikleyen Yaratıcı.
Bütün mevcudat / melekler, nesnel dünyada yazılmış bir kural dahilince acımasızca, adaletsizce akıp giderken, bu akışa karşı kürek çeken Adem.
Cehenneme atılan her can, içimizden bir kayıptır. O tartışma içinde, Melekut ve iblis hanesinde artı bir puandır.
fazıl Yazdı:
... öfkelendiren nokta birşey yapamamak...
|
|
|
Zalimler azalır, bilgi ile kök salıp çıkan erdem sahipleri çoğalırsa, bu ırmak tersine akar.
Eğer Rahman'a iman ediyorsak, o tartışmada meleklerin / görünenin / maddenin safında değil, mananın, bilginin ve erdemin tükenmez kaynağı olan Rahman'ın safında olacağız.
Ademi, meleklerin zannının karşısında delil olarak ortaya süren şey, onun edindiği bilgidir.
O bilgiden / yetenekten / emanetten önce Adem, çamurdan bir şey, canlılardan bir canlı idi. Kan döken, bozgunculuğa koşturan bir şey...
Allah, o caninin müdaafi değil fakat onun bilgi / akıl ve vicdanla donanmış olması halinde meleklerin zannının aksini gerçekleştireceğinin kefilidir.
Şu halde, işimiz kendimizi ıslah ettikten sonra -hiç bir ücret gerektirmeyen- erdemi çoğaltıp yaymaktan başkası değildir.
Sen Tanrı mısın ki, yerdeki ve gökteki bütün kötülüğü ebediyen bitirme imkanın bulunsun da, bunu gerçekleştiremeyince bundan hayıflanasın.
Bir mum yaktığında bütün evreni aydınlatacağını iddia etmezsin ama, o aydınlık bütün karanlığa karşı reddiyedir.
Mübarek bir ağaçtan çıkma halis bir yağ gibi ömrün boyunca kandil olup yanarsın inşallah. :))
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sağolasın..
yinede ben ladin sempatizanları için şunu demeliyim..
Ladini cennete sokarak, orayıda fesada boğmak mı istiyorsunuz?
Onu cennetlik görebilen o kellelerinizin içinde zerre beyin var olur mu?
Haydi oldu diyelim.. öyleyse sizin rabbiniz çok zalim olmalı.
Sizin rabbiniz tam halis kökten dinci radikal müslüman olmalı.. yarattığı insanlar içinde, başta yahudileri sonra hristiyanları sonra sünni olmayanların kanını içmek isteyen bir rab.. sırtrında cüppe yüzünde ladin sakalı elinde de esaslı bir silahı olmalı.. arada Allahu ekber diye naralar da atmalı.. işte bu hubeldir.. belki de lat uzzadır..
sağlıcakla
|
Yukarı dön |
|
|
el_turki Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 mayis 2008 Gönderilenler: 425
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"..... öyleyse sizin rabbiniz çok zalim olmalı.
Sizin rabbiniz tam halis kökten dinci radikal müslüman olmalı.. yarattığı insanlar içinde, başta yahudileri sonra hristiyanları sonra sünni olmayanların kanını içmek isteyen bir rab.. sırtrında cüppe yüzünde ladin sakalı elinde de esaslı bir silahı olmalı.. arada Allahu ekber diye naralar da atmalı.. işte bu hubeldir.. belki de lat uzzadır....""
bak zavallı bedevi
bana bush ağzıyla konuşma.ALLAH hakkında ki gerçekleri ise zamnı geldiğinde hep beraber göreceğiz.eğer yoluna "yol" diyorsan,sana tavsiyem yolunda sebatkar ol.senin hükmünde şahsın gibi bir hiçdir.sen o laflarınla kendini oyalayıp dur.dırdır et dur.
ama :
"“Küfre sapanlar asla sanmasınlar ki, bizim onlara mühlet vermemiz nefislerinin lehinedir.” (3/Âl-i İmran, 178)
“Kâfirlere boyun eğme, itaat etme ve bununla (Kur’an ile) onlara karşı olanca gücünle büyük cihad yap, büyük bir savaş ver.” (25/Furkan, 52)
“Ey Peygamber! Kâfirlere ve münâfıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran.” (9/Tevbe, 73)
“Muhammed Allah’ın rasulü, elçisidir. Onunla beraber olanlar da kâfirlere karşı şiddetli, çetin; kendi aralarında merhametlidirler.” (48/Fetih, 29)
"Savaşan, ancak kendi öz canı için savaşmış olur. Allah hiç bir şeye muhtaç değildir." (29/Ankebût, 6)
"O halde, size karşı tecavüz edenlere siz de aynıyla mukabele edin." (el-Bakara, 2/194).
"Allah Teâlâ, Cennet'e karşılık mü'minlerin canlarını ve mallarını satın aldı. Onlar Allah yolunda savaşırlar. Savaş meydanında şehîd ve gâzi olurlar. Allah'ın bu öyle bir vaadidir ki, Tevrat'ta da, İncil'de de, Kur'an'da da sâbittir. Kim Allah'tan daha çok vaadini yerine getirir? Yaptığınız bu hayırlı alış verişten dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş budur." (9/Tevbe, 111). "Ey mü'minler! Sizi çetin bir azaptan kurtaracak bir ticaret yolu göstereyim mi? O da şudur: Allah'a ve Rasûlüne iman eder ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihad edersiniz. Bir bilseniz bu iş sizin için ne kadar hayırlıdır. Bu takdirde Allah sizin günahlarınızı mağfiret eder, altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn Cennetlerindeki hoş konutlara koyar. İşte büyük kurtuluş budur." (61/Saff, 10-12)
"Siz de düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve (cihad için) bağlanıp beslenen atlar hazırlayın" (8/Enfâl, 60)
ama:
"Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?" (3/Âl-i İmrân, 142)
“Nice peygamberler vardı ki, beraberinde Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler; boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.” (3/Âl-i İmrân, 146)
“İki ordunun karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler, Allah’ın dilemesiyle olmuştur ki, bu da, mü’minleri ayırdetmesi ve münâfıkları ortaya çıkarması için idi. Bunlara: ‘Gelin, Allah yolunda çarpışın; yahut karartınızla düşmana gözdağı olun’ denildiği zaman, ‘Harbetmeyi bilseydik, elbette sizin peşinizden gelirdik’ dediler. Onlar o gün, imandan çok kâfirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Halbuki Allah, onların gizledikleri niyeti çok iyi bilir. (Evlerinde) Oturup da kardeşleri hakkında, ‘bize uysalardı öldürülmezlerdi’ diyenlere, ‘eğer doğru sözlü insanlar iseniz, canlarınızı ölümden kurtarın bakalım!’ de. Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın! Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.” (3/Âl-i İmrân, 166-170)
“Size ne oldu da Allah yolunda ve ‘Rabbimiz! Bizi, halkı zâlim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla’ diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz? (Buna hakkınız yok!)” (4/Nisâ, 75)
“İman edenler Allah yolunda savaşırlar, kâfirler ise tâğut (bâtıl dâvâlar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın düzeni ve tuzağı zayıftır.” (4/Nisâ, 76)
“Kendilerine ‘ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin’ denilen kimseleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca içlerinden bir grup insanlardan, Allah’tan korkar gibi, yahut daha fazla bir korku ile korkmaya başladılar da; ‘Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi, yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?’ dediler. Onlara de ki: ‘Dünya menfaati önemsizdir, Allah’tan korkanlar için âhiret daha hayırlıdır, size kıl kadar haksızlık edilmez. Nerede olursanız olun, ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile!...” (4/Nisâ, 77-78)
ve:
“Allah ve Rasûlüne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezâsı, ancak ya acımadan öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için âhirette de büyük azap vardır.” (5/Mâide, 33)
zalimlerle,islama savaş açmış kafirlerle savaşanlar mı cehennemlik?yoksa zalimlerin k.....nı yalamakla meşgul olan zavallılar mı?
şehid usame atadan,babadan zengin adamdı.milyarlarca doların içinde zevk ve sefaylada yaşayabilirdi.senin ve gibilerinin yaşadığı gibi sıcak ve yumuşak döşeklerin içinde de uyuyabilirdi.sen onun imkanlarına sahip olsaydın onun terkettiklerini terkedebilirmiydin?zavallısın....
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sana tavsiyem yolunda
sebatkar ol.senin hükmünde şahsın gibi bir hiçdir hiç veya gerçek... Her atomu olan gerçektir ama onu insana gerçekleyen, öfke, zan (özellikle suisi) veya kederdir, oysa insan algısı netice değil, sadece duraklardır.,... Duraklar, durmak beklemek için değildir... Onlar, algının tespit noktalarıdır.,.. Çok az kişi farkeder ama çokları değil farketmek, onlar kendi yerlerinin eminleridir ve kulak asmazlar neticenin hacılarına.... Sağlıcakla
|
Yukarı dön |
|
|
josephus Groupie
Katılma Tarihi: 11 nisan 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Allah'ın adaleti şüphesiz yerini bulacaktır.
Elimizde Usame bin Ladin'in gerçekte kim olduğuna dair kesin bilgi yok, hep iddialar var, rivayetler var, şüpheler var. Yok CIA ajanı, yok terörist, yok islama zarar verdi.... Hepsi zırva, kesin kanıtınız mı var, size vahiy mi geldi ki hemen adamı cehenneme yolladınız ?
Bırakın bu abd-israil ve "büyük memnuniyet duyanların" ağzından konuşmayı artık. Adam belki de gerçek bir direnişçi idi, davası uğruna mücadele etti, belki bu yolda şehit oldu. Belki bir kukla idi, kimbilir Allahtan başka ?
Önemli olan elde kesin delil olmadan, insanları böyle yargılamamak. Zanlarla, rivayetlerle, şüphelerle hüküm vermemek. Ve eğer elde böyle bir kesin bilgi yoksa, biz insanları kendi sözleri ile değerlendirmek zorundayız. Bir insan müslümanım diyorsa kendine, aksi ispatlanmadığı müddetçe öyle kabul ederiz.
Bu çerçeve de, elde kesin bilgi olmadığı için, Usame bin Ladin'in bu şekilde öldürülmesi gerçekten üzülecek bir olay. Ama asıl üzülmemiz gereken birilerinin de bundan büyük memnuniyet duyması.
Ve Haniflik bu olmamalı diye düşünüyorum. Elde kesin bilgi olmadan, birilerini cennete veya cehenneme yollamak haniflik olmamalı. Ve eğer ölümünden memnuniyet duyulacak birileri varsa, bu öncelikle Bush, Şaron, Peres gibi zalim olduğu ispatlanmışlar olmalı, şüpheliler değil.
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
düşmanımın düşmanı dostumdur, zihniyeti. Bush gibi konuşmakmış. :)
|
Yukarı dön |
|
|
el_turki Uzman Uye
Katılma Tarihi: 15 mayis 2008 Gönderilenler: 425
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
josephus Yazdı:
Allah'ın adaleti şüphesiz yerini bulacaktır. Elimizde Usame bin Ladin'in gerçekte kim olduğuna dair kesin bilgi yok, hep iddialar var, rivayetler var, şüpheler var. Yok CIA ajanı, yok terörist, yok islama zarar verdi.... Hepsi zırva, kesin kanıtınız mı var, size vahiy mi geldi ki hemen adamı cehenneme yolladınız ?Bırakın bu abd-israil ve "büyük memnuniyet duyanların" ağzından konuşmayı artık. Adam belki de gerçek bir direnişçi idi, davası uğruna mücadele etti, belki bu yolda şehit oldu. Belki bir kukla idi, kimbilir Allahtan başka ? Önemli olan elde kesin delil olmadan, insanları böyle yargılamamak. Zanlarla, rivayetlerle, şüphelerle hüküm vermemek. Ve eğer elde böyle bir kesin bilgi yoksa, biz insanları kendi sözleri ile değerlendirmek zorundayız. Bir insan müslümanım diyorsa kendine, aksi ispatlanmadığı müddetçe öyle kabul ederiz.Bu çerçeve de, elde kesin bilgi olmadığı için, Usame bin Ladin'in bu şekilde öldürülmesi gerçekten üzülecek bir olay. Ama asıl üzülmemiz gereken birilerinin de bundan büyük memnuniyet duyması. Ve Haniflik bu olmamalı diye düşünüyorum. Elde kesin bilgi olmadan, birilerini cennete veya cehenneme yollamak haniflik olmamalı. Ve eğer ölümünden memnuniyet duyulacak birileri varsa, bu öncelikle Bush, Şaron, Peres gibi zalim olduğu ispatlanmışlar olmalı, şüpheliler değil.
|
|
|
genel olarak doğruları söylüyorsun.ben buna birşey ilave edeceğim:
usama bin ladin,zengin bir insandı.aileside zengindi.milyarlarca doları olan bir insandı.maddi olarak hertürlü imkana sahip olduğu gibi satın alabilirdide.ve bu adam ne yaptı inandığı şey uğruna bu serveti terketti.zalim dediği insanlarla savaştı.daha öncede servetini bu yolda harcıyordu.
onu eleştirenler önce şuna cevap vermeli:kendileri usamanin yerinde olsaydı.öyle bir servete sahip olsaydı.hanginiz bu serveti davanız için harcar,sonrada terkedip zalim dediğin insanlara karşı silahı eline alıp savaşırdı?hanginiz?
yapamadığımız için,bugün zulme boyun eğmişiz.zalimin,gölgesinde yaşar hale gelmişiz.zalimlerin,çizdiği sınırlar içinde yaşama hakkımız var.zalimlere karşı elimizde dırdır silahından başka bir avuntuda yok....
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
|
Yukarı dön |
|
|
lailaheillahu Newbie
Katılma Tarihi: 04 nisan 2011 Gönderilenler: 23
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Allah Teâlâ, Cennet'e karşılık mü'minlerin canlarını ve mallarını satın
aldı. Onlar Allah yolunda savaşırlar. Savaş meydanında şehîd ve gâzi
olurlar. Allah'ın bu öyle bir vaadidir ki, Tevrat'ta da, İncil'de de,
Kur'an'da da sâbittir. Kim Allah'tan daha çok vaadini yerine getirir?
Yaptığınız bu hayırlı alış verişten dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş
budur." (9/Tevbe, 111). "Ey mü'minler! Sizi çetin bir azaptan kurtaracak
bir ticaret yolu göstereyim mi? O da şudur: Allah'a ve Rasûlüne iman
eder ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihad edersiniz. Bir
bilseniz bu iş sizin için ne kadar hayırlıdır. Bu takdirde Allah sizin
günahlarınızı mağfiret eder, altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn
Cennetlerindeki hoş konutlara koyar. İşte büyük kurtuluş budur."
(61/Saff, 10-12)
“Nice peygamberler vardı ki, beraberinde Allah erleri bulunduğu
halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı
gevşeklik ve zaaf göstermediler; boyun eğmediler. Allah sabredenleri
sever.” (3/Âl-i İmrân, 146)
“İki ordunun karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler, Allah’ın
dilemesiyle olmuştur ki, bu da, mü’minleri ayırdetmesi ve münâfıkları
ortaya çıkarması için idi. Bunlara: ‘Gelin, Allah yolunda çarpışın;
yahut karartınızla düşmana gözdağı olun’ denildiği zaman, ‘Harbetmeyi
bilseydik, elbette sizin peşinizden gelirdik’ dediler. Onlar o gün,
imandan çok kâfirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı
söylüyorlardı. Halbuki Allah, onların gizledikleri niyeti çok iyi bilir.
(Evlerinde) Oturup da kardeşleri hakkında, ‘bize uysalardı
öldürülmezlerdi’ diyenlere, ‘eğer doğru sözlü insanlar iseniz,
canlarınızı ölümden kurtarın bakalım!’ de. Allah yolunda öldürülenleri
sakın ölü sanmayın! Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve
kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında
rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz
kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku
bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.” (3/Âl-i İmrân,
166-170)
“Size ne oldu da Allah yolunda ve ‘Rabbimiz! Bizi, halkı zâlim olan
bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir
yardımcı yolla’ diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda
savaşmıyorsunuz? (Buna hakkınız yok!)” (4/Nisâ, 75)
“İman edenler Allah yolunda savaşırlar, kâfirler ise tâğut (bâtıl
dâvâlar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı
savaşın; şüphe yok ki şeytanın düzeni ve tuzağı zayıftır.” (4/Nisâ, 76)
“Kendilerine ‘ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı
verin’ denilen kimseleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca
içlerinden bir grup insanlardan, Allah’tan korkar gibi, yahut daha fazla
bir korku ile korkmaya başladılar da; ‘Rabbimiz! Savaşı bize niçin
yazdın! Bizi, yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı
farz kılmasan) olmaz mıydı?’ dediler. Onlara de ki: ‘Dünya menfaati
önemsizdir, Allah’tan korkanlar için âhiret daha hayırlıdır, size kıl
kadar haksızlık edilmez. Nerede olursanız olun, ölüm size ulaşır; sarp
ve sağlam kalelerde olsanız bile!...” (4/Nisâ, 77-78)
Ayetleri alt alta yazacaksın. Sonra UBL in Allah yolunda
çarpıştığını söyleyeceksin. Biz de inanacağız öyle mi? UBL her
videosunda demiyor muydu ikiz kuleleri ben vurdum diye. İkiz kulelere
saldırmak ve binlerce masum canı öldürmek nasıl Allah ın yolu olur be
adam? Senin Allah ın bu kadar zalimmiki yolu bu yol olsun. Saçmalamayı
kes artık. Allah ın hakk yolunu batılla soslama işinden vazgeç.
Kalabalık bir yahudi şehrinde kendini patlatan intihar bombacılarını
senin gibilerden seçiyorlar. Uyan artık.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|