Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Anlamaya çalışıyoruz" diyen ABD büyükelçisi nasıl "Hükümetim anlamaya çalışıyor" diyorsa "Hüküm verdik" diyen Allah'ın elçileri de "Rabbim hüküm verdi" diyorlar. Bence açık ve net.
Allah'ın nebiler dahil bazı zevata egemenlikten pay vermesini onlara dinde hüküm koyma yetkisi verdiğine yormak şirktir. Çünkü Allah hükmüne kimseyi ortak etmez. Dinde hüküm koyma yetkisi Allah'ın tekelindedir; Abdullah oğlu Muhammed dahil hiçbir beşer dinden hüküm üretemez.
O yüzden elçiye itaat Allah'a itaattir çünkü Allah'ı temsil eder o; beşer olarak kendisinin değil, elçi olarak Allah'ın hükmünü yerine getirir. Ama devlet yönetiminde örfe aykırı bir iş yapmaya kalkışırsa emîr Muhammed'e isyan haktır.
Dilin kuralı muralı bahanesiyle olmayacak anlamlar uydurmanın lüzumu yok. Çünkü önemli olan, dile beşeren yamanan kurallar değil iletileye ilahen yüklenen anlamlardır.
Zaten Kuran'ın özgün dili "sokak dili"dir; kural tanımaz.
Dr Ayman'ın "Dil Engeli - Language Barrier" adlı makalesinin "sokak dili"yle ilgili bir paragrafını, tercüme etmeye üşeniyorum ama; izninizle özetliyeyim:
Kuran'ın indiği devirde Arapça, erazilin bol argolu "sokak dili" idi. Arap alimleri çözemediler onu ve hiçbir kalıba sığdıramadılar çünkü doğası gereği sokak dili kalıba sığmaz, kural tanımaz.
Örneğin bazı sûrelerin başında argo kelimeler var. Anlamadılar; "hurûf-i mukatta'a" deyip geçtiler.
Oysa bakın, örneğin sûre 20'nin başındaki TÂHÂ - طه, klasik sözlüklerde* belirtildiği üzere, "Hey adamım!" demek. Sûre 43'ün başındaki HAMİM - حم: X niyetine...
Allah'ın "sokak dili" yani her kavme o kavmin dili ile konuşması iki gerçeği akla getirir:
1.Allah kendi kurallarını kuralsız bir dille de anlatabilir; Allah özel bir "dinî dil"e muhtaç değildir.
2.Allah kullarına seslenmek için din adamlarının aracılığına da muhtaç değildir.
Ama sonra Araplar başka uluslarla, halkı ezen diktatörlerle ve din elitleri ile iletişim kurunca ortak bir yaşam ürettiler ve Kuran'daki "sokak dili"ni o elit yaşamın resmî diline dönüştürdüler. Dil bilgileri uydurdular. Kısacası, onu da kendilerine benzettiler ve halka halkın diliyle selenen Allah ile halkın arasına duvar ördüler. Ve halk, din adamlığı kendilerinden menkul o zevatın aracılığına muhtaç hale geldi yine; onlar olmadan Allah'ın mesajını anlayamaz oldu...
Given that Arabic at the time of the great reading was an informal common people language with many slang words, it is not surprising that the first scholars to codify the language were not Arabs but were Persians. No scholar who is a native speaker would codify what they consider to be informal "street talk". Scholars only codify formal languages. Later as the Arabs interacted with other nations and tyrannical leaders and the religious elites revived their symbiotic existence, Arabic was transformed into a formal "religious" language that the common people need the clergy to understand for them. The slang words at the beginning of the chapters defied codification by their very nature because slang by definition doesn’t follow any rules. However, they serve as a sign for us that The God can take inconsistent man-made human communication and use it to compose a consistent and powerful message. They also serve as a reminder that The God is addressing the people directly and that the self-styled religious elite do not have any role in our obligation to The God.
_____________________________________
* معناهُ يا رجُلُ بالحَبْش 10;َّةِ
طَهْ مجزومة : إِنها بالحبشية يا رجل
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|