HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Hakkı Yılmaz Tefsirinin Tenkidi Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

Selamlar.

Kırmızı yazılar Hakkı Yılmaz Hocama ait,Mavi Yazılar bana aittir.

 

1-Henüz kâğıdın olmadığı o dönemde peygamberimiz kendisine inen ayetleri, okuma yazması olan sahabeye, bez parçaları, enli kürek kemikleri, deve kaburga kemikleri, hurma dalları, ince beyaz taşlar ve hayvan derisi gibi malzemelerin üzerine yazdırmış ve vahyi yazan bu kâtiplerin sayısı ilerleyen yıllarda 40'a kadar ulaşmıştır.

 

2-“Ebrar”ın kimler olduğunu anlatan bu ayetlerden sonra, Abese suresinin 13-16. ayetlerinden de anlaşılmaktadır ki, inen ayetler değerli, saygın, ebrar yazıcılar tarafından yazılmaktadır. Ayetlerde verilen bu bilgi, Ömer'in kız kardeşinin ve eniştesinin yazılı Kur'an sayfaları okudukları, bu sayfaları Ömer'den korkarak sakladıkları, Ömer'in sayfaları ortaya çıkartıp yeniden okuttuğu ve sonra da Müslüman olduğu yolundaki tarihî bilgiyi doğrulamaktadır.

 

 

Benim Yorumum:yukarıdaki 1 numara ve 2 numaralı beyanlar Hakkı Yılmaz Hocamın Abese suresindeki tefsirinden alınmıştır.1 numaralı beyanına Hakkı Yılmaz Hocam ‘’Henüz kâğıdın olmadığı o dönemde’’ diye başladığı ifadesinde vahiylerin yazıldığı malzemeleri sıralamış (bunların içinde kağıt yoktur) daha sonra 2 numaralı beyanatında ise sayfalardan yani kağıttan bahsetmiştir.bunlar birbiriyle çelişen ifadelerdir.üstelik bu konuyla ilgili Hanifdostlar sitemizde başlıklar açılmış incelemesi yapılmıştır ki bu inceleme ve oralarda belirtilmiş olan tarihi vesikalara göre peygamberimizden en az 100 sene önce Çin’den Arabistan’a kağıt getirildiği ve ticaretinin yapıldığı belgelenmiştir.Bunu aklende çözebiliriz şöyleki kemiklerin birleştirilmesi mümkün olmaz,ancak kağıdın birleştirilmesi yani defter veya kitap haline getirilmesi mümkündür.işte zaten kağıdın veya defterin birleştirilmiş halinede Kur’an,sayfalar veya defter veya kitap anlamında ‘’suhuf’’ ifadesini kullanmıştır.zaten Hakkı Yılmaz Hocam,tefsirinde kendiside ‘’shf’’kök kelimesiyle ilgili açıklamasında buna benzer bir bilgi vermiştir.oda şu şekildedir:

‘’Tekil hali “sahife” olan ve lâfzen “[bir kitabın] yaprakları”nı veya “kağıt tomarları”nı gösteren “صحف  suhuf” sözcüğü, en geniş anlamıyla kitaptaki her bir “necm”in [vahy parçasının] yazılı olduğu nesneyi belirtmektedir.’’

selamlar.

__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

KORUNMUŞLUK ÇELİŞKİSİ:

1-TERTİP HATALARININ BELİRTİLMESİ:

 

Sureyle İlgili Özel Bir Açıklama

 

        Ayetlerin tahliline başlamadan önce, çok önemli gördüğümüz bir tespiti açıklamak ve bu tespit konusundaki görüşlerimizi belirtmek ihtiyacını duymaktayız.

        Herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi, surenin ilk üç ayeti kasem/yemindir.  Ancak bu üç ayetin neyin kasemi/kanıtı olduğu 12. ayete kadar anlaşılamamaktadır. Çünkü kaseme cevap olan cümle ancak 12. ayette karşımıza çıkmaktadır. Bu durum Arapça dilbilgisi kurallarına aykırı olduğu gibi, surenin doğru anlaşılmasını da zorlaştırmaktadır.

        İlk üç ayetteki kasemin cevap cümlesinin surenin 12. ayeti olması gerektiği yönündeki görüşümüzü dayandırdığımız esas nokta Arapçadaki dilbilgisi kurallarıdır. Bu kurallar Kalem suresinin tahlilinde “Kasem Cümlesi” başlığı altında mevcuttur.

Surenin ilk üç ayetinde kasem edilen “burçlar sahibi sema, vaat edilmiş gün, tanık ve tanıklık edilen” olmak üzere üç şey, 12. ayette ileri sürülen “Allah’ın kıskıvrak yakalayacağı” şeklindeki ilahi tehdidin kanıtları durumundadır. Böylece Rabbimiz tarafından yapılan kasemler ile daha sonra yine O’nun tarafından haber verilen tehdit, iki öğesiyle tam bir kasem cümlesi oluşturmaktadır. Ne var ki, elimizdeki klâsik Mushaf’a baktığımızda, 1-3. ayetlerin oluşturduğu “kasem bölümü” ile 12. ayetten oluşan “cevap bölümü”nden ibaret olması gereken kasem cümlesinin içine 4-11. ayetlerin de girdiği görülmektedir. Bu, bir cümlenin içine o cümlenin kendi öğelerinden olmayan başka sözcüklerin de girmiş olması demektir. Bu aynı zamanda mesajın doğru anlaşılmasını zorlaştıran bir durumdur. Zira bir cümlenin içine başka bir cümleye ait herhangi bir sözcüğün, paragrafın veya pasajın girmesi hâlinde, her iki cümle de cümle olmaktan çıkar, anlaşılmaz söz yığını olur.

        Ama görünen odur ki, sureler düzenlenirken ya da mushaf tertip edilirken bu kural sahabe tarafından maalesef dikkate alınmamıştır. Benzer örneklerini ileride Kaf, Naziat ve Sad surelerinde de göreceğimiz bu uygulamanın Allah ve peygamberimiz tarafından yapılmış olması mümkün değildir, olsa olsa sahabe tarafından Mushaf’ın tertibi sırasında yapılan bir dikkatsizlikle ilgilidir.

        Büruc suresinin eldeki tertibi üzerinde çalışan ve yorum yapan eski tefsirciler, 4. ayeti kaseme cevap yapabilmek için olmadık yollara başvurmuşlardır. Kimileri takdir yaparak ayetin içine “لقدlekad” sözcüğünü eklemişler, kimileri de kasemin cevabını mahzuf [gizlenmiş] sayıp kaseme “mutlaka kıyamet kopacaktır” anlamında bir cevap takdir etmişlerdir. Günümüzde de buna benzer yaklaşımları benimseyen birçok meal ve tefsire rastlanmaktadır.

Oysa 12. ayet, teknik yapısını yukarıda belirttiğimiz kasem cümlesinin “kaseme cevap” bölümünü oluşturmaktadır ve bu nedenle de surede ilk üç ayetten oluşan “kasem bölümü”nden hemen sonra yer almalıdır. Gerek dilbilgisi kurallarına, gerekse suredeki söz akışına uygun olan bu durumun Arapçayı ve Kur’an ilimlerini bilenler tarafından reddedilmesi mümkün değildir.

       

 

 

2-KORUNMUŞLUK  İDDİALARI:

22. ayetteki “Korunmuş levhada” ifadesinden, Kur’an’ın korunduğu ve korunacağı anlaşılmaktadır ki, zaten Rabbimizin bu manada başka beyanları da mevcuttur:

 

Vakıa 77, 78:           Hiç tartışmasız o, şerefli Kur’an’dır.

                                   Saklanmış-korunmuş bir kitaptadır.

 

Hicr 9:      Hiç şüphesiz, Zikr’i [Kur’an’ı] Biz indirdik Biz. Ve Biz kesinlikle onun için koruyucularız.

 

Not:Hakkı Yılmaz Hocamın ‘’İşte Kur’an’’adlı tefsirinden alınmıştır.

 

 

Benim Yorumum: yukarıdaki 1 ve 2 numaralardaki verdiğimiz misallerden de görüldüğü üzere bu birbirine aykırı iddialar birbiriyle çelişmektedir.Hakkı Yılmaz Hocam hiç değilse Kur’anın tertip yönünden korunmadığını veya ‘’mahfuz’’ kelimesinin doğru anlaşılmadığını veya bu korunmuşluğun sadece peygamberin dönemiyle ilgili olduğunu daha sonra bu tertip hatalarındanda görüleceği üzere peygamberden sonra bir takım oynamalar yapıldığının görüldüğünü belirterek gerçekçi olduğunu ortaya koyabilirdi.
                     selamlar,sevgiler.


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

(kırmızı yazılar Hakkı Yılmaz hocama aittir.)

Sad Süresi Meali:

24.       O [Dâvûd] dedi ki: “Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına katmak istemesiyle o sana zulmetmiştir. Gerçekten de katanların [ortakların, bir cemiyette yaşayanların] çoğu mutlaka birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edenler ve sâlihâtı işleyenler haksızlık etmezler. Ama onlar da ne kadar azdır!” Ve Dâvûd, Bizim kendisini arı duru [has] hâle getirdiğimize kesin kanaat getirdi ve anladı. Hemen Rabbinden (zulmeden kişi için) bağışlanma diledi, rükû ederek yere kapandı ve döndü.

25.       Biz de o'nun için bunu bağışladık/Biz de onu bağışladık. İşte böyle! Şüphesiz yanımızda o'nun için bir yakınlık ve güzel bir dönüş yeri vardır.

 

Tebyin bölümü:

Âyette istiğfarın [bağışlanmanın] kim için yapıldığı bildirilmemiştir. O kişiye bundan sonraki âyette işaret edilecektir. Ancak İsrâîliyât etkisi altındaki yazarlar, kendisine yamanan onca günah sebebiyle Dâvûd peygamberin kendi nefsi için bağışlanma talebinde bulunduğunu ileri sürmüşlerdir…. Söz konusu istiğfarın suç işlemiş birisi için yapıldığı noktasından hareket edilecek olursa, ilgili âyetlerde hatalı bir kişiden bahsediliyor olması gerekir. Nitekim pasajda suçlu olan bir şahıstan bahsedilmekte ve söz akışı içinde suç işleyen bu şahsın işlediği suç da açıkça belirtilmektedir. Bu kişi, mal varlığını daha da arttırmak isteyen zengin kişidir. Hâl böyle iken, İsrâîliyât uydurmalarına dayanarak bizzat Rabbimiz tarafından üstün nitelikleriyle övülmüş olan Dâvûd peygamberi suçlu ilan etmek, kelimenin tam anlamıyla insafsızlıktır. Dâvûd peygamber suçu işleyen değil, sahip olduğu “hikmet” ve “fasl-ı hıtâb” sayesinde bu suçluyu saptayan kişidir. O, mal varlığını daha da arttırmak için ortağının malına göz diken bu zengin kişinin affedilmesi için Allah'tan talepte bulunmuştur.

 

(mavi yazılar benim)

Hakkı Yılmaz Hocam,dünyada suç işleyipte dünyada cezasını çekmiş olanların ahirette ceza çekmeyecekleri konusunu tebyininde her ne kadar dile getirmemiş olsada bu mesele bizim bu iddiamızı güçlendirmektedir.günahkarlar için tevbe ve istiğfar dilemekten ziyade Allah adaletinin dünyada görülmesini ister.şayet Allah’ın böyle bir muradı olmasaydı kısasla veya hadle ilgili ayetlerini nazil etmezdi.bu durum da bizim bu tezimizi doğrulamaktadır.Hakkı Yılmaz hocamın bu tebyini,bana göre kapalı bir kutu gibi kalmış,bazı şeyleri açıklığa kavuşturmamıştır.işte onlar.

1-gözünü para hırsı bürümüş birisi için peygamber niye istiğfar dilesin?

2-amaç,o insanın istiğfar ile affedilmesi ise onun mahkemesini yapmış olmasının ne anlamı kalır?

3-Hz.davud niçin tevbe istiğfar etmiştir.bir hata mı yapmıştı da istiğfar etmişti?Hakkı Yılmaz hocam,her ne kadar ‘’gözünü para hırsı bürümüş birisi için’’yaptığını söylüyorsa da bu akla pek uygun düşmüyor.çünkü o adamın istiğfar dilemesi daha doğru olmazmı?Davud’un bu kararına itiraz ettiğine dair ayette bir bilgi olmadığına göre o adamın kusuru neydide onun için istiğfar diledi?istiğfarı insanların kendilerinin dilemesi daha doğru değilmi?başkaları adına istiğfar dilemek caizmi?adam mahkemeye razı olup gelmiş,bu hatalı bir davranışmıdırki Davut (as)onun için istiğfar dilesin?bu soruların cevapları Hakkı Yılmaz hocamın tebyininde açıklığa kavuşturulamamıştır.daha sonra bu ayette geçen kelimelerin sözlük anlamlarını deşifre ederek tebyinini ben yapacağım inşallah.

selamlar,sevgiler.



__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

(kırmızı
yazılar hocama ait):
Müddesir 5. Ayet: “Ve hemen pisliği
uzaklaştır!”
Ayet peygamberimize şu mesajı vermektedir:
“Onlar seni efsaneleştirmişlerdi. Sen onların gözünde de
sağlıklı, varlıklı ve yüce ahlâklı birisin. Bu niteliklerin
nedeniyle seni vahye muhatap kılıp peygamber seçtik.
Sakın pisliğe bulaşma! Karizmanı, imajını lekeleme! Seni
lekeleyecek her türlü işten, davranıştan uzak dur, şaibeden
kaçın!” Ayetin mesajını alan peygamberimiz, kendisine
verilen bu emirden sonra ticareti ve kendisine
çamur atılabilecek her türlü işi terk etti.

Aksi halde karşıtları onun
hakkında bir takım iddialar, iftiralar düzerek insanların
zihinlerini bulandırabilirlerdi. Peygamberimizin Allah'tan
gelen bu emre uymasıyla müşriklerin çamur atma yolları
tamamen tıkanmış oldu.

(mavi yazılar bana ait):altı çizili kelimede
hocamın belirttiği cümle doğru mudur?yani peygamber
efendimiz kendisine peygamberlik görevi verildikten itibaren
ticaretini kesti mi?buna dair ayetlerden ben bir delil
bulamadım.hem ticaret,kendisine çamur atılabilecek bir iş
midirki?bunu kesmiş olsun.ticaret diğer meslek dalları gibi
helal ve caiz olan bir meslektir ve dolayısıyle bence bunu
kesmesini gerektirecek bir şey olduğunu sanmıyorum.


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

(kırmızı yazılar hocama ait)

…Alak sözcüğü, kelimenin sözlük an­lamlarının dışında olarak eski tefsirlerde "kan pıhtısı" şeklinde karşılanmıştır. Bunun nedeni, ya ilk Yunan hekimi Hipokrat ve takipçilerinin etkisi, ya da düşük ya­pan bir kadında, düşük halindeki ceninin rahîm kanıyla karışık gö­rüntüsünün kabaca izlenimiydi.

…Alak/embriyonun mahiyetinin bu Âyetin indiği dönemde henüz tam bilinmediği dikkate alınırsa, bu Âyet içeriği itibariyle bugün mucize niteliği de taşımaktadır.

 

(mavi yazılar benim:hakkı yılmaz hocam alak süresi tebyininde yukarıdaki ifadeleri kullanmıştır.buradaki benim yadırgadığım hususlar şunlardır.Hakkı Yılmaz hocam alak kelimesini embriyon olarak anlamıştır,buna bir şey demiyorum,fakat bunun embriyon olarak anlamasını mucize olarak değerlendirmesini anlayabilmiş değilim.Kur’anın vahyedildiği yıllarda alak kelimesinin arap toplumunda bir anlamı vardı herhalde,asırlar sonra ancak anlaşılabilecek bir kelimeyi yüce Allah onlara neden zikretsinki?o zamanın arap toplumunda Arapların bu kelimeyi nasıl anladıklarını şu faraziyelerden de aşağı yukarı tahmin edebiliriz,örneğin ‘’alak’’kelimesinin lügat anlamından da tahmin edebiliriz.nedir alak kelimesinin lügat anlamları: "birleşmek, bitişmek, asılı olmak, cezp etmek, gönülden sevgi ve aşk"şimdi bu kelimeleri mealimize aktarırsak bakınız nasıl anlamlar çıkıyor.

Alak 2: ki O, insanı alaktan yarattı.

ki O, insanı (cinsel)birleşmeden yarattı.

ki o insanı sevgiden yarattı.

Ki o insanı aşktan yarattı.

Ki o insanı meniden yarattı

görülüyorki bu anlamların hiçbirisi de yanlış sayılmaz,mantık dışı da değildir.

O zaman böyle tıp alet ve edevatları olmadığını ve o zamanki arap toplumlarının embriyonun da ne olduğunu bilmediklerini varsayarsak alak kelimesinin ‘’lügat anlamları genel olarak böyle anlaşılacaktır ve bundada abes olarak görülecek bir şey yoktur.o zamanki insanların alak kelimesini lügat anlamıyla bilmeleri de onların cahilliğini  göstermez.ayette ‘’Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.’’(Yusuf,2) ifade edildiğine göre Kur’andaki zikredilen her kelimenin o zamanki arap toplumunda mutlaka bilinen anlam veya anlamları vardır.yüce Allah anlamsız bir kelimeyi veya anlamının asırlar sonra bilineceği bir kelimeyi niçin zikretsinki?zaten peygamber efendimizi suçlamak için bahane arayan arap müşriklerinin kodamanlarına bir fırsat daha verilmiş olmaz mıydı? anlamı bilinmeyen bir kelimeyi vahiy diye okuduğunda o zaman demezlermiydi’’Ya bu Muhammed ne saçmalıyor,bu kelimelerin anlamını biz bilmiyoruzki o halde bu Kur’andan niye sorumlu olalımki’’demezler miydi?yüce Allah onlara bu fırsatı niye versinki.vermemişte zaten.

Bakara266:’’… İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size ayetleri açıklar.’’

En’am105:’’Böylece biz ayetleri geniş geniş açıklıyoruz ki, "Sen ders almışsın" desinler de biz de anlayan toplum için Kur'an'ı iyice açıklayalım.

Nur61:’’ İşte Allah,düşünüp anlayasınız diye size ayetleri böyle açıklar.’’

(not:mealler diyanet vakfı mealindendir.selametler dilerim.)

__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 2
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats