Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Hadisperver Zavallı:)kardeş,hadisten üretilen şu dangalakça yoruma ne dersin?yüzün kızaracakmı,yoksa yine hadisperestlikmi yapacaksın? Mısır'ı ayağa kaldıran fetva
El Ezher'in hadis
kürsüsü başkanının kadının akrabası olmayan erkekle baş başa kalma
formülünü emzirmeyle sağlama çabası Mısır'ı karıştırdı. Attiya,
hadisleri kaynak gösterdiği fetvasını geri çekti
KAHİRE - İslam âleminin bir numaralı Sünni
eğitim merkezi olan Mısır'daki El Ezher Üniversitesi'nin hadis kürsüsü
başkanı Ezzat Attiya, kadın-erkek sorununa emzirmeli çözüm üretmeye
kalkınca ortalık karıştı. İslam'ın kadınların akrabaları olmayan
erkeklerle baş başa kalmalarına getirdiği yasağı kırma yolu arayan
Attiya, bir kadının yabancı bir erkekle onu emzirmesi şartıyla yalnız
kalabileceği ve aynı çatıda çalışabileceğine dair fetva yayımladı. Dini
çevreler ve medyadan tepkiler üzerine fetvasını geri çekip özür dileyen
Attiya, görevi askıya alınarak disiplin komisyonuna havale edildi. Fetva, bir kadının iş arkadaşı olan, ama akrabası olmayan bir
erkekle baş başa kalabilmesini sağlayacak ailevi bağın kurulması için
en az beş kez emzirmeyi öngörüyor. El Arabiya, Attiya'nın bundan sonra
kadının erkekle baş başayken başını açabileceğini söylediğini de ileri
sürdü. Ama Attiya, peygamberin sözleri ve sünnetlerine dair hadislerden
kişisel analizi olduğunu belirttiği fetvayı geri çekerken, Hz. Muhammed
dönemindeki bir olayı yanlış yorumladığını söyledi. Teoloji profesörü
Mabruk Attiya, İslam'ın evlat edinmeyi yasakladığını hatırlatıp şöyle
bir hadis anlattı: Peygamber bir kadına evlatlık almak istediği
delikanlıya süt anne olmasını tavsiye ediyor. Kadın da sütünü sağıp bir
kâseye koyarak delikanlıya veriyor. Ancak genelde din bilimciler bu
hadisin doğru olmadığını belirtiyor.
'Süt bağı zaten kan bağı' Zira İslam akrabalıkta nesebi (kan bağını) temel alıyor, kan bağı
olanlar birbirine haram oluyor, yani kadın-erkek ilişkisi kurulmuyor,
ama süt emme de kan bağına denk tutuluyor. Attiya'nın temel aldığı
hadislerde, 'Neseb bakımından haram olanlar süt emmekten dolayı da
haram olur. Doğumun haram kıldıklarını süt de haram kılar. Sütün
sahibiyle sütten içen kimse birbirine haram olur. Bir adam bir kadından
süt emse, o kadın süt emenin anası olur. Sütten dolayı kadının kocası
onun babası, çocukları onun süt kardeşleri olur' diyor. Yani sütü
emilen kadının çocuklarıyla dahi evlenilemiyor. Haramlık için en az
beş-10 kez süt emmek gerekiyor. Gerçi Hz. Muhammed'in eşi Ayşe'yi odada
bir erkekle yalnız görünce öfkesinin yüzüne vurduğu, "Ey Allah`ın
Resulü! Bu benim süt kardeşimdir" diyen Ayşe'nin "Siz kadınlar süt
kardeşlerinizi iyi düşünün! Çünkü süt kardeşliği, açlıktan hasıl olur"
yanıtı aldığı da rivayet olunuyor.
Arap medyasının alayları... Dinbilimcilerce reddedilen fetva Arap medyasında alay konusu oldu.
El Düstur, "Kamu binasına girip 50 yaşında bir memureyi iş arkadaşını
emzirirken görürseniz şoke olmayın" diye yazdı. Meclisteki özel
oturumda vekiller Attiya'nın ağır biçimde cezalandırılmasını istedi.
Din İşleri Bakanı Mahmad Zakzuk fetvaların akla ve insan doğasına uygun
olması uyarısı yaparken, Rektör Ahmed El Tayyip Attiya'ya disiplin
kurulu önünde fetvayı İslam'a hakaret olarak reddetmesi talimatı verdi.
(afp, ap, Reuters)
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
Süt çocukluğu konusunda iddiaları da, Kur’an’da belirtilenden çok değişiktir. Kûr’an’da çocuk en fazla iki yıl emzirilir, yani iki yaşından sonra öz annesi dahi onu emziremez.Fakat onlar adamlarında emzirilebileceğini rivayet ettiler. Emzirme ile ilgili olarak, Kur’an’dan mealen:
- Anneler, çocuklarını -emzirmeyi tamamlamak isteyen kimse için- tam iki yıl emzirirler. Onların uygun biçimde yiyeceğini ve giyeceğini sağlamak, çocuğun babasına aittir. Herkes ancak gücü ölçüsünde bir şeyle mükellef tutulur. Ne anne çocuğu yüzünden, ne de çocuğun ait bulunduğu baba, çocuğu yüzünden zarara sokulmasın. Mirasçının da aynı şeyi yapması gerekir. Eğer (ana, baba) anlaşıp danışarak (çocuğu memeden) kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı (süt annesi tutup) emzirmek isterseniz, vereceğinizi güzelce verdikten sonra yine üzerinize bir günah yoktur (emzirirseniz) Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah yaptığınız her şeyi görmektedir. 2/233
Çocukların en fazla iki yaşına kadar emzirtilebileceği açıktır, buna rağmen şu rivayette bulundular:
79-.............. Aişe’den naklen rivayet: Ebû Huzeyfe’nin âzâdlısı Sâlim, evlerinde Ebû Huzeyfe ile ailesinin yanında bulunuyormuş derken, Sehle binti Süheyl, Peygambere gelerek: - Sâlim artık erkeklik çağına geldi; ve erkeklerin akıl ettikleri şeylere akıl erdirmeye başladı ama yanımıza giriyor. Zannediyorum ki, bundan Ebû Huzeyfe’nin hatırına bir şey geliyor; demiş. Bunun üzerine peygamber ona: “Salim’i emzir, ona haram ol da Ebû Huzeyfe’nin hatırına gelen şey gitsin!” buyurmuş. (Sehle bunu yapmış ve) dönerek: - Ben onu emzirdim; Ebu Huzeyfe’nin hatırına gelen şey de gitti; demiş. (Müslim, 27/371 Cilt 7 Ahmet DAVUTOĞLU, Sönmez Neşriyat A.Ş.)
Salim’in yaşı konusunda yine Müslim’de şu ifadeler geçmektedir.
- Koskoca adam olduğu halde onu nasıl emzireyim dedi. “Resûlullah gülümseyerek onun koskoca adam olduğunu biliyorum.” cevabını verdi. (Müslim, 26 C.7 Sönmez Neşriyat ). - Sehle; ama o saçlı sakallı (adam)dır, dedi. (Müslim, 30/373 C.7 Sönmez Neşriyat ) .
80 ............. Âise (Radıyallâhu anhâ)’dan; Şöyle demiştir: (Ebû Huzeyfe’nin karısı) Sehle binti Süheyl (Radıyallâhu anhüm) Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e gelerek: - Yâ Resûlullah! (Evlatlığımız) Sâlim’in yanıma girmesinden dolayı (kocam) Ebû Huzeyfe (bin Utbe)’nin yüzünde cidden bir hoşnutsuzluk görüyorum, dedi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) (Sehle’ye:) - “Sen Sâlim’e süt emzir” buyurdu. Sehle: - O, yetişkin bir adam olduğu halde ben nasıl onu emzireyim? dedi. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) gülümsedi ve: - “Ben onun yetişkin bir adam olduğunu şüphesiz biliyorum.” buyurdu. Sehle (Radıyallahu anhâ) (gidip bu işi) yaptıktan sonra Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’e )’e gelerek: Ben (Sâlim’e süt emzirdikten) sonra (kocam) Ebû Huzeyfe (Radıyallahu anh)’ ın yüzünde bir hoşnutsuzluk görmedim, dedi. Sâlim (onun sütünü emmeden önce ) Bedir savaşına katılmış idi.” (İbn’i Mace, H.1943, Sünen-i İbn-i Mace, S.412 C.5 Baskı 1992 Kahraman Yayınları. )
Görüldüğü gibi süt emzirmeyle ilgili iddiaları ve rivayetleri İslam la ilgisi olmayan sapık iddialardır. Hangi kadın göğsünü açıp bir adama kendini emzirirde, bunun adına süt çocukluğu denir. Kur’an öğretisine karşı o kadar kin ve nefret doludurlar ki, dillerine ne gelirse söylemekten çekinmemişlerdir.
Katılma Tarihi: 02 mart 2007 Yer: Belgium Gönderilenler: 81
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
bu hadisler gercekten cok ilginc helede bazilari var ki akilla mantikla alakasi yok, benimde bazi hadisler yuzunden butun hayatim paramparca oldu,aranizda konuyu cok iyi bilenler var, bu yuzden lutfen bu soruma cevap verin, burada yazilan hadisler gercekten buhari, muslim ,ebu davut, nesai , tirmizi'nin toplayip kitaplarina aldiklari hadisler midir? YANI BASKA BIR DEYISLE bu hadisler kutubi sitte'nin icinde yer alan hadiser midir? eger ben sizlerin yazmis oldugunuz hadisleri altinda belirttiginiz kaynaklarla birlikte diyanete gonderirsem ve bu hadisler gercekten bu kisiler tarafindan kitaba alinmis mi diye sorarsam cevap alirmiyim, bu cok onemli cunku bu hadilsler dogruysa hadisler icinde cok buyuk celiskiler ve yanlisliklar var demektir, ve Allah yuce kur'anda icinde zan olan hicbir seyin delil olmiyacagini emrediyor bize, lutfen beni bu konuda aytinlatin BU HADISLER KUTUBI SITTE HADISLERIMIDIR?
Selam Gurbetçi Hakan, Evet,yukarıda alıntılanan bütün iftira hadisler Kütüb-ü Sitte=6 Hadis Kitapları denilen kitaplarda varolup bunları peygamber ağzından çıkmış diye zırvalayanların Muhammed karikatürlerine laf etmemesi lazım.Çünkü onlar da malzemeyi buradan alıyorlar. Yazıklar olsun danimarkalıya ateş püskürürken,bu zırvaları kürsülrde bangır bangır hadistir diyer yutturanlara.
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
Katılma Tarihi: 02 mart 2007 Yer: Belgium Gönderilenler: 81
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
tekrar selamun aleykum, merak ettigim baska bir seyde bu hadisler( aralarinda bazilari varki bunlari yazmak icin bile aklin saglam olmamasi lazim) eger bugun butun islam aleminin en onemli hadis kaynagi olan kutubi sitte de varsa demek oluyorki bu meshur buyuk alti hadisci bunlari sahih diye kaydetmis olmali aksi halde neden bunlari kitaba alsinlar,peki bu kisiler bu kitapta hadisleri cesitlerine ayirmislar mi? YANI SAHIH MI MUTEVATIR MI HASEN MI YADA MEVZU MU VS DIYE BELIRTMIS MI? eger yapmamislarsa bunu yapanlar kimler, eger bunu yapanlar onlar degilse baskalariysa o baskalari madem bu alti hadisciye cok saygi duyuyorlar neden onlarin yapmadigini yapmaya calisiyorlar, sadece hadisleri ayirmaya calismalari bile bu kisilere ve hadislerine cok buyk saygisizlik degil mi? LUTFEN ARANIZDA BU SORULARIMIN TAMAMINA CEVAP VEREBILECEKLER VARSA CEVABINIZI BEKLIYORUM, ALLAH'EMANET OLUN,
Hadis ve sünnetler konusu peygamber efendimizin vefatından günümüze kadar tartışılan konuların başında gelir. Bu tartışmaları iyi niyet çerçevesinde yapanlar olduğu gibi islamı hele hele Kur'an'ı yozlaştırmak içinde kullananlar olmuştur.
Şimdi tarafların delillerine kısa kısa bakalım.
1. Grup; Hadislerin yazımı peygamber hayattayken başlamış olup, Resulullah bunlara ses çıkarmamıştır.
2. Grup; Hadislerin yazımını Resulullah ilk zamanlar Kur'an'a karışmasını önlemek için yasaklamıştır.Kur'an tamamlandıktan sonra hadislerin yazımını teşvik etmiştir.
3. Grup; Hadisler Resulullahın vefatından yüzyıllar sonra (200 yıl) yazılmaya başlamıştır.
Konu bu üç görüş etrafında yıllardır tartışma konusu olmaya devam edip geliyor ve en önemlisi görüşlerin doğruluğunu ıspatlamak için Hadis ve Kur'an'dan da deliller getiriliyor.
Malesef bizim toplumumuz aklını kullanmadığı ve Kur'an'dan uzak durduğu için boşlukları birileri dolduruyor ve insanları şeytanın oltasında soğulcan hale getiriyor.
Fazla uzatmadan kardeş, konu hakkında mihenk taşın Kur'an olsun, çünkü biz müslümanlar tefrit ve ifrattan uzak durmak zorundayız, herhangi bir hadis ve sünnet Kur'an'a uymuyorsa elinin tersiyle rahatlıkla itebilirsin, yok Kur'an'la çelişmiyorsa zaten sorun yok
Selam ve dua ile
__________________ Yanlız sana ibadet eder ve yanlız senden yardım bekleriz.
Arkadaşlar, gençler, çocuklar, abiler; sitenize nette dolaşırken rastladım uzunca bir süre kurcaladım. Kanım dondu. Haniflikten bahsetmişsiniz ama sitede yazılanların tartışılanların ne haniflikle ne müslümanlıkla yakından uzaktan alakası yok. Şimdi akıllının biri çıkıp da hangi görüşe hangi gerekçeyle karşı çıkıyorsun demesin sakın. Çünkü ben saçmalığı ve yanlışlığı biraz akıl yürütmeyle anlaşılabilecek şeyler hakkında fikri bir tartışmaya girmekten utanç duyarım. Yanlış yoldasınız velhasılı kelam hem de çok yanlış yolda. İslam'ı hangi kanallardan öğrendiğinizi çok merak ediyorum açıkçası. İslam'ı binbir türlü anlayanına anlatanına rastladım da bu kadar işin cılkını çıkaranına hiç rastlamadım. Ve dahi bu sitenin birileri tarafından insanların zihinlerini bulandırmak için maksatlı olarak oluşturulduğunu bile düşündüm şahsen. Sözün özü bırakın bu laf kalabalığını bırakın bu bilgi yığınını da vicdanınıza dönün ve sorun biz ne yapıyoruz? Sahih imana ne kadar yakınız? İnsanın vicdanı çoğu zaman en iyi yargıçtır.
Önemli bir hatırlatma: Yukarıda yazdığım yazılarda kendimden hemen hemen hiç bahsetmedim. Bu yüzden internette adet olduğu üzere beni hemen şucu bucu şöle müslüman böle cahil diye yaftalamaya kalkmayın lütfen. Ben sadece müslümanım ne fazlası ne eksiği.
Bu arada üye olmanın sebebi bunları yazmaktı. Benden fazla birşey beklemeyin. Çünkü ben bazen çok saçma bir fikrin üzerinde tartışılarak gereksiz yere değer kazandığına inanıyorum. Buna hiç gerek yok. Burda büyük bir çoğunluğunuz tarafından dile getirilen fikirler de o tür fikirler işte. Yazık size. Allah ıslah etsin.
Arkadaşlar, gençler, çocuklar, abiler; sitenize nette dolaşırken rastladım uzunca bir süre kurcaladım. Kanım dondu. Haniflikten bahsetmişsiniz ama sitede yazılanların tartışılanların ne haniflikle ne müslümanlıkla yakından uzaktan alakası yok. Şimdi akıllının biri çıkıp da hangi görüşe hangi gerekçeyle karşı çıkıyorsun demesin sakın. Çünkü ben saçmalığı ve yanlışlığı biraz akıl yürütmeyle anlaşılabilecek şeyler hakkında fikri bir tartışmaya girmekten utanç duyarım. Yanlış yoldasınız velhasılı kelam hem de çok yanlış yolda. İslam'ı hangi kanallardan öğrendiğinizi çok merak ediyorum açıkçası. İslam'ı binbir türlü anlayanına anlatanına rastladım da bu kadar işin cılkını çıkaranına hiç rastlamadım. Ve dahi bu sitenin birileri tarafından insanların zihinlerini bulandırmak için maksatlı olarak oluşturulduğunu bile düşündüm şahsen. Sözün özü bırakın bu laf kalabalığını bırakın bu bilgi yığınını da vicdanınıza dönün ve sorun biz ne yapıyoruz? Sahih imana ne kadar yakınız? İnsanın vicdanı çoğu zaman en iyi yargıçtır.
Sitede neyi okudunuz bilmiyorum ancak her açılan başlık ve her yazı burada yazanların görüşleri değildir. Genel ifadeyle amaç, "Kuranı merkeze alarak Allah odaklı yaşamdır"
Bunun dışında bu zamana kadar Kuran merkezli düşünceyi ilkkez duymanız şaşırtıcı, yıllardır millet bas bas bağırıyor.
sersero Yazdı:
Önemli bir hatırlatma: Yukarıda yazdığım yazılarda kendimden hemen hemen hiç bahsetmedim. Bu yüzden internette adet olduğu üzere beni hemen şucu bucu şöle müslüman böle cahil diye yaftalamaya kalkmayın lütfen. Ben sadece müslümanım ne fazlası ne eksiği.
Merak etmeyin etiketleme yapmak gibi bir derdimiz yok. Varsa kanıtlarıyla birlikte konuşacaklarınız ilgili başlıklara yazar ve güzel güzel konuşulur...
sersero Yazdı:
Bu arada üye olmanın sebebi bunları yazmaktı. Benden fazla birşey beklemeyin. Çünkü ben bazen çok saçma bir fikrin üzerinde tartışılarak gereksiz yere değer kazandığına inanıyorum. Buna hiç gerek yok. Burda büyük bir çoğunluğunuz tarafından dile getirilen fikirler de o tür fikirler işte. Yazık size. Allah ıslah etsin.
Saçma fikir deyip burada yazı yazıyorsanız bu saçma fikir olduğunu iddia ettiklerinizi dile getirmeniz gerekmektedir, eğer ki konuyu tartışmaya değer görüyorsanız. Yok, eğer tartışmaya gerek yok diyorsanız buradakilerin saçma fikirler/zihin bulandırıcı olduğunu söylemek için yazdıysanız, yazınızın kendinizi rahatlatmaktan başka hiç bir değeri olmadığınında farkındasınızdır herhalde
selametle
__________________ Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma