Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam MSER1..
Önyargısız bakarsanız ayetlerle oynamadığımı görürsünüz. Amacımı yazımın notunda da belirttim. Gayem, benim bunu yapmama malzeme olan yanlış inançlı, kendini müslüman zannedenlerin yaptıklarını vurgulamak, göz önüne çıkarmak..
Ayetler İslamiyet gelmeden önceki kitap verilenlerin yapmış oldukları yanlışları anlatmaktadır. Muhammed Peygamber vefat ettiği ve artık ne yeni peygamber ne de yeni vahiy/kitab gelmeyeceği için biz İslamiyet öncesi toplumların, kitap verilenlerin yanlışlarını yapmamak için, bu anlatılanları örnek almalı, emre uymalıyız.
İslamiyet gelmezden önce ne "imam" vardı, ne "alim/şeyh/vs." İslam'ıngelişinden sonra çıktı bu kavramlar. Önceden din adamına "rahip" "haham" vs. deniyormuştu..
Allah bazı birkaç ayette rahipler ve hahamlar ile ilgili bilgiler veriyor. Onların kötü olanları olduğu gibi iyi olanları, dini yalnız Allah'a has kılarak yaşayanların olduğunun bilgisini de veriyor. Ve Tevbe Suresinin ilgili ayetlerinde de inkarcı olanların kimleri yücelttikleri, ne gibi yanlışlar söyledikleri, yaptıkları anlatılıyor.
İslamiyet gelmiş, rahipler imam adını almış, şeyh adını almış, alim adını almış.. Ve ne yazık ki bu kişiler öyle yüceltilmişki kimi imam hüküm koyucu olmuş, kimi şeyh kendi kendine hükümler, ibadet şekilleri geliştirmiş. Kimi alimler Kur'an'dan + hadislerden kendi anladıklarını din diye sunmuş. Ve evliya sıfatı verilen kişiler öyle yüceltilmiş ki, ne siz sorun, ne ben söyleyeyim...
Tekrar ediyorum, amacım gayet açıktır. Hiçbir çarpıtma yoktur. Sadece Muhammed Peygamber'in ölümünden sonra ne yazık ki gerçekleşen sapıklığı gün yüzüne çıkarma vardır. Ben yeni bir ayet de getirmiş değilim, ayet ortadadır. Gayette açıktır. Ne yazık ki kendini müslüman sananlar yazdığım şeyleri yerli yerine koyacak malzemeyi de vermişlerdir. Keşke bu malzeme olmasaydı da ben de bu şekil bir yöntemi kullanmasaydım..
Bu ayetler İslamiyet öncesini anlattığı gibi, İslamiyet sonrası çarpıklıkları da anlatmaktadır. Bu çarpıkların ne olduğu da ayetleri -sadece- günümüze kurgulanmış şekliyle sunarak anlattım. Yahudiler ve Hıristiyanlar kendilerine verilen kitaplarda olmayan, o kitaplarda yer almayan bilgileri, sanki kitaptanmış, dindenmiş gibi göstermişlerdir. Aynı yalnışı ken. müs. sananlar da hadisler yoluyla yapmışlardır.
Allah Kur'an'da, genel anlamda tüm insanları uyarmak ve inananları müjdelemek üzere elçi ( Muhammed Peygamberi ) gönderdiğini ve bu elçiye Kur'an'ı/ Furkan'ı verdiğini söyler. Muhammed Peygamber insanları Kur'an ile uyarmak ve müjdelemekle görevlidir, ve O da Kur'an'a uymak zorundadır. Ve birçok ayette Peygamber de uyarılmıştır. Peygamber'in Kur'an, yani Allah'ın sınırlarından başka, bu sınırı aşarak kendince hükümler vermesi Kur'an'a göre mümkün değildir, ve olmamıştır da..
( Bu konu uzun, sitedeki mezhepler ve hadisler ile ilgili bilgileri okumanızı tavsiye ederim )
Not: Aceleden yazdığım için cümle kurgularım anlaşılamayabilir, gerek görülen yerlerde düzeltme yapacağım, inşaallah.. )
|