Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Şimdi bu metodu bir de biz uygulayalım! Eşanlamı
bol olan bir sözcük seçelim, mesela arkadaşlarımızın "YOK!" dediği "namaz=salat"
kelimesini.
Salat sözlükte: Namaz, tebrik, tezkiye, dua,
istiğfar ... anlamlarına geliyor.
Ve ekimis salate tarafeyin nehari ve zülefem minel
leylv innel ...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
namaz kıl...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
tebriklerde bulun...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
tezkiye yap...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında dua
et...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
istiğfarda bulun...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
an...
Onlara göre salat: dua, dua etmek; yalvarma, yakarış; konuşma,
söylev, nutuk; övgü, methiye; nimet; meydana getirmek, sebep olmak; yakından
takip etmek, izlemek, uymak, bağlı kalmak;hayvanın kuyruğunun çıktığı yer,
but.
Buradaki birkaç karşılığı, yukarıdaki ayete
göre uyarlayalım!
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
nutuk at...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
öv...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
nimete er...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
meydana getir...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
sebep ol...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında
bağlı kal...
11/114 Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında but
al...
Yukarıda "salat" kelimesinin sözlük anlamlarının
aynı ayet için nasıl kullanıldıklarına dikkat edin! Bunların içindeki hangi
"salat"ın karşılığı, Kuran'da (abdest/kıyam-ruku-secde ile (5/6, 22/77, 39/9,
...)) tarif edilen "salat"ın karşılığıdır sizce? Gördüğünüz gibi sözlük
anlamlarından herhangi birini seçerek (ve cımbızlayacağım diğer ilgili bir-iki
ayeti de gerektiğinde yanına ekleyerek) namazı nasıl kolayca yok
edebiliriz/değiştirebiliriz! Dikkat edilirse sadece ilk sıradaki "salat=namaz
kıl" olarak kaldı! Diğerlerinin ise fiziki namaz ile bir ilişiği kalmadı
!!! Kaldı ki Kuran'da "salat" kelimesi 60 kusur yerde geçmektedir. İşimize gelen
(yukarıdaki) anlamlardan birini seçip salat ayetlerine uyarlayalım, bakalım
hepsinde aynı mesaj (salat yok!) mı veriliyor! Yoksa çelişkiler mi (?)
oluşacak!
Öte yandan dikkatimi çeken, genellikle "ibadetler"
değiştirilmeye ve/veya batıl gösterilmeye çalışılmakta. Her ne kadar İslam'ın
ilk ve en önemli şartı (oku/Rabbin kitabını oku!) olduğuna inansam da,
ibadetlerden bağımsız bir İslam (teslimiyetin) olasılırlığını düşünmek bile
istemiyorum. Düşünsenize "namaz yok, zekat yok, hac yok, oruç yok ... şu yok bu
yok!" Ne var? İslamiyet'ini (teslimiyetini) gösterecek ne var. Sadece İMAN mı?
Ve iman ile "gezip-dolaşmak, işe gidip-gelmek, uyuyup-uyanmak ..." öyle mi?
Öyleyse Yahudi ve Hristiyanlar bizden kârlı ve zekiler !!! Çünkü onların neye
inandıklarını gösteren (batıl da olsa) bir-iki fiziki ibadetleri/yöntemleri var!
Onları bizden ayıran bir yöntem olmalı değil miydi ortada (5/51)? Oysa bizim
Allah'ı andığımızı andıran tek bir ibadetimiz/yöneliş şeklimiz bile olmayacak!
Namaz olmadığına göre mescidler de olmayacak! (9/18, 72/18) Sen kuru kuruya olsa
da inan! Gerisini takma kafana! (29/2, 3/142, 75/36, ...) İmanın, durduk yerde
takvanı/dereceni artırır nasılsa(!) (4/95, ...)
Allah, "inananlar kardeşinizdir" buyuruyor ve yine
Allah "ikiyüzlüleri Cehennem'de toplayacağım" da diyor. Şimdi ben robot gibi
gezinen (sadece inandığını söyleyen) biriyle kardeş olayım mı, yoksa Cehennem'e
mi razı olayım? Bak ibadetleri batıl kılmak isteyenlere nasıl bir atıf yapılıyor
"ister taş olun, ister demir (robot/terminatör (?) ...), sonuç olarak bize
geleceksiniz (17/50-51)".
Bu iddiaların sahibi arkadaşlar "mum gibi mümin bir
toplumun(!)" oluşmasını mı istiyorlar? "Yok!" demek o kadar kolay bir şeydir ki!
Buzağıcı Yahudiler bunu başarmayı çok istemişlerdi, tam arzularına kavuştuk
zannederlerken "Kuran" gönderildi. Foyaları/sakladıkları meydana çıkacak diye
elçiyi taşa bile tuttular ve daha daha neler!...(6/28, 60/1) Tarih tekerrürden
ibarettir! Şimdi de Kuran'ı parçalayanlar olacaktır (zaten bu haber
verilmiştir). Ve tam arzularına kavuştuk zannettiklerinde de Yecuc ve Mecuc'u
karşılarında bulmaları muhtemel olacaktır! (Not: Parçalanan ayetin kendisi
değil, anlamıdır/karşılığıdır)
Sevgili Allah'ın askeri; (eğer bu yazıyı okuyorsan)
bu eleştirilerimi sana daha önceden göndermeyi düşünüyordum! Nasip şimdiye imiş!
Size diyeceğim o ki, Kuran (ayetleri) birbiriyle bağıntılı bir kitaptır. "Biz
bunu zaten biliyoruz" demektesiniz muhtemelen! Eğer Kuran'ın ayetlerini
"bağımsız (tek tek) yada sırasına göre" okuyanlar gibi incelerseniz, sizi inkara
götürebilecek birçok ayete rastlarsınız! Örneğin "göğü gücümüzle biz kurduk
(51/47)" ayetini (Roman niteliğinde) aynen okuduğun gibi kabul edecek olursan
(haşa) "Allah'ın ortakları ile ve/veya üst düzey tanrılarla birlikte
çalıştığını" anlarsın! Bak Turan Dursun'a - Ergun Candan'a vd. Onlar böyle
anlamışlar! Fakat o ayetin başka bir suredeki (ayetlerdeki) açıklamasını ararsan
"Allah'ın bir ortağı olmadan kainatı yarattığını ve bunu yaparken arşındaki
diğer (bazı) varlıkların bu olaya tanıklık yapmış ve/veya haberlerinin olmuş
olabileceğini/bunun için biz ifadesinin kullanılmış olabileceğini anlarsın
(3/18, 83/1, 4/166, 2/29-30, 25/2, 41/47, ...) ve önyargının yanlış bir inanç
olduğunu da o zaman farkedersin. Veya "15/23 Biz, elbette biz diriltir ve
öldürürüz, sonunda asıl varis olanlar da biziz." ayetini kendi başına
okursan da aynı kanıya varman olasıdır, eğer şu ayeti/ayetleri okumamış isen
"7/37, ...". (Elbette en doğrusunu Allah bilir) Unutmayalım ki EMİR/HÜKÜM sadece
ALLAH'INDIR! (42/10)
40/68 Dirilten ve öldüren O'dur. Herhangi bir
işi diledi mi, ona "Ol" der, o da oluverir.
20/14 "Ben, evet Ben
ALLAH'ım; Benden
başka tanrı yoktur. Bana kulluk et ve Beni anmak için namazı
gözet."
Şimdi bu iki ayete iyi bakın! Örnek olarak verdiğim
(yukarıdaki) ayetlere göre (ben-biz kavramlarına göre), bu ayetlerle (öteki
ayetler) çelişti mi, yoksa bize (asıl) bir gerçeğe mi tanıklık ettirmektedir?
Boşuna bağırmıyorum ben "İbrahim kutlu bir insandı" diye!
(21/51,56)
"Bir ayeti açıklayan başka bir ayet mutlaka vardır"
bilinciyle inceleme yaparsanız GERÇEK MESAJI anlamış olursunuz! Kuran iki
şekilde okunur! Bir; ROMAN niteliğinde -ki hiçbirşey anlamadım deyip duvara
asarsınız. İki; ayetler sanki üzerinize iniyormuş gibi okursunuz. İşte o zaman
var saydıklarınızın yok, yok saydıklarınızın da var olabileceğini farkedersiniz!
Ve eğer ki bağıntı kurup okursanız, o zaman GERÇEĞE TANIKLIK etmiş sayılırsınız!
Lütfen Kuran ayetleri ile konuşmalarımıza/iddialarımıza yön vermek istemeden
önce, herhangi bir ayet üzerinde en az 15 dk. düşünelim ve bağıntı
ayetlerini arayıp bulduktan sonra yazıya dökelim! Müminlere işte birkaç
kıyas!
29/45 Sana vahyetmiş olduğumuz kitaptan oku ve
namazı gözet. Çünkü namaz, iğrenç ve kötü şeylerden vazgeçirir. ALLAH'ı (namaz yoluyla)
anmak en önemlidir. ALLAH ne yaptığınızı bilir. / 22/77 İnananlar,
eğiliniz, secde ediniz, Rabbinize kulluk ediniz ve iyilik
işleyiniz ki başarasınız.
3/97 Orada apaçık işaretler var: İbrahim'in
(putperestliğe karşı) duruş yeridir. Oraya giren güvenlik içinde olmalı.
Halktan yolculuğa gücü yetenler o Ev'i (Kabeyi) ALLAH
için haccetmekle yükümlüdür. Kim inkar ederse bilsin ki ALLAH kimseye muhtaç
değildir. / 2/125 Kabeyi halk için bir odak noktası ve bir güven
yeri kıldık. İbrahim'in makamını bir namaz yeri olarak kullanın.
"Ziyaretçiler, kendini ibadete verenler ve eğilip secde edenler
için ikiniz Evimi temiz tutun," diye İbrahim ve İsmail'i görevlendirmiştik.
...
Bir üst ayetteki "ev", gerçekten "Allah'ın evi"
midir? Yani içerisinde (haşa) Allah'mı ikamet etmektedir? Yoksa İbrahim'de
tanıkların arasına dahil edildiği için mi böyle bir ifade kullanılmıştır?
(21/56, 4/125). Bir olaya tanık olmak başka, ortağı olmak başka! Şimdi biz de
arkadaşlarımız gibi buradaki "evimi temiz tutun"a başka bir anlam verelim!
Mesela "çevrenizi temiz tutun". Ayrıca öbür ifadeleri de değiştirelim
"namaz-secde-kabe-ziyaret-makam"ı. Eğer bunun olabilirliğini kabul edeceksek,
İbrahim, ibadet ve bunlarla ilgili tüm ayetleri şimdiden silmeye başlayalım!
60 kusur yerde geçen "salat=namaz" kelimesini bile
silip atmamız (yok saymamız) akıl-mantık işi değildir! Bu kadar ayeti aynı anda
inceleyerek, iddia edildiği biçimde kullanıldıklarını görmeliyiz ki (o iddiayı)
kabul edelim (-hepsinde anlam bütünlüğü oluşması şartıyla tabi).
Elbette gerçeği (geç de olsa) kabul etmek,
ikiyüzlülükle bağnazları izlemeyi sürdürmekten daha iyidir!
Kuran'ın tüm halklara bir uyarı olduğunu kabul
ediyorsak eğer, Kuran'ın evrensel bir kitap olduğunu kabul ediyorsak eğer,
Kuran'ın zamanla sınırlı bir kitap olmadığına iman ediyorsak eğer ... ayetleri
yazıldığı/okunduğu (dıştan göründüğü) biçimiyle kabul edemeyiz! Zaten müteşabih
ayetlerden de söz edilirken bu, bize göre doğru bir yöntem olmaz! Allah'ı gereği
gibi tanıyanlar/farkedenler neden akleden/düşünenler ve/veya bilimadamlarıdır
hiç düşünmez misiniz? (35/28, 16/17)
6/26 Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan
menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar.
7/185 Göklerin ve yerin egemenliğine ve ALLAH'ın
yarattığı şeylere bakmazlar mı? Son anlarının yaklaşmış olabileceğini hiç
düşünmezler mi? Bundan sonra artık hangi hadise (söze)
inanırlar?
Not1: Değerli Dost (Allah'ın
askeri); umarım yanlış anlamazsın sözlerimi! İnan bana bazen ben de senin gibi
"neden/niçin?" ile ayetlere yaklaşıyorum ki, muhtelif ayetlerle birlikte
bambaşka mesajlar ortaya çıkıveriyor. Eğer inandığın birşeyin arkasında
durmazsan, inanmadığın sisteme (otomatikman) dahil olmuşsundur!
Dilersen birlikte araştıralım Kuran'ı
(her yönden)! Benim için (konu ilim ise) zaman-mekan farketmez! Sana kişisel
bilgilerimi PM ile bildireyim yada benim site üzerinden irtibat kuralım! Nitekim
halâ kesin bir sonuca odaklanabilmiş değilim/değiliz! Yobazlar öylesine
çarpıtmışlar ki hakikatleri! Müthiş Arapça ve tarih bilgisine sahip olan
arkadaşlara ihtiyacım var! Birbirimize faydamızın dokunacağından eminim!
Görüşelim inşallah!
Not2:
Ben bu yazıyı dün yazmaya başladım! Bugün itibari ile yazımla örtüşen
birçok ifadenin eklenmiş olduğunu gördüm. Ama yine de bu yazıyı asmam
gerekli diye düşünüyorum! Aynı Allah'a tapanlarla-tapmayanlar işte bu
tür örneklerle çıkıyor meydana! Özellikle Mircan dost! Arapça bilmiyor
oduğun halde o kadar çok ortak yönlerimiz (inanç yönünden) var ki
seninle, ben dahi zamanla şaşırıyorum buna! Neyse müminler böyle
durumlarda tavırlarını hep koymalıdırlar. Mutezile gibilerine meydan
bırakılmamalı. Bölücülerin bu insanlığa ne kadar haksızlık/eziyet/zulüm
yaptıklarını/sebep olduklarını gördük! Artık gerçeği ortaya koyacağız!
Birileri tarafından engellensek de (?) !!!
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
|