Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
OrjinS Yazdı:
Gerçekten Bağlılarmısınız Peki Neden O'nu Sünnetlerini Kabul Etmiyorsunuz Anlamadım Bu Nasıl Bağlılık ? |
|
|
Selam!
Bir şeyi iyi anlayın artık! Hiçbir Müslümanın (ikiyüzlü değilse(?)) Hz.Muhammed'in elçiliğini inkar etmek gibi şansı yok! Biz birleyici Hanif Müslümünaların ise hiç mi hiç şansı yok! Eğer dikkat edersen inkar edilen Hz.Muhammed ve elçiliği değil "ONA ATILAN İFTİRALARDIR". Sen bir müslüman olarak, Buhari'nin, Müslüm'in, Tirmizi'nin bilmemkimin iftiralarını ortadan kaldırmanın aksine onları kaynak edinerek karşındakine "SİZ ELÇİYİ NEDEN İNKAR EDİYORSUNUZ?" diyorsan, korkarım sende bir problem var! Ya hiç Allah'ın kitabı ile muhatap olmamışsın -anlayışın mühürlü, yada muhatap olmamak için diretiyorsun!
İntihar konusuna gelince, kişinin kendi canına kıyması ve/veya başkasının canını (haksız yere) katletmesi büyük günahtır (25/68, 17/33, ...). Bilakis bir canı hayatta tutmak mühimdir (5/32). İntihar konusu birkaç kelimeyle irdelenemez aslında! Allah'ın verdiğini, Allah'ın alması, en uygunudur bence!
Bazı ruhsuzlar, Allah'ın insana emanet verdiği/lütfettiği canı/ruhu kabul etmiyorlar. Eğer ben de kabul etmiyorum dersem hemen intihar etmem gerekir. Yalnızca bir bedenden "taşlardan/odunlardan farksız bir madde yığınını" yıllarca taşımanın bir anlamı yok!
İnsanların; merhamet, vicdan, iyilik - zulüm, kibir, cehalet hislerini taşıdıklarını kabul eden insanlar, malesef bu hislerin, bu taş misali bedende kendiliğinden oluşabileceğine inanmaktadırlar (-kazara)!
Neyse bir konu ile birkaç kişiye de göndermemizi de yapmış bulunduk! Dileyen dilediğini alsın!
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
|