Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Sayin semazen bu ayetin indigi sirada Araplarin haftalik gunlerinde CUMA diye bir gunun oldugunu sozlukler yerine tarihi kaynaklardan deliliniz nedir. Araplarin bildigi bir gun Toplanmamin yapildigi bir gun var. Ama Turk Ibrahimin dedigi gibi CUMA diye bildikleri bir gun yok.
Biliyorsunuz delilisiz konusanlara delilerini sorma hakkimiz olmali. Oye degilmi. Yoksa sizin delilsiz konusanlara tahamulunuz yok biliyorum.
Değerli Suzi,
Aslında bu soruyu bendenize yöneltmenize sebep olan mesajımda, aradığınız ve benden sorduğunuz delil var.. Ancak, mâdemki sordunuz tekrar sadedinde cevabımızı açalım..
"Sözlükler yerine tarihi kaynaklardan delilim" Kurân-ı Kerîm'dir.. Kurân, sâdece ilâhi bir kaynak değildir; aynı zamanda tarihî bir kaynaktır! :) 1400 yıllık bir mâzi herhalde onu yeterince "tarihî" kılar... :)
Yâni, Kurânı Kerîm HanifDostlar.Com'la yaşıt olmadığına göre; yâni Kurân 1400 sene önce yaşamış Resûlü Ekrem Efendimize nâzil olduğuna göre; o kutlu elçiye henüz takvimlerinde yer etmemiş bilinmez bir güne "salât" randevusu vermez...
Özetle, "Yevm'ül-Cumu'a" özel bir gün ismidir... "Toplantı günüdür; haftanın hangi günü olursa olsun" diyemeyiz.. Böyle bir salahiyetimiz yok... Eğer benden Arapça olarak "toplantı" kavramını ön plana çıkaran bir gün tanımı için talepte bulunursanız; bunu size örnekleyebilirim hem de Kurân'dan... (Şu anda bu örneği sunma gereği duymuyorum..)
Ayrıca, lütfen sözlüklerin etimolojik rehberliğini küçümsemeyelim.. Çünkü, dil yaşayan bir varlıktır... Bu yüzden, Cumu'a günü bildiğimiz cuma günüdür... :) Yâni, toplantı hangi gün yapılıyorsa o gün cuma günüdür diyemeyiz artık.. Cumu'a:9 nâzil olduğunda bu defter kapandı artık...
Bu konuda daha öncede yazdığım gıbı toplantı gunu, toplantı çagrısının yapıldığı gundur.Hıcr takvımı yerıne Mıladi takvım kullandığımıza göre ve oda Halıfe Ömer devrınde yururluğe gırdığıne göre zaten su anki cuma gunu peygaberımızın toplandığı cuma gunu olamaz,kayma olmuştur ki zaten böyle bır gun ismi yoktur,Turk Ibrahım,Suzi,Adalette buna dkkat cekmışler.Su an ki uygulama eger haftada bır gun olarak kabul edılırse, muslumanların iş tatili olduğu gune gelmelıdır,katılımın artması için,ayrıca Kuran okunmalı tartışılmalı,sunnet namazı yanlışından sıyrılmalı ,hocalar yanlış Kuran dışı vaazlar vermemelı, yanı kısaca bu toplanmada bıdatlardan temızlenmelı...
Engin arapça bılgısı olan degerli Dost1 ın yazısında aktardığı üzere:
Tarihçesi:
Bugünkü Yevmü-l Cumua/Toplantı günü dediğimiz güne eskiden Araplar yevmül arube/yedinci cennet günü derlerdi. Peygamber efendimiz henüz hicret etmeden Yesrip (Medine’nin o zamanki adı)li Müslümanlar Es’ad İbnü Zurara ile birlikte toplanıp, namaz kılar ve istişarede bulunurlardı.
Yahudiler ve Hıristiyanlar haftada bir gün toplanıyorlar, bizde haftada bir toplanalım diye karar alıp toplanmaya başladılar. Ve toplantı gününün haftanın altıncı günü (bize göre beşinci gün) olmasına karar verdiler. Çünkü o gün Yesrip’te pazar kuruluyor; çevreden, yakın mesafelerden halk pazara geliyordu. Böylece toplantıya katılım daha çok olacaktı. İşte böylece yevmül arube, yevmül cümüa/toplantı günü oldu. Sonradan eski adıyla değil de yeni adı söylenir oldu. Asrı saadetten sonra maalesef kavram ve amacı yozlaştırıldı.
Vakit :
Bu günkü uygulamada haftanın beşinci günü Yevm-ül Cumua’dır. Yani Toplantı Günü’dür.Haftanın beşinci günü olmasını Allah cc. tespit etmemiştir. İlk Cuma’yı uygulayan Medineli Müslümanlar içerisinde bulundukları sosyal ve ekonomik şartları dikkate alarak haftanın bize göre beşinci gününü (Araplara göre altıncı gün. Çünkü Araplarda haftanın birinci günü pazardan başlar.) Yevm-ül-Cumua /Toplantı Günü olarak kararlaştırmışlardır. O günden bu güne de aynı uygulamalar devam edip gelmektedir. Her hangi bir bölgedeki Müslümanlar şartları gereği bu Yevm-ül Cumua’yı/Toplantı Günü’nü haftanın başka bir gününde uygulamayı uygun bulurlarsa buna da saygı duymak gerekir.
Allah Cc. Cumua suresi, 9. âyet:
“ Ey inananlar ! Toplantı Günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, Allah’ın anılmasına koşun. Alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”
diye günün tümünü işaret ettiğine göre, günün beş vaktinden her bir vaktinde Cuma/Toplantı uygulanabilir. Bunu da yine bölge Müslümanları sosyal ve ekonomik bölgesel koşullarına göre ayarlayabilirler. Bu güne kadarki gün ve saat uygulamaları bir teâmül (genel uygulama) dür. Allah Cc. tarafından tespit edilip zorunlu tutulmamıştır.
Yine fıkıh kitapları bu vakti Cuma/toplantı gününün öğle vakti olarak şartlandırsalar da Resulüllah S.v. in, öğleden evvel, öğlen sonrası uyguladığı sahih (güvenilir) hadis kitaplarında var. Ayrıca, âyet-i celilede ‘yevmül Cuma/toplantı günü’ ifadesi yer aldığına göre günün herhangi bir saatinin olabileceğine ilâhi bir işaret vardır. Cuma/toplantı gününün tayiniyle ilgili açıklamayı yukarıdaki kısımlarda yapmıştık..
YUKAR Kİ YAZILAR ACIK Kİ SÖZLÜK ANLAMI VE MEDINEDEKİ KURULAN ALIŞVERİŞ PAZARI,MILADI TAKVIMIN BESINCI GUNUNU KUTSAMAYA SAVUNMA OLAMAZ.,PEKALA MUSLUMANLARIN KATILIMCI OLARAK ARTACAGI BASKA BIR HAFTANIN GUNUDE EGER DEVLET VE TOPLUM TARAFINDAN KARAR ALINIRSA OLABILIR,LUTFEN KADIR GECESI VE KANDIL GECELERI UYGULAMA HATALARINI UNUTMAYALIM...
Katılma Tarihi: 28 mart 2006 Yer: United States Gönderilenler: 150
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Semazen Yazdı:
Suzi Yazdı:
Sayin semazen bu ayetin indigi sirada Araplarin haftalik gunlerinde CUMA diye bir gunun oldugunu sozlukler yerine tarihi kaynaklardan deliliniz nedir. Araplarin bildigi bir gun Toplanmamin yapildigi bir gun var. Ama Turk Ibrahimin dedigi gibi CUMA diye bildikleri bir gun yok.
Biliyorsunuz delilisiz konusanlara delilerini sorma hakkimiz olmali. Oye degilmi. Yoksa sizin delilsiz konusanlara tahamulunuz yok biliyorum.
...........Ayrıca, lütfen sözlüklerin etimolojik rehberliğini küçümsemeyelim.. Çünkü, dil yaşayan bir varlıktır... Bu yüzden, Cumu'a günü bildiğimiz cuma günüdür... :) Yâni, toplantı hangi gün yapılıyorsa o gün cuma günüdür diyemeyiz artık.. Cumu'a:9 nâzil olduğunda bu defter kapandı artık...
Selamlar,
N_S
Sozluklerde var o zaman dogrudur diyorsunuz. Ilginc yorum yapmiyorum. Birakalim yorum okuyucuya kalsin. tarihi veriler sunu diyor. Siz ise sozlukde var onlari kucumsemeyelim diyorsunuz. Ben siz sozluklerde oldugu icin kabul ettiginizi zaten bir onceki yazinizdan anlamistim. Tarihi deliliniz nedir diye sordum. Yine sozlukleri kucumsemeyelim diyorsunuz. Sanirim sayin safbilgi olayi ozetlemis.
Bu konuda daha öncede yazdığım gıbı toplantı gunu, toplantı çagrısının yapıldığı gundur.Hıcr takvımı yerıne Mıladi takvım kullandığımıza göre ve oda Halıfe Ömer devrınde yururluğe gırdığıne göre zaten su anki cuma gunu peygaberımızın toplandığı cuma gunu olamaz,kayma olmuştur ki zaten böyle bır gun ismi yoktur,Turk Ibrahım,Suzi,Adalet ve forumu ılk acan Sinan 25 buna dkkat cekmışler.Su an ki uygulama muslumanların iş tatılı olduğu gune gelmelıdır,katılımın artması için,ayrıca Kuran okunmalı tartışılmalı,sunnet namazı yanlışından sıyrılmalı ,hocalar yanlış Kuran dışı vaazlar vermemlı yanı kısaca bu toplanmada bıdatlardan temızlenmelı...
Sozluklerde var o zaman dogrudur diyorsunuz. Ilginc yorum yapmiyorum. Birakalim yorum okuyucuya kalsin. tarihi veriler sunu diyor. Siz ise sozlukde var onlari kucumsemeyelim diyorsunuz. Ben siz sozluklerde oldugu icin kabul ettiginizi zaten bir onceki yazinizdan anlamistim. Tarihi deliliniz nedir diye sordum. Yine sozlukleri kucumsemeyelim diyorsunuz. Sanirim sayin safbilgi olayi ozetlemis.
Bir iletişim sorunu yaşıyoruz.. Bunda benim payım varsa özür dilerim.. İzninizle, şu "sözlük" meselesini açıklığa kavuşturalım...
Kurân Arapça'dır.. Bunu hepimiz biliyoruz değil mi? Yâni, bunu ifâde etmenin ne manası var diyebilirsiniz? Fakat, Rabbimiz bile açık bir âyet halinde Kurân'ın Arapça olduğunu ayrıca vurgulamış... Ne kadar dikkat çekici değil mi??
Bir an için kendimizi Peygamberimizin sahabilerinden biri yerine koyalım.. Anadilimizin de Arapça olduğunu varsayalım.. Cumu'a Sûresi'nin 9. âyeti nâzil olduğunda ve biz bir sahabî olarak bu ayette geçen "Yevm'ül-Cumu'a" ibâresini duyduğumuzda bunu nasıl algılarız.. Unutmayalım lütfen, bu simülasyonda biz Arabız, anadilimiz Arapça; dolayısıyla sözlüğe bakmak gibi bir ihtiyacımız zâten yok... (Bu noktada okuyucuyu Sn. Suzi ile beraber bir miktar tefekküre dâvet ediyorum..)
Şimdi gelelim zamanımıza.. Biz biziz... Yâni siz Suzi'siniz; ben de Semazen... Benim anadilim Arapça değil... Arapça bilgim "engin" mi bilemiyorum; bunu Sn. Safbilgi'ye sormak gerekebilir?! :) (Minik bir espiri sıkıcı yazışmalara renk katar diye düşündüm..)
Ancak ana dilimiz Türkçe ve bizim lisanımızda bile haftanın beşinci günü (Pazartesi'den saymaya başlayarak) Cuma'dır.. Bu bile aslında çok şey anlatır..
Peki, ilgili âyeti (Cumu'a:9) tahlil ederken ne yapıyoruz? "Yevm'ül Cumu'a" terkibinin Türkçemizdeki gibi sabitleşmiş bir gün adı olup olmadığına bakıyoruz... Yâni, "Salı" dediğimizde sâdece "Salı"yı anladığımız gibi "Yevm'ül Cumu'a" dediğimizde acaba Araplar da (günümüzdeki ve geçmişteki Araplar) aynı algılayışa mı sahipler?? Bugünkü, Araplar'a sorarsanız evet aynı algıya sahipler... Yâni, yevm-ül Cumu'a onlar için bildiğimiz Cuma... Yok, "toplanmak"tan türevmiş filan; günümüz Araplarının algılayışında böyle bir kodlama bulunmuyor...
Ancak, geçmişte durum farklı olabilir mi diye titizlik gösterip araştırıyoruz değil mi? İşte burada dil bilim devreye giriyor.. Burada ise iki dil aracına sahibiz.. Biri gramer, diğeri de sözlükler...
Bendeniz diyorum ki, "yevm'ül-Cumu'a" gramer olarak -tereddütsüz biçimde- özel isimdir... Dolayısıyla, bu günün adını türetildiği kök harflere bakarak "toplantı günü" şeklinde yorumlamak hakkımızı kaybederiz.. Bu şekilde düşünmek imkânını bütün dünya, ilgili âyet nâzil olduğu anda kaybetti.. Çünkü, ilgili âyet o günün Arapları arasında haftanın altıncı günün (Pazar'dan saymaya başlayarak) Yevm'ül Cumu'a olduğunu aynı zamanda tarihi bir referans olarak onayladı... Yâni, Araplar için Yevm'ül-Cumu'a altıncı gündür; toplantı günü değil artık...
"Cumu'a"nın kalıp olarak özel bir isimlendirme formatı olduğuna sözlüklere bakarak da vakıf olabiliyoruz... Meselâ, bir "cum'a" var; konumuzla ilgisi yok... Sözlük anlamlarını burada vermiyorum.. Bu kelimenin de türetildiği kök harflere bakarak "toplantı; toplanmak" hususlarına atıfta bulunmaya devam edebiliriz; eğer zamanımıza acımıyorsak... Ancak, biz bir ses farkıyla "Cumu'a"dan bahsediyoruz.. Sâdece, bu nüans bile dilin ne kadar doğurgan bir yapıya sahip olabileceğini ve belirsiz bir "toplantı günü" deyişini, haftanın belirli altıncı günü yapacak nüansları nasıl geliştirdiğini örneklemeye yeter bile...
Evet, efendim! Söyleyeceklerim bundan ibâret.. Bu mesajımla da meramımı net olarak ortaya koyamadıysam; özür diliyorum.. Ancak, bu konuya artık devam edemeyeceğim...
Ne zamandır yoktun,dönmene sevındım,verdiğin ayetteki toplanma gunu mahser için kullanılyor ve mahserde toplantı yapılmaz,toplantı,toplanmadan farklı olarak müslümanların bellı zamanlarda bıraraya gelıp dunyevı meselelerını ve ve İslam adına konuşulması gereken guncel konuları tartışıp konuştuğu faydalı sonuçların ortaya çıktığı Kuran okunup namaz kılınan toplantı olarak kullanılmıştır.Lutfen mahşerdeki toplanma gunuyle ,bırden çok kez tekrarlanacak toplantı gununu karıştırmayalım.
"Toplanma günü" için sizi bir araya getirdiği gün, karşılıklı aldatış ve aldanışların ortaya çıktığı gündür. Kim allah'a iman eder, barışa ve hayra yönelik iş yaparsa allah onun çirkinliklerini örter ve kendisini altından nehirler akan bahçelere, içlerinde sürekli kalmak üzere yerleştirir. İşte büyük başarı budur.
Saygıdeğer Semazen verdiğiniz linkte bol rivayetli bir metin var. Rivayet ve Hadislere göre amel etmiyorum.
Değerli Turk_Ibrahim,
Ben size ilgili referansı Cuma gününün "isim olarak" nasıl yerleştiğine dair bir adres olarak verdim.. Yoksa, sözkonusu adreste yer alan tüm detayları dikkate almanız için değil.. Eğer, sözkonusu metnin ilk paragraflarına tekrar bakacak olursak; müfessirlerin ve mütefekkirlerin isim olarak Cuma'nın nasıl yerleştiğine dair birbiriyle taban tabana zıt görüşler ortaya koyduklarını görebiliriz.. Oysa, siz önceki mesajlarınızda bu görüşlerden "kesin takvim verileri" olarak bahsetmiştiniz... Yâni, bu linki dikkatinize sunma sebebimiz, bahsettiğiniz kesinliğin bulunmadığını vurgulamak içindir...
İyi Geceler...
N_S
Saygıdeğer Semazen, Niyetinizin bu olduğunu anladım. Ancak metin başta sona "Günü Kutsama" metni. ve ilginç, uydurma rivayetlerle takvim bilgileri de saptırılmış.
Saygılar.
__________________ "Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Katılma Tarihi: 15 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 340
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam,
İncelemelerim, Kuran'a başvurularım ve Sayın Safbilgi'nin Dost1 kardeşimizden aktardığı son metin çerçevesinde Bu noktada, Cuma Salatı ile Salat-ı Vusta'nın tamamıyla aynı uygulama olduğundan "şahsen" emin oldum. Vakti ile farz olan Salat 2 Vakit, Davet/Toplantı şeklinde ikame edilen Salat ise -ihtiyaca göre aralıklarla- dır. (Ayrıca her ne kadar rivayetlere güvenmesem de "Çünkü o gün Yesrip’te pazar kuruluyor; çevreden, yakın mesafelerden halk pazara geliyordu. Böylece toplantıya katılım daha çok olacaktı. İşte böylece yevmül arube, yevmül cümüa/toplantı günü oldu. " metni ile "Toplantı Günü Ticareti bırakıp, Allah'ı Zikre koşma" emri arasında büyük paralellik mevcut.) Böyle uygulayacağım. Bunun yanında "kutsallaştırılan cuma günü, geceleri" ile ilgili reddim ve put kırma çabalarım gerçek hayattada sürecek. Düşüncelerinize paylaşımlarınıza Teşekkür ederim.
Saygılarımla.
__________________ "Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
Katılma Tarihi: 11 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 69
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
safbilgi Yazdı:
Selam Eren84
Ne zamandır yoktun,dönmene sevındım
Selam Safbilgi,
Sınav-Ödev-Rapor(lar) vs. yoğunluğundan dolayı tartışmalara fazla katılamıyorum.
safbilgi Yazdı:
verdiğin ayetteki toplanma gunu mahser için kullanılyor ve mahserde toplantı yapılmaz, toplantı,toplanmadan farklı olarak müslümanların bellı zamanlarda bıraraya gelıp dunyevı meselelerını ve ve İslam adına konuşulması gereken guncel konuları tartışıp konuştuğu faydalı sonuçların ortaya çıktığı Kuran okunup namaz kılınan toplantı olarak kullanılmıştır.
Âyette geçen ibârenin mahşer için kullanılması"yevm il cem'~i"nin anlamını değiştirmez. Sonuçta, namaz kılınmayacak, İslâm adına konuşulmayacak olsa da toplanılmıştır ve "toplanma günü" olarak ifadelendirilmiştir.
Diyelim ki, bir kaç arkadaşımla her hafta ya da bir hafta için bir araya gelerek çeşitli konularda fikir alışverişi yapacağız. Bu "toplantı günümüze" Arapça olarak "yevm il cem'~i" denilir, "yevm il cumuãti" değil! Arap iş adamları toplantı günlerine"yevm il cem'~i" mi diyorlar yoksa"yevm il cumuãti" mi?
Âyette geçen "yevm il cumuãti" kalıbı Sn. Semâzen'in de söylediği gibi özel bir isimdir ve haftanın günlerinden birinin (6. günün) adıdır.
Sn. Semâzen'in şu ifâdeleri üzerinde lütfen düşünelim:
"Bir an için kendimizi Peygamberimizin
sahabilerinden biri yerine koyalım.. Anadilimizin de Arapça olduğunu varsayalım.. Cumu'a Sûresi'nin 9. âyeti nâzil olduğunda ve biz bir sahabî
olarak bu ayette geçen "Yevm'ül-Cumu'a" ibâresini
duyduğumuzda bunu nasıl algılarız."
safbilgi Yazdı:
Lutfen mahşerdeki toplanma gunuyle ,bırden çok kez tekrarlanacak toplantı gununu karıştırmayalım.
"yevm il cumuãti" deki cumuãti'nin "toplantı" anlamına geldiğini nasıl anlıyorsunuz? cumuãti'nin cem'i'denne farkı vardır?
Arap takvim kültüründe "Cumua" diye birgün yok. 6.gün kastedilse Ayet "....min yevm'il-Aruba.." olurdu. Yani bildiğimiz "Cuma" günü değil. "Toplantı günü" .. Bu konu kesin takvim kültürü bilgileriyle ilgilidir.Tum mealcılerde toplantı günü olaral algılamış,alalade bır toplanma değil.Hutbe okunması ,sorunların konuşulması,tartışılıp kaynaşılması toplantı olduğuna en guzel ispattır.
Sizın bakışınızdaki esas sorun gun kutsama dınımızde yoktur.Kandıl gecelerı gıbı konularda uydurma olduğuna daır bılgı var sıtede okuyup ögrenınız,Allahın her gunu esıttır.Peygambermız devlet baskanlığı ve savas komutanlığı unvanıyla toplantı gununu belırlemeye yetkındı,şu ansa bu görev devlet ve topluma kalmıştır,katılımın daha fazla olacaği ınsanların daha rahatlayacağı baska bır gunde olabılır.Semazen hariç diğer yazan çok arkadaş gereklı açıklamaları bu konuda yapmışlar,inceleyiniz.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma