Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Selamunaleyküm,

 Beğenilerini ifade etme nezaketinde bulunan değerli kardeşlerime teşekkür eder saygılarımı sunarım. Allah'ın sizlerden ve bizlerden razı olmasını ve hak yoldan ayırmamasını dilerim.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Foruma yeni katıldım, soracaklarım forum konusuyla değil ama siteyle ilgili;

Her müslüman -tanımı itibariyle- aynı zamanda Hanif değil midir?

Değilse iki kavramı ayıran fark nedir?

Aralarında fark yoksa neden iki ayrı kavram kullanılmaktadır?

Hanif müslümanlığın bir sıfatı ise hanif olmayan müslüman nasıl birşeydir?

Özetle siz Hanif misiniz? Müslüman mı? yoksa Hanif Müslüman mı?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

http://63.231.71.140/hanifnet/hanifliknedir/index.html

HANiFLiK NEDIR

Halis - Hanif İslâm

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Öncelikle bana hoş geldin deme nezaketinde bulunup, hayır dualarını esirgemeyen kardeşlerime teşekkür ederim. Allah’ın onlardan ve benden razı olmasını dilerim.

Konu harici olarak bana aşağıda metni bulunan soru SerdarSe tarafından yöneltildi, ilgimi çekti, sizinde ilginizi çekecegini düşündüğümden cevaplandırmam gerektiğini düşündüm.

Bana göre bugün İslam aleminde yaşanan en temel sorunların başinda kavram kargaşası gelmektedir. Bunu çok çesitli açılardan örneklendirmek mümkün olmakla beraber, bu yazımda yukarda ki soruya ağırlık vermeye çalisacagim.

Kendim İslam inancı açısından isim olarak “Müslüman”ım, Yaratılış Fıtratı olarak “Hanif”im, bilgilenme açısından “Mümin”im ve bütün bunlar bir birlerine ters düşen şeyler de değildir. Özellik olarak ise, bütün müminlerin eşit vasfında bir Müminim, yani başka herhangi bir Mümin neyse bende oyum, bu vasıfta olan bizler, dini bilgilerimizi tek kaynak ve tek rehberimiz olan Kuran’dan alırız, başka hiçbir bilgi kaynağını bu yönteme ne ortak eder, nede ön plana geçiririz. Bizler bunun dışında dini vahiyle irtibatlı değiliz, yani bize özel vahiy gelmez, hatadan masum olmadığımız içinde, Kuran ölçüsüne göre herkesin İslam dini açısından söylediklerimizden dolayı bizi sorgulama hakkı vardır. Bizler Resûl değiliz, Nebide değiliz, hele hele Mehdilik iddiasına inanmadığımız gibi, İsa Peygamber veya bir başkası gelecek iddialarına da inanmayız, kendimizde asla öyle şeyler vehmetmeyiz. Hatta bu gibi şeyleri Kuran karşıtı olarak üretilmis, Kuran’a olan güveni sarsma amaçlı hareketler olarak görürüz. Bizim için Kuran, apaçık öğreti ihtiva eden, batın öğreti ihtiva etmeyen, İslam dini için yeterli olan bir kitaptır. Kuran bize göre asla, bir muamma, bir bilmece, bir labirent veya bir şifre kitabı değildir. O asla hiç kimseye özel olarak hitap etmez, bütün insanlara aynı şekilde hitap eder. İfadem de Bizler derken tarih içerisinde yaşamış ve kıyamete kadar yaşayacak, ve Allah vahyine iman etmiş bütün Müminleri kastetmekteyim, bu güncel olarak yaşayan belirli şahıslara ait bir tanımlama değildir. Bütün müminler bu şekilde inanır diye ifade etmek istediğimdendir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Soruma cevap vermek için emek ve zaman harcadığınız için teşekkür ederim..

Yazınızı dikkatlice inceleyip yararlanacağım.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam.

 Acizane bende bu konuda  fikrimi beyan edeyim;

1-) 30 Üzerinde ondokuz vardır onun.  Deniyor ,

O ondukuz üzerine kuruludur . denmiyor .yani kuranın tamamı 19 üzerine bina edilmemiştir .fakat içinde 19 vardır , Reşat halifede bunu görmüş Edipte onun müridi olmuş ,onun yolundan gitmiş.(gerçi asırlardır bunu gören varda Reşat geliştirmiş) bu konuda güzel çalışmalarda yapılmış,

Fakatttt…

Edip kendini o kadar bu konuya kaptırmışki, Bu küçücük ayrıntıyı görememiş veya bunun sırtından para kazanmak için görmek istemiyor. Onu Allaha havale edelim.

2-) en önemlisi Allah, Reşat halife için kuranda ne demiş, şimdi içinde 19 geçen müddesir suresinin  aşağıdaki ayetlerini iyice düşünerek okuyalım. Ve cevaplarını bulmaya çalışalım.

12 Hesapsız bir mal verdim ona.       Reşat , halife bayağı zengin                     

13 Göz doyurucu oğullar verdim.       Reşatın , bir oğlu bir kızı var              

14 Alabildiğine imkânlar döşedim onun için.       Reşat , mısırlı fakat amerikada yaşayacak kadar imkan sahibi       

15 Tüm bunlardan sonra hırs ile daha da artırmamı istiyor.        Reşat , babasının kendi adını verdiği tarikatlada yetinmedi , peygamber olmak istedi.

16 Hayır, iş sanıldığı gibi değil! O, bizim ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.          Reşat , Tevbe ayetlerine inatçı kesildi                

17 Ben onu dik bir yola süreceğim.         Reşat , babası dahil herkes tarafından dışlandı. ölüm tehditleri almaya başladı. .                 

18 Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.      Reşat , bayağı düşündü ve ölçtü                                          

19 Kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı!        Reşat , bilgisayarı kullandı                                    

20 Bir kez daha kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı?!          Reşat ,  gelişmiş bilgisayarı kullandı                                 

21 Sonra baktı.                                                   

22 Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı.                                               

23 Sonra arkasını döndü ve böbürlendi.                            Reşat ,  ben herkesten akıllıyım dedi. kurana çeşitli anlamlar verdi                   

24 Şöyle dedi: "Bu, rivayet edilerek gelen bir büyüden başka şey değil."    Reşat ,19 bir mucizedir, büyülenecek bir şeydir dedi

25 "İnsan sözünden başka bir şey değil bu."   Reşat , 2 ayete insan sözüdür dedi

26 Onu sekara fırlatacağım.              Reşatı sekara fırlatacağım.

27 Bilir misin nedir sekar?

28 Ortada bir şey bırakmaz, hiçbir şeyi görmezlik etmez o.

29 İnsan için tablolar/levhalar/ekranlar sunandır o/deriyi yakıp kavurandır o.

30 Üzerinde ondokuz vardır onun.                  O , 19 üzerine kurulu değil, üzerinde 19 var

31 Biz, cehennem yârânını hep melekler yaptık. Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir imtihandan başka şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler. İman etmiş olanların imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış bulunanlar da; "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu, insan için bir öğüt verici ve düşündürücüden başka şey değildir.

Ayetlerin tamamına iyice bakın arkadaşlar , günümüzde bu ayaetlere uyan Allahın başka bir kulu varmı.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Öncelikle edip yüksel kaynaklı yazılarım...,araştırmalarım ın araştırmadan ibaret olması...... şu an onun her görüşüne  katıldığım anlamına gelmez.

Evet Edip beyler 19 olayını Reşat halifeyle kendinisine  endeksleme konusunda ısrarlı bir çalışma içinde olduğu görülüyor.Bu olayın bazı kimseler tarafından bulunması ve gündeme getirilmesi onların şanını artırmaz.Bu ancak artırsa artırsa Allahın şanını artırır.Fakat Edip yüksel  eserlerinde bu konuyla kendinisine ve Reşat halifeye yol yapıyor!

Olayın Reşat halife tarafından ilk olarak ortaya atılmadığını, edip kendi eserlerinde  yazmıştır!.

Edip Yüksel, Reşad halife ve onun paralelinde düşünenlerin bu konudaki iddiaları Tevbe süresinin son iki ayetinin kurandan olmadığı yolundadır.Ne ilginçtir ki, bu konuda ayetlerin tek bir sahabeden alındığı yolunda rivayet vardır.Hadislere ver yansın eden Edip Yüksel, bu rivayet üzerine tevbe süresinin son 2 ayetinin kurandan olmadığı yolundaki iddialarına bu rivayetleri delil getirmektedir.

Bu rivayet olmasa belki de Edip ve Reşad bu konuya hiç takılmayacak, kuranın hesaplanmasını bir daha yapacaklardı.Bu konuya takılıp kalmaları , onları yanlış davranmaya sevk etmiştir.

Son yapılan hesaplamalar, Kuranda Allah kelimesinin 2698 geçtiğine dair Edip ve Reşatın hesaplamalarının hatalı olduğunu ortaya koymuştur.Bu arkadaşlar,

-Tevbe suresinde 1 eksik,
-Furkan suresinde 1 eksik,
-Mü’min suresinde 1 eksik saymışlardır.

-Hacc suresinde 1 fazla,
-Mücadele suresinde 1 fazla saymışlardır.

Yapılan hata 3-2= 1 tanedir.
Sonuçta hatalı olarak
19 x 42 = 2698 rakamını ilan etmişlerdir !!!.

Buraya çok dikkat edin !!!,
bu hesaplamalara Tevbe suresi son 2 ayeti
Kuran dışı sayıldığı için kesinlikle dahil değildir.

Şu an ortaya çıkan tabloya göre Edip ve ekibi sayımdaki bir hatayla bu sonuca ulaşmıştır.Aslında yaptıkları sayım 2698 rakamını tutmamakta 2697 yi bulmaktadır.Hatalı hesaplama sonucu bunu tutturduklarını iddia etmekte bu arda Tevbe süresinin son iki ayetini diskalifiye etmektedirler.

Şu an 2698 sayısının tutturulabilmesi için bir adet Allah kelimesi lazım.Dönelim Tevbe süresinin son 2 ayetine.Edip ve ekibine göre kuranda yok olduğu iddia edilen bu iki ayette.Bu ayetlerde geçen, “Hasbiy-allahi- ifadesindeki Allah lafzını da, diğer 2697 adet Allah lafzına ilave edersek, 2698 rakamını tutturmuş oluruz.Bu da 19 un 142 katıdır.Mesel böylece aydınlığa kavuşmuştur.

Bu konudaki dayatmaya varan ispat çabalarına fazla katılmak istemiyorum.Kuranın bütün dökümanı harfler sembolize edilerek bilgisayara dökülse ve elde edilen sonuçlarla 19 la kesin olarak çakıştığı gözlemlense, bu adamların yinede inanacağını sanıyor musunuz ?.

Ne diyor ayeti kerime.
18- O düşündü ve değerlendirme yaptı.
19- Kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı?
20- Bir daha kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı?
21- Sonra baktı,
22- Sonra suratını astı ve kaşlarını çattı.
23- Sonra yüz çevirdi, büyüklük tasladı.”
Müdessir suresi.

“Bunu da kafirler için sınav konusu yaptık ki,
kitap verilenler bunun hak olduğunu anlasınlar, mü'minlerinde imanı pekişsin.Mü'minler Şüphe etmesin.” Müdessir 31.
Anlasalar da anlamamazlıktan gelecek işi yokuşa sürecekler, bu deliler ancak iman ehlinin imanını artırır.

19 olayının farkına Edip vardıysa bu araştırmaları onun kurana ve İslam’a bağlılığını artırdıysa ne ala bu Edipin kazancıdır.

Fakat bunu Edip gündemde tutuyor diye bundan dolayı insanlardan bir saygınlık beklentisi varsa , şunun bilinmesi gerekir ki;Edip kurandaki 19 gerçeğinin farkına vardı diye kuran daha şereflenmedi,Daha üstün olmadı, o zaten üstündü, ibarahim as. misali imanın artırılması için Allhatan delil isteyen bir insan psikolojisi içinde ,o insanın tek kazancı kalben başkalarından daha da mutmain olabilmesidir.

Durum bundan ibaret, inanmıyorum diyen insanı da inandırmak için fazla çırpınmanın anlamı yok.Bizim görevimiz anlatmayla biter o kadar! ondan sonra dileyen inansın, dileyen inkar etsin.

slm slm

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

slm kardeş bu araştırmanın kaynağınıda verirsen sevinirim.