Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
bakın bu tür soruları sorduğum ancak karşılığında hiç bir cevap alamadığım kurandaceliskiyoktur.com'un yöneticisine şu yazdağım son iletinin de ardından her hangi bir cevap alabilmiş değilim..ve sizlerin de takdirine bırakıp o site ve yöneticisi hakkınızda da beni bilgilendirmenizi dilerim..
O Mutlak Yöneticim adına sayın yönetici sorduğum soruya neden her hangi bir cevap ya da bir fikir vermemektesiniz yoksa inanıyor musun o elçinin bu korunmuşlar dışında da telkinlendiğine ya da esinlendiğine? yoksa ya da inanmıyor..ve O�nun hakkında tek bildiği �..bunlardan ibaretti�.mi diyorsun? and olsun ki O yüce Gerçeğe asıl kendimi kontrol ve tercihlerimin doğruluğunu görmeye böyle yazıp çizmekteyim bu diyarlarda O�nun o eşsiz verileriyle her ne kadar taranıyor olsam da hep hayır! ben bir peygamber değilim ki her dediğim gerçekten de O�nun denetimi altında olsun.. ben yalnızca O�nun elçiliğine soyunmuş belki milyonlarca günahı ve suçu olan biriyim.. evet ben de o peygamberler gibi O�nun halifeliğini ve temsilciliğini üstlenmeliyim ki zaten budur bu O�ndan.. ben�lenişliğimin de tek amacı ve gayesi kim yapacak ki bunu ben yapmayacaksa? ancak işte.. benim O�nunla bağlantılığım ne kadar olabilir ki o kutlu nebiler yanında, onlar gibi okuyup onlar gibi destanlar yazayım? o halde şu yargı terazimin bir kefesine katmaya çalıştığım korunmuş verilerin kesin ölçüm değerlerini ve anlamlarını görebilmeme destek olup güç ver bana tuğla tuğla kenetlenmek.. bu değil mi zaten ? yoksa beni de mi o cinsel sorusu olan kimse gibi diyanet�e postalayacaksın? ya da onu ve onun da bağlı olduğu �zalim düzeni es geçerek hatta meşrulaştırmaya çalışan ve sözde Tanrının kitabına çağıran sitelere mi yoksa? bil ki bizler kendimizi bir elçi yerine koyup her sözcüğümüzü de ona göre denetlemeden asla O�nun halifesi ve temsilcisi de olamayız! çoğu atalarınca saptırılmış şu bilgisiz insanlara o batıllığın bir de en ince ve çaktırmazına göndermek belki de bir tarikata göndermekten daha fecidir�. bunu yapacağına ben bilmiyorum deseydin ya.. ya da o sitelerin linklerine göndermek yerine tutup onların sayfalarından �sayfalarına yapıştırsa eğer ki uğraşacak vaktin yoksa� söyle birlikte yapalım biz de katılalım bu çabaya o kitaba ve onun ölçülerinden taşmadıkça da koparmaya da bir mazeret bırakmayalım bu kurduğumuz bağı ve katalım tüm o korunmuş yazılımla kurulmuş olanları da bu kutsal ağımıza.. ve ortak karar kıldığımız bu belgelere inanıp güvenerek ..onunla kurulmak isteyen her işlemciye de�onu hiç çekinmeden yükleyelim .. ve yazalım altına da � Tanrı en doğruyu söyleyen kulları ise yanılgıya en elverişli olandır� diye
" biz yaratılanı severiz �..Yaradanını sevdiği müddetçe" diye
(evet söyleyeceklerim şimdilik bu yeter ki cevap ver ..istersen bu yazdığım yazıyı yayınlamaya da bilirsin�. sana bırakıyorum bunu.. ki o kovulmuş saptıran olur da gurur ve büyüklenme dürtülerini çok da güçlü dürtükler de genelde böylesi çokluluklarda�. ve ben gerçekten de senin ve de kendimin iyiliğini istemek başka inan hiç bir çıkar gözetiyor da değilim� O�na sonsuuz övgüler olsun ki) Sahibinizle kalın
Arkadaşım, bir mesele hakkında bir yere sorduğunuz soru yanıtlanmak zorunda mı? Hiç anlayış yok mu sizde ? Ben geçenlerde bir mesele hakkında kafama takılan bir şeyi sordum, iki-üç gün içerisinde üşenmeyip cevaplamış kardeşimiz. Hiç kimsenin senin sorunu yanıtlama zorunluluğu yok. "Yanıtlanmayan" sorunu "yanıtlanamayan" olarak nitelemen çok yanlış.
Siz kendi aklınıza bir sorunuz bakalım. Kendi kendinize sorduğunuz soruların kaçını yanıtlıyor ?
görüyorum ki bir çok din dışı konuyu halletmiş görünmektesiniz sizleri tebrik ediyorum.
ancak kendinizi 0il 19 arasına hapsetmiş görünmektesiniz. bir çok tabuyu yıkmış olmakla birlikte 19'a gelince toslamış görünmektesiniz.
apaçık ayete karşı adil davranmayıp bu yalnızca bir kul sözüdür demekteseniz. 9:128-129'un kurandan olmadığına delil olarak 74:4 bile yetmektedir: "üzerindekini temizle" demek oluyor ki üzerindeki toz toprak leke ne varsa temizle deniyor. açıkça kuranın bir başka mucizesi olarak kurana eklemede bulunulacağı öngörülmüştür ve "zikri biz indirdik ve onu biz koruyacağız" ayetinin neden indiği de açıklanmaktadır ve özellikle de 5 yerde "biz" ifadesinin geçişi de kuranın müzede veya başka herhangi bir insani şekilde değil sadece Allah'ın verdği söze kadar bilinmeyen ve 1974 yılında RESUL REŞAD KHALİFA'ya bildirdiği bu mucizeyle korunmuşluğunu ispat etmektedir.
evet, RESUL reşad khalifa diyorum çünkü sizin gibiler adil olsaydınız muhammed peygamberin gönderildiği çağa kendinizi ışınlayıp acaba ben muhammedin de resullüğünü ve peygamberliğini kabul edermiydim sorusunu kendinize sorardınız ve büyük ihtimalle bunun cevabını evet kabul ederdim derdiniz ama gelinen nokta şu ki bu mucizeyi duyuran ve yalnız kurana çağrıda bulunan REŞAD bedelini kanıyla ödemiştir zaten.
kaldı ki kuranı inceldiğinizde resullerin özellikleri TEVHİDE çağrı yaparlar , Kuranın kendisi TEVHİD değil midir? kurana 19 mucizesiyle büyük bir potansiyel ilgi oluşmuş ve reşad zamanında büyük bir eşik atlanmış bugünkü hanifliğin altyapısı atılmış bulunmaktadır çünkü bir bedel ödendi bu bedeli de Reşad yalnız kurana inanan haniflerin adına ödemiştir.
19'a inanan hanifler ve inanmayan hanifler arasındaki belirgin özellikler şudur:
ilerleyenle geride kalanın durumu gibidir.
19a inanabilen daha hoş görülü olabilmektedir.
19a inanan bir beyin hiç kuşkusuz bu kitap allahtandır diyebilmektedir.
19a inanan beyin 19 duvarını da atlamıştır ve 0 ile sonsuz arasında rabbini daha güzel tesbih edebilmektedir.
sizlere duyurumdur bu; kendinizi 0 ile 19 arasına hapsetmeyin ve arslandan kaçan zebralar gibi 19dan kaçmayın.
kaldı ki kuranı inceldiğinizde resullerin özellikleri TEVHİDE çağrı yaparlar
Kuranın kendisi TEVHİD değil midir?
Ne Kuran ne de Resuller "Tevhide" çağırmazlar.Onların çağırdığı Dini Allah'a HALİS kılıp,MUHLİS olmaktır.
Rahman ve Rahim olan Allah'tan Reşat Halife'ye mağfiretler dilerim.
selam
sevgili işleri çözmüş arkadaşım sana bir cevap yazdıktan sonra bir daha yazmayacağım seviyen belli 0 altı.
neyse sen zaten yargılamayı yapmışsın ya Reşad senin engin bilginle geçer not alamamış ki Tanrı onu mağfiret etsin, şunu bil ki yargı gününün sahibi yalnızca Tanrı'dır.
sana tavsiyem Tanrı'dan sürekli haddini bilmeni ve ilmini seviyeni artırmasını istemelisin. kimseyi yargılama ki sana muhammed de gelse onun peygamberliğini kabul edeceğini sanmazdım direk bu adam yalancıdır asın bunu filan derdin bi de belki de allah mağfiret etsin filan.
kaldı ki kuranı inceldiğinizde resullerin özellikleri TEVHİDE çağrı yaparlar
Kuranın kendisi TEVHİD değil midir?
Ne Kuran ne de Resuller "Tevhide" çağırmazlar.Onların çağırdığı Dini Allah'a HALİS kılıp,MUHLİS olmaktır.
Rahman ve Rahim olan Allah'tan Reşat Halife'ye mağfiretler dilerim.
selam
sevgili işleri çözmüş arkadaşım sana bir cevap yazdıktan sonra bir daha yazmayacağım seviyen belli 0 altı.
neyse sen zaten yargılamayı yapmışsın ya Reşad senin engin bilginle geçer not alamamış ki Tanrı onu mağfiret etsin, şunu bil ki yargı gününün sahibi yalnızca Tanrı'dır.
sana tavsiyem Tanrı'dan sürekli haddini bilmeni ve ilmini seviyeni artırmasını istemelisin. kimseyi yargılama ki sana muhammed de gelse onun peygamberliğini kabul edeceğini sanmazdım direk bu adam yalancıdır asın bunu filan derdin bi de belki de allah mağfiret etsin filan.
selam...
Duvara tosladığını erken farkettin,bu güzel gelişme senin açından.
Biz, Kuran ile ezberleri bozmaya devam edeceğiz inşaallah..
Mehterle giriş yaparken,İzmir Marşıyla çıkacağını hesaba katmalıydın.Bir kaç satır yazdım,ancak sen yine de önyargısız bir daha okuyuver zahmet olmazsa.
Katılma Tarihi: 05 nisan 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba.
Fereç Kardeş Besmele'nin 19 harf olmadigini iddia ediyor. Bu iddia ne ilk, ne de son olacaktir. Simdi bu iddiaya verilen bir cevabi "Uzerinde 19 Var" isimli kitaptan devsiriyorum.
İddia: Besmele ya 18 harfe veya 20 veya 21 veya 22 harfe sahiptir. Fakat, kesinlikle 19 harfe sahip değildir.
Mucizeyi inkar etmek için Besmele'nin harflerinin 19 olmadığını iddia eden sözde ulema (alimler) ilginçtir ki bu en basit sayım işleminde ihtilaf etmektedirler. Kuran'ın elifbasını sökmüş yedi yaşındaki bir çocuğun dahi rahatlıkla bilebileceği bir cehalete cevap vermek istemiyordum; ama bu art niyetli eleştirinin Arap harflerini tanımayan bazı kişileri kuşkuya düşürebileceğini düşündüm.
Örneğin; Ankara İlahiyat Fakültesi Tefsir Bölümünde öğretim görevlisi Dr. Salih Akdemir Kuran'ın Anlaşılmasına Doğru adlı çevirisinin Giriş bölümünde 19 mucizesini şiddetle eleştiriyor ve Besmele'nin 19 harfe değil, 21 harfe sahip olduğunu ileri sürüyordu. Nasıl mı? Kuran hattında yazılı bulunmayan iki adet Elif ekleyerek! (Diyanet İşleri eski başkanı Dr. Süleyman Ateş de bu inanılmaz hataya düşmüş).
İlginçtir. Kuran'ın matematiksel mucizesi keşfedilmeden önce Besmele'nin 19 harfe sahip oluşunda hiç kimsenin bir kuşkusu yoktu. Örneğin, geleneksel müslümanların saygıyla andıkları birçok molla Besmele'nin 19 harfini doğru olarak sayabilmiştir.
Örneğin; Molla Cami, ünlü Divan'ına Besmele ile başlar ve şöyle der: "Bismillahirrahmanirrahim, Alim ve Hakim olan zatın en büyük ismidir. O'nun muhabbet hareminde ağırlanan kimseler için ezelden kalma, fakat taptaze bir sözdür. Besmele ONDOKUZ harftir ki on sekiz bin alem ondan feyiz almaktadır.
"Ebu-Leys Semerkandi ise, Besmele'nin B harfinden sonra hayali bir A (Elif) eklemek isteyenlere cevap olabilecek bir hadis nakleder: "Rasulullah sallallahu aleyhi vessellem buyurdu ki, 'Bismi' üç harftir: Be, Sin ve Mim"
Molla Said-i Nursi, Yedinci Lema'nın bitiminde, "Besmele, ONDOKUZ harfiyle on dokuz bin alemin anahtarıdır" der.
Fahreddin er-Razi, otuz iki ciltlik et-Tefsir-ül Kebir eserinin ilk cildinde Besmele'nin ONDOKUZ harf olduğunu bildiririr.
KurtubiEl-Cami Li Ahkam-il Kuran adlı kitabının 92. sayfasında Abdullah bin Mesud'dan bir haber rivayet ederek Besmele'nin ONDOKUZ harfe sahip oluşunu kabul eder.
Daha birçok örnek bulunabilir. Bu alıntıları, Besmele'nin 19 harfe sahip oluşu gibi apaçık ve basit bir gerçeği ispat için yapmıyorum. Sadece şunu belirtmek istiyorum: Besmele'nin harf sayısında ittifak eden mollalar neden 19 kodu keşfedildikten sonra bunda ihtilafa düştüler? Sorunun cevabı, belki Beyyine (Kanıt) Suresinin 4'ünca ayetinde yatar:
Kendilerine kitap verilenler kendilerine Beyyine (Kanıt) geldikten sonra ayrılığa düştüler. (98:4)
Bu konuya son vermeden önce Besmele'nin harflerine zam yapan profesörün mantığını size bir örnekle Türkçe'ye çevireyim. Üsteğmen kelimesi kaç harftir? Tabii Sekiz, diyeceksiniz. Fakat bizim araştırmacı profesörün mantığına göre yüzeyde kalarak yanılmış bulunuyorsunuz! Zira Üs hecesi Üst kelimesinden gelir. Üst ise üç harftir. Dolayısıyla Üsteğmen kelimesi dokuz harftir!
Bir örnek daha vereyim. "Pazartesi günü eczaneye gitmiştim" cümlesinde otuz harf olduğunu söylerseniz bizim araştırmacı profesörün mantığı hemen karşınıza dikilivererek analizler yapacak ve bu cümlenin harf sayılarının otuz beş olduğunu hatırlatacaktır. Cümlenin aslında "Pazar ertesi günü eczahaneye gitmiş idim" olduğunu ileri sürerek...
Çağdaş mollalar tarafından, fazla elifler icat edilerek veya şeddeler sayılarak tekrarlanan bu eleştiriye verdiğimiz cevapları maddeler halinde özetlemek istiyorum.
1. Peygamber Muhammed, hadisçi-Sünnetçi alimlerinin tezinin aksine okur-yazar bir ümmiydi.
2. Besmele'nin bir fazla elif harfiyle yazılı bulunduğu bir tek eski Kuran nüshası bulamazsınız. Lütfen, hatırlayınız: Al-Rahman kelimesine A (Elif) eklerseniz, Mim harfini Nun harfinden ayırmanız gerekir. Böyle bir imlaya sahip hiç bir Kuran nüshası mevcut değildir.
3. Kuran'ın yazımı konusunda biraz bilgiye sahip olanlar şu tarihi gerçeği bilirler: şedde ve Kısa Elif dahil, tüm yardımcı işaretler orijinal nüshanın yazıldığı zamandan sonra icat edildi. Eski Kuran nüshalarının kopyalarını müzelerde ve kütüphanelerde inceleyebilirsiniz. Yirmi sekiz harften oluşan Arap alfabesinde şedde diye bir harf yoktur.
4. Bism kelimesinde yazılmayan bir Elif var diyenlere cevabım şudur: Biz sadece yazılı bulunan harfleri sayıyoruz. Biz görülmeyen, hayali, uydurma harflerle uğraşmıyoruz. Bu, gözlere ve ayık bir kafaya sahip olan herkesin sınayabileceği fiziksel bir gerçektir. Bu nedenle, Besmele'nin ilk kelimesi 3 harf içerir.
Kronolojik olarak ilk vahyedilen Sure olan Alak (Embriyo) suresinin ilk ayetine bakınız. Surenin başındaki Besmele'nin Bism kelimesiyle birinci ayetin Bism kelimelerinin farklı imlasına dikkat ediniz. Besmele'nin başındaki "Bism" kelimesi neden sürekli Elifsiz olarak yazılır? Kuran'ın matematiksel mucizesini görmemek için rüyanızda fazladan elifler görebilirsiniz (6:25).
5. Hemen her konuda ihtilaf eden geçmiş alimleriniz Besmele'nin 19 harfi konusunda ihtilaf etmemişken neden siz şimdi hem onlarla ters düşüyorsunuz ve hem de 20, 21, 22 sayımlarıyla ihtilaf ediyorsunuz?
Katılma Tarihi: 05 nisan 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
halil66 Muddesir suresini kendi penceresinden resat icin pek guzel yorumlamis.
Yalniz 31. ayete gelince yorumlayacak bir sey bulamamis. Ayeti buraya alintiliyorum...
74:31... Biz ateşe bekçi olarak sadece melekleri atadık. Onların sayısını (on dokuz'u) da, (1) inkarcılar için bir fitne (sınav/huzursuzluk kaynağı) yaptık, (2) kitap verilmiş olanları ikna etsin, (3) inananların inancını güçlendirsin, (4) kitap verilmiş olanlarla inananların kuşkularını ortadan kaldırsın, ve (5) kalplerinde hastalık olanlarla inkarcılar da, "ALLAH bu örnekle ne demek istiyor?" desinler. Böylece ALLAH dilediğini/dileyeni saptırır ve dilediğini/dileyeni de doğruya iletir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu (sayı) halklara bir mesajdır.
halil66 bu kategorize edilen numaralardan hangisinin icine kendini koyuyor acaba...
Katılma Tarihi: 05 nisan 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bir cevap da blindpoint'e vermek isterim.
Maalesef burada yazan bazi arkadaslar, arastirmadan, sorgulamadan ve iddia sahiplerinin iddialarini bilmeden kendi ongoruleriyle hareket ediyorlar. Hak, adalet ve objektif bakış bu durumu yadsır.
Her seyden once Edip Yuksel bir rivayete dayanarak Kuran'dan 2 ayeti iptal etmiyor. Bakın ne diyor.
Bir itiraz daha: Tevbe suresinin son iki ayetinin şeytani bir ekleme olduğu iddiasını "destekleyen tarihsel belgeler"den söz ediyorsun. Ayni tarihsel belgelerin İslam dinini ne hale getirdiğini görmezlikten gelerek... "Herkesin bildiği tarihsel belgelerle" Allah'ın kitabı ve mucizesi Kuran'ı değerlendiremezsin, sağlayamazsın ve bu uyduruk, deli saçması "tarihsel belgelere" dayanarak Kuran'dan Tevbe suresinin son iki ayetini ki onlar da Yüce Rabbimizin Muhammed'e vahyettiği kitabın ayetlerindendir ne sen, ne de Reşad Halife atamazsınız. Nasıl oluyor da Reşad ve senin gibi Kuran talebeleri uydurma rivayetlere dayanarak tek kaynakları olan Kuran'dan ayet atma gibi dehşet verici bir hataya düşebilirler.
Cevap: Beraet Suresinin sonuna eklenenlerle ilgili "tarihsel belgeleri" eleştiriyorsunuz. Eleştiriniz tutarlı, ancak adresi yanlış! Her şeyden önce, bilmelisiniz ki, biz o rivayetlere ve tarihsel belgelere dayanarak o sonuca varmadık. Tümüyle Kuran'ın matematiksel sisteminin kanıtlarıyla ortaya çıkan o sonucu bazı tarihsel belgeler de doğruluyorsa neden söz etmeyelim? Zaten, Kuran'a eklemede bulunmak gibi büyük bir fecaatin gerçekleştiği bir dönemle ilgili rivayetlerde, o olayın hiçbir izine rastlanmaması mümkün değildir. Böyle bir olayı örtbas etmek isteyenler ister istemez ondan söz etmek zorundadırlar ve nitekim etmişlerdir de. Tabii ki yalanlar katarak, abartarak. Söz konusu tarih kitaplarında bu konuyla ilgili hiçbir kayda rastlamasaydık, o zaman siz yine itiraz edecek ve o ateşin dumanını bizden soracaktınız. Hadis ve geleneksel tarih kitapları yüzde yüz yanlış içermezler. İçeremezler de. Yalancılar gerçeği yanlış ile karıştırırlar; aksi taktirde hiç kimse onlara inanmazdı.
...
Blindpoint arkadaşın Allah sayımları ile ilgili itirazi da gercegi yansitmiyor. Bu konuda "Uzerinde 19 Var" kitabinda Allah sayimlarinin listesi var. Hangi kelimenin hangi ayette ne kadar gectigi yaziyor. Lutfen bu listeyi inceledikten sonra itirazinizi yapin. Kitaba ulasamiyorsaniz bana ulasin.
Kur"an"ın 19 Sayısına dayalı matemetiksel bir kuram içerdiği,bana göre tartışma götürmez bir gerçektir.Konuyla ilgili gerek sayımlar,gerek çıkarımlar,gene bana göre Kur"an ile kesinlikle örtüşmektedir.
Bunun böyle olduğunu anlayabilmek için,Kur"an"ı birazcık olsun farketmiş olmak gerekiyor.
19 Mucizesini reddeden,fikir fukarası beyler,19 Mucizesini reddetmek yerine,Reşat halifenin çalışmasını daha ileriye götürüp,Reşat halifenin yanılgılarına dikkat çekse ya?
Ben inanıyorum ki, Reşat halife yaşasaydı,Tövbe Suresinin son iki ayetininde vahiy olduğunu anlayacak ve yanılgısından dönecekti.
Söz konusu ayetler vahiydir.Ve Kur"an"a bizzat Hz.Muhammedin eliyle yazılmış ve Kur"an"a yerleştirilmişlerdir.Çünkü Kur"an anlattığı her şeyi örnek vererek,yani misal getirerek anlatır.Söz konusu ayetleri de,sisteme dışardan monte ederek,Kur"an"ın nasıl korunduğunu örnekleyerek ortaya koymaktadır.
Ama mushafın,ordan burdan,yatak altlarından,onun bunun evinden toplanan surelerle tasnif edildiğine inanan zavallı bir beyin,bunu asla anlayamaz.
Katılma Tarihi: 10 nisan 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 4
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
bende edip yükselin "mesaj"ı var.
9:128-129 aynen yazıo fakat bu ayetlerle ilgili açıklama kitabın sonunda yapılacaktır diyor.
bence edip yükselin kendi kitabından bile bu ayetlerin çıkarılamamış olması bu ayetlerin kurandan olduğuna delildir. edip yüksel ve onun görüşünü savunanlar 19 mucizesinin ortaya çıkmasına kadar kimse bu ayetlerin kurandan olmadığını açıkça iddia edemiyordu ve o yüzden kurandan çıkarılamadılar diyordu.
şimdi 19 mucizesi bulundu fakat edip yüksel bile hala kendi kitabından çıkaramıyor.
bu durum bana allahın kitabını "19 mucizesi" ne karşı bile koruduğunun bir isbatıdır.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma