Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 20 agustos 2011 Yer: ABD Gönderilenler: 15
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sünnet kitapları üzerine benim bir iki soru şeklinde bir
yazım vardı, aşağıda yazıyorum:
**************
1- Buhari, Müslim gibi şahıslara hadis kitabı
yazmalarını Allah mı emretti? Allah kitabında diyor ki:
Maide-3:
"Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına
kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş,
boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz
canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,dikili taşlar
üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve faloklarıyla kısmet
aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla
yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden
(dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir; artık onlardan
korkmayın benden korkun. Bugün size dininizi kemale
erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din
olarak İslam'ı seçip-beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta
kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha
eğilim göstermeksizin(bu haram saydıklarımızdan yetecek
kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır,
esirgeyendir."
Eğer dinimiz kemale erdiyse, Allah niye başka kitaplar
göndersin?
2- Peygamberimiz hayattayken, veya vasiyetinde
"ben öldükten sonra sünnetlerimi yazın ve kaybetmeyin"
mi dedi? Eğer öyleyse, niye 200 sene beklendi bu iş
için? İlk sahabeler niye bu işi yapmadı?
3-Allah peygamberimizin "sünnet"inin bir iki nesil
sonrasında kaybolacağını (haşa) bilmiyor muydu?
Neden peygamberimize "sünnetini" yazmasını emretmedi.
4-Peygamberimizin vefatından sonraki 200 sene içinde
hadis kitabı diye bir şey yoktu. Peki bu müslümanlar
dini nasıl uygulayabildi? Onların dini kaynağı ne idi?
İslam coğrafyasındaki bütün herkes Buhari'nin
aktaracağı hadisleri biliyor muydu? Şu andaki
hadis üzerine kurulu din , bu insanların
dininden daha mı doğru?
5- Kuran'ın ifadesine göre, mahşer gününde peygamberimiz
söyle diyecektir:
Furkan-30:
"Ve elçi dedi ki: 'Rabbim gerçekten benim kavmim, bu
Kur'an'ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar.'"
Peygamberimiz neden kavminden hoşnut değil?
"Müslümanları" ne ile suçluyor? "Hadis" ve
"sünnet" kitaplarını takip etmedik diye mi kızıyor?
6-Kuran bize dinimiz(yaşam tarzımız) için başka kitapları
ve hadisleri(sözleri) de takip etmemizi mi emrediyor?
Casiye-6:
"İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; sana bunları hak
olmak üzere okuyoruz. Öyleyse onlar, Allah'tan ve O'nun
ayetlerinden sonra hangi söze iman edecekler?"
Enam-114-115:
"Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım? Oysa O, size
Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap
verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak
indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın
kuşkuya kapılanlardan olma."
"Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından
da tastamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek
(kimse) yoktur. O, işitendir, bilendir."
Kalem 36-52:
"36. Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa (elinizde) ders okumakta olduğunuz bir kitap mı
var?
38. İçinde, neyi seçip-beğenirseniz, mutlaka sizin olacak
diye.
39. Yoksa sizin için üzerimizde kıyamete kadar sürüp
gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz o,
mutlaka sizin kalacak, diye.
40. Onlara sor: 'Hangisi bunun savunuculuğunu yapacak?
41. Yoksa onların ortakları mı var? Şu halde eğer doğru
söylüyorlarsa, ortaklarını getirsinler.
42. Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların
secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
43. Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de
zillet sarıp-kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam
iken secdeye davet edilirlerdi.
44. Artık bu sözü yalan sayanı sen Bana bırak. Biz
onları, bilmeyecekleri bir yönden derece derece (azaba)
yaklaştıracağız.
45. Ben, onlara süre tanıyorum. Elbette benim düzenim
(cezalandırmam) sapasağlamdır.
46. Sen, onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, haksız bir
borçtan dolayı ağır bir yük altında kalmışlar?
47. Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında
mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?
48. Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi
(Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak
(Rabbine) çağrıda bulunmuştu.
49. Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka
yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
50. Fakat Rabbi onu seçti ve onu salihlerden kıldı.
51. O inkâr edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman,
seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. 'O, gerçekten
bir delidir' diyorlar.
52. Oysa o (Kur'an), alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma,
hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir.
"
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma