Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Ama gün gelmiş, tamamen ontolojik nedenlerden dolayı cemaatle yollarını ayırmış.
Sonra da tutmuş, cemaatte edindiği deneyimlerden yola çıkarak, "Şakird" adlı bir roman yazmış.
Metis Yayınları’ndan çıkan romanı su gibi okudum.
Bitirdiğimde...
Zekice kurgulanmış, Türkçesi mükemmel ve dört başı mamur bir roman okumanın keyfiyle dopdolu oldum.
Ama hepsi bu değildi tabii ki.
***
Öncelikle şunu vurgulamakta yarar var:
Barış Müstecaplıoğlu’nun romanı, "Ben bir Fethullahçı idim" başlığına uygun düşecek bir kitap değil.
Cemaat hakkında üstü açılmamış itiraflar ya da cemaatin iç yüzüyle ilgili ifşaat yok kitapta.
Yani...
Sansasyonel bir "ihbar" kitabıyla karşı karşıya değiliz.
O nedenle "malzeme" bulmak beklentisiyle kitaba el atacak "Azılı Fethullah Gülen düşmanları"nın hayal kırıklığına uğraması kaçınılmaz.
Peki kitapta ne var?
Her şeyi abilerin, yani büyüklerin belirlediği bir cemaat yapısı içinde erimeye kişisel bir isyan var. O cemaatin, yazarın kişisel arayışlarına karşılık vermekte yetersiz kalışının öyküsü var. Cemaat içinde "Hizmet" adına söylenen küçük yalanların ve hilelerin nasıl da meşruiyet kazandığının örnekleri var. Ve bütün bunların üzerinde genç bir insanın tatminsizlikleri, açmazları ve muazzam arayışı var.Ancak...
Yazar, cemaatle hesaplaşırken, "Bu cemaat devleti ele geçirmek için türlü hileler ve desiseler çeviren acayip tehlikeli bir yapıdır" filan demiyor. Tam tersine cemaat içindeki insanların nasıl da iyi niyetli, nasıl da özverili olduklarını anlatıyor...
Yazarın sorunu şudur:
Bu tür cemaat yapıları, insanların zihinlerine ve hayatlarına hükmediyor. Sorgulamanın ve hesap sormanın hiç de hoş karşılanmadığı, bunun yerine yüzde yüz itaatin geçerli olduğu bir yapı bu... Ve kafasını çalıştıran bireylerde sürekli kuşku üreten bu yapı, kişisel arayışlara ve açmazlara ne yazık ki karşılık veremiyor!
***
Peki sorun bu mudur?
Bence bu, "büyük sorun"un sadece bir parçasıdır.
Sorunun bir de şu yönü var:
Bu tür cemaat yapıları, toplumdan kopuk bireyler yetiştiriyor. Toplumu dönüştürmeye kendini adamış ama toplum içindeki farklı yaşam tarzlarına yabancı bireyler.
Cemaate giriyorlar ayrı bir dünya, sokağa çıkıyorlar ayrı bir dünya.
İki dünya arasında sıkışıp kalmışlık. Ve bu durumun neden olduğu tuhaf trajediler.
Bence asıl bu durumun romanı yazılmalıdır.
Yani. Barış Müstecaplıoğlu, tam anlamıyla bir Gülen Cemaati romanı yazıp konuyu tüketmemiştir.
Sevigli Arkadaşlar; gönül arzu eder ki, gerek Fethullah Gülen ve gerekse diğer cemmat önderleri bir fedakarlık yapıp bulundukları koltukları bırakıp tüm inananların Kuran etrafında halkalaşmasını sağlayıp tüm müslümanların aynı gayede birleşmesine önderlik etsinler.
__________________ Hiçbir şeyi yaratamayan, kendileri yaratılan şeyleri Allah’a ortak mı koşuyorlar? Araf (191)
Bu ışık evleri denen zulüm ve şirk yuvalarında bende 4-5 sene kaldım.Hem kitap yazarının hem de A.Hakan'ın değindiği zaaflar fazlasıyla var.
Onlara göre en iyi şakird,Fetoş gibi salya-sümük ağlayan,yüzünü yerden kaldırmayan,abiler ne derse gık demeden yapan,Fetoş'un zırvalarını vahiymiş gbi yutmaya çalışan sünepe bir kişilik.
Şu anda dünyanın her tarafında açtıkları okullar ise,Amerika zaliminin talimatları doğrultusunda açılmış okullar olup buralarda teslisvari bir eğitim veriliyor.
Yani; hem çicekleri,böcekleri..yaratan ama insana karışmayan en yüce Tanrı(gök-tanrısı)hem dünyaya hükmeden yeryüzü tanrısı(ABD)hem de bu ikisi arasında hoşgörü(!)iletişimini sağlayan aciz,salya-sümük bir minör tanrı (efendi hazretleri canım).Sizin anlayacağınız dört dörtlük bir şirk yapısı,necis bir yapı tabiki.
Allah,insanlığı bunların vereceği zarar-ziyanından korusun.
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Katılma Tarihi: 21 nisan 2005 Yer: ABD Gönderilenler: 311
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Abdullah16 Yazdı:
Bu ışık evleri denen zulüm ve şirk yuvalarında bende 4-5 sene kaldım.Hem kitap yazarının hem de A.Hakan'ın değindiği zaaflar fazlasıyla var.
Onlara göre en iyi şakird,Fetoş gibi salya-sümük ağlayan,yüzünü yerden kaldırmayan,abiler ne derse gık demeden yapan,Fetoş'un zırvalarını vahiymiş gbi yutmaya çalışan sünepe bir kişilik.
Şu anda dünyanın her tarafında açtıkları okullar ise,Amerika zaliminin talimatları doğrultusunda açılmış okullar olup buralarda teslisvari bir eğitim veriliyor.
Yani; hem çicekleri,böcekleri..yaratan ama insana karışmayan en yüce Tanrı(gök-tanrısı)hem dünyaya hükmeden yeryüzü tanrısı(ABD)hem de bu ikisi arasında hoşgörü(!)iletişimini sağlayan aciz,salya-sümük bir minör tanrı (efendi hazretleri canım).Sizin anlayacağınız dört dörtlük bir şirk yapısı,necis bir yapı tabiki.
Allah,insanlığı bunların vereceği zarar-ziyanından korusun.
Bugun imza gunu Sailamasr dostumuz imza atmis. Bir imzada ben atayim bu yazinin altina.
IMza
Nuri
__________________ A'raf 194 Allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi KULLARDIR , eğer iddianızda haklıysanız , hadi çağırın onlarıda size cevap versinler
İltifatınıza teşekkürler arkadaşlar.Dikkat edin de fazla ifşa edip fetoş emmimi haberdar etmeyin.Biliyorsunuz şu anda yeryüzü tanrısıyla(!) fazla içli-dışlı,sonra gazabını çekmeyelim.Öyle ya yerin (CIA)kulağı var.İki tanrıcık biraraya gelse samanlık seyran,halimiz duman olur sonra.
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Bu kadar agir bi elestiri pek hos degil benim gorus aacima gore.
Nedenine gelince sonuc olarak bu cemaatin icinde cok saf temiz insanlarda var.Hatasiz bi hatalari varsa o da kendi dusuncelerini belirtmeyip herkesi kendileri gibi iyi niyetli sanarak boyun egmeleridir.
Ve sunu soylemek istiyorum o kadar hayatin anlamini bilmeyen insan varken bosu bosuna yasayanlar varken onlara bu sekilde de olsa bazi dogrulari anlatmanin egitmenin bi sakincasi oldugunu dusunmuyorum onlarin ahiret hayatlari icin daha iyi olacaktir mutlaka.Dua ile
__________________ Herşey bir tutam mavi uğrunaydi; biraz gökyüzünden,biraz denizden,biraz da kalbimizden.Bir tutam mavi içindi herşey..
"Hatasiz(!)bi hatalari varsa o da kendi dusuncelerini belirtmeyip herkesi kendileri gibi iyi niyetli sanarak boyun egmeleridir."
Evet,senin de dediğin gibi bu iyi sanılan kişiler sorgulama yapmasını bilip,hocayı putlaştırmasalardı,tahminim böyle ağır eleştiriler yapılmazdı vesselam..
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Katılma Tarihi: 19 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 2
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sevgili Kardeşim Şu an bende Işık Evlerinde Kalıyorum ve Çok Mutluyum ve gelen Herkezte Mutlu..sen yemek yediğin cermaatie ihanetlik ediyosun bu senin gibi eski bir şakirde yakışmaz laflarını bilde konuş...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma