Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Kuran ayetlerinden benim anladığım: Kabe'nin tavaf edilmesi dahil, İslamın doğum yeri olan toprakların ziyaret edilmesi müslümanlara farzdır.
Bu yıl, övgü Allah'a, hacca gittim. Kabe'yi asla put edinmedim; tavaf ettim.
Onu Hz Peygamberin de tavaf ettiğini düşündüm. Benim için önemli olan, şaft sayısının nerden kaynaklandığı değildi; Hz Peygamber gibi tavaf ediyor olmamdı.
Çünkü, İslamın peygamberi dahil, ilk inanırların heyecanını anlamak ve yaşamak istiyordum. Bana bir amaç kazandırıp yaşamımı daha bir anlamlı kılacaktı bu. Ziyaretimin ta başında böyle niyet etmiştim.
Onun için bazan gözlerimi yumdum; Kabe'yi tavaf etmekte olan peygamberin yanında biri saydım kendimi. Ebubekir, Ali, Hamza, Ömer, Bilal... ile birlikte. Tarifsiz bir duyguydu.
Sık sık Kureyş sûresini okudum:
(BU Ev'e değil,) bu Ev'in Rabbine kulluk etsinler -Fel ya'budü rabbe hézel beyt.
Kime zarar vermişim ki putperest ilan edilecek kadar kızdırmışım birilerini?
Kuran ayetlerinden benim anladığım: Kabe'nin tavaf edilmesi dahil, İslamın doğum yeri olan toprakların ziyaret edilmesi müslümanlara farzdır.
Bu yıl, övgü Allah'a, hacca gittim. Kabe'yi asla put edinmedim; tavaf ettim.
Onu Hz Peygamberin de tavaf ettiğini düşündüm. Benim için önemli olan, şaft sayısının nerden kaynaklandığı değildi; Hz Peygamber gibi tavaf ediyor olmamdı.
Çünkü, İslamın peygamberi dahil, ilk inanırların heyecanını anlamak ve yaşamak istiyordum. Bana bir amaç kazandırıp yaşamımı daha bir anlamlı kılacaktı bu. Ziyaretimin ta başında böyle niyet etmiştim.
Onun için bazan gözlerimi yumdum; Kabe'yi tavaf etmekte olan peygamberin yanında biri saydım kendimi. Ebubekir, Ali, Hamza, Ömer, Bilal... ile birlikte. Tarifsiz bir duyguydu.
Sık sık Kureyş sûresini okudum:
(BU Ev'e değil,) bu Ev'in Rabbine kulluk etsinler -Fel ya'budü rabbe hézel beyt.
Kime zarar vermişim ki putperest ilan edilecek kadar kızdırmışım birilerini?
Sevgi ilr, Hasan Akçay
Ayaktayım ve alkışlıyorum!
Böyle güzel hacların bizlere de nâsip olmasını diliyorum...
Kuran ayetlerinden benim anladığım: Kabe'nin tavaf edilmesi dahil, İslamın doğum yeri olan toprakların ziyaret edilmesi müslümanlara farzdır.
Bu yıl, övgü Allah'a, hacca gittim. Kabe'yi asla put edinmedim; tavaf ettim.
Onu Hz Peygamberin de tavaf ettiğini düşündüm. Benim için önemli olan, şaft sayısının nerden kaynaklandığı değildi; Hz Peygamber gibi tavaf ediyor olmamdı.
Çünkü, İslamın peygamberi dahil, ilk inanırların heyecanını anlamak ve yaşamak istiyordum. Bana bir amaç kazandırıp yaşamımı daha bir anlamlı kılacaktı bu. Ziyaretimin ta başında böyle niyet etmiştim.
Onun için bazan gözlerimi yumdum; Kabe'yi tavaf etmekte olan peygamberin yanında biri saydım kendimi. Ebubekir, Ali, Hamza, Ömer, Bilal... ile birlikte. Tarifsiz bir duyguydu.
Sık sık Kureyş sûresini okudum:
(BU Ev'e değil,) bu Ev'in Rabbine kulluk etsinler -Fel ya'budü rabbe hézel beyt.
Kime zarar vermişim ki putperest ilan edilecek kadar kızdırmışım birilerini?
Sevgi ilr, Hasan Akçay
Sevgili Hasan Kuran ayetlerinden hac olarak kabenin tavafını anladı isen o zaman kurandan hiçbirşey anlamamışsın demektir.Kabeyi put edinmedim diyorsun ama Allahın orda olduğu Hz.Peygamberin aynı şeyi yaptığı zannıyla dikkat et zan ataların zannı ile bu işi yaptın ve anladığım kadarı ile çok büyük haz aldın ve Kureyş suresini okudum diyorsun onudamı anlamadın.Bu evin rabbi Allahın evi mi olur yahu putçuluk işte islama böyle girmiştir Allahın zannı ile birşeye tapınma peygamberin hırkasına,sakalına,tırnağına tapınma şimdi bu yazım üzerine yine farklı manalar çıkartabilirsiz ama islamın içindeki hara hançer eski arap örfü tamamen islamın içindedir ve sökülüp çıkartılmak zorundadır.Tekrar söylemekteyim o bölgeleri Hz peygamber in yaşadığı yerler diye ziyarete tamam ama ben hacı oldum Allah bu haccı farz etti derseniz ben sizi biraz daha düşünmeye davet ederim.Allahın farz ettiği hac günümüzdeki uygulanan hac değildir önce bunda fikir birliği sağlayıp sonra Allahın istediği haccı araştıralım.
Alperen ve Semazen yazıyorsunuz bekke=mekke değil kardeşim bekke mekke değil öyle olsa yüce Allah mekke der.Ayrıca orasının özelliği bina değil Hz.İbrahimin inanç sistemi
3:96 Unutmayın, insanlık için inşa edilen ilk mâbed,(inanç sistemi) Bekke'dekiydi: bereketli ve bütün âlemler için bir rehber(lik kaynağı),
3:97 apaçık işaretlerle dopdolu. (Orası) bir zamanlar İbrahim'in durduğu yer(dir); kim içine girerse huzur bulur. Bundan dolayı, mâbedi(ibrahimin inaç sistemi ile) haccetmek, gücü yeten bütün insanların Allah'a karşı yerine getirmek zorunda oldukları bir görevdir. Hakikati inkar edenlere gelince, bilsinler ki, Allah, yarattığı âlemlerden bağımsızdır, her bakımdan Kendine yeterlidir.
Umarım artık mekke bekke demezsiniz en alt linkte resmide var.
>
__________________ Maide/90- İnananlar, sarhoş edici maddeler,kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
Kabeyi put edinmedim diyorsun ama Allahın orda olduğu Hz.Peygamberin aynı şeyi yaptığı zannıyla dikkat et zan ataların zannı ile bu işi yaptın ve anladığım kadarı ile çok büyük haz aldın ve Kureyş suresini okudum diyorsun onudamı anlamadın.Bu evin rabbi Allahın evi mi olur yahu putçuluk işte islama böyle girmiştir Allahın zannı ile birşeye tapınma peygamberin hırkasına,sakalına,tırnağına tapınma şimdi bu yazım üzerine yine farklı manalar çıkartabilirsiz ama islamın içindeki hara hançer eski arap örfü tamamen islamın içindedir ve sökülüp çıkartılmak zorundadır.Tekrar söylemekteyim o bölgeleri Hz peygamber in yaşadığı yerler diye ziyarete tamam ama ben hacı oldum Allah bu haccı farz etti derseniz ben sizi biraz daha düşünmeye davet ederim.Allahın farz ettiği hac günümüzdeki uygulanan hac değildir önce bunda fikir birliği sağlayıp sonra Allahın istediği haccı araştıralım.
Değerli Arkadaşlar,
Bazı trajikomik ifâdelerin üstünü bıyık altından gülebilmeniz için koyulaştırdım... Çünkü, karşı karşıya olduğumuz vak’ayı ve safsatayı kapımıza kadar getirenlere -işledikleri cürüm sebebiyle- her şekilde gülebilmeniz –zannediyorum- Cenâbı Hakk katında da câizdir...
Alıntı paragrafta yer alan “fikir birliği içinde Allah’ın istediği Haccı araştırmak” taleplerini de, onlar gibi sürrealist takılmak yerine, hayatın gerçeklerini hatırlayarak şöyle diyorum....
Üzgünüz; psikiyatristlerle akıl hastalarının fikir birliği sağladıkları görülmüş şey değildir!!!
Şimdi diyeceksiniz ki, “ama bu kadarı da ağır değil mi”???
Eğer, Versiyon 3-A’yı okumanıza rağmen, hâlen böyle düşünüyorsanız; Mars’a yerleşmek için müsâdenizi rica edeceğim.... :)
Bora Yazdı:
Alperen ve Semazen yazıyorsunuz bekke=mekke değil kardeşim bekke mekke değil öyle olsa yüce Allah mekke der.Ayrıca orasının özelliği bina değil Hz.İbrahimin inanç sistemi
.......................... ayrıca bekke mekkede değil ürdündedir.
Sn. Arpınar, itiraf edin! :) Bekke’nin Ürdün’de(?) olduğunu, bizim Versiyon3-A mesajımızı okuyuncaya kadar siz de araştırmamıştınız değil mi? Baktınız; safsatayı üretirken o husus atlanmış; hemen arama motorları ile çıktınız “Bekke” avına!!!! :)))
Ama olmamış!O kadar paniğe kapılmışsınız ki, safsatayı aklayabilmek için bulduğunuz ve gözümüze soktuğunuz referansları dikkatle inceleyememişsiniz! Meselâ ilk gaf, Bekke’nin Ürdün’de olduğu.. :) Lübnan demeniz gerekiyordu!.. :)
Devam edelim mi??
Önce şu haritaya hep beraber bakalım... Sizin “Bekke, işte burası” dediğiniz yerde ne yazıyor??? 1) El Beqaa 2) Bekaa Valley.....
Ama, sizin referanslarınızda Bekka yazıyordu; değil mi? :)
Peki, bu nasıl oluyor???
Bora Arpınar ve diğer safsatıcılar için değil ama diğer dostlar için açıklayalım.....
Yıllardır, televizyon haberlerinde ismini duyduğumuz bir vâdi vardır.. BEKAA!
Evet, yazdığımız gibi okuduğumuz bir kelime... Ancak, bu yazılış şekli İngilizce’den alıntı... Çünkü, aslında şöyle okumamız gerekiyor... Bİ_KA’A...... Yâni, kelime orijinalinde dört harften oluşuyor ve bunu latin harfleri ile yazmak problem oluyor.. Harfler şunlar...“BE+KAF+ELİF+AYN” ...
Anlaşılacağı üzere kaf ve ayn harflerini latin harflerini kullanarak simgelemek kolay olmuyor...
Böyle olunca, Bikaa’ Vâdisinin İngilizce imlâsında farklı seçenekler kullanılabiliyor... Beqaa, Bekaa’nın dışında bunlardan biri de BEKKA! :)
Peki, böyle yazanlar ne düşünüp de böyle yazıyorlar?
Onlara göre “k” harfinini iki defa yazarlarsa, Arap olmayanlara “kaf” sesini daha iyi anlatabilirler... Veya "bekka" yazılışının yabancıların doğru telaffuzunu sağlamada "bekaa"dan daha etkin olabileceğini düşünüyorlar...
Sözün özü, “Bekka” yazanlar da, bizim yıllarca haberlerden ismini işittiğimiz Bekaa Vâdisinden bahsediyorlar; Kurân’daki Bekke’den değil!!! :)
Şimdi, Bekke ile Bekaa’nın imlâsını harf harf karşılaştıralım...
BEKKE: BE+KEF+KEF+DİŞİLİK TÂ’SI BEKAA: BE +KAF+ELİF+AYN
Değerli Dostlar!
Can alıcı soru şu! Eğer, gerçekten yeryüzünde mâzisi eskiye dayanan bir Bekke(Mekke hâricinde) bulunsaydı; bu safsata nazarlarınızda aklanacak mıydı??
Cevabınız “evet” oluyorsa; kendiniz için ne kadar endişelenseniz yeridir!
Bora Yazdı:
Umarım artık mekke bekke demezsiniz en alt linkte resmide var.
Semazen yazıyorsun ama laf salatası seninle yazışırken kendimi Hacivat ve Karagözde oynuyor sanıyorum ya Hû.
Böylesi bir bilinçsizlik örneği görmedim sorucam Arap asıllımısınız yoksa o bölgeden bir çıkarınızmı var Bak güzel Kardeşim Allahın evi falan olmaz olamaz.Yukardaki ayetin yazdığı gibi bekkeninde şehir olarak veya herneyse önemi yoktur önemi olan inanç sistemidir Sistemi kavramaktır bu tasavvuf safsatası ile gidersenizde işiniz zor.İslam tasavvufi düşünce ile taban tabana zıttır.
Hz.İbrahim hiçbir zaman Mekkede bulunmamıştır.
32:3 Ama onlar, (o hakkı inkar edenler,) "Onu (Muhammed) uydurdu!" diyorlar. Asla! O, Rabbinden gelen bir hakikat olup senden önce hiçbir uyarıcı ile karşılaşmamış olan (bu) halkı doğru yola gelsinler diye uyarabilmen içindir.
28:46 Evet, Biz (Musa'ya) seslendiğimiz zaman sen Sina Dağı'nın yamacında değildin; fakat (sen de, öteki elçiler gibi,) senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarasın diye Rabbinden bir rahmet aracı olarak (gönderildin) ki böylece belki (geçmişte olup bitenleri) düşünür (de Bizi) anarlar.
34:44 Oysa (ey Muhammed,) Biz onlara ne başvuracakları vahiyler göndermişizdir, ne de senden önce bir uyarıcı.
36:6 ataları uyarılmamış ve bu nedenle kendileri (doğru ile eğrinin ne olduğundan) habersiz kalmış bulunan insanları uyarasın diye (sana indirilmiş olanın) (sayesinde).
5:19 Ey Kitâb-ı Mukaddesin izleyicileri! Hiçbir peygamberin gelmediği uzun bir aradan sonra, size (hakikati) bildiren bu Elçimiz gönderildi ki "Bize ne birmüjdeci, ne de uyarıcı gelmedi" demeyesiniz: işte size bir müjdeci ve uyarıcı geldi, çünkü Allah dilediğini yapmaya kâdirdir.
Kabenin hiçbir özelliği yoktur tarih öncesindede puttur defalarca yıkılıp yapılmıştır şu andada aynı işlevi görmektedir.Allahın istediği hac bu değildir.Herşeyden önce ;
22:3 Hal böyleyken, yine de, nice insan, herhangi bir bilgiye sahip olmaksızın Allah hakkında tartışmakta ve (bu yolda,) baş kaldıran her türlü şeytanî gücün peşine takılmaktadır; 22:4 o şeytanî güçler ki, kendilerine yönelen kimseleri yoldan çıkarmaya ve onları kavurucu azaba sürüklemeye memur edilmişlerdir.
22:27 Bunun içindir ki, bütün insanları hacca çağır: yaya olarak ve hızlı yürüyen her (türlü) binek üstünde, (dünyanın) en uzak köşelerinden sana gelsinler
56:11 (her zaman) Allah'a yakınlık sağlayanlar!
56:12 (Onlar) esenlik ve mutluluk bahçelerinde (yaşayacaklar,)
56:13 çoğu eski zamanların,
56:14 ama (sadece) pek azı sonraki dönemlerin (insanları).
Bu ayetler sana ne düşündürüyor ama bana pek iyi şeyler anlatmıyor.
Dağı taşı Allah orda diye ziyaret etmek sapmışlık ve arap turizminine katkıdır.Allah her yerdedir şah damarımızdan daha yakındır bizlere.
Allahın istediklerine bir bakalım şimdi
17:22 (EY İNSANOĞLU,) Allah'la beraber bir başka tanrı edinme ki kendini kınanmış ve bir başına bırakılmış olarak bulmayasın:
17:23 çünkü Rabbin, başkasına değil, yalnızca O'na kulluk etmenizi ve ana-babaya iyi davranmanızı buyurmuştur. Eğer onlardan biri ya da her ikisi senin yanında kocarsa, onlara sakın "Öf!" demeyesin; onları azarlamayasın; onlara saygılı, yüceltici sözler söyleyesin,
17:24 ve onlara alçak gönüllüce ve acıyıp-esirgeyerek kol-kanat geresin; ve "Ey Rabbim!" diyesin, "Onların beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle!"
17:25 İçinizde olanı en iyi Rabbiniz bilmektedir. Eğer dürüst ve erdemli kimseler iseniz, (hatalarınızı bağışlayacaktır): hem, bilin ki, (günahtan) dönüp Allah'a yönelenler için (gerçek) bağışlayıcı O'dur.
17:26 Ve (ey insanoğlu,) yakın(ların)a hak(lar)ını ver; düşküne de, yolda kalmışa da; ama sakın (elindekini) anlamsız, amaçsız bir biçimde saçıp savurma.
17:27 Çünkü, bil ki, saçıp savuranlar Şeytan'ın türdeşleridir; Şeytan da zaten Rabbine karşı gerçekten çok büyük bir nankörlük sergilemiştir.
17:28 Ve eğer sen (kendin) de Rabbinin katından ihtiyaç duyduğun bir lütfu/bir rahmeti arama çabası içinde olduğun için (ihtiyaç sahiplerine) ilgisiz kalmak zorunda isen, o zaman, hiç değilse, onlara yumuşak/yatıştırıcı bir söz söyle.
17:29 Ve ne ellerini boynuna bağlayıp kilitli tut, ne de sonuna kadar aç(ıp varını yoğunu ortaya dök); böyle yaparsan, (yükümlü olduğun kimselerce) kınanan, yapayalnız ve yoksul biri olup çıkarsın.
17:30 Şüphesiz dilediğine rızkı bolca, dilediğine de ölçülü-idareli veren senin Rabbin'dir. Ve kullarının durumunu bütün açıklığıyla görerek haberdar olan da O'dur.
17:31 Öyleyse artık, yoksulluk kaygısıyla çocuklarınızı öldürmeyin; onları da, sizi de doyuran/rızıklandıran Biziz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.
17:32 Ve sakın zinaya yaklaşmayın; çünkü bu son derece yüz kızartıcı, azgınca bir davranış ve çok kötü bir yoldur.
17:33 Ve yine sakın, haklı bir gerekçeye dayanmaksızın, Allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. Bu konuda, haksız yere öldürülen kimsenin velisine (adil bir karşılıkta bulunma) yetkisi tanımışızdır; ama hal böyle de olsa, bu kişi (karşılıkta) bire bir sınırını sakın aşmasın. (Maktule gelince,) o, şüphesiz, (Allah tarafından) yardıma layık görülmüştür!
17:34 Yetimin malına, kendisi erginlik çağına varıncaya kadar, onu değerlendirmek amacı dışında sakın yaklaşmayın. Verdiğiniz her sözü yerine getirin, çünkü verdiğiniz sözden (Hesap Günü'nde) mutlaka sorguya çekileceksiniz!
17:35 Ve ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun; tartıyı da doğru teraziyle yapın: böylesi (sizin için) daha iyi, daha yararlı ve sonuç olarak da daha güzel olacaktır.
17:36 Bilmediğin şeyin ardına düşme; çünkü, işitme duyusu, görme duyusu ve kalp, bunların hepsi (Hesap Günü'nde) bundan sorguya çekilecektir!
17:37 Ve yeryüzünde kurumlanarak dolaşma; çünkü (böyle yapmakla) sen ne yeri yarabilir ne de boyca dağlara ulaşabilirsin!
17:38 Bütün bunların kötülüğü, Rabbinin katında asla hoş karşılanmayan (şeyler olmalarıdır).
17:39 Bu (söylenenler) doğru ile eğrinin ne olduğuna dair Rabbinin sana ulaştırdığı bilginin bir parçasıdır. Öyleyse, artık (ey insanoğlu,) Allah'la beraber sakın bir başka tanrı edinme: yoksa, (kendince) kınanmış ve (O'nun tarafından) kovulmuş olarak cehenneme atılırsın!
Semazen bey bana laf safsatası ile değil ayetlerle karşılık verin.
33:35 GERÇEK ŞU Kİ, Allah'a teslim olmuş bütün erkekler ve kadınlar, inanan bütün erkekler ve kadınlar, kendilerini adamış bütün erkekler ve kadınlar, sözlerine sadık bütün erkekler ve kadınlar, sıkıntılara göğüs geren bütün erkekler ve kadınlar, (Allah'ın karşısında) güçsüzlüğünü anlayan bütün erkekler ve kadınlar, karşılıksız yardımda bulunan bütün erkekler ve kadınlar, nefislerini kontrol eden bütün erkekler ve kadınlar, iffetleri üzerine titreyen bütün erkekler ve kadınlar ve Allah'ı durmaksızın anan bütün erkekler ve kadınlar için, (evet,) bunlar(ın tümü) için Allah, mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.
Bakınız yüce Allah her yerde olduğu gibi burdada Muhteşem bir örnek vermiş baştacınız kabe yi görebildinizmi içinde .
Kısacası İstenen Hz İbrahimin yükselttiği saf ,katışıksız,şirksiz,putsuz İnanç sistemine girmemizdir Hanif olmamızdır sahte müslüman değil gerçek müslüman olmamızdır.
5:3 ÖLÜ ETİ, kan ve domuz eti ve üstünde Allahtan başkasının anıldığı hayvanlar ve boğulan, dövülerek öldürülen veya düşerek ölen veya derisi yüzülerek öldürülen veya vahşî bir hayvan tarafından parçalanan hayvanlar, canlı iken (bizzat) kestikleriniz hariç, size yasaklanmıştır ve putperest sunaklarında kesilenler (de yasaktır). Kehanet yoluyla gelecekte sizi neyin beklediğini öğrenmeye çalışmanız da (yasaklanmıştır): Bu günahkarca bir davranıştır. Bugün hakikati inkara şartlanmış olanlar, sizin dininiz(i terk edeceğiniz)den artık ümitlerini tamamen kestiler: Öyleyse, onlardan korkmayın, yalnız Benden korkun!. Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim, nimetlerimin tamamını size bahşettim ve Bana teslimiyeti sizin dininiz olarak belirledim. Günaha eğiliminden değil de hayatî bir zaruret sonucu (yasak şeylere) sürüklenenlere gelince, bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
22:17 Gerçek şu ki, (bu ilahî öğretiye) inananlar, Yahudi inancına bağlı olanlar ve Sâbiîler, Hristiyanlar ve Mecusîler ve bir de, Allah'tan başka varlıklara tanrısal nitelikler yakıştıranlar arasındaki hükmü Kıyamet Günü Allah verecektir: çünkü Allah her şeye tanıktır.
__________________ Maide/90- İnananlar, sarhoş edici maddeler,kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
Bu Ev’in Rabbi, bu Ev’in Rabbi olur (Kureyş). Tıpkı âlemlerin Rabbi nasıl âlemlerin Rabbi oluyorsa (Fatiha).
Allahın farz ettiği hac günümüzdeki uygulanan hac değildir…
Haklısın. O yüzden ben hac görevimi yaparken uygulamadaki yanlışları reddettim. Örneğin Kabe’nin fizikî yapısını yücelemedim.Ama onu şirkten tevhide geçişe tanık olmuş tarihî bir yadigâr olarak önemsedim ve tavaf ettim. Bir bakıma İstanbul’un fethini canlandıran törene katılır gibi.
Allahın istediği haccı araştıralım.
Bunu yapmaya çalıştığın için seni anlıyorum. Lütfen sen de başkalarını anlamaya çalış. Örneğin 5:6’daki ka’b ile 5:95 ve 97’deki ka’beti arasındaki lafzî bağlantıyı öğrenmeye çalışırken ne kadar önyargısız olduğumu görmeye çalış.
Safa ve Merve’nin tavafı ile Kabe’nin tavafını karşılaştırırken de önyargısız idim. Ama yorum ile lafız arasında seçim yapmak zorunda kaldığımız vakit lafza öncelik vermeliyiz. Yani araştırmamız sırasında ilahî mesaj beşerî yorumdan önce gelmeli.
Semazen yazıyorsun ama laf salatası seninle yazışırken kendimi Hacivat ve Karagözde oynuyor sanıyorum ya Hû.
Ne garip! Ben de öyle! Herhalde, safsatanın bizler üzerinde bıraktığı yan etkiler bunlar! :) Benim bunu atlatacağım muhakkak! Ama, sizi bilemem! :))
Bora Arpınar Yazdı:
Böylesi bir bilinçsizlik örneği görmedim sorucam Arap asıllımısınız yoksa o bölgeden bir çıkarınızmı var Bak güzel Kardeşim Allahın evi falan olmaz olamaz.
İlginç! Değişik bir "bilinç" tanımınız var... Mecnun'a sorduk; bu sapkın akımın kaç mensubu var diye...? Tahminleri 10 civarındaymış... 1,5 milyar müslümanın bilinci ile 10 kişinin bilinci....??? Hiç şansınız yok!! Ha bir de nüfus sayımını Hz. İbrahim'den bu zamana kadar hesaplayacak olursak; imkânsızı zorluyorsunuz!!
İlâve olarak Arap asıllı değilim... Arapça'yı sonradan öğrendim ve henüz Hac'ca da gitmedim.... Umre'de yapmadım..
Bora Yazdı:
Hz.İbrahim hiçbir zaman Mekkede bulunmamıştır.
Hayır! Bulunmuştur! Hem de Bekke'de! Yâni, Mekke'nin göbeğinde!
Bora Yazdı:
22:27 Bunun içindir ki, bütün insanları hacca çağır: yaya olarak ve hızlı yürüyen her (türlü) binek üstünde, (dünyanın) en uzak köşelerinden sana gelsinler
Doğru! Hâlâ ona (Hz. İbrahim) gelmeye devam ediyorlar.... Detayı Versiyon-3-B'de....
Bora Yazdı:
Semazen bey bana laf safsatası ile değil ayetlerle karşılık verin.
Safsatanızın ipliği pazara çıkmış ve siz hâlâ muhatabınızı lâf salatası yapmakla itham edebiliyorsunuz!! :) Üstelik, size âyetleri analiz ederek cevap vermemize rağmen... :)) Siz iflah olmazsınız!
22:17 Gerçek şu ki, (bu ilahî öğretiye) inananlar, Yahudi inancına bağlı olanlar ve Sâbiîler, Hristiyanlar ve Mecusîler ve bir de, Allah'tan başka varlıklara tanrısal nitelikler yakıştıranlar arasındaki hükmü Kıyamet Günü Allah verecektir: çünkü Allah her şeye tanıktır.
22:31 (ve bunu,) O'ndan başka kimseye-hiçbir şeye tanrısal nitelikler yakıştırmaksızın (ve) sahte ve düzmece olan her şeyden yüz çevirip yalnızca Allah'a yönelerek (yapın): çünkü, bilin ki, Allah'tan başkasına tanrılık yakıştıran kimse, gökten savrulup düşen, kuşların didikleyip kapıştığı, yahut rüzgarın uzak, ıssız bir yere savurduğu kimseye benzer. 22:32 İşte bu (akılda tutulmalıdır,) Allah tarafından konulan simgeleri saygıyla gözeten kimse (bilsin ki,) bu (simgeler gerçek anlamını inananların) kalpler(in)de Allah'a karşı taşıdıkları sorumluluk bilincinde bulmaktadırlar.
Semazen birde ben Hz.İbrahimin hiç mekkeye gitmediğini arka sayfada 5 ayetle savunuyorum siz gitmiştir derken savununuz nedir.Ayrıca 1.5 milyar müslümandan bahsetmişsiniz araştıran kaç kişi.Diğerleri aşağıdaki ayete uymuyormu.
6:116 Şimdi, eğer yeryüzünde (yaşamakta) olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allahın yolundan saptırırlar: onlar ancak (başkalarının) zanlarına tâbi olurlar ve kendileri hiçbir şey yapmayıp sadece tahmin yürütürler.
__________________ Maide/90- İnananlar, sarhoş edici maddeler,kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
Cevap yazmaya devam ediyorsak; sizin gibi safsatacılar için değil!! Yazmadıklarımızı da yazacağız, inşaALLAH! Tabii, safsata sevmeyenler için... Kurânımızı, dînimizi, haccımızı, namazımızı, zekâtımızı, secdemizi safsatalara karşı elbette koruyacağız... Bunu yaparken de ilimden başka aracımız olmayacak...
Bu Ev’in Rabbi, bu Ev’in Rabbi olur (Kureyş). Tıpkı âlemlerin Rabbi nasıl âlemlerin Rabbi oluyorsa (Fatiha).
Allahın farz ettiği hac günümüzdeki uygulanan hac değildir…
Haklısın. O yüzden ben hac görevimi yaparken uygulamadaki yanlışları reddettim. Örneğin Kabe’nin fizikî yapısını yücelemedim.Ama onu şirkten tevhide geçişe tanık olmuş tarihî bir yadigâr olarak önemsedim ve tavaf ettim. Bir bakıma İstanbul’un fethini canlandıran törene katılır gibi.
Allahın istediği haccı araştıralım.
Bunu yapmaya çalıştığın için seni anlıyorum. Lütfen sen de başkalarını anlamaya çalış. Örneğin 5:6’daki ka’b ile 5:95 ve 97’deki ka’beti arasındaki lafzî bağlantıyı öğrenmeye çalışırken ne kadar önyargısız olduğumu görmeye çalış.
Safa ve Merve’nin tavafı ile Kabe’nin tavafını karşılaştırırken de önyargısız idim. Ama yorum ile lafız arasında seçim yapmak zorunda kaldığımız vakit lafza öncelik vermeliyiz. Yani araştırmamız sırasında ilahî mesaj beşerî yorumdan önce gelmeli.
Sevgi ile, Hasan Akçay
Değerli Hasan kardeş Hz.Peygamber Kabeyi hiçbir zaman tavaf ederek hac yapmamıştır.Ne kabe ne Mekke ne Bekke önemli değildir Önemli olan Allaha karşı sorumluluk bilincidir.Çünki Haccı yapmak için kabe ve mekkeye ihtiyaç olmadığı gibi haram aylarda avlanan av hayvanının muadilinin de kabeye gitmesi diye bişey yoktur.Sizin önyargısız olduğunuzu görüyorum zaten konu açıklığa kavuştu ayetlerdede belli ne olduğu ha sorun şu meal yazarları hadis görüşü ile Allahın ayetleri ile oynayarak elimizdeki meallere bi takım arap örfünü sokmuşlardır yapılması gereken hadis,fıkıh ve diğer ilimler kullanılmadan Kuranın orjinalinden yeniden meallendirilmesi bunu yapmaya çalışan insanlarda mevcut Allah yollarını açık etsin.Ben sadece sendeki ayılmayı gördüğüm için bunu başörtüsü ve diğer birçok yazında okudum yazdığın konular güzel hatta ismini yazarak birçok yere yazını koydum sana akıl vermek haddime düşmez zaten ters tepki yaratır önemli olan konuları sizin görmeniz.Allah hepimize ilim ve hakla batılı ayırma özelliği nasip etsin.Sevgiyle kal.Alttaki yazı alıntıdır bu arada şunuda söylemek istiyorum fil suresi ile kabenin alakası yoktur dikkat edilirse surede kabe adıda geçmez ama hadis yazarları sureye bişey uyduracaklar ya hadislerle uydurmuşlardır ararsanız suredeki konunun aslını bulursunuz.Kabenin hiçbir özelliği yoktur ayrıca Allah tarafından korunmuş değildir bu binayı Allah la ilişkilendirmek Allah adına atılan en büyük iftiralardan biridir.
Kabe, beytullah adıyla da anılır. "Allahın Evi" anlamına gelen beytullah, çevresi dağlık olan bir bölgede, düşük seviyedeki bir yere inşa edilmiştir. Bu nedenle tarihte çok kez yukarıdaki tepelerden akıp gelen sel nedeniyle yıkılmış bazen ise su altında kalmıştır:
Kabe, bunun dışında çeşitli savaşlarda, örneğin mancınıklar tarafından da yıkılmıştır. Depremlerde zarar gördüğü de biliniyor.
Kabe, eğer sıradan bir inşaat olsaydı tüm bunları normal sayabilirdik. Ancak Kabe, İslam inancına göre Allahın Evi'dir. Bakalım Kuran, Kabe hakkında neler söylüyor. Al-i İmran Suresi 97. ayet:
"Orada apaçık nişâneler, (ayrıca) İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. "
Görüldüğü gibi Kuran, Kabeyi güvenli bir yer olarak tasvir ediyor. Zaten Fil Suresinde anlatılan Ebabil kuşları hikayesi de bu fikri destekliyor. Oysaki Kabenin tarihi bunun tam tersini söylüyor:
Halife Abdullah Bin Zübeyr, Haccac komutasındaki Emevi ordusu Mekke' yi kuşatınca son çare olarak Kabe' nin içine giriyor. Abdullah Bin Zübeyr' in Kabe' ye sığınmasında Al-i İmran Suresi' nin 97. ayetine olan inancının etkisinin olduğunu tahmin etmek zor değil çünkü o bir halife. Ancak Kabe mancınıklarla taşa tutuluyor, hem Kabe yıkılıyor hem de içindeki halife ölüyor. Böylece Al-i İmran Suresi' nin 97. ayetindeki iddia asılsız çıkıyor. Bu konuyu anlatan kısa video için:
Al-i İmran Suresi 97. ayetindeki gerçekliği olmayan iddiayı perdelemek için bazı İslamcılar "güvenlik" kelimesinin anlamını bozarak burada ruhsal huzur gibi bir anlamın kasdedildiğini söylemektedir. Oysa pek çok mealde geçen kelime "güvenlik"tir. Örnek olarak aşağıdaki Arapça-Türkçe kelime mealini inceleyebilirsiniz:
929 yılında Abbasi yönetimine isyan eden Karmati mezhebinin lideri Ebu Tahir Mekke'yi ele geçirdi. Hac mevsiminde, tavaf eden Hacıları, Kâbe'nin kapısına oturup kılıçla kesti. Karmati Lideri, “Ben Allah'ım, Allah'layım, yaratanda yok eden de benim!” diyordu. Hacılar kaçıp Kâbe'nin örtüsüne yapışıyor ama o o halde öldürülüyorlardı.
Ebu Tahir, bununla yetinmedi. Hacerülesved'in sökülmesini emretti ve bunu balyozla söktürtüp yanı sıra götürdü. Hacerülesved, 22 sene dışarıda kaldı.(İbn Kesir, c. 11,s. 282)
Hacerülesved, 1022 yılında da saldırıya uğradı. Mısırlı birisi hacılarla gelip Kâbe'yi tavaf etti ve Hacerülesved'i öpeceği sırada elindeki gürzle o mübarek taşa tam üç kez vurdu. Adam, “Ne zamana kadar şu taşa ibadet edeceğiz. Ne Muhammet ne de Ali beni yapacağım işten alıkoyamayacaktır. Bugün şu Beyt'i (evi) yıkacağım” dedi. Bunun üzerine Yemenli birisi onu öldürdü, adamları da öldürüldüler. (İbn Kesir, c.12, s. 84)
__________________ Maide/90- İnananlar, sarhoş edici maddeler,kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma