Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
YAZMAYIM DİYORUM AMA O KADAR BARİZ VE BASİT HATALRIN VAR Kİ.YAZDIKLARIN TÜM SORULANLARA CEVAP DEĞİLDİ.
BORA BİR KOMEDYA İZLETTİN BİZE.HALA SORULAR CEVAPSIZ KALMAKTA.BAK SANA SENİNLE İLGİLİ BİR TESBİT YAPAYIM.ÖNCE BEKKE, SİSTEMİN KALINTILARINI OLDUĞU YER DEDİN. DAHA SONRA ÜRDÜNDE BİR YER DEDİN.HANİF BİR YORUM YAPTI ORAYA MEYLETTİN.YAPILAN ÇAĞRIDA SANA GELSİNLER DİYOR DEDİN.SONRA, İBRAHİM BEKKEYE, MUHAMMED MEKKEYE YAPTI ÇAĞRIYI DEDİN.ENGİNTİNERİNİN MAKALESİNİ ALINTILADIN SORDUK YİNE YANIT YOK.DAHA SONRA ONLYKURAN MUSANIN HACCINI ORTAYA ATTI SENDE ONA DÖNDÜRMEYE ÇALIŞTIN İNSANLARI.YAHU KARDEŞİM, NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ ÖNCE NET OLARAK AÇIKLA SONRA İNSANLAR ONA GÖRE BİR ŞEY SÖYLESİN.DEĞİŞİMİN DE BİR ADABI VARDIR YAHU.BENCE YAZININ SİLİNMESEYDİ DE OLUR DU.BENİM BRİ YAZIM SİLİND BEN DE ÇOK KÖTÜ HİSSETTİM KENDİMİ AMA RABBİM HÜKÜM VERCEKTİR. KURAN GİBİ BİR KİTAP VE TEMİZ BİR AKIL SENİN O ZIRVALIKLARINI YERİN DİBİNE ÇOKTAN GEÇİRDİ ZATEN.DELİL DİYE YAZDIKLARINDA ZATEN KENDİNİN KURANDAN BULMAK İSTEDİKLERİN.ÖNCE NET OL SONRA BEYAN ET.YAZIK BAK KURANA ULAŞMAK İSTEYEN ONCA İNSANA KÖTÜ ÖRNEK OLUYORSUN.SANA TAVSİYEM ÇEKİL KENDİ KABUĞUNA VE BİRAZ DAHA DÜŞÜN.
YAZMAYIM DİYORUM AMA O KADAR BARİZ VE BASİT HATALRIN VAR Kİ.YAZDIKLARIN TÜM SORULANLARA CEVAP DEĞİLDİ.
BORA BİR KOMEDYA İZLETTİN BİZE.HALA SORULAR CEVAPSIZ KALMAKTA.BAK SANA SENİNLE İLGİLİ BİR TESBİT YAPAYIM.ÖNCE BEKKE, SİSTEMİN KALINTILARINI OLDUĞU YER DEDİN. DAHA SONRA ÜRDÜNDE BİR YER DEDİN.HANİF BİR YORUM YAPTI ORAYA MEYLETTİN.YAPILAN ÇAĞRIDA SANA GELSİNLER DİYOR DEDİN.SONRA, İBRAHİM BEKKEYE, MUHAMMED MEKKEYE YAPTI ÇAĞRIYI DEDİN.ENGİNTİNERİNİN MAKALESİNİ ALINTILADIN SORDUK YİNE YANIT YOK.DAHA SONRA ONLYKURAN MUSANIN HACCINI ORTAYA ATTI SENDE ONA DÖNDÜRMEYE ÇALIŞTIN İNSANLARI.YAHU KARDEŞİM, NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ ÖNCE NET OLARAK AÇIKLA SONRA İNSANLAR ONA GÖRE BİR ŞEY SÖYLESİN.DEĞİŞİMİN DE BİR ADABI VARDIR YAHU.BENCE YAZININ SİLİNMESEYDİ DE OLUR DU.BENİM BRİ YAZIM SİLİND BEN DE ÇOK KÖTÜ HİSSETTİM KENDİMİ AMA RABBİM HÜKÜM VERCEKTİR. KURAN GİBİ BİR KİTAP VE TEMİZ BİR AKIL SENİN O ZIRVALIKLARINI YERİN DİBİNE ÇOKTAN GEÇİRDİ ZATEN.DELİL DİYE YAZDIKLARINDA ZATEN KENDİNİN KURANDAN BULMAK İSTEDİKLERİN.ÖNCE NET OL SONRA BEYAN ET.YAZIK BAK KURANA ULAŞMAK İSTEYEN ONCA İNSANA KÖTÜ ÖRNEK OLUYORSUN.SANA TAVSİYEM ÇEKİL KENDİ KABUĞUNA VE BİRAZ DAHA DÜŞÜN.
SELAM
Allah Razı Olsun! :)
Mesele, ancak bu kadar net özetlenebilir... Tebrikler ve teşekkürler...
YAZMAYIM DİYORUM AMA O KADAR BARİZ VE BASİT HATALRIN VAR Kİ.YAZDIKLARIN TÜM SORULANLARA CEVAP DEĞİLDİ.
BORA BİR KOMEDYA İZLETTİN BİZE.HALA SORULAR CEVAPSIZ KALMAKTA.BAK SANA SENİNLE İLGİLİ BİR TESBİT YAPAYIM.ÖNCE BEKKE, SİSTEMİN KALINTILARINI OLDUĞU YER DEDİN. DAHA SONRA ÜRDÜNDE BİR YER DEDİN.HANİF BİR YORUM YAPTI ORAYA MEYLETTİN.YAPILAN ÇAĞRIDA SANA GELSİNLER DİYOR DEDİN.SONRA, İBRAHİM BEKKEYE, MUHAMMED MEKKEYE YAPTI ÇAĞRIYI DEDİN.ENGİNTİNERİNİN MAKALESİNİ ALINTILADIN SORDUK YİNE YANIT YOK.DAHA SONRA ONLYKURAN MUSANIN HACCINI ORTAYA ATTI SENDE ONA DÖNDÜRMEYE ÇALIŞTIN İNSANLARI.YAHU KARDEŞİM, NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ ÖNCE NET OLARAK AÇIKLA SONRA İNSANLAR ONA GÖRE BİR ŞEY SÖYLESİN.DEĞİŞİMİN DE BİR ADABI VARDIR YAHU.BENCE YAZININ SİLİNMESEYDİ DE OLUR DU.BENİM BRİ YAZIM SİLİND BEN DE ÇOK KÖTÜ HİSSETTİM KENDİMİ AMA RABBİM HÜKÜM VERCEKTİR. KURAN GİBİ BİR KİTAP VE TEMİZ BİR AKIL SENİN O ZIRVALIKLARINI YERİN DİBİNE ÇOKTAN GEÇİRDİ ZATEN.DELİL DİYE YAZDIKLARINDA ZATEN KENDİNİN KURANDAN BULMAK İSTEDİKLERİN.ÖNCE NET OL SONRA BEYAN ET.YAZIK BAK KURANA ULAŞMAK İSTEYEN ONCA İNSANA KÖTÜ ÖRNEK OLUYORSUN.SANA TAVSİYEM ÇEKİL KENDİ KABUĞUNA VE BİRAZ DAHA DÜŞÜN.
SELAM
Malik senin sorunun ne bilemiyorum nedir bu taş sevdası yahu sakin ol önce Allahı taşta toprakta belli bir mekanda aramamayı bi öğren ayetlerde yazan gözü perdeli kulaklarında ağırlık olanlardanmısın nesin daha önceki yazıları okudunmu ne bekke ne mekke mühim değil biraz kafanı çalıştır amaç ne tartışma,toplantı,kaynaşma yer mühimmi ha Ankara ha istanbul hatta insanların yol ulaşımını hesaplayarak merkezi bir yer.İslamiyet şu an Hz.Peygamber öncesi Putperest eylemlerine fazlasıyla geri dönmüş yahudilerin musa içlerindeyken buzağıya tapınmalarını bilirsin arapların yahudiden ne farkı var peygamber ölür ölmez eski adetlere geri dönmüşler daha kavrayamıyormusun sana kıble olayını anlatamadım neden çünki atalarını takip ediyorsun bu kadar adam yanlışmı yaptı diye düşünmektesin evet yanlış yaptılar.bizim mealciler de ekmeklerine yağ sürmekteler bak arkadaşım ben Allahtan başka hiçbir varlığa ululuk yücelik tanımam ister bir taş olsun isterse bir insan sen veya senin kafadakilerde kimlere ululuk yükleyecekseniz yükleyin senin putperest dinin sana benim Kuran dinim bana.Ha bu arada taşa toprağa tapınmaya kafa yoracağına 28/27 deki Haccada bi bak istersen sadece edipin mealinde ve orjinalinde var ama sen ve senin gibi mekke aşıkları musa ve şuayip te mekke ye çağırmıştır der çıkarlar.
__________________ Maide/90- İnananlar, sarhoş edici maddeler,kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
bombayı yapan mucit, hünerini tasdik edecek noteri icadının üzerine oturtmaya çalışıyor.
ne garip bir anlayış... sen aklımı koru yarabbi...
Ne kadar isâbetli bir benzetme! Herşeyi ne güzel de özetliyor!
N_S
Semazen bak sana güzel bi ayet buldum ama sen safsatadan öteye geçemedin seni ve yandaşlarını katışıksız,şirksiz Allah yoluna çağırıyorum kendinize yazık etmeyin.
39:63 Göklerin ve yerin (sırlarının) anahtarları O'ndadır: Allah'ın mesajlarını inkara şartlanmış olanlara gelince, kaybedenler işte onlardır!
39:64 De ki: "Siz ey (doğru ile eğriden) habersiz olanlar! Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi teklif ediyorsunuz?"
39:65 Halbuki, (ey insanoğlu,) sana ve senden önce yaşamış olanlara vahyedilmiştir ki Allah'tan başkasına ilahî sıfatlar yakıştırırsan bütün çabaların kesinlikle boşa gidecektir: çünkü (öteki dünyada) mutlaka ziyana uğrayanlardan olacaksın.
39:66 Hayır, (yalnız) Allah'a kulluk etmeli ve (O'na) şükredenlerden olmalısın!
39:67 Onlar, (O'ndan başkasına kulluk edenler,) Allah hakkında doğru bir anlayışa sahip değiller; çünkü bütün yeryüzü, Kıyamet Günü O'nun için avuç içi kadar bir şey olacaktır, gökler de O'nun sağ elinde dürülmüş hale gelecek: O kudret ve egemenliğinde sınırsızdır, ve onların ortak koştukları her şeyin kat kat üstündedir!
39:68 (O Gün hesap) sûru üflenecek; ve yerde, gökte ne varsa hepsi, Allah'ın (hariç tutmak) istedikleri dışında, düşüp bayılacaklar. Sonra sûr yeniden üflenecek; işte o zaman (yargı kürsüsü önünde) duranlar (hakikati) görmeye başlayacaklar!
__________________ Maide/90- İnananlar, sarhoş edici maddeler,kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
Katılma Tarihi: 16 haziran 2006 Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
sadece kendilerine has bir anlayışla hakka davet
edenlerin yanında ya bir kitap ya bir mucize bulunur.
sen zaten açık kitabı tahrif, bilinen mucizeyi inkar
ederek hakka çağırdığını söylüyorsun.
burada bulunanların tamamı, fikrine hürmet ediyor
araştırmalarını takdir ediyor. sadece öne sürdüğün
delillerin yetersiz olduğuna dikkat çekiyorken sen
ısrar ve inatla delillerine mesnet bulduğunu
söylediğin platformu yok sayarak inkar etme yoluna
gidiyorsun.
ayrıntıda boğuldun. biraz başını kaldırıp tevil yoluyla
neleri inkar ettiğine bir baksana.
o cümle samimiyetini ölçmek için bir tuzaktı.
semazenin sahiplenmesi senin için hiç bişi ifade
etmemeliydi. ama gördüğün gibi çok şey ifade etti
çünkü otomatikman kendini mucitin yerine koydun.
sen kuranı da ön yargıyla okuyorsun. ve benim gibi
safları tuzağa düşürmeye çalışıyorsun. bunu yapma.
radyoman gibi yap. gerçekte o senden daha tehlikeli.
ama inançlı ve samimi. ne kadar garip değilmi
sadece gözlemleyen biri olarak ona güveniyor seni
yargılıyorum.
Ha bu arada taşa toprağa tapınmaya kafa yoracağına 28/27 deki Haccada bi bak istersen sadece edipin mealinde ve orjinalinde var ama sen ve senin gibi mekke aşıkları musa ve şuayip te mekke ye çağırmıştır der çıkarlar.
Safsatacıların yeni argümanı (!) Kasas Sûresi 27. âyet... Evet, çok didindiler ve en sonunda safsatalarını temize çıkaracak, bizim ortaya koyduğumuz delilleri bir anda geçersiz kılacak ve bizim şu ana kadarki itirazlarımızın laf salatasından ibâret olduğunu belgeleyecek bir Kurân Âyeti buldular.... :))))
Kurânımızın bu güzel âyetinde geçen "Hıcec" kelimesinin varlığı -onlara göre- meseleyi kökünden hallediyor... :) Nasıl oluyor da anlamıyoruz; bize şaşıyorlar.. :))
Kendilerini daha fazla şaşkın bırakmayalım ve yine ayakları yere basan şeyler söyleyelim...
"Hıcec" hıcce(tü) kelimesinin çoğulu... Yâni Kameri aylardan biri olan Zü'l-hıcce'deki hıcce'den bahsetmekteyiz... Bu ayın 10'unda Kurban Bayramı başlıyor ve Hac mevsimi tamamlanmış oluyor... Dolayısıyla, bir hacdan diğer hacca kadar olan zaman aralığı için tarihte "hıcce" diye bir kelime geliştiridiğini düşünmek son derece yerinde... Nitekim sözlüklerde hıcce'nin karşılığı olarak "hac ediş, sene" denilmiş... Meallerimizde de Kassas:27'de "sene" karşılığının tercih edildiğini görmekteyiz... Bendenize göre de meâlen "sene" diyerek çevirip geçmek detayın kaybolmasına sebep oluyor... Neden?
Cevap için âyetlere dönelim....
27 İhtiyar dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışman şartıyla şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o da senden. Seni zora sürmek gibi bir niyetim yok. Allah dilerse beni, barış ve iyilik sever insanlardan bulacaksın."
28 Mûsa dedi: "Bu seninle benim aramda. İki süreden hangisini tamamlasam bana kızıp darılmak yok. Allah, bizim şu konuştuğumuza Vekîl'dir." (Yaşar Nuri Öztürk Meâlinden)
Lütfen, rengi koyulaştırılmış kelimelere dikkat edelim... Hz. Şuayb ile Hz. Mûsâ'nın süreye bağlı bir sözleşme yaptıkları ve fakat 8-10 yıl arasında sanki mutâbık kalamadıkları hissediliyor...?
Şu anda bir yorum getiriyorum... :) Kanaatimce, 8-10 yıl seçeneklerinin bir arada zikredilmiş olması, iki peygamberin mensup oldukları toplumların kullandıkları takvimlerin farklı oluşundan... Hz. Şuayb Medyen'de ve Medyenli ve Hz. Mûsâ Mısırlı... Mâdemki Kurân'da bu detay var; 8-10 yıl meselesi incelenmeye değer bir konudur! Bizimki de sâdece bir yorumdur... :)
Şimdi, şunu hatırlayalım lütfen! Her iki peygamber de Hz. İbrahim'den sonraki çağlarda yaşamışlardır... Nokta tespitine girmiyorum; Medyen Arap yarımadasındadır... Böyle olunca, iki peygamber sözleşmelerinde sürede mutabık kalabilmek için Hac mevsimini baz almışlardır..(Ancak, Hz. Mûsâ'nın Mısırlı oluşundan dolayı bir hesaplama farklılığı görülüyor..) Elbette, burada bahsedilen Hac, Mekke'dedir... Çünkü, Kurân Hz. İbrahim'i tâkiben gelen diğer peygamberlerin kendi yaşadıkları merkezlerde ayrı ayrı Hac ettiklerini(!) bildirmemektedir.. Bunu bizim safsatacılar söylemektedir.... :) Dolayısıyla, Kasas:27'deki "hıcec" kelimesinin varlığı HİÇBİR ŞEKİLDE safsatayı aklaMAmaktadır.... :)) Bilâkis, Hz. İbrahim ile Mekke'de başlatılan Hac ibâdetinin, yakın coğrafya da yaşayan insanlar tarafından bir takvim ölçeği olarak kullanıldığını ifâde etmektedir...
Sözün özü, safsatacılar iflâh olmazlar... Kendileri çalıp kendileri oynamaya -maalesef- devam edeceklerdir...
Katılma Tarihi: 16 haziran 2006 Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
tekrar selam bora
Bunları seni sinirlendirmek için yazmıyorum.
kimseye destek çıkamayacak kadar da bilgisizim.
ama allah herkese anlaybileceği kadar tehlikeden
uzaklaşma yeteneği vermiştir.
elmas aslını inkar etmez. o muhteşem görüntünün
altında meydana geldiği bileşenlerini göstermekten
utanmaz inkar yolunada gitmiz. ama kömür elmasa
ait en ufak bir nişane taşımaz.
şimdi bu yaptığınla bana elmas olduğunu
söylüyorsun ve buna gerçekten inanmayı arzularken
kömürü aşağılıyor hatta dahada ileri giderek kömürü
başka türlü tanımlıyorsun. halbuki allah elması kendi
nin yarattığını ve aslının kömür olduğunu söylüyor.
son olarak allah kuranı anlayabilmek için arapça
şartını getirmemiş. yani konuştuklarınızdan
etkilenmek için arapça bilmek daha iyi ama şart
değil. bu yazıma karşı sığınacağın son kale.
sadece kendilerine has bir anlayışla hakka davet edenlerin yanında ya bir kitap ya bir mucize bulunur.
sen zaten açık kitabı tahrif, bilinen mucizeyi inkar ederek hakka çağırdığını söylüyorsun.
burada bulunanların tamamı, fikrine hürmet ediyor araştırmalarını takdir ediyor. sadece öne sürdüğün delillerin yetersiz olduğuna dikkat çekiyorken sen ısrar ve inatla delillerine mesnet bulduğunu söylediğin platformu yok sayarak inkar etme yoluna gidiyorsun. ayrıntıda boğuldun. biraz başını kaldırıp tevil yoluyla neleri inkar ettiğine bir baksana.
o cümle samimiyetini ölçmek için bir tuzaktı. semazenin sahiplenmesi senin için hiç bişi ifade etmemeliydi. ama gördüğün gibi çok şey ifade etti çünkü otomatikman kendini mucitin yerine koydun. sen kuranı da ön yargıyla okuyorsun. ve benim gibi safları tuzağa düşürmeye çalışıyorsun. bunu yapma. radyoman gibi yap. gerçekte o senden daha tehlikeli. ama inançlı ve samimi. ne kadar garip değilmi sadece gözlemleyen biri olarak ona güveniyor seni yargılıyorum.
sevgiyle
Sevgili iman hislerini anlıyorum savunduğunuz islam adına yapılan putperestliği ben zamanında sizden çokdaha fazla ve çok sert şekilde savundum onlar benimde kutsalımdı ama ne zamanki akıl fikir yolu ile kendimi Kurana verip araştırmaya girdim o zaman perdeler yırtıldı görüşüm keskinleşti.Bu olay Allahın izni ile onu birleyen ondan başkasına kutsaliyet yekıştırmayan tüm arkadaşlarda tekrar söylüyorum Allah izin verdiği ölçüde furkan özelliğini kazanıp hak ile batılı ayıracaklardır.Kuranda Allahın ipi,Allahın boyası,Allahın eli terimleri gibi birçok benzetmeler vardır.Bunlardan biride Kureyş suresinde geçen bu evin Rabbi kelimesidir.Bu değişik manaya gelen ayetlerden Kuran 3/7 de
3:7 İlahî kelâmın özü olan açık ve kesin hükümlü mesajlar ilemüteşabihleri kapsayan bu ilahî kelâmı sana bahşeden O'dur. Kalpleri hakikatten sapmaya meyilli olanlar, sırf kafaları karıştır(acak şeyler bul)mak için ve ona (keyfî) anlamlar yüklemek amacıyla ilahî kelâmın müteşabih olarak ifade edilen kısmına uyarlar; oysa Allah'tan başka kimse onun kesin anlamını bilemez. Bu yüzden bilgide derinleşenler şöyle derler: "Biz ona inanırız: (ilahî kelâmın) tümü Rabbimizdendir; derin kavrayış sahipleri dışında kimse bundan ders almasa da."
yazıldığı şekilde anlatır.Benim kimseyi kandırmaya niyetim yok orda biraz ayıp etmişsin Zaten Allah akıl fikir vediği halde okumadan araştırmadan birilerinin dümen suyuna giriyorsan zaten işin zor.
Kitabı tahrif ettiğimi bilinen mucizeyi reddettiğimi söylemişsin Kitabı ben değil ama mealciler maşallah orjinal arapçasından bayağı bi saptırıp Hadis dinine göre İslam yerine bize arap putperestliğini dayamışlardır.Bilinen mucize demişsin benim bildiğim tek mucize Kuran Zaten Kuran peygamberinde mucizesi olmadığını en büyük mucizenin Kuran olduğunu doğrular.
Ne olduğunu tam anlamak için, Allah’ın bize yaşamımızla ilgili verdiği örneklerden yola çıkacağız. Bu örneklerin hepsinde, insanların çoğu putperestliğe geri dönmüş ve rehber kendilerine geldikten sonra tekrar sapıtmışlardır. Kuran’dan Peygamberin içinde yaşadığı kişilerin Allat, Uzza ve Manat isimli putlara taptığını biliyoruz (53:19-20) ve bu arkeolojik kanıtlardan da doğrulanabilir. Kuran’dan putperestliğin tamamen ortadan kalktığını izlenimini kazanamıyoruz ve Arap krallığı altında putperestliğin yaygınlaştığı İslamî olmayan bazı bağımsız kaynaklardan kanıtlanabilir.
Şimdi Mekke’de neler olduğuna bir bakalım. Mekke’de "hacılar" kisve denilen bir örtüye bürünmüş bir küpü 7 kere tavaf ederler. Bu taşın odak noktası da Hacıların “siyah taş” dediği taştır. Bu taş, küpün güneydoğu ucundadır ve kış güneşinin doğduğu yere bakar. Peygamberin bulunduğu kavmin putu olan Allat bir verimlilik tanrıçasıydı ve bu, Nabata kazılarıyla desteklenmektedir. Verimlilik tanrıları genellikle Güneş ile sembolize edilirdi. Bu durumda da, kış güneşinin doğduğu nokta Güneş’in “yeniden doğuşunu” simgeler. Siyah taş da açılmış bir vulva şeklindedir ve buradan sanki taç takmış bir bebek başı çıkmaktadır. İnsanlar bu yeni doğan tanrının başını öperler. Başı öpmek af dilemek için yapılan eski bir Arap geleneğidir. Yedi kere bir küpü tavaf etmek de eski Arap geleneklerindendir. Kuran öncesi dönemden kalma bir yazıt kış gündönümünde yapılan Nabati putları Allat ve Zuşera’nın doğum festivallerini anlatır. Yedi sayısının beş "kutsal" gezegen ve Güneş ve Ay’ın sayılarının toplamı olduğundan Araplar arasında kutsallığı vardı. Bu yazıta göre Subu doğum kutlamaları, yeni doğan bebeği taşıyarak evin etrafında yedi kere turlamak ile sonlanıyordu.
Bir de arasında koşulan iki tepe vardır. Bunun da yeni doğan bebek için su aramanın sembolize edilişi olduğu söylenir. Yukarıdaki tüm gözlemlere tarafsız bakan biri verimlilik tanrıçasının doğumuyla ilgili bağlantıları farkedecektir. Bu pagan ritüelleri ve sembolleri yeni popüler olmuş dine yamanmıştı.
Verimlilik tanrıçası olarak Allat, Yunan tanrıçası ile bezerlikler gösterir. Bunun yanı sıra Romaılı Venüs, Sami tanrıçası Estarte, Mezopotamyalı İştar ve İskandinav mitolojilerindeki Frigga hep birbirlerine benzerler. Bu tür verimlilik tanrıçalara değişik adlar altında tarih boyunca tapılmıştır. Garip olan Mekke’deki siyah taş gibi taşların bunlarla ilişkilendirilmeleridir. Örneğin alttaki Kıbrıs’ta Paphos yakınlarında Afrodit tapınağında bulunan bir put.
Afrodit’in siyah taşı
Yunan mitolojisine göre Afrodit’in güzelliği siyah bir taş ile korunmuştur. Allat’ın da Afrodit ile güçlü bir ilişkisi vardır, Afrodit hellenize edilmiş Allat’tır. Kuran sonrası Romalı kaynaklarda Afrodit’in Araplar tarafından tapıldığına dair kaynaklar vardır ki bunlar sekizinci yüzyıla kadar ulaşır, Peygamberin ölümünden asırlar sonra [3]. Yani gelenekçi kaynakların iddia ettiğinin aksine putperestlik Arabistan’da yok edilmemiş, aksine korunmuştur.
Bu putlar ile ilgili başka bir benzerlik ise hepsinin Cuma günü ile ilişkilendirilmesiydi. Eştoreh buna bir örnektir, benzer şekilde Venüs de. Cuma ( Friday ) ismi dahi İskandinav tanrıçası Frigga’dan gelmedir. Alman kabileleri İngiltere’yi fethettiğinde bu günü İngilizlere dayatmışlardır. İlk önce Frigedaeg olan Cuma’nın adı daha sonra “Friday” olmuştur. Mezhepçiler için de Cuma’nın “kutsal gün” olmasının bir tesadüf olacağını düşünmüyorum.
Bu putlar hakkında başka bir nokta verimlilik tanrıçalarının genelli örtülü olması idi. Örneğin Anadolu’nun bir zamanki tanrıçası “Sibele” tüm vücudunu saran bir örtü altındaydı. Allat’ın taş küpü de aynı şekilde siyah örtülüdür.
Bunda şaşılacak bir şey yoktur, her din Peygamberi öldükten sonra putperestliğe doğru kaymıştır. Bu insanların doğasındandır. Kuran’da bunu doğrular:
12.106 Onların çoğu şirke bulaşmış olmadan Allah'a iman etmez.
12:106 ayetine inanıyorsak Allah’a inananların çoğunun bir şekilde O’nu Allat gibi putlarla ortak ettiğini görebiliriz. Çoğunluk olan bu putperestler mantıklı eleştirilerden kaçınarak, kendi mantıksız ve savunulmaz pagan sembolleri ve ritüellerini ancak Peygamberin de aynısını yaptığı ve pagan sembollerinin Kuran’da da geçtiği şeklinde savunabilmektedirler. Özel isim olmayan 48:24 ayetinde geçen “mekke(t) / yıkım, yok etme” kelimesini çalınarak içinde pagan tapınağından başka hiçbir önemi olmayan bu şehir paganizmin merkezi haline getirilmiştir. Ümeyyed zamanında – Abbasi dönemlerinde bu yer önemini kazanmış ve Allat’ın pagan sembolleri ve ritüelleri yeni dine sokulmuştu.
Allah’a ve Kuran’a inanan milyarlarca kişi nasıl olmuş da Allat’a kulluk etmek durumunda bırakılmıştır? İşin komik tarafı, bu insanların çoğu ölümleri yakın olan kişilerdir. Allat’a koşup yeni doğan bebeğinin başını öpüp, bir küpün etrafını tavaf etmek ile günahsız olacaklarını düşünürler. Bu ritüelleri yapıp, hareketsiz objelere hürmet ederek iyi amellerde bulunduklarını ve huzur içinde ölüp cennete gideceklerini düşünürler. Aslında, tek affedilmez günah olan şirk suçunu işleyip, kaçınılmaz cehennem biletini satın almaktadırlar. Bu insanlar isimsiz ve kimliksiz kişiler değil. Onlar atalarımız, büyük babalarımız, büyük annelerimiz, ebeveynlerimiz, sevdiklerimiz, biz veya çocuklarımızız. Buraya nasıl gelindi? İşte Kuran’dan yanıt arayacağımız soru bu olmalı ki yakıtı insan ve taş olan ateşten korunalım.
__________________ Maide/90- İnananlar, sarhoş edici maddeler,kumar, kutsal taş ve türbeler, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma