Selamlar

Harun Yahyanın çalışmalarını bilmeyen olduğunu pek sanmıyorum. Bu çalışmaların yüzde seksen bir kısmına tamamen katılan ve özelikle Materyalizmle mücadelesine saygı duyan biriyim. Aynı zamanda çalışmaların kaliteside Türkiye standarlarının çok üstündedir. Ama bir konuda ne yazıkki tüm bunların üzerine gölge düşürüyorlar. Kendilerini bir türlü Sunni ve Şia islamın sahte mehdi anlayışından sıyıramadıkları gibi devamlı bir şekilde Adnan Oktarın mehdi kendilerininde onun cemaati olduklarını ima ediyorlar. İşlerine geldiği yerlerde Saidi Nursiden ve diğer tarikatlardan deliller sunuyorlar. Mehdiyle alakalı sahte hadisleri yazıp devamlı müddette Adnan Oktarı ima ediyorlar. O sahte hadislerle Erbakanın bile mehdi çıkartılabileceğini bu forumdaki mesajlardan birinde gördük. Hatta sahte hadisli mehdi tariflerini kendime uyguladım ben bile Mehdi çıkabilirim :-) Mehdilik yetmezmiş gibi bir de Mesih beklemeye başladılar. Hatta bir dergilerinde Deccalin şu an yaşadığını bir yerlerde gizli olduğunu Yecüc Mecüclerinde Moğollar olduğunu yazmışlardı. Kısacası Materyalizmle mücadelede bu kadar başarılı çalışmalar yapan, İmani konularda Hadis kaynaklarına fazla yer vermeyen bir yapılanma iş mehdilik ve mesihlik olunca nasıl bu hallere düşüyor şaşıyorum. Neden insanlar bir türlü müminler olarak gereken tek mehdinin veya mesihin ellerindeki Kuran olduğunu anlamazlar bu incelenmesi gereken sosyal bir vakıadır.

Harun Yahyacılar Mehdi gelince Altınçağın başlayacağını (ki bu Altınçağ lafı pek çok sapkın uzaylı kültünde kullandığı bir terimdir) sanırlar. Efendim buna göre o gelince tüm dinler bir olacak, tüm insanlar bir anda zengin olacak, nefis falanda kalmayıp neredeyse bir dünya cenneti olacak. Bu inanca cidden inanıyorlar ve bu konuda bir ton kitaplarıda var. İnşallah hatalarını artık görürler. Onları Sunnistlerin çoğundan ayırmamın sebebi birazcık da olsa hanif olmaları için bir umut görmemdir.Çünkü hanifliğe yakınlar sadece Mehdi ve Mesih beklentisinden vazgeçip hadislerden kurtulacaklar.

Hanif Müslümanlar olarak bizim görevimizse şeytanın ordularıyla fitne kalmayıncaya ve din sadece Allaha mahsus olana kadar savaşmaktır bu yolda ihtiyacımız olan her şey Kainatı yaratanın kelamında mevcuttur. Müslüman olduğunu sananlar kendilerini kurtaracak bir Mehdiyi daha çok beklerler. yahudiler altı bin yıldır bekliyorlar. Kurana dönüp gerçekten iman etmedikleri sürecede Amerikan ve Yahudi çizmesi altında daha çok inleyeceklerdir.

Sevgiler

Selam samuraizmir

Adnan Oktar diğer konularda ne kadar güzel bir şekilde yalnız Kur'an ayetleriyle bezenmiş yazılar yazıyor da neden konu Hz. İsa'nın nüzülü ve mehdinin Zuhuru safsataları olunca aynı adam birden başımıza en koyu hadisçi kesiliyor?

Neden Adnan Oktar konu bu olunca İlahiyatçıların bile uydurma olarak nitelediği bazı hadisleri baştacı ediveriyor? Neden Said Nursi'nin Mehdi ve Hz. İsa'nın nüzülü konusundaki zırvalarını Allah buyruğu gibi sunuyor? Neden piyasadaki ucuz Mehdi Romanlarını bile delil sayıyor, onları referans olarak veriyor?

Bu adamın derdi nedir?

O kadar Kur'anla yoğrulmuş mesajlar verirken, bu kadar uydurmayla yoğrulmuş masalları anlatma ihtiyacını neden duyar bu adam? Hem de nasıl anlatma. "İman etmeyen kafirdir" sunuşuyla...

Bir tarafta Kur'anla verilen mesaj, diğer tarafta safsataya iman çağrısı. Adnan Oktar'ı okuyanlar normal olarak şunu diyebilirler: "Öteki konularda doğru söyleyen Oktar elbette bu konuda da doğruyu söylüyordur". Yani ortada büyük bir vebal var.

Bu vebal Oktar tarafından neden üstleniliyor? Tek birşey için: Mehdinin kendisi yada en büyük destekçisi olduğu inancı. Yani adam bu vebali üstlenerek kendisine bir paye ediniyor.

O paye edinmenin hazzını yaşarken milletin beynine de zehir enjekte edilmiş oluyor.

Selamlar,

Adnan Oktar kendini mehdi olarak lanse ediyor ve etrafındaki yaklaşık 300 müridi kendini mehdinin askerleri sanıyor ve yaklaşık 1-2 yıl içinde altın çağı getirecekleri hayaliyle onun kendilerinden istediği her türlü sapkın şeyi yerine getiriyorlar. Adnan Oktar müridlerinin özellikle özel hayatlarına kafasını takmış vaziyette (kendi kişisel ve psikolojik sorunlarından, aşağılık komplaxinden olsa gerek). Müridleri bir kızla çıkmaya başladıktan kısa bir süre sonra, onu hocalarıyla tanıştırmak zorundalar ve hoca kızı beğenirse onu eğitip iyi bir müslüman olmasını (!!!) sağlamak amacıyla türlü sapık yöntemler geliştirebiliyor. Ve gözlerine perde inen müridler etraflarında dönen tüm bu saçmalıkları Allah ın emri sanıyor. Hatta kuran ayetlerinde geçen Resul kelimelerini bile imam yani bizim hocamız şeklinde yorumluyorlar.

Bunlar sadece buzdağının görünen kısmı. Sizleri biraz düşünmeye davet ediyorum. Çok değil 6 yıl önce Amerikada yıllarca kalmış Cevat Babuna adlı bir doktorun, yine Amerika da okuyan oğlu Oktar Babuna 160000 kan öreneğini yurtdışına gönderdi, kanser olan Oktar Babuna ya uygun ilik bulunması için. Tam Oktar Babuna nın aslında kanser olmadığı ve bu kanları ne yapacağı ile ilgili soruşturmalar başladığı anda birden, sex, şantaj, güzel kızlar, zengin genç erkeklerle alakalı bir pembe dizi seyretmeye başladık tüm haber kanallarında. Bir anda ilgi başka yöne çekildi. Zavallı müridler ve Adnan Hoca ne olduğunu anlayamadan tutuklandı haklarında bir sürü bilgi sızdırıldı belki de iplerini ellerinde tutan kişiler tarafından. Hemen arkasından Babunaların ailecek BAV ı yönettiği işin içinde olduğu ortaya çıktı. Peki bunlar size bişeyler anlatıyor mu? Son zamanlar da Amerika da ortaya çıkan ve dinleri birleştirmeye çalışan tarikatler, Creationalist tarikatler (yaratılışçı, ki bunların tüm hedefleri evrim teorisini yıkmak) hakkında bilgileriniz var mı? Aradaki bağlantıyı kurabiliyor musunuz? Eğer bu tarikatlerin sitelerine girerseniz şu anda yüzlerce sitesi bulunan Harun Yahya ya ait yazıların ve bilimsel makalelerin aynılarının ingilizcelerini göreceksiniz. Ayrıca Adnan Oktar ve BAV faaliyetlerine baktığınızda yaşam tarzları ve kıyafetlerini incelediğinizde kesinlikle protestan etkiler göreceksiniz. Bedava kitap dağıtmak da bunun en güzel kanıtı. Ayrıca hiçbiri yüzlerce web sitesinde hazır bulunan yazı ses ve görüntüleri hazırlayacak eğitim bilgi ve kabiliyette değiller.  Artık herkes global bakmalı ve oynanan küçük oyunların arkasındaki büyük güçleri görmeli. Adnan Oktar belki cidden paranoid şizofren, belki narsist melankolik, belki sadece samimiyetle inanan biri... Ama belki de Versaceler ve Ferrelerle sarılıp sarmalanmış, ortaköyde annesiyle yaşadığı fakir hayattan çıkarılarak kandilli de bir köşke yerleştirilmiş etrafındaki müridleriyle birlikte başka güçler tarafından kullanılan, zaaflarından ve hastalığından faydalanılan, her olayda öne sürülen sapık damgası vurulan, zavallı biri kimbilir....Ama kesinlikle yalnız değil çünkü bu sistemi kurup yönetecek ne bir altyapısı ne bir gücü ne de eğitimi var. Kurulan sistem kesinlikle çok daha örgütlü, son yıllarda geliştirilen manipülasyon ve beyin yıkama faaliyetleriyle dolu bir sistem. İsterseniz size bu çıkarımları yapabileceğiniz siteleri gönderebilirim.

Lütfen herkes akıllı olsun ve üstümüzde oynanan oyunların piyonu olmasın...

Selam Illusion

Bizleri bu konuda bilgilendirsen müteşekkir oluruz.

Senin de değindiğin gibi Adnan Oktar'ın ortaya attığı "Akıllı Tasarım", "Intelligent Design" ismiyle Batıya ve Amerika'ya patentli. Oktar'ın bu mevzuda tek yaptığı şey çeviri ve adaptasyon. Eldeki verileri bizim yörenin malzemesiyle harmanayarak sunma durumu.

Diğer konulardaki yazdıklarının büyük bir kısmı ise bence takdire şayan. Fakat çok önemli bir nokta var. Bir insanın söylediklerine odaklanılmalı ve faydacı olunmalı ama o kişinin sonuçta neyi arzuladığına ve kimi işaret ettiğine de bakılmalı. Böylece rüzgarının etkisinde savrulunmamalı.

Güzel şeyler anlatmak önemlidir ama ondan da önemlisi güzel amaçlar gütmektir.

Oktar'ın Mehdiyet konusuna aşırı yüklenmesinin ne gibi bir anlamı olabilir? Said Nursi (Oktar'ın Akıl Hocası) bile örneğin bin tane laf etmişse bir tanesi mehdi ile alakalı iken Oktar'ın o bir lafı alıp bin laf daha ekleyip yayın yapmasının nedeni nedir? Türlü ebced hesaplarıyla kendisini ve hareketini işaretlemesi de neyin nesidir?

Adam hem "Kur'an, Kur'an" diyor hem de olmadık zırvaları dinimize yamamaya çalışıyor. Ne adına? "Beklediğiniz Superman benim" deme adına.

Adnan Oktar da diğerleri gibi bir süre sonra Supermanliğini ilan edecek. Bir kaç yüz kişi dışında kalan çoğu kimse ona Allah'tan şifa dileyecek. Birileri de "işte megalomani, işte müslümanların önde gideni" diyerek dinimizle dalga geçecek.

Harun Yahya TBMM'yi Nasıl Karıştırdı?

Kamuoyunda 'Harun Yahya' Takma İsmi ile Bilinen Adnan Oktar Tarafından Hazırlanan ve Fransa'da Tepki Çeken Hangi Kitabı ile Ankara'yı Karıştırdı?

Kamuoyunda "Harun Yahya" takma ismi ile bilinen Adnan Oktar tarafından hazırlanan ve Fransa'da tepki çeken "Yaratılış Atlası" adlı kitabın Ankara'daki tartışmaları sürüyor.

TBMM'de milletvekillerine de dağıtılan kitabı, CHP'liler iade ederken, milletvekilleri kitabın "Kültür ve Turizm Bakanlığı bandrolü" taşıdığına dikkat çekti. Atlas'ta "Kitap 2006-SKB-0472241UYF" şeklinde bakanlık bandrolü yer alıyor.

CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı da, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde, Fransa'da Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitabın okul ve kütüphanelere sokulmasını yasakladığını anımsatarak, "Kitap, TBMM'de sizin izninizle mi dağıtılmıştır? Bilimselliği tartışılan böylesi bir kitabın TBMM dağıtım bürosunun bilgisi olmadan milletvekillerine dağıtılmasının amacı nedir? Propaganda amacıyla dağıtılan kitabın basım ve dağıtım giderlerini kim karşılamaktadır?" sorularını yöneltti.

EĞİTİM-SEN: ÖĞRETMENLERE DAĞITILIYOR

Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de, basın açıklamasında, liselerde görev yapan Biyoloji ve Felsefe öğretmenlerine ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde uzmanlaşmış akademisyenlere kitabın dağıtıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Eğitim Sen olarak soruyoruz: Kendisini Harun Yahya olarak tanıtan ve bugüne kadar 7 kez paranoid şizofreni teşhisi konarak akıl sağlığının yerinde olmadığı saptanan Adnan Oktar, ücretsiz olarak dağıttığı bu lüks Atlas'ın basım ve kargodan doğan dağıtım masraflarını nasıl karşılamaktadır? Bu Atlas'ın finansmanını kim sağlamaktadır? Daha da önemlisi, okullarda görev yapan biyoloji ve felsefe öğretmenlerinin isimleri tek tek nasıl saptanmaktadır? Milli Eğitim Müdürlükleri'nin bu noktada katkısı nedir? Geçtiğimiz günlerde Fransa'da da ücretsiz olarak dağıtılan bu Atlas, Fransız Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sakıncalı bulunmuş ve dağıtımı yasaklanmıştır. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Türkiye'ye biçtiği Ilımlı İslam modelini savunan Adnan Oktar'ın, Türkiye'nin laik eğitim sistemini model aldığı Fransa'yı da hedef olarak seçmesi dikkate değerdir. Bütün bunların büyük mali ve siyasi destek olmaksızın gerçekleştirilemeyeceği ortadadır. 11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren teröristlerin de Darwinci olduğunu belirten bu akıl sağlığı yerinde olmayan kişinin eğitimi dinselleştirme kampanyasının hangi güç odakları tarafından desteklendiği bir an önce ortaya çıkarılmalı ve faaliyetleri derhal yasaklanmalıdır." (ANKA) (Ankara Haber Ajansı)

http://www.haberler.com/harun-yahya-tbmm-yi-nasil-karistirdi -haberi/

 Selam.Harun Yahya'nın Evrim Aldatmacası kitabı 1998'de bedava dağıtılmış.Ben şahsen bu kitapla ve yazarın adı ve eserleriyle 2001'de  karşılaştım.Kimi yönden tebrik kimi yönden tenkit ettim.Şu notu özellikle
söyleyeyim:Kimileri Yahya'nın antievrimci değil evrimi kabul eden biri sanıyor!Harun/Cavit/Adnan'ın internet sitelerini ve kimi sesli, yazılı eserlerini okudum.Adnan hakkındaki görüşleri takip ettim.Mürit mankenler
,şantaj gibi iddiaların-şimdilik-gerçek dışı olduğunu sanıyorum.Madde ile ilgili görüşlerini pek onaylamıyorum çünkü mecaz ve gölge varlık ibaresine anlam veremedim.

Bu ve bunun gibi adamların yaptıkları Kurandan yorum çıkarmak ve yanlış yorumlara insanları alet etmek..

Önümüzde çok ciddi problemler var ken bu gibi cahileye toplumlarını bunlarla etkiliyorlar..bu adamların yaptığı firavuna " gel 5 vakit namaz kıl demek gibi bişey..

toplum seyyit kutubun (allah kardeşimizden razı olsun rahmet etsin) da dediği gibi,tevhidi olmayan toplumlara boş yere ibadet bina etmek bu..

tağutu bilmeyen onun nasıl reddeileceğini bilmeyen daha şirkin tanımını yalnızca puta tapmak olarak bilen laiilaheillaallah kelimesini kavramamış insanlara siz neyi süslü göstermeye çalşıyorsunuz..

harun yahya ve onun gibi bu tip çalışma yapan mehdiden isadan bahseden babamın oğluda olsa istediği kadar kitapta okusa zırvalıyordur doğru olduğu manasına da gelmez..

alperen moderetörüm kızmaz inş.buraya yazdım..selametle hanfi kardeşlerim..iyi çalışmalar..

RAD