Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
yunusemre Yazdı:
Mümin Suresi
64.
Allah, yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de binâ yapan; size şekil verip de şekillerinizi güzel kılan ve sizi temiz şeylerle rızıklandırandır. İşte Rabbiniz Allah! Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir.
( Doğum süresi ve doğum anında herhangi fizyolojik ve dış etkenlerle oluşan sakat/kusurlu/standart dışı doğumlar konumuz dışında tutulmalıdır )
Standart bir insandan bahsediyoruz. En güzel şekilde, her zerrenin ve her uzvun ölçülü, gereksiz yere yaratılmadığını, her uzvun ve her zerrenin bir görevinin olduğunu bildikten sonra, hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan bir insanı kolsuz, bacaksız bırakmakla, prepussuz bırakmak birbirine eşdeğer değil midir?
Selam yunus emre
Mümin 64 de Rabbimiz size şekil verip şekillerinizi güzel kılandır demiş.
Siz ise Doğuştan sakat uzuvları eksik doğanları konumuz dışında tutalım demişsiniz.
Tutamayız ,aksine sakat doğumlar bu konunun içindedir ve bize çok şey anlatır.
En güzel şekil verip de şeklinizi güzelleştiren ,dedikten sonra rabbimiz ayetin devamında "sakat yada özürlü olarak doğanlar" müstesna demiş midir?
Hayır dememiştir.O halde bizlerin sakat yada özürlü olarak ifade ettiğimiz İNSANLAR da "en güzel şekil" ifadesi kapsamı dahilindedir.
En güzel şekilde yaratılmış olmayı tam ve işlevsel uzuvlar işleyen bir beyin olarak algılayan kısır anlayış sakat doğumları isitsna olarak değerlendirip, istisnalar kaydeyi bozmaz der.
En güzel şekilde yaratılmış olmakla hücreden ,organlara kadar insan vücudunu meydana getiren tüm sistemin işlevsel olarak mükemmelliği dile getirilmekte ,öylesine mükemmel bir sistem ki bedende hayat bulup bu dünyada varlığımızı ikame etmemizi sağlamakta.
İnsan bedenin en küçük yapı taşı minicik bir hücrenin içinde neler olup bitiyor,hücrelerin bilinçli bir şekilde organize olup meydana getirdiği işlevler vs derinlemesine incelenip araştırıldığında mükemmel tasarım ve yaratış nedir ne değildir çok daha iyi anlarız.
Allah imalat hatası yapmaz ,aksine sakat doğumlar bize " en güzel şekilde yarattım " ifadesini pekiştirir.Kimi organları olmaksızın doğan bir bedenin hayatta olması ,nefes alıp veriyor olması bunun en güzel anlatımıdır.Demek ki CANLI\HAYATTA olabilmeyi sağlayan sistem bizler için en güzel şekilde yaratılışı ifade etmeli.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Burada laf dolandırmanın hiç bir anlamı yok. Gelenekçilerde çok güzel kulağa hoş gelen gerekçeler buluyor. Kulağa hoş gelen gerekçe değil vahyin onayladığı, akla hoş gelen gerekçeler bulmanız gerekir. Önce vahye bakacağız.
Bakalım Kardeş!Allah hangi ayetinde "yarattıklarım üzerinde dilediğiniz gibi tasarrufta bulunabilirsiniz"diyor?
Sünnet edilmeli diyenler mi,yoksa bu Allah'ın yarattığını değiştirme girişimidir,diyenler mi hurafeci gelenekçilerin değirmenine su taşıyor?
Tabiiki öyle bir ayet yok. Söylediğini söyleyen mi var ? Sünnetullah gereği insan her türlü faaliyette bulunabilir. Bu faaliyetinin sonucunu değerlendirecek olan Allahtır. Bunların kimisi doğru, kimisi iyi, kimisi zararsız, kimisi de zararlıdır. Hangisinin günah olduğunu, yasak olduğunu, Yüce Allah kitabında açıkça belirtmiştir. Sizin söylediğiniz anlamda Kitapta bir ayet yok. Bunu daha öncede tartışmıştık ve bana Kuran'dan bir ayet getiremediğinizi hatırlıyorum. Sünnetin hatalı bir uygulama olduğunu düşünebilirsiniz, bir başkasıda doğru bir uygulama olduğunu düşünebilir. Ancak buna Kuran'dan bir kanıt getirmediğiniz taktirde, sünneti veya sünet olmamayı dini bir zorunluluk olarak dayatamazsınız. Bu hüküm koyucunun yerine hüküm koymaktır ve benim bütün hassasiyetim bu noktadadır.
sultan Yazdı:
Maide 101: Ey iman sahipleri! Size açıklandığında canınızı sıkacak şeylerle ilgili soru sormayın. Kur'an indirilmekte iken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan vazgeçmiştir. Allah Gafûr'dur, Halîm'dir.
Ne diyor bu ayette. Demekki açıklanmayan hususlarda varmış.
"Cevabı sabırla beklemek" ?. Benim yanıldığımı neye dayanarak söylüyorsunuz. Ben size ayet'i gösteriyorum. Siz bana yanıldığımı ve cevabın sabırla beklenmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Hem cevabın beklenmesi gerektiğini söylüyorsunuz hem de yanıldığımı söyleyebiliyorsunuz. Hile derken kastettiğim bu gibi söz oyunları idi.
Cevap gelmedi ise neye dayanarak herşeyin açıklandığını söyleyebiliyorsunuz. Size vahiy geliyor da biz mi bilmiyoruz. Yoksa yeni bir kitap mı gelecek ?
"Allah onlardan vazgeçmiştir" ne demek. Niçin buna da yorum getirmiyorsunuz. Niçin var edenin hakkına saygı duyup Kuran'ı olduğu gibi kabul etmiyorsunuz.
sultan Yazdı:
Furkan 32'yi de okuyalım bakalım:
Yine o küfredenler dediler ki: o Kur'an ona cümlesi birden indirilseydi ya! Biz onu gönlüne iyi tesbit edelim diye böyle ındirdik ve fevkal'âde bir tertil ile tertil eyledik
Sultan burada da zorlama bir yorum yapıyor. Bu ayetteki küfredenlerin itirazı ve verilen cevap açık açık belirtilmiş konu ile ilişkilendirmek için nasıl bir gerekçe bulunmuş anlamak mümkün değil. Konuyu dağıtıp bulanık suda balık mı avlıyacağız. Anlaşılmaz, keyfi bağlantılar kurmak insanı derin görüşlü yapmaz. "Anlatamaz isen karşısındakinin kafasını karıştır bir şey söyleyemesin" yöntemi çok eski bir hile.
Üzgünüm ama niyetin fena!Oysa anlamaya çalışsaydın Kuran'ın herşeye cevap vermesinin Kafirleri nasıl sıkıntıya soktuğunu anlar,buradan hareketle "Kuran'da açık olarak ifade edilmeyen.."gibi tehlikeli cümleler kurmaktan belki imtina ederdin.
Niyetimin fena olduğunu nereden anladın. Daha sonraki sözlerin bu sözünün açıklaması ise hele bir bakalım kimin niyeti fena.
Kuranın kafirleri sıkıntıya sokması, onların savunduklarının Allah tarafından çürütülmesi ile mümkün olmuştur. Ben Kuran'da sünnetin tartışıldığını hiç hatırlamıyorum. Bir çırpıda bu ayrıntıyı da atlamışsınız. Ben yinede niyetinizin fenalığına vermiyorum ve yine yineliyorum ki önce vahiy ve akıl.
sultan Yazdı:
Tartışmalarda ölçüyü kaçırmayalım. Unutmayalım ki bu forumdaki tavrımızdanda sorumluyuz. Hem de Kitapta, beşeri yorumlara ihtiyaç kalmayacak şekilde, açık bir şekilde, belirtilmişse.
Yalnız Kuran'ın rehberliğini savunan birine "hile"ci, yakıştırmasını yapmamak kaydıyla.
Klasik anlamda bir hilekarlıktan bahsetmediğim açık. Sadece karşındakini mat etmeyi amaçlayan bir tartışma metodu doğru bilgiye erişmede geçerli olan bir metod değildir. Bu tartışmaya devam etmek istemememin nedeni de bu. Saldırgan bir tartışma stili ile tartışıldığında sonuç alındığı görülmemiştir.
Sevgi ve dostlukla.
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Mümin 64 de Rabbimiz size şekil verip şekillerinizi güzel kılandır demiş.
Siz ise Doğuştan sakat uzuvları eksik doğanları konumuz dışında tutalım demişsiniz.
Tutamayız ,aksine sakat doğumlar bu konunun içindedir ve bize çok şey anlatır.
En güzel şekil verip de şeklinizi
güzelleştiren dedikten sonra rabbimiz ayetin devamında sakat yada
özrülü olarak doğanlar müstesna demişmidir?
Hayır dememiştir.O halde bizlerin sakat yada
özürlü olarak ifade ettiğimiz İNSANLAR da "en güzel şekil" ifadesi
kapsamı dahilindedir.
En güzel şekilde yaratılmış olmayı tam ve
işlevsel uzuvlar işleyen bir beyin olarak algılayan kısır anlayış sakat
doğumları isitsna olarak değerlendirip, istisnalar kaydeyi bozmaz der.
En güzel şekilde yaratılmış olmak hücreden
,organlara kadar insan vücudunu meydana getiren tüm sistemin işlevsel
olarak mükemmelliği dile getirilmekte ,öylesine mükemmel bir sistemki
insan bedenin hayat bulup bu dünyada varlığımızı ikame etmemizi
sağlamakta.
İnsan bedenin en küçük yapı taşı minicik bir
hücrenin içinde neler olup bitiyor,hücrelerin bilinçli bir şekilde
organize olup meyedana getirdiği işlevler vs vs derinlemesine incelenip
araştırıldığında mükemmel tasarım ve yaratış nedir ne değildir çok daha
iyi anlarız.
Allah imalat hatası yapmaz aksine sakat
doğumlar bize " en güzel şekilde yarattım " ifadesini pekiştirir.Kimi
oraganları olmaksızın doğan bir bedenin hayatta olması nefes olıp
veriyor olması bunun en güzel anlatımıdır.Demek ki CANLI\HAYATTA
olabilmeyi sağlayan sistem bizler için en güzel şekilde yaratılışı
ifade etmeli.
Selam Savana
Galiba yanlış anlaşılma oldu, benim de kastettiğim aynı şey aslında. Ben "konumuzun dışında tutmalıyız" derken, "en güzel şekilde/biçimde yaratılma" ile " sakat/özürlü doğmanın" birbiriyle aynı şeyler olmadığını, birbirine karıştırılmaması gerektiğini anlatmaya çalıştım. Şöyleki, yaratılış doğumdan sonra değil, spermin ana rahmine girip, yumurtayla döllenmesi ile başlar. Elbette bu döllenme sonrası embriyo/cenin iç veya dış faktörlerden etkilenir. Doğum anında veya sonrasında da yine çeşitli sebeplerden dolayı sakat kalma veya özürlü olma durumu olabilir. Bu olaylar Allah'ın kanunlarının dahilindedir ve en güzel biçimde yaratılma kanununa ters birşey değildir.
Konumuz sünnet ettirme olduğundan, standart bir insanı ele almamız gerekli olduğunu vurguladım. Yani hiçbir hastalığı ve sakatlığı olmayan bir insanı...
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
Burada laf dolandırmanın hiç bir anlamı yok. Gelenekçilerde çok güzel kulağa hoş gelen gerekçeler buluyor. Kulağa hoş gelen gerekçe değil vahyin onayladığı, akla hoş gelen gerekçeler bulmanız gerekir. Önce vahye bakacağız.
SULTAN
Bakalım Kardeş!Allah hangi ayetinde "yarattıklarım üzerinde dilediğiniz gibi tasarrufta bulunabilirsiniz"diyor?
Sünnet edilmeli diyenler mi,yoksa bu Allah'ın yarattığını değiştirme girişimidir,diyenler mi hurafeci gelenekçilerin değirmenine su taşıyor?
ELMUH
Tabiiki öyle bir ayet yok. Söylediğini söyleyen mi var ? Sünnetullah gereği insan her türlü faaliyette bulunabilir. Bu faaliyetinin sonucunu değerlendirecek olan Allahtır. Bunların kimisi doğru, kimisi iyi, kimisi zararsız, kimisi de zararlıdır. Hangisinin günah olduğunu, yasak olduğunu, Yüce Allah kitabında açıkça belirtmiştir. Sizin söylediğiniz anlamda Kitapta bir ayet yok. Bunu daha öncede tartışmıştık ve bana Kuran'dan bir ayet getiremediğinizi hatırlıyorum.
SULTAN
Bu forumda konu ile ilgili onlarca ayet verilmesine rağmen maalesef takındığınız tavır Kuran'dan sonuç çıkarılmasını bir türlü hazmetmenize izin vermiyor.
Asıl sorgulanması gereken bu tutumunuz.Tekrar soruyorum, bu tercihiniz kimlerle özdeşleşiyor?
ELMUH
Sünnetin hatalı bir uygulama olduğunu düşünebilirsiniz, bir başkasıda doğru bir uygulama olduğunu düşünebilir. Ancak buna Kuran'dan bir kanıt getirmediğiniz taktirde, sünneti veya sünet olmamayı dini bir zorunluluk olarak dayatamazsınız. Bu hüküm koyucunun yerine hüküm koymaktır ve benim bütün hassasiyetim bu noktadadır.
SULTAN
Hayır,senin bütün hassasiyyetin konunun ortada kalması yani net bir sonuca ulaşamaması.Bu da size göre diğer konulara emsal teşkil edeceğinden kesinlikle açıklığa kavuşmaması sizlerin arzusudur.
Kuran'ı hayata rehber kılacak olan farklılıklar sizler için ürkütücü bizler içinse Allah'ın tarafında olmanın mutluluğudur,tüm bedeline rağmen.Bizi farklı kılacak olanda budur.
Bu forumda konu ile ilgili onlarca ayet verilmesine rağmen maalesef takındığınız tavır Kuran'dan sonuç çıkarılmasını bir türlü hazmetmenize izin vermiyor.
Asıl sorgulanması gereken bu tutumunuz.Tekrar soruyorum, bu tercihiniz kimlerle özdeşleşiyor?
Elmuh:
Benim tercihim Allahın dini, sadece Kuran ve akıl, birisiyle özdeşleşmek gibi bir derdim yok. Sizin gözlüğünüzden nasıl göründüğüm, beni hiç ilgilendirmiyor.
SULTAN
Hayır,senin bütün hassasiyyetin konunun ortada kalması yani net bir sonuca ulaşamaması.Bu da size göre diğer konulara emsal teşkil edeceğinden kesinlikle açıklığa kavuşmaması sizlerin arzusudur.
Elmuh:
Boş laflar. Fikrimi açıkça söyledim. Bence ortada kalan bir konu yok. Son derece açık. Yeni ilmihal kitapları yazmaya hiç gerek yok. Kitap olarak Kuran yeter.
SULTAN
Kuran'ı hayata rehber kılacak olan farklılıklar sizler için ürkütücü bizler içinse Allah'ın tarafında olmanın mutluluğudur,tüm bedeline rağmen.Bizi farklı kılacak olanda budur.
Farklı olduğumuz kesin. Ama sonucundan ne kadar da eminsin. Bırakta bu kararı Allah versin.
Selametle / sana da
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Hayır,senin bütün hassasiyyetin konunun ortada kalması yani net bir sonuca ulaşamaması.Bu da size göre diğer konulara emsal teşkil edeceğinden kesinlikle açıklığa kavuşmaması sizlerin arzusudur.
Elmuh:
Boş laflar. Fikrimi açıkça söyledim. Bence ortada kalan bir konu yok. Son derece açık. Yeni ilmihal kitapları yazmaya hiç gerek yok. Kitap olarak Kuran yeter.
SULTAN
Ortada kalan bir konu yoksa neden açıkça tavrınızı sünnet ettirmemekten yana kullanmıyorsunuz?
Ama boşverin siz yine,"öyle de olur,böyle de olur."deyin ki toplumsal çoğunluk sizi "Hanif" kimliğinize rağmen içine alsın,dışlamasın.
Elmuh:
Bunca tartışmadan hiçbirşey anlamamış olmanızı anlayamıyorum. Benim kişisel tercihim sizi neden bu kadar ilgilendiriyor. Gayretimiz toplumun dışlayıp dışlamaması odaklı değil çok şükür. Sırf orijinallik olsun diye buluşlar yapmaya, veya topluma ters düşeyimde göze batayım diye bir tavrım da yok. Vahyi anlayıp, uygulamaktan başka kaygım yok. Biz siz diye ön kabullerim de yok. Her türlü önyargı, önkabul, taraf olma, yargılama, sadece kulaklarda ağırlık, gözlerde perdedir.
Kişisel görüşüm sünnetin lüzumsuz olduğu ve "Allahın yaratışını değiştirme" ile bu konunun ilgisinin olmadığı ve sünnet olup olmamayı dini bir hüküm olarak görmediğim. Allahın söylemediğini Allah'tanmış gibi sunamıyorum. Hepsi bu. Hiç sağa sola çekmeye gerek yok.
Selametle.
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Kişisel görüşüm sünnetin lüzumsuz olduğu ve "Allahın yaratışını değiştirme" ile bu konunun ilgisinin olmadığı
Sultan:
Sen kim oluyorsun da Allah'ın yarattığı varlık üzerine "kişisel görüşünü"sunuyorsun,Allah yaratırken sanamı danıştı?
ve sünnet olup olmamayı dini bir hüküm olarak görmediğim.
Kaçkezyazdım,bu anlayış Müslümana yakışmaz,Laiklere yakışır diye.Dinin hüküm vermediği bir alan olamaz.Üstelik bu alan Allah'ın kendi elinden çıkmış insan olunca daha da bir ciddiyet kazanır.
Allahın söylemediğini Allah'tanmış gibi sunamıyorum. Hepsi bu. Hiç sağa sola çekmeye gerek yok.
Allah'ı söyletmemek için özel bir çaba içerisinde olmasaydın bu forumdan nasibini alırdın elbette.Ancak bilmiş ol ki, umutlarımı azaltıyorsun.
Sen kim oluyorsun da Allah'ın yarattığı varlık üzerine "kişisel görüşünü"sunuyorsun,Allah yaratırken sanamı danıştı?
Elmuh:
Sen Türkçede kullanılan ortak dil kavramlarından bile bihabersin. Kişisel görüş, kişisel görüştür. Beni bağlar. Seni değil. Herkesin vahiy hakkında olsun, dünya hakkında olsun görüşü kişiseldir. Herkesin beyni ayrıdır, herkes kendi beyniyle yorum yapar. Allahın yaratırken bana danışıp danışmaması ile bunun ne ilgisi var. Peki sana mı danıştı dersem ne diyeceksin.
"Kaç kere söyledim" diyerek, senin söylediklerine iman etmemiz gerektiği gibi garip bir mantıkla yazıyorsun. "Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı" türünden yorumlarınla inandırıcı olduğunu mu sanıyorsun.
Çarpık anlayışına karşı Maide-101'i işaret ettim. Bir açıklama da getiremedin.
"Ancak bilmiş ol ki, umutlarımı azaltıyorsun." sözünü de kendine sakla. Sana yaranmak gibi bir amacım yok. Sen kendini ne sanıyorsun? Bu sözün ve kendini farkında olarak veya olmayarak öne çıkaran sözlerin sadece kibirini ortaya koymakta. Bu da senin gerçeğe ulaşma şansını sıfırlamakta.
Tartışmada ayetlere ve aklın kıstaslarına önem veririm, ajitasyon, populizm, safsata, demogoji ile gerçek bulunmaz. Bu nedenle seninle tartışmanın anlamlı olduğunu sanmıyorum. Söylenecekler de zaten söylenmiştir.
Selam ile,
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma