Selam İman
Sevgili Dostum, saydığın neticeler yada kazanımlar aslında birtakım Arapça kelimelerin tekrarının sonucu değil.
Yapılan şey ototelkindir
Meselenin özünde otohipnoz yatmaktadır. Kişi birtakım Arapça kelimeler yardımıyla kendi bilinçaltına seslenerek, ototelkin ile kendisini hipnotize etmekte ve hayal ettiği özelliklerde birisi olduğunu kendisine kabul ettirmektedir. Yada kişi çektiği sıkıntıların bu Arapça terimleri veya pasajları 1111 kez tekrarladığında son bulacağına kendisini şartlandırmaktadır. Bu yolla kişi kendini kandırarak rahatlatmaktadır.
Halbuki ana dili Türkçe olan kişi bu ototelkini Arapça değil Türkçe kelimelerle yada pasajlarla yapsa etkinin dozajı da hızı da artacaktır.
Örneğin kişi demektedir ki "ben şeyhimin ders olarak verdiği evrad-u ezkarı çekersem iyi bir Müslüman olmuş olacağım" yada "Veli Efendi hazretlerinin tavsiye buyurduğu duayı 5000 kez okursam kız kurusu olmaktan kurtulacağım". Halbuki kişi kendisini, anlayacağı dille gazlasa daha derin hülyalara dalacağı, büyülenmenin kat kat artacağı kuşkusuzdur.
Kavramlar katlediliyor
Kişiler kendilerini rahatlatma adına şekilciliğe ve böylece kolaycılığa saparak umduklarına nail olmaya çalışıyorlar ama kavramlar da bu esnada tahrif edilmiş oluyor maalesef. Örneğin tarikatçı adama göre iyi bir Müslüman aynı zamanda iyi bir zakirdir. İyi bir zakir ise günde bilmem kaçkez isim tekrarı yapandır. Halbuki Kur’an Müslümanına göre iyi bir zakir her an zihnen Rabble bağlantıda olan kişidir. Bu kişiye göre Zikir yani hatırlatma, tavsiye, öğüt kitabı Kur’andır, zakir ise Kur’anın boyasıyla boyanandır.
Bunun gibi Kur’ana göre “Zikir Ehli” kitap sahibi elçilerdir ama tarikatçıya göre zikir Ehli daimi Zikrin sahibi olan Mürşid efendilerdir. Onların anladığı “daimi zikir” farklıdır, Kur’anın anlattığı farklı.
Lafla peynir gemisi yürümez
Konu bununla da sınırlı değil. Evde kalmış bir kız 5555 kez bir şeyi tekrarladığında sihirli bir netice ummaktadır ama umduğuna acilen nail olamayınca çökmektedir. Bu sihirli cümleleri sihirli sayıda okumak netice vermeyince kişi daha fazla içe kapanmakta ve asosyalitesi artmaktadır. Halbuki bu kızın yapması gereken bellidir. Tesbihi bırakıp koca aramak:))
İşleri kötü giden esnaf da işyerinin duvarına 100 tane besmele asmak yada bereket dualarını 3333 kez okumak yerine iş ve müşteri politikalarını gözden geçirmelidir.
Zihni afyonlamanın kime ne faydası var?
Örneklerden de anlaşılacağı gibi birtakım Arapça isim yada pasajların tekrarı ile yapılan şey kolaycılık ve alınan netice ise sadece miskinliğin neticesi olan çökkünlüktür. Pekala bu bedavacılığın hiç mi faydası bulunmamaktadır? Birtek faydası var: Hayal dünyasında gezinmenin verdiği kısıtlı keyif hissi.
Bedavacılık varken zorlanmak neden?
İşte bu bedavacılığın din alanındaki yansıması “zikir çekme” işidir. Elde tesbih Allah’ın isim yada sıfatlarını tekrarlamak elbette o sıfatların derinliğini anlamaya çalışıp gereğince bir yol haritası çizmekten daha kolaydır. İyi bir Müslüman olabilmek için eldeki zikir(!) formülünü icra etmek mi kolaydır yoksa Kur’anı derin derin düşünerek okumak ve onu Furkan olarak görüp Hanif bir Müslüman olmak mı?
Zor olan (düşünmek, araştırmak, soruşturmak, üretmek) terk edilmekte, kolay olan (şekilcilik, bedavacılık, kolayca köşe dönmecilik) maharet sayılmaktadır. (Sevapçılık anlayışının özünde de elbette bu bedavacılık yatmaktadır)
Geriliğimizin sebebi beleşçiliğimizdir
İslam Coğrafyasında Din ve Bilim alanında büyük çaplı düşünen ve nitelikli bilgi üreten beyinlerin olmayışının en büyük sebebi bu tarikatların aşıladığı bedavacı zihniyettir. Bilim ve medeniyet yarışında nal toplamımızın sebebi bedeviliği ve beleşçiliği meziyet saymamızdır. Bilim ve akılla dünyanın imarı ve hanif bir imanla hayatın Kur’anla inşası günümüz müslümanına çok uzaktır.
Zikir Çekmek = Zikri Katletmek
Sözün özü, “zikir çekmek” zikri katletmekle eşdeğerdir. Bir yanda uyanıklık, şevk, heyecan, motivasyon, aktivasyon etkisi yaratan zikretme hali, diğer yanda uyuşukluk, pasiflik, hayalcilik, bedavacılık, kolaycılık etkisi oluşturan “zikir çekme” hali. Bir tarafta Kur’anla dipdiri olma ve her an online olma hali, diğer tarafta sihirli kelime yada pasajlardan medet umma hali.
Aklı işletmenin en temel farz olduğu benimsendiğinde, bu trajikomik ve düşük anlayış da terk edilecektir.
Saygılar