| Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
		     | 
                    
            		  
           | 
           
          
           
  | 
           
          
        
       MEDENİYETLERİN  ÇATIŞTIĞI  NOKTA  ORTADOĞU 
                                                  ÖMER  TURAN 
         ALINTI   KISIM   NO  :     1 
        semavi kitapları  baz  alıp  incelediğimizde Allah(c.c)  tarafından gönderilen elçilerin ortadoğudan çıktığı görülecektir. ilk peygamber  Hz.Adem ve Havva anamızın cennetten çıkarıldıktan sonra Dünya'nın bu bölgesine gönderildiği rivayet edilir. 
        insanlığın  2. atası kabul edilen Hz.Nuh'un kendisine tabi olanlarla birlikte '' Tufandan  '' korunmak  için ilahi emre uyarak yaptığı geminin yolculuğu bu bölgede son bulmuştur.İsrailoğulları ve Arap ların atası kabul edilen Hz. İbrahim'de   elçi olarak bu coğrafya ya gönderildi.Hz.İsmail, Hz.İshak, Hz.Musa, Hz.Davud  ve Hz.Süleyman gibi Hz. İbrahim soyundan gelen Allah elçileri de şirke karşı olan mücadelelerini bu bölgede yürütürler. 
        İBRANİLER  (  İSRAİLOĞULLARI   ) 
        Ortadoğu halklarının içinde İbranilerin , ayrı bir yeri vardır.tarihçiler Filistin'e gidip yerleşen Sami halklarının geçmişi hakkındaki bilgileri büyük ölçüde kutsal kitaplardan yararlanarak elde ederler. 
        Hz.İbrahim'i n aile efradı ve kendisine inananlarla birlikte Babil'i terk edip Şam diyarına gittiğini, oradanda Kenan iline geçerek ( Beyt-i Makdis: mukaddes ev-Mescid'ül AKSA )cıvarına yerleştiğini anlatır.bir gün büyük bir kıtlığa maruz kalan İsrailoğulları , Kenan ilini terkederek kardeşleri Yusuf'un hazineden sorumlu olduğu Mısır'a yerleşirler.Hz.Yusuf'un  ölmesinden sonra yeni gelen hükümdarlarla anlaşamazlar ve esarete düşerler. Hz.Musa önderliğinde Firavun'un  bütün baskı ve engellemelerine rağmen, Peygamberlerinin asasıyla  yarılan Kızıldeniz'i geçerek Mısır'dan ve Firavun'un zulmünden kurtulurlar. 
        ancak bu kurtuluş sonrası , özgürlük yıllarında Peygamberlerinin emrine uymadıkları ve korkak davrandıkları için  40  sene çölde dolaşmak zorunda kalırlar.Hz.Musa ve Hz. Harundan sonra gelen  Hz.Yuşa  onları çölden çıkarmayı başarır. 
        Hz.Davud'un yaklaşık  30  yıllık hükümdarlık  süren Talut 'un yerine geçmesiyle büyüme süreci hızlanır.Hz.Davud , M.Ö: 1005 yılına doğru Kenanlıların son kalesi olan   SİON  'u da alarak krallığın başkenti yapar. 
        SİYON 'UN     ÖNEMİ 
        yahudiliğin kutsal kitabı TANAB'ta ( 39 kitap, Tevrat dahil)Tsio,Zion kelimeleri tekrar tekrar geçer.siyon kutsal sayılan Kudüs 'te bulunan kutsal dağdır.yahudiliğe göre mahşer bu dağın çevresinde olacak , SUR'un sesi buradan duyulacak ve YEHOVA buradan seslenecektir.ayrıca bu ufak dağ üzerinde DAVİD'in mezarı vardır.siyon şarkıları ,Tanrının şarkısı birçok mezmur  bundan  bahseder.(Prof.Dr.Hikmet Tanyu) 
       Hz.Davud'un  40  yıllık döneminden sonra yerine oğlu Hz.Süleyman geçer.Beyt-i Makdis (Süleyman Mabedi) onun tarafından  7  senede inşa ettirilir.( M.Ö.953) 
       Hz.Süleyman' ın vefatından sonra Ben-i İsrail halkı iç çekişmeler nedeniyle  YAHUDA ( kuzey) ve İSRAİL(güney) adı altında ikiye bölünür.İsrail  krallığı M.Ö.722 de Asurlar tarafından, Yahuda krallığı ise M.Ö.587 yılında Babiller tarafından tarih sahnesinden silinir.israiloğulları Babil'e sürülür.İsrailoğullarının bir kısmı Mezopotamya ve Akdeniz etrafında ticari koloniler kurmayı tercih ederken, bir kısmıda Pers Kralı 1. Daryus'un yardımıyla Kudüs'e geri dönüp yıkılmış Süleyman Mabedini ikinci kez ibadete açarlar. 
       İskender'in ölümünden sonraki dönemlerde Kudüs'ünde dahil olduğu bölge Roma hakimiyeti altına girer.Hz.İsa  Romalıların bölgeye hakim olduğu bir dönemde Kudüs' te doğar. Annesiyle beraber bir süre kaldığı Nasıra Köyüne ithafen kendisine '' Nasıralı'', ona gönderilen dini kabul edenlerede  '' Nasara '' denilir. 
      Hz.İsa , Peygamberliğini ilan edip kendisine  vahyedilen  ilahi  mesajı  yaymaya başladığında en büyük tepkiyi içlerinden çıktığı ve Peygamber olarak gönderildiği  israiloğullarından görür. Romalılar Yahudi cemaatinin  iç sorunu olarak gördüğü bu duruma başlarda karışmak istemezler, ama hahamların kışkırtmaları sonucunda devreye girip istikrar adına Hz. İsa'yı  çarmıha gererler.( Yani öyle zannederler.) 
       Romalıların hışmından bir dönem kendileriyle işbirliğine giren Yahudilerde kurtulamaz.Roma ordusu M.S.70 yılında Kudüs'e girerek Süleyman Mabedini yerle bir edip Yahudilerin büyük bölümünü topraklarından çıkarırlar. 
       SİYONİZM  , İSRAİL  VE  FİLİSTİN  DİRENİŞİ 
       Hz.Davud soyundan gelecek MESİH , Romalılar tarafından Dünya nın  dört bir yanına dağıtılan Yahudileri  VAAT  EDİLMİŞ  TOPRAKLARDA YENİDEN TOPLAYACAKTIR. Süleyman Mabedini tekrar inşa ettikten sonra MUSEVİLERİN huzur ve güven içinde yaşayacakları  TANRI KRALLIĞI nı kuracaktır.Diasporadaki Yahudilerin hayallerini süsleyen bu özlem (sion'a geri dönme ideali) yeni olmayıp,  kökleri asırlar öncesine dayanmaktadır. modern bir fenomen olan siyasi siyonizm  den tek farkı ise bu geri dönüşün bir  MESİH  önderliğinde olmasıdır.  
      bu satırlardan da anlaşılacağı gibi SİYONİZM in temelinde ARZ-I MEV-UD   yani VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR   inancı  yatar. Yahudiler güneyde Kızıldenizden, Kuzeyde Fırat'a ;  batıda Akdenizden ,  doğuda Ölü Deniz'e kadar uzanan toprakların  TANRI  TARAFINDAN  EBEDİYYEN  KENDİLERİNE VERİLDİĞİNE İNANIRLAR. Temellerini  Tevrat' tan alan bu sınırlar hangi görüşten  olursa olsun tüm Yahudilerin hayalini süslemektedir. 
      SİYONİST  PROĞRAM 
      siyonist teşkilatının proğramı :Basel Proğramı, Basel'deki  1. siyonist kongresinde kabul edilmiştir.ona  göre siyonizm Yahudi halkı için Filistin'e geçiş ve güvenilir aile yurtları kurma gayesine ulaşmaya çalışmaktır. bu hedefe kavuşmak için kongre aşağıdaki esasları dikkate alır. 
      1-maksat ve gayeye ulaşmak için Filistin'de çiftlikler kurulmasına ve çiftçilerin, sanatkarların, sanayicilerin yerleşmesine, 
      2-bütün Yahudilerin hepsini elverişli yerlere yerleştirme ve genel teşkilatlanmağa çalışma, 
      3-Yahudi benliğini ve milli şuurunu  kuvvetlendirme, 
      4-hükümetin muvaffakatını alarak neticeye varılmak üzere hazırlayıp, lüzumlu olan adımlarla ilerleyerek siyonizmin hedefine ulaşmak için çalışmaktır. ( Dr. George Herlıtz) 
       DİPLOMATİK İLİŞKİLER  :    
       siyonistlerin modern mesihlerinden Teodor  Herzl ''  hakkımızdaki  nihai kararı hükümdar hazretleri  verecektir '' dediği  2. Abdülhamid  ile görüşmek için 1896  ile  1902  yılları arasında  tam   5   kez İstanbul'a gelir.saray ve bab-ı ali tarafından kabul edilen Herzl, sultanın vermeye razı olacağı bir parça toprağa karşılık ( FİLİSTİN ), Osmanlıların cazip bulacaklarına inandığı bazı ( ahlaksız ) tekliflerde bulunur. basındaki  ETKİN  YAHUDİ  KALEMLERİ  sayesinde Avrupa Kamuoyunun Ermenilerin karalama kampanyası başlattıkları Osmanlı İmparatorluğu  LEHİNE  ÇEVRİLMESİNİ  içeren ilk önerisi inandırıcı bulunmadığı gibi, arabuluculuk teklifide Ermeni tedhiş örgütü Hınçak'ın lideri Nazarbek'in uzlaşmaz tutumu yüzünden başarısızlıkla sonuçlanır. 
       umudunu yitirmeyen Herzl  yeni görüşme için saray nezdindeki girişimlerini dahada arttırır.sonunda Prof.Wambery' nin katkılarıyla bizzat sultanla görüşmeyi başarır. 
       ABDÜLHAMİT -  HERZL  BULUŞMASI  
       19 mayıs 1901 
       cuma selamlığının akabinde yapılan ve yaklaşık iki saat süren görüşme boyunca üstün zekalı bulduğu Abdülhamit'i ikna etmek için son derece ilginç ifşaatlarda bulunur.büyük bir potansiyele sahip imparatorluğun Musevi leride ezen Avrupa Devletleri tarafından çöküşe sürüklenmesinden ; Türklerin  iyiliğini  düşünen  ( gözlerim yaşardı, tutmayın beni ağlayacağım) Yahudilerin , Filistin'e yerleştirilmesi durumunda  Osmanlının kalkınma sürecine girerek yeniden eski günlerine döneceğine kadar farklı konularda samimiyetten uzak ama ilginç görüşler bildirir.Abdülhamid ise sükunetle dinlediği Herzl' den borçların konsolidasyonu konusunda bir rapor hazırlamasını ister. cevap gecikmez. Herzl gerek borçların konsolidasyonu, gerekse madenlerin işletilmesi konusunda OLUMLU  YÖNDE  RAPOR GÖNDERİR , AMA TEK ŞARTLA :FİLİSTİN' İN YAHUDİ İSKANINA AÇILMASI 
        Basel' deki Siyonist Kongresini yakından takip eden Berlin Büyükelçisi  Ahmet Tevfik Paşa aracılığıyla SİYONİZM in gerçek amacından haberdar olan Sultan Hamid , masum bir istek gibi görünen  Yahudi  Yurdu talebini tüm cazip tekliflere ve İmparatorluğun içinde bulunduğu zor duruma rağmen ŞİDDETLE  REDDEDER. 
         NOT  :   ALINTILAR   DEVAM    EDECEK   İNŞAALLAH 
  
        selam, 
        Yeni Şafak gazetesinin kültür armağanı olan bu kitab ın karışık ve muhtelif  yerlerinden alıntılamış olduklarım  henüz bitmedi.Allah'ın izniyle yakın zamanda kitab la ilgili diğer alıntıları da göndereceğim. 
        428 sayfa olan kitabın  karışık ve muhtelif yerlerinden alıntı yaptım.bazen okuyucu sıkılmadan okuyabilsin diye , uzun pasaj veya cümleyi kendi kelimelerimle ifade ettim.bir yerde de dayanamayıp araya girdiğim için hoşgörün.biliyorsunuz  şu sıralar hoşgörü kelimesi moda.nedense bu hoşgörüden müslümanlar dışında herkes yararlanıyor.şunun için uzattım:: bugün duyduğum ve aklımdan bir türlü çıkmayan cümle yüzünden: 
        her tarafı harabolan  Lübnan' dan  BM' e  yardım çağrısı  üzerine,  ameriKAN  başkanı  Bush tan  İsrail'e  çağrı : 
        İŞİNİZİ  ( MÜSLÜMANLARIN İŞİNİ  )  BİTİRMEDEN  LÜBNAN' DAN ÇIKMAYIN. 
        Yüce Rabbimiz ,  Müslümanlık  iddiasında bulunan biz leri sırat-ı müstakim'e dahil, taşımamız gereken izzete muvafık ve sahip kılsın.Tüm Dünya daki Kur'an düşmanlarına da hidayet , olmuyorsa helak versin. 
        selam ve dua ile. 
         |