HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: ORTADOĞU - İSRAİL VE SİYONİZM Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Aleyküm Selam Değerli Kardeşim,

.............................

Irak bunun aleni hali, türkiye'de en sessiz operasyonların yapıldığı en büyük ülke.

İnsan düşünmüyor da değil, Aklı işletenin üzerine pislik yağarmı ?

Irak'ta kardeşlerimiz de aklı işletemediler, Güdümlü kitle olarak koyun misali yıllarca sürüklendiler durdular.

Sonunda olan bu, Rabbim onlara yardım etsin inşaAllah.

Türkiye'de gidiş aynı, strateji aynı.

Koy önemli odaklara kendinle işbirliği içinde olan adamları, zamanı gelince teslim al ülkeyi.

Evet, tüm temel odaklarda bugün Amerikan işbirlikçisi kişiler mevcuttur.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun inşaAllah  Eren ERDEM yazdı

diyorsun...

doğru söze ne denir...

benimkisi ; hırsızın hiç mi kabahati yok? anlamındaydı , tabiki...

tabiki, aynen Kur'an'dan güzelce hatırlattığın gibi, aklını kullanmayanların üstüne pisliklikten başka ne yağabilir ki ( Yunus 100)ve '' bugünkü hallerini değiştirip, yalnız Kur'an demedikçe '' o'nlara dünya ve ahirette rezillik ve azaptan başka ne var ki... başka ne olabilir ki...

Bakara 85 :

Sonra siz (o kişilersiniz ki); birbirinizi öldürüyorsunuz, sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz ve onlara karşı günah ve düşmanlıkta yardımlaşıyorsunuz. Eğer onlar, size esir olarak gelecek olsalar (yine de onların yurtlarında kalmalarına izin vermeyip) fidye karşılığı değiştirirsiniz. Oysa o, onların (yurtlarından) çıkarılması size haram kılınmıştı. Yoksa Kitab'ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası; dünya hayatında ancak rezilliktir. Kıyâmet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine maruz bırakılır. Allah, yaptığınız şeylerden gâfil değildir.



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

İbrahim Karagül
ibrahimkaragul@gmail.com
15 Ekim 2008 Çarşamba
 
 
Bankayı batırıp 400 milyar doları İsrail'e kaçırmışlar!
 

Yüzyılın en büyük krizi, tarihin kaydetmediği oranda bir yolsuzluğa dönüşüyor. İnsanlığın yüzyıldır karşılaştığı en büyük ekonomik krizle yolsuzluk birbirinden ayrılması güç iki gerçek haline geldi. Krizin mimarları artık ülkelerin hazinelerini hortumlamaya başladı. Finansal sistemi çöküşten kurtarmak için insanlık tarihinin en büyük mali operasyonu kriz tacirleri ve sistemi çökertenler için yepyeni bir kazanç kapısı açıyor. Mali operasyon için harcanan miktarın büyüklüğünü düşününce, yolsuzluğun boyutunun da nerelere ulaşabileceği takdir edilebilir.

Daha şimdiden, operasyon maliyeti 3.5 trilyon dolara ulaştı. Sadece Avrupa'nın ayırdığı miktar 2 trilyon dolar. Sadece Almanya'nın ayırdığı miktar, 680 milyar dolar. Kurtarma paketleriyle kurtarılanlar kimler? Dikkatle bakmak gerekiyor.

Mali sistemi kurtarmak, sistemi çökertenleri de kurtarmaya dönüşürse, ya da onlara yeni kazanç kapıları açarsa durum daha da vahim hal alacak demektir. Bu yönden şüpheler giderek artıyor. Kurtarılmayanlar, batmasına izin verilenler üzerinden ise, tarihin görmediği büyüklükte sermaye hırsızlığı, yolsuzluk ve para transferleri izliyoruz.

Şimdi vereceğim örnek çok önemli. Net ifadelerde, özenle gizlenmeye çalışılan çok çarpıcı bir iddiayı dikkatinize sunuyorum:

  • Bazı sermaye merkezleri ABD piyasasından devasa miktarda parayı dış piyasalara kaçırıyor. ABD için ürkütücü bir şey bu. Washington, krizi atlatmak için paketlerin yanında dışarıdan para çekmeye çalışırken onlar daha güveli ülkelere hızla transferler yapıyor.

  • İşin tuhafı, bu transferleri yapanlar dışarıdan değil, ABD mali sisteminin kalbini oluşturan çevrelerden oluşuyor.

  • Bu durum ilk bakışta normaldir. Çöküşe geçen bir piyasa var ve güvenli limanlar aranıyor. Yaklaşık yedi yıldır benzer hareketler izliyoruz zaten. Ama asıl konu bu değil. Şok edici gerçek şu:

  • Lehman Brothers'ın batışı kriz sürecinin en büyük yolsuzluğuna da zemin hazırlamış. Batmasına izin verilen, kurtarılmayan, 613 milyar dolarlık finans kuruluşunun batışı sırasında dudak uçuklatan olaylar yaşanmış.

  • İddialara göre, Lehman Brothers iflası öncesi devasa miktarda para, elektronik ortamda İsrail'e aktarılmış. Şöyle:

  • Lehman Brothers'ın 15 Eylül'de battığı açıklandı. Ancak yukarıda ifade edilen 613 milyar doların gerçek olmadığı şimdi ortaya çıkıyor.

  • Bu rakam verilirken tam dört ay önceki veriler kullanılmış. 19 Eylül'de, şirket varlığının 100 milyar dolar olduğu ortaya çıkmış. Peki geriye kalan miktar nereye gitti?

  • İşte büyük yolsuzluk operasyonu burada. İddialara göre tam 400 milyar dolar İsrail bankalarına aktarılmış. Şirketin CEO'sunun milyonlarca dolarlık tazminatından söz etmiyorum. 400 milyar dolardan söz ediyorum.

  • Transfer edilen İsrail bankalarının adları belli. Üç banka var kullanılan: Hapoalim Grup, Bank Leumi Grup ve Discount Bank Grup..

  • Transfer edilenler belli. İsrailli bankerler… Bu kayıtlar Lehman Brothers'la ilgili soruşturmalarda ortaya çıkıyor.

  • En kötüsü de, ABD'nin bu transferi İsrail'de soruşturma imkanı bulamaması. İsrail bankacılık yasalarının buna izin vermemesi.

  • Bu yolsuzluk örneği gizlenecek türden değil. 400 milyar dolarlık büyük transfer ve bankanın iflas ettirilmesi. Tarihin en büyük banker operasyonu!

  • Diğer iflaslarda da çok yakında benzer örnekler ortaya çıkacak gibi. Yolsuzluk boyutu böyle. Ama bir gerçek daha var ki, ısrarla ve dikkatle üzerinde durulması gerekiyor.

  • Finans piyasası merkez değiştiriyor. ABD merkez olma özelliğini kaybediyor.

  • 1873'deki panikle finans merkezi Merkez Avrupa'dan Amerika'ya kaydı. Şu anki kriz, ABD'nin merkez olma özelliğini kaybedişidir. Bazılarına göre yeni adres Çin ve Hindistan olacak…

    Bakalım bu öngörü tutacak mı? 400 milyar dolarlık büyük operasyonla ilgili iddialardan sonra nelere tanık olacağız göreceğiz…



  • __________________
    Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
    Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
     
    Mana Eri
    Newbie
    Newbie
    Simge

    Katılma Tarihi: 15 ekim 2008
    Gönderilenler: 38
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mana Eri

    Siyonizm sinsidir.

    Bir taraftan Ayet inkar ettirtir.

    Diğer taraftan Namaz inkar ettirtir.

    Haccı reddettirtir.

    Bizim kraldan çok kralcı olanlarda hemen propagandaya başlar...

    Din adına konuşanların %70 i ajan olduktan sonra.

    Namazın bugüne kadar tartışılmaması ilginç.

    Neyseki

    Şeytan taraftarları ile

    Allah taraftarları

    ayrılır!

    Hak batılı ezer geçer.



    __________________
    Tavukseven
    Yukarı dön Göster Mana Eri's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mana Eri
     
    hasanoktem
    Admin Group
    Admin Group


    Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
    Gönderilenler: 2837
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

     

    yeni bir AmeriKAN itirafı :

       
    Gıda krizini Amerika körükledi   Eski ABD Başkanı Bill Clinton’dan itiraf:
    Gıda krizini Amerika körükledi

    Clinton, dünyadaki gıda krizini ABD’nin körüklediğini, krize, zirai mahsullere dünyadaki fakirler için hayati bir ürün olarak değil, sıradan bir ticari ...

    devamı : http://www.milligazete.com.tr/

    __________________
    Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
    Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
     
    hasanoktem
    Admin Group
    Admin Group


    Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
    Gönderilenler: 2837
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

     

    İsrail'in kuruluşu hakkında şok iddia!

    Başta Filistin olmak üzere dünyanın başına bela olan İsrail, Araştırmacı Tarihçi Cezmi Yurtsever'e göre Anadolu insanını kara bulayacaktı... Peki İsrail nerede kurulacaktı? İşte cevabı:
     

    Araştırmacı tarihçi Cezmi Yurtsever, işgal yıllarında Adana'da kullanılan pullar üzerine basılan mühürle İsrail Devleti'nin Çukurova'da kurulmasının amaçlandığını ileri sürdü. 

    Yurtsever, yaptığı yazılı açıklamada, Adana'da işgal yönetiminin pullar üzerine bastığı mühürde, yıldızı altı köşeli olarak kullanmasını, Çukurova'nın Yahudi sermayesiyle ekonomik kontrole alınması ve arkasından Yahudi göç ve yerleşimini hızlandırıp nüfus dengelerini değiştirerek yaşanacak tarihi süreç içinde İsrail Devleti'ni Çukurova'da kurma ideallerinin canlandırılması düşüncesini yansıttığını öne sürdü. 

    Osmanlı'nın içinde bulunduğu ağır ekonomik bunalım karşısında Çukurova'nın ortasındaki 1 milyon 100 bin dönümlük Abdülhamit'ten kalan Mercimek çiftliğinin işletme haklarını 75 yıl süreyle Fransız Leon Lesseps'e satmak durumunda kaldığını hatırlatan Yurtsever, adı geçen şirketin Mercimek köylülerinden arazilerini terk etmeleri ihtarı yapmasıyla olaylar çıktığını kaydetti. 

    Çukurova'nın Fransızlara satılması olayı arkasından 1918 yılında Fransız ordusunun işgalci durumunda Çukurova'ya gelmesi ve kanlı çatışmaların çıkması ile sürüp giden olaylar yaşandığını aktaran Yurtsever, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İlginçtir, Fransız yönetiminin sona erdiği günlerde Adana'yı yansıtan 21 Aralık 1921 tarihli fotoğrafın üzerindeki pul üzerine son kez işgal yönetiminin kırmızı mührü basılıyor. Mühür üzerindeki hilalin ortasında yıldız altı köşeli olarak görülüyor. Fotoğrafı çeken kişi ise tanınmış fotoğrafçılardan Yahudi asıllı Gaston Mizrahi'dir. Osmanlı-Türk devletinin simgesi olan ve bayrak görüntüsünü yansıtan şekillerde hilal ve beş parçalı yıldız birlikte kullanılır idi. Ama Adana'da işgal yönetiminin pullar üzerine bastığı mühürde yıldızı altı köşeli olarak kullanması Çukurova'nın Yahudi sermayesi ile ekonomik kontrole alınması ve arkasından Yahudi göç ve yerleşimini hızlandırıp nüfus dengelerini değiştirerek yaşanacak tarihi süreç içinde İsrail Devleti'ni Çukurova'da kurma ideallerinin canlandırılması düşüncesini yansıtır."

    Yurtsever, Çukurova tarihi hakkında yayınladığı 35 kitabı 1-9 Kasım 2008 tarihlerinde İstanbul TÜYAP Fuarı'nda tanıtacak.

    İSRAİL DEVLETİ İŞTE BÖYLE KURULDU-FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

     



    __________________
    Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
    Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
     
    hasanoktem
    Admin Group
    Admin Group


    Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
    Gönderilenler: 2837
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

     

    '' YAHUDİLİĞİN GERÇEK YÜZÜ ''

    kitabından bazı kısa bölümler :

    İLK SİYONİST KONFERANS KARARLARI VE PROTOKOLLERİN GİZLİCE ELDE EDİLMESİ :

     

    yahudi liderleri 1897'den 1951'e kadar tam 23 konferans düzenledi. bütün bu düzenlenen gizli konferanslardaki amaç :

    uluslararası siyonist devletinin kurulmasını amaçlayan ilke ve planların öngörülüp fertlere öğretilmesiydi.

    onların ilk konferansı İsvçre'nin '' Basel '' şehrinde Therodor Hertzel başkanlığında 1897 yılında düzenlendi. bu toplantıya 50 yahudi derneğini temsil...............

    bu temsilciler, konferansta Hz.Davud(a.s)'un neslinden olan bir kralın tacı altında BÜTÜN DÜNYA'YI KÖLELEŞTİRMEK amacına yönelik gizli bir takım kararlar aldılar. bu kararlar en ince gizlilik kurallarına uyularak, başkalarının dikkatini çekmesine fırsat vermeyecek derecede koruma tedbirleri arasında alındı.

    ALDIKLARI KARARLARIN BAZI HUSUSİYETLERİ :

    1- yahudi, yeryüzünde mevcut bulunan idari sistemlerin bozuk olduğunu düşünür ve bu durum karşısında kendisi için yapması GEREKENİN yahudi devleti kuruluncaya kadar bu mevcut idarti sistemlerini BİRAZ DAHA BOZMAK olduğuna inanır.

    2- insanlar üzerine hakim olma sanatı öyle kutsal bir sanattır ki bunu yahudilerden başkası beceremez.

    3- yahudiler dışındaki BÜTÜN İNSANLARA AŞAĞILIK HAYVAN SÜRÜLERİ gibi hükmedilmesi gerekir.

    4- insanları şehvete sürüklemek, rezilliği yaymak, TÜM MANASIYLA BOZULUNCAYA KADAR GENÇLİĞİ AHLAKÎ ÇÖKÜNTÜYE UĞRATMAK. böylelikle fertler kendilerini yahudinin ayağına atmaktan başka çıkar yol bulamayacaktır.

    5- yahudi dışında kalan bütün insanlar özellikle de LİDERLER; tehdit, mal, makam ve bunun gibi unsurlarla ulaşılmak istenen amaçta kullanılırlar. böylece LİDER'e bağlı toplum fertlerini de kendilerine boyun eğmeleri ve köleleştirmeleri kolaylaşır. bu sebeple özellikle bu fertler yahudilerin ellerinde SATRANÇ TAŞLARI haline döner.

    6- yeryüzünün rahatsız olması ve böylelikle bu rahatsızlığın ortadan kaldırılması amacıyla yahudi'den yardım istenip onun hakimiyetine boyun eğilsin diye SÜREKLİ EKONOMİK KRİZLER meydana getirilmesi gerekir.

    7- bütün basın organları , gazeteler, okullar, üniversiteler, tiyatrolar, sinema şirketleri , bilimsel araştırma ve toplantılar, borsalar, açık arttırma ve halkın yanında önemli diğer bütün fonksiyonel birimlerin hepsinin YAHUDİ HAKİMİYETİ altında olması gerekir.

    ............................................................ ...........................

     

    ilgili kitaptan alıntılar yapılmaya devam edilecek, siyonizm'in ( SİYONİZME İNANAN YAHUDİ'LERİN)dünya'nın başına ne kadar büyük bir fitne ve fesad olduğunun ortaya konulmasına devam edilecektir inşaAllah...

    bu konu ile ilgili bir Ayet'i sizlerle paylaşmak istiyorum :

    MAİDE SURESİ :

    5.82.

    İnsanların arasında inananların en azılı düşmanı olarak Yahudileri ve müşrikleri bulacaksın. İnananlara sevgice en yakınları da "Biz Hıristiyanız," diyenleri bulursun. Çünkü onlar arasında büyüklük taslamayan papazlar ve rahipler var.

    yüce Rabbim hepimizi siyonist yahudi ve müşriklerin fitne ve fesadından korusun.inşaAllah

    veddua



    __________________
    Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
    Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
     
    adalet
    Uzman Uye
    Uzman Uye
    Simge

    Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
    Gönderilenler: 1195
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

    Kıyımıza vuran aşk mektubu

    Yedioth Ahranot isimli İsrail gazetesinde çıkan bir haber işgale, siyasi ve coğrafi bölünmüşlüklere rağmen 'insani'liğin nasıl direndiğini, insanın içinde, ruhunun derinliklerinde yaşanan bütünleşme arzusunun maddi olanı nasıl aşabileceğinin sarsıcı bir örneği gibi geldi. Olay basit, basit olduğu kadar da düşündürücü. Gazetenin haberine göre olay Gazze Şeridi'ne yakın sınırdaki bir Yahudi kasabasında meydana gelir. Aşkelon yerleşim biriminin sahilindeki Akdeniz'i seyredenler kumsalda denizden kıyıya vuran bir şişe bulurlar. Şişenin içinde muhtemelen Gazze'den denize bırakılan bir mektup vardır.. Ve mektup bir adamın sevdiği için kaleme aldığı duygularını anlattığı ifadelerden ibarettir.

    Akdeniz'in sularını aşarak kıyıya vuran bu aşk mektubu yüzyılımızın en büyük dramlarından birinin öyküsü aslında. Denizden kıyıya vuran aşk mektubu bir metafor olduğu kadar çağımızın katı gerçekliğini bir kez daha hatırlatan, insanlığın vicdanında parçalanan cam fanusa dönüşüyor adeta.

    Sevgisini yüreğindeki cam fanusta gizleyen âşığın "derdini ummana dökercesine" Akdeniz'in köpüklerine emanet edişi… Denizin bile saklayamadığı bu sırrı dalgaları ve sınırları, tankları aşarak kıyıya vurması karşısında şişeyi açıp bakanlar ne düşünmüştür acaba? Bir yanda ambargo altında açlığa mahkûm edilen, kuşatma altındaki bir Gazzelinin ilan-ı aşk ediş tarzı karşısında sarsılmışlar mıdır?

    'Kıyıya vuran fanus' haberini okuduğumda Osman Sarı'nın şiiri aklıma geldi. "1967 savaşında ölen kardeşlerimizin cesetleri kıyılarımıza vurmaya başladı" girişiyle başlayan Türkçe'nin modern şiirdeki en güzel örneklerinden bu dizeleri ilk okuduğumda ne kadar sarsılmıştım. Edebiyat dergisi yayınlarından çıkan o ince, zarif şiir kitabındaki insanlığın feryadı hâlâ susmadı. “Biz de yaşamak için gelmişiz insanlar|/ Önce toprak dedik çöl de olsa toprak|/ Sonra devlet dedik zor da olsa devlet|/ Savaş dedik sonra yok da olsak savaş” dizelerinde dillendirilen nefis şiirini hatırlayan var mı bugün?…

    Akdeniz'in sularını yara yara kıyılarımıza cesetlerini gönderenler şimdilerde gönüllerini gönderiyor. Hangi sahile ulaştığına bakmaksızın gönlü olanların kıyısına… Yüreklerinde bir sevda taşıyanlara bu mektubun anlatacağı, ima edeceği, hatırlatacağı çok şey var. Her şeyden önce insanlığımızla yüzleşmeye çağıran bir ihtar…

    Filistin'de bir insanlık dramı yaşanıyor. Gazze'de yüzbinlerce insan açlık ve ölümle pençeleşiyor. Gazze'de gönlü sevda yüklü bir adam dünyayı insanlığıyla yüzleşmeye çağırıyor. Sığındıkları küçücük topraklarının dışında kalan dünyada hâlâ aşkın ölmediğini, Fuzuli gibi "aşk imiş her ne var ise âlemde" diyebilenlerin yaşamakta olduğunu varsayan umutla denize salınmış mektup…(Yeni Şafak-Akif EMRE)



    __________________
    "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
    Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
     
    Apom-
    Yasaklı
    Yasaklı
    Simge

    Katılma Tarihi: 22 kasim 2008
    Yer: Turkiye
    Gönderilenler: 88
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Apom-

    Adalet iseniz, tek tarafli bakmaktan vazgecip bir de bir yahudinin gozunden olaylara bakmayi denemelisiniz.

    Suclanan tarafi dinlemeden karar vermek, adaletmidir ?

    Acaba filistin'in hic sucu yok mu ?



    __________________
    Millet- i Yahudi,
    Ask ve sevgi abidi.
    Yukarı dön Göster Apom-'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: Apom-
     
    adalet
    Uzman Uye
    Uzman Uye
    Simge

    Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
    Gönderilenler: 1195
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

     
      Neymiş Filistinlilerin suçu,açıklayın da bilelim lütfen..

    __________________
    "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
    Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
     
    Apom-
    Yasaklı
    Yasaklı
    Simge

    Katılma Tarihi: 22 kasim 2008
    Yer: Turkiye
    Gönderilenler: 88
    Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Apom-

    sürekli olarak müslüman ülkeler yada müslüman olduğunu sanan kişilerce israil terorist ve işgalci bir devlet olarak nitelendirilmekte ve bunun nedeni olarak ise israilin filistin toprklarını işgal ettiği öne sürülmektedir..peki öylemidir? bu konuya en çok takılan milletlerin başında gelen müslümanlar acaba şunları düşünüyormu hiç, islam dinine göre herkes eşittir ve bu dünya üzerinde herkesin yaşamaya hakkı vardır...bu nedenle nasıl filistin,iran,s.arabistan yada diğer devletler varsa israil halkınında devlet kurmak en tabii hakkıdır...özellikle tarihi acılarla ve soykırımlarla dolu olan israil gibi ülkeler başta olmak üzere kimse kimsenin yönetimi ve baskısı altında yine başkasının istediği şekilde yaşamak zorunda değildir...dinlerin insanlara tanıdığı eşitlik malesef sadece sözdedir ve bu inanışlara sahip milletler zorbalığı ön planda tutmaktadırlar. ayrıca israil devletinin kuruluşu bence insanlık örneği olarak gösterilebilecek ender durumlardandır..nedenmi? çünkü kan dökmek ve zorbalıkla işgal ederek devlet kurma yoluna gidilmemiş,ve zaten her insan gibi bu dünyada hakları olan kendi vaadedilmiş topraklarını parayla satın almışlardır..acaba diyorum israilde diğer devletler gibi savaşarak ve kan dökerek bu devleti kursaydı ozman da bu kadar eleştirilecek ve sorun olacakmıydı? yani meşru olmanın şartı zorbalıkmıdır?

    bu dünya kimsenin olmadığı gibi filistinlilerin yada başka miletlerinde değildir ve herkesin bu gezegende eşit hakkı olduğundan herkesin toprak sahibi olmsı hakkıda vardır...peki neden savaşla ve kanla alınan devletler sorun olmuyorda israil oluyor? nedeni müslümanların aç gözlülüğüdür...hem bugün israilde dökülen kanın sorumlusuda ırak,mısır ve ürdünle beraber isrile ilk saldıran diğer tüm devletlerdir..eğer bu savaşı müslüman ülkeler başlatmasaydı bugün bu noktaya gelinmezdi...ayrıca filistin yönetimi ölen insanları hiçte umursamamaktadır..eğer öyle olsaydı salt siyasi amaçlarla gazze şeridine zamanında milyonca insan sürmezdi..evet malesef kendi vatandaşını kendi ülkesi içerisinde süren ama aynı zamanda insanlık çığırtkanı ülkeler mevcuttur...israilin halkının diğer milletler gibi toprak sahibi olma hakkı gayet doğaldır ve bu insancıl yöntemlerle yapılmış ve vahşi karşılıklr bulmuştur..aşağıda özet bir israil tarihide ekledim..bu metindende anlayacağınız üzere israil toprakları satın almış ama ilk saldıranlar bazı islam ülkeleri olmuştur!!! bunun sonucu olarak yeni kurulan israil devletinin savunmasız halkı vahşice 5 devletin kıyımına maruz kalmış ve 6000 vatandaşını yani o anki nüfuslarının yüzde birini kaybetmiştir...

    Tarihi
    Yahudiler 19. yüzyılın sonlarında devlet kurma çalışmalarına başladılar. Arz-ı mev’ut (vadedilmiş topraklar) üzerine devlet kurma çalışmaları ilk önce İngiltere’de görülür. 1848’de İngiliz hükumeti bir genelgeyle Filistin’deki konsoloslarını, Yahudilerin himayesine verdi. 1870’te Yahudi faaliyetlerinin merkezi İngiltere’den Rusya’ya geçti. Siyonist hareketlerin başına geçen Theodor Herzl, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması için birçok çalışmalarda bulundu. Bunun gayesi bir Yahudi şirketi kurup, vadedilmiş topraklar üzerine müstakil ve üç dört milyon Yahudiye yetecek genişlikte toprak satın almaktı. Herzl, İngiltere gibi güçlü bir devleti arkasına alarak, gayesine ulaşma çabasındaydı. Herzl, Yahudi devletinin ancak, kutsal topraklar üzerinde kurulmasını istediğinden, 1870 yılından itibaren Filistin toprakları üzerinde tarımsal yerleşme merkezleri teşkil etmeye başladılar. 1870-1896 yılları arasında Filistin’de on yedi tarım kolonisi kuruldu.

    Herzl, devrin Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid ile görüşerek, ondan Filistin’de bir Aristokratik Cumhuriyet kurmak için izin istedi ve bazı tekliflerde bulundu. Fakat Sultan Herzl’in talep ve israrlarını kabul etmemiş, hatta kat’i bir lisanla haberleşmeyi kesmiştir.

    Birinci Dünya Savaşı sonunda, Ortadoğu’da İngiltere’ye dost bir devlet kalmamıştı. İngiliz menfaatleri, bu bölgede bir dost devletin bulunmasını icab ettiriyordu. Filistin’de kurulacak bir Yahudi devleti bu boşluğu doldurabilecekti. Bundan dolayı 2 Kasım 1917’de İngiltere dışişleri bakanı Arthur Balfour'un girişimiyle Balfour Deklerasyonu, 1917 süreci başlatılmış oldu. Birleşmiş Milletler Cemiyeti de 1920 yılında, Filistin üzerinde İngiliz mandasını tanıdı. Bundan sonra kurulan bir Yahudi bürosu İngiltere nezdinde Yahudi haklarını temsil etmeye başladı. Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın kabul etmediği şartlar arasında bulunan bir üniversite 1925 yılında Skopus Dağı'nda kurulmaya başlandı.

    Bundan sonraki yıllarda Nazi Almanyası'nın Yahudilere karşı soykırımına girişmeye başlamasıyla Filistin’e büyük bir Yahudi göçü başladı. Filistin’deki Araplar bu göçe karşı koyduklarından İngiltere, Yahudi göçlerinin durdurulmasına karar verdi. Bunun üzerine Sion’a bağlı Askeri Yahudi Teşkilatı Hagana, Filistin’e göç konusunda İngiltere’nin aldığı bu kısıtlayıcı kararı protesto amacıyla silahlı terör eylemlerine girişti.


    Filistin’e de gizli Yahudi göçleri düzenlemeye başladı. İkinci Dünya Harbinin müttefiklerin galibiyetiyle bitmesinden sonra, Filistin meselesi son safhasına ulaşmıştı. İngiltere daha sonra Amerika’nın yardımını sağladıktan sonra, Filistin meselesini Birleşmiş Milletler'e götürüp, meselenin çözülmesini istedi. Birleşmiş Milletler 1947 Kasımında Filistin’in biri Yahudi öteki Arap olmak üzere iki devlet arasında paylaşılmasına karar verdi. Kudüs şehrine ise Birleşmiş Milletler denetiminde milletlerarası bir bölge statüsü tanındı. Bu çözüm Arapları tatmin etmedi. Filistin iç savaşı başladı.

    14 Mayıs 1948’de BM paylaşım planı uyarınca David Ben-Gurion tarafından İsrail Devleti’nin kuruluşu ilan edilmiştir.İsrail'i diplomatik statüde tanıyan ilk ülke Türkiye'dir.24 saat sonra, Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak orduları saldırıya geçerek İsrail topraklarına girmişlerdir. Yeni kurulmuş, donanımı yetersiz İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), İsraillilerin "İsrail’in Bağımsızlık Savaşı" olarak adlandırdıkları ve yaklaşık 15 ay süren ve 6000’in üzerinde İsrailli’nin yaşamına malolan (ülkenin o dönemki Musevi nüfusunun takriben yüzde biri) savaşta Arap ordularını geri püskürtmüşlerdir.

    1949 yılının ilk aylarında BM nezdinde İsrail ile onunla savaşan Arap ülkelerinin herbiri (o dönemden beri İsrail’le müzakere masasına oturmayı reddeden Irak hariç) arasında doğrudan müzakereler düzenlenmiş ve bunların sonucunda bir ateşkes anlaşması imzalanmıştır. Ateşkes anlaşması uyarınca sahil şeridi, Celile ve tüm Necef İsrail’e, Yehuda ve Samiriye (Batı Şeria) Ürdün’e, Gazze Mısır yönetimine ve Kudüs’ün ise Eski Şehrin de dahil olduğu doğu kısmı Ürdün’e, batısı da İsrail’e bırakılmıştır. İsrail'in Filistinliler ile olan gerginliği ise sürmekte, bu gerginlik Orta Doğu'da istikrarsızlık nedeni olmaya devam etmektedir.


    __________________
    Millet- i Yahudi,
    Ask ve sevgi abidi.
    Yukarı dön Göster Apom-'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: Apom-
     

    << Önceki Sayfa 23 Sonraki >>
      Yanıt YazYeni Konu Gönder
    Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

    Forum Atla
    Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
    Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
    Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
    Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
    Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
    Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

    Powered by Web Wiz Forums version 7.92
    Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
    hanif islam

    Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

         Sayfam.de  

    blog stats