Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
beynimiz görünen şeyleri eşya olarak algılarken, işitilen şeyleride ses olarak algılar ve yorum getirir.
aynı zamanda beynimiz görünmeyen şeyleride görür, duyulmayan şeyleri de duyar. görünmeyen şeyleri his olarak yorumlar beyin, duyulmayan şeyleri de düşünceye çevirir.
gördüğümüz işittiğimiz boyutun dışında başka boyutlarda vardır bu boyut görünmeyenler boyutu, yahut cinler boyutu, yahut ölüler boyutu, yahut araf denir.
araf boyutunda ruhlar yaşar yani gölgeler.
bu gölgeler, ruhlar, sürekli bizi izler. biz onları görmeyiz ama onlar sürekli bizi izler ve kayıtta yaparlar.
yaşayanlarla iletişimede geçerler.
"biz cinlerden bazılarılarından yardım alıyorduk"
bu boyuttaki varlıkların bedenleri vardır. "karanlığa vücut verdi"
sonra bu bedenlerle ilgilide bazı cezalandırmayla ilgili ayetlerde vardır "aşırılığa gitmiş olmalarından dolayı onlara aşağılık maymunlar olun dedik"
sonra hortumu olan bir varlıktan bahsedilir mesela "biz onun hortumundan tutacağız" bahsedilen bir fildir. fil ashabı da kabeyi yıkmak istemişti geçmişte.
sonra başka ayetlerde vardır bu cezalandırma ve hayvana dönüşümle ilgili olarak "sonradan geleceklere bir ibret" sonradan ölüp o boyuta geçeceklerden bahsedilmektedir.
başka ayetlerde de "aslandan ürkmüşlerdir" der. Hz Ali de Allah'ın aslanı olarak anılır.
tevrata bakınca da "konuşan hayvanlar" ayetiyle karşılaşırız.
budizm ve mitolojiye bakıldığında ise yarı insan yarı hayvan bedenine sahip varlıklar vardır.
dede korkut destanlarında da canavarlar "tepe göz" gibi hikayeler vardır.
tepe gözü ve gönül gözü meseleleri kuranda geçer. uyku ve ölüm hallerinden bahsedilir. savaşlardan bahsedilir. "uykunda sana onları az gösteriyorduk"
sonra bilim kurgu filmlerinde bu ve benzer konular sıkça işlenmiştir.
matrix gibi
vampirler vs...
ilginçtir ki kuranda "kan içmeyeceksiniz" der.
"uykuyu bir çeşit ölüm yaptık"
uyur gezer bir hallin varlığından bahsediliyor olabilir mi?
aslında uyuyan ama uyanık, uyuyanlar boyutundan bir çok olay ve konuya hakim ve haberdar birileri olabilir mi?
olabilir.
"bizi uykumuzdan kim uyandırdı"
diğer boyutta evren çok daha ffarklı olabilir. mesela aya çıkabilir ay toprağını sürebilir ve aya ekin ekebilir, meyveler yetiştirebilirsiniz.
bir bahçeniz olabilir ve içinden su fışkırtabilirsiniz.
köşkleriniz olabilir.
"iblis:ben onlar için süslemeler yapacağım." "onlara sağlarından ve sollarından gelicem ve onlar hayvanların kulaklarını kesecekler ve yaradılışı değiştirecekler"
"kulak kesmek" deyimi, birşeyi dinlemek, kulak kabartmak anlamında da kullanılabildiği gibi bir frekansın önünü başka bir frekansla kesmekte olabilir.
bir çeşit parazit gibi.
bu insanlarda ve toplumlarda, unutkanlık, birbirlerinin nedediklerini anlayamama, düşünememeye sebep olur.
"bana balığı şeytan unutturdu"
"neredeyse birbirlerinin ne dediğini anlamayacak hale gelmiş bir kavme rastladı"
bu sadece kulak kesmenin örneklerinden biridir.
başka örnek ise görünmeyen ve işitilmeyen bu emri, komutu kişinin kendisi istiyor olduğunu zannedip yerine getirmesidir.
yani telkin, yani beynin algıladığı şeyin düşünceye ve isteğe dönüştürmesi olayı.
herşey bu kadar kötü değil tabi ki, iyileri unutmamak lazım. "sizler yeryüzünde çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. insanlara iyiliği emreder ve kötülükden kaçındırırsınız." bu da kulak kesmenin başkalarınca yapılanıdır.
isa saralı bir adamla karşılaşır, bu adama ne gördüğünü sorar, ,adam karanlık bir takım adamlar gördüğünü söyler, isa da o adamı iyileştirip o köye birdaha gitmemesini söyler.
kısacası diğer boyutla ilgili geçmiş ve kitaplar bize bilgi veriyor.
bunun için "eskilerin masalları", "geçmişin hikayeleri" diyenler var elbette.
"o bir düşündürücüdür, dileyen onu düşünür."
Herkese Allah'ın selamı üzerlerine olsun.
Hayırlı akşamlar.
__________________ Karanlıkta Dile Getirmekten Çekindiğiniz Hakikat Bir Gün Aydınlıkta İşitilecek, Ve Gizli Mekanlarda Öğrendiğiniz İnancı Bir Gün Çatılardan Haykıracaksınız. ...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma