Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Selam, savm inananlari takva sahibi yapar,karsliginin bedeli de cennetdir,benim kuran dan anladigim bu. Kuranda cok yerde hep vurgu "takva"sahiblerindir,gerci cogunuz bunu benden daha iyi bilirsiniz. En dogrusunu Rabbimiz bilir.
Degerli kardesim asim,SAVM 30gündür ü nereden cikardiginizi sorabilirmiyim? Selametle.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam ile...
Bir bakış açısı:
"...felyesumhü...> ...onda (o hacc mevsimindeki bir ay içerisinde yer alan kamerin hilalden dolunaya geçişine kadar eyyamen ma'dudat/sayılı birkaç günde) tutsun (kendini ve o zaman diliminde Allah Resulu'nden alacağı hatırlatma ve öğüdü)..." 2/185
Bu kelimenin geçtiği yerdeki cümle ve pasajda, Allah'ın rahmeti gereği sunduğu Kur'an ın hakkı batılan ayırarak hidayete ulaştıran yönüyle açıklanması ve bu zaman dilimine şahit olan imkanlı kişiye Kur'an ın bu yönünden istifade etmesi öğütlenmektedir. Kur'an i bütünlük ile ele alınıp o dönem açısından değerlendirdiğimizde, bu istifadenin olmazsa olmazı, Allah Resulu'ne yapılacak ziyarettir. Yani Kur'an i tabir ile "Hacc" dır. Öyle görünüyor ki maksat, bu dönemde bu ziyaretle kişi/kişler Allah Resulu'nun tedrisine müdahil olup, Allah'ın Nur'u ile aydınlanıp, döndüğünde ehlini, aşiretini ve kabilesini aydınlatmasıdır.
Şimdi ise zaman ve şartlar değişti ama, Allah'ın klavuzlaması ve mesajına olan ihtiyaç devam etmekte, hemde ilk günkü gibi belki daha da fazlasıyla... Ortada muhafaza buyrulmuş bir zikir/hatırlatma/öğüt durmakta, hemde ilk günkü tazeliğinde... Ne yapmalı nasıl etmeli de İlah-i terbiye ile terbiyelenmeli... Bu noktada lazım gelen esas ise, arı-duru ve temiz (objektif) bir bakış açısıyla anlamak, yaşamak ve anlatmak moduyla Rabb'imizin afaki ayetleriyle çakıştırarak okumaktır...
Ayrıca şahsıma yönelik nezaketlerini esirgemeyen dotlara da, en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Eksik olmasınlar.
Muhabbetle...
__________________ Teselli ararsan teselli mi yok...
"...felyesumhü...> ...onda (o hacc mevsimindeki bir ay içerisinde yer alan kamerin hilalden dolunaya geçişine kadar eyyamen ma'dudat/sayılı birkaç günde) tutsun (kendini ve o zaman diliminde Allah Resulu'nden alacağı hatırlatma ve öğüdü)..." 2/185
Yanlış anlayan bensem yanlışımı düzelteyim diye yazıyorum. Bakara 185'teki فليصمه FELYESUMH benim bildiğim onu tutsun demek yani orucu tutsun?"un cevabı ise şu: فمنشهدمنكمالشهرsizden kim o dolunaya tanık olursa onu tutsun.
Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bakara 185'teki فليصمه FELYESUMH benim bildiğim onu tutsun demek yani orucu tutsun?"un cevabı ise şu: فمنشهدمنكمالشهرsizden kim o dolunaya tanık olursa onu tutsun.
Öyle anlayanlarda yok değil. Çoğunluk öyle anlamış. Saygı duyarım. Yukarıdaki cümlede yer alan "orucu tutsun" ifadesi ilginçlik arzediyor. Çünkü "oruç" kelimesi zaten "kendini tutmak/geri durmak/kendini alıkoymak" anlamında kullanılan bir kelime olup, bu kelimenin yanına birde "tutmak" kelimesi ilişince işler başkalaşıyor. Ayrıca "onu tutsun" ifadesine sorulacak "neyi" sorusuna cevap ne olabilir ki? "Orucu" cevabıda yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi iki aynı anlamdaki farklı kelimeleri kullanmak olur.
"Onda" yani ifade buyrulan o zaman diliminde "tutsun" ama "neyi" sorusuna sorulacak cevap, kelimenin içinde geçtiği pasajda ve Kur'an bütünlüğünde açıklanııyor: Kendini sana yasaklananlardan.
Esenlik dileklerimle...
__________________ Teselli ararsan teselli mi yok...
Katılma Tarihi: 22 mart 2009 Yer: United Kingdom Gönderilenler: 132
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
MERYEM) 26.
"Artık ye, iç. Gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen şöyle söyle: 'Ben Rahman için oruç adadım. Onun için bugün, insan cinsinden hiç kimseyle konuşmayacağım." (y.n.o)
__________________ Furkan/52.Artık inkârcılara boyun eğme, onlara karşı Kur'an ile zorlu bir cihat aç.
Bakara 185'teki فليصمه FELYESUMH benim bildiğim onu tutsun demek yani orucu tutsun?"un cevabı ise şu: فمنشهدمنكمالشهرsizden kim o dolunaya tanık olursa onu tutsun.
Öyle anlayanlarda yok değil. Çoğunluk öyle anlamış. Saygı duyarım. Yukarıdaki cümlede yer alan "orucu tutsun" ifadesi ilginçlik arzediyor. Çünkü "oruç" kelimesi zaten "kendini tutmak/geri durmak/kendini alıkoymak" anlamında kullanılan bir kelime olup, bu kelimenin yanına birde "tutmak" kelimesi ilişince işler başkalaşıyor. Ayrıca "onu tutsun" ifadesine sorulacak "neyi" sorusuna cevap ne olabilir ki? "Orucu" cevabıda yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi iki aynı anlamdaki farklı kelimeleri kullanmak olur.
"Onda" yani ifade buyrulan o zaman diliminde "tutsun" ama "neyi" sorusuna sorulacak cevap, kelimenin içinde geçtiği pasajda ve Kur'an bütünlüğünde açıklanııyor: Kendini sana yasaklananlardan.
Esenlik dileklerimle...
Abi bi saniye şimdi söylediğini ben mi yanlış algılıyorum yoksa doğru mu anlıyorum..bu yazını biraz daha açar mısın?
ve ayrıca;
Meryeme ''ye iç gözün aydın olsun ne demek''yani meryem kıtlıktan mı çıkmıştı..bi gariplik var..
Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba değerli İbrahimizm;
Daha önce "oruç sağlığa zararlı mı..." başlığının 10. sayfasına yazmış olduğum "savm" kavramına Kur'an i bütünlük içerisindeki bakış açısının içinden:
1. Allah Resulu Zekeriyya ve Meryem valide hakkında cereyan eden, sıradışı bir şekilde vukuu bulmuş olayın neticesinin hayra ulaşması adına, bu konuya dair konuşmayıp kendilerini tutma hadisesi.
2. Sosyal dokuya ilişkin yapılan haksızlık ve işlenen suçlara ceza olarak, failin kendisinin alıkonması, yani hapis cezası.
3. Hacc mevsiminde dini malumat için Allah Resulu'nun ders halkasına müdahil olup, bu esnada kişinin bır kısım faaliyetlerden kendini tutması/kendini alıkoyması şekliyledir.
Muhabbetle...
__________________ Teselli ararsan teselli mi yok...
Savm/siyam: Geri durma, kendini tutma, kendini alıkoyma.
Bu perspektiften bakarak Kur'an bütünlüğünde üç adet savm/siyam türü karşımıza çıkmakta.
1. Allah Resulu Zekeriyya ve Meryem valide hakkında cereyan
eden, sıradışı bir şekilde vukuu bulmuş olayın neticesinin hayra
ulaşması adına, bu konuya dair konuşmayıp kendilerini tutma hadisesi.
2. Sosyal dokuya ilişkin yapılan haksızlık ve işlenen suçlara ceza olarak, failin kendisinin alıkonması, yani hapis cezası.
3. Hacc mevsiminde dini malumat için Allah Resulu'nun ders halkasına müdahil olup, bu esnada kişinin bır kısım faaliyetlerden kendini tutması/kendini alıkoyması şekliyledir.
Esenlik dileklerimle.
Koyu işaretlediğim cümleye ek olarak sonraki
açıklamalarınızda yeme ve içme vs den bir engelleme olmadığını
olamayacağını söylüyorsunuz,Kıymetli kardeşim bu görüşünü destekler
alıntıların veya yazacakların var mı?misal;meryeme ''ye iç artık gözün aydın mealinde,orada ye iç denmiş midir? sağlıcakla
Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam ile...
"fekuli veşrabi ve qarri aynen... > artık ye-iç gözün aydın olsun..." 19/26
Meryem valide ile ilgili olan pasajın içinde geçen ifade bu şekilde olup, içinde yaşadığı toplumdan kendini soyutlayıp bir kenara çekilmesi ve doğumu akabinde, tekrar toplumu içine dönerek normal hayatına devam etmesini ifade buyuran bir serbestlik deyimidir.
Üç maddeden ibaret tanımlamamın ikinci maddesindeki "savm" ise, suç işlemiş bireyin içinde yaşadığı ailesi ve toplumundan alıkonulması/tutulması şekliyle hapis cezasına telmihtir. Tabi ki bunu belirleyici 4/58 gereği oluşmuş yürütme organı olup, 3/159 ve 42/38 gereği yerine getirirler...
Muhabbetle...
__________________ Teselli ararsan teselli mi yok...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma