Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
İsmailağa Cemaati’nin önde gelenlerinden, Cüppeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün gizli dünyasını, bir zamanlar çok yakınında duran, ancak vaazında söyledikleriyle, yaşadıkları arasındaki uçurumu görünce yollarını ayıran eski bir müridi anlattı.
Cüppeli Ahmet, Ortadoğu ve Avrupa’yı, bu eski dostuyla gezmiş. Malta sahillerinde denize girip jet-ski’yle gezmişler, Alpler’de dolaşmış ve ailece tatil yapmışlar. İşte diğer cemaat üyelerine yasaklanan bir yaşamdan ’Cüppeli’ itirafları...
AVRUPA VE ORTADOĞU’YU ADIM ADIM GEZDİK
Cüppeli ile 1993-1994’te tanıştım. İsmailağa Cemaati’nin içinde oldu tanışmamız. Birkaç sohbete getire götüre bir yakınlaşma oldu. Avrupa seyahatlerimi biliyordu. "Seninle Avrupa’ya gidelim" dedi. Ben de "Olur" dedim. 1998’den itibaren Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun hemen hemen bütün ülkelerine götürdüm onu. Avrupa’da, İsviçre, Almanya, Hollanda, Avusturya ve Malta’yı gezdik. Avrupa gezilerimiz hem sohbet, hem de gezi amaçlıydı. Avrupa’daki Milli Görüş camilerinde sohbet yapıyordu. Ağırlıklı olarak ikimiz giderdik, senede 2-3 defa da ailelerimizle yurtdışında tatil yapardık.
KADINA VE PARAYA AŞIRI ZAAFI VAR
Ben gittiğim tatil yörelerinde jet ski’ye biniyorum. Onu da davet ettim, bindi. Zaten eğlenceli şeyleri denemeyi sever. Kendisi yabancı kadınlarla bir arada olmamayı öğütler, ama tatillerimizde genelde kadınlı erkekli plajlarda denize girmekten kaçınsa da oralarda dolaşır. 1999’da Kıbrıs’ta Dome Otel’de kaldık, Magosa’da denize girdik. Salamis Bay diye bir otel vardı. Orada yemek yemek istedik. Yemek havuz başındaydı, insanlar kadınlı erkekli havuza giriyordu. Benim hanımım kızdı.
MOLDOVALI KIZLARLA GECELİK İLİŞKİLER
Tunus’ta gittiğimiz turda, bir ’Tunus gecesi’ düzenlendi. Dansözler çıktı, onları seyretmedi. Ama Arapça bildiği için bir şekilde onların telefon numarasını aldı ve onları Türkiye’ye davet etti. Onları burada 2 gün ağırladı. Cüppeli’nin paraya ve kadına karşı zaafı var. Cemaatten arkadaşları kendisine Moldovalı bir kız getirmişler. Kendisi nikáh yapıyor, beğenmedim deyip ertesi gün boşuyor. Buna muta nikáhı mı dersiniz, beğenmeyip ertesi gün boşadım nikáhı mı dersiniz, bilmem. Eşleri bilmiyor, bilseler buna asla müsaade etmezler.
TOPLADIĞI 150 MİLYARLIK YARDIMLAR NEREYE GİDİYOR
Cüppeli’nin geliri sadece İsmailağa Vakfı’ndan Kuran tefsiri karşılığında aldığı para. Tefsir adı altında vakıftan resmi olmamak kaydıyla 5-10 milyar arası bir para alıyor. Cemaate de "Ben bundan beş kuruş para almıyorum" diyor. Onlar da "Aslan Hocam" diyorlar. "Kayınbabam bana bakıyor" demesi de yalan. Kayınbabası çok cimri bir adamdır. Cemaatten bazıları bunun eline para sıkıştırır. Bir de toplanan yardımlar var. Mescide bir elektrik cezası gelir 10 milyar, elli yerde konuşuyor, toplanan para 150 milyar. Mağdurun biri gelir, fakirim, dulum, hastayım der. Para toplamak için bunu bir güzel kullanır. Milli Görüş’ün Köln’deki merkezinde Cüppeli’nin sohbet yapmasına neden izin vermiyorlar dersiniz. Yardım topladığı için.
Vaazında ne demişti
DOKTORLAR mecburen yüzme sporu vermişlerdir. Yüzme sünnettir. Biz denizlere gidemiyoruz. Karışık denizlerde, havuzlarda yüzemiyoruz. Sitelerin havuzuna giremiyoruz, erkek kadın karışıktır. Sırf erkek havuzuna da giremiyoruz, çünkü erkekler şortla yüzdükleri için avret yerleri açıktır. Erkeğe de bakmak haramdır. Bu sefer eve mecburen yüzme havuzu yapılmıştır. Kemik erimesi vardır ve bu sporları yapmazsam birkaç sene içinde hareket edemeyecek hale geleceğimi söylediler.
Söz konusu fotoğrafın Malta’da çekildiğini doğrulayan Ahmet Mahmut Ünlü, Malta’ya 2004 yılı Kurban Bayramı’nda gittiklerini belirterek, şunları söyledi; “Ben hayatımın hiçbir döneminde insanların bulunduğu yerde denize ve havuza girmedim. Orada da denize girmedim. Verdiğim fetvanın arkasındayım. Hayatımın hiçbir döneminde “Jet-skiye binmek haramdır” diye bir fetva da vermedim. Bugün de aynısını söylüyorum, “Jet-skiye binmek haram değil. Erkek veya kadınların mahrem yerine bakmak ve insanların bu şekilde bulunduğu havuz veya denize girmek haramdır.” Ben de bu haramı işlemedim” şeklinde konuştu.
'DİNİ hassasiyeti' bulunan medyadaki arkadaşlarımı şimdiden uyarıyorum.
Sakın bu fotoğraflara bakıp, "Yine 28 Şubat hortlatılıyor" demeye kalkmayın.
Çok zor durumda kalırsınız.
Sadece zor değil, çok komik durumda da kalırsınız.
Sakın o malum "komplo teorilerinden" medet ummayın.
"İyi saatte olsunlar" edebiyatı yapıp, bu fotoğrafları bize "derin devletin" servis yaptığını söylemeyin.
Hatta ima etmeye dahi kalkmayın.
Fena halde faka basarsınız.
* * *
Bu fotoğrafları bize kim verdi biliyor musunuz?
"Dini bütün" Müslümanlar.
"Cüppeli Hoca" hurafelerine inanıp da onun empoze ettiği hayat tarzına geçen insanlar.
Sonunda, onun yaşam biçimini, yaptıklarını, evindeki eşyalarını gördükten sonra, "Hoca verir talkını, kendi yutar salkımı" atasözünü bizzat yaşayarak ispatlamış insanlar.
O insanlar dinden dönmüş falan değiller.
Hepsi hálá dinin vecibelerini tam olarak yerine getiriyorlar.
Hepsi hálá Müslüman mahallesinde dolaşıyorlar.
Öyleyse neden bu fotoğraflar?
* * *
Çünkü, İsmailağa Cemaati'nin gözünü yıllardır boyayan bu hocanın gerçek yüzünü görmüşler.
Onun sözüne itimat edip hayat tarzlarını değiştirmişler, evlerinden televizyonları atmışlar. Sonra bir gün gerçek karşılarına çıkmış.
"Cemaatten" toplanan paraların nerelere gittiği bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış.
"Ben mütevazı, herkesten adi bir insanım" diye vaazlar veren, "Mayolu erkeklerin girdiği havuza giremem" diyen bu şahsın, yurtdışında nasıl yaşadığını görmüşler.
Kendilerine, Ortaçağ'ın münzevi keşişleri gibi bir hayatı dayatan sözde hocanın, kendi hayatını nasıl yaşadığını anlamışlar.
Evet bu fotoğraflar, bazı siyasilerin hálá savunduğu "İsmailağa düzeninin" aslında ne olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Bazılarınız çıkıp şunu söyleyebilir:
"Canım ne var bu fotoğraflarda? Adam jet-ski yapıyor, denize giriyor. Modern insan istemiyor muydunuz, işte modern imam" diyebilir.
Doğru, bu fotoğraflarda "devlete karşı işlenmiş bir suç yok".
Bundan dolayı adalet hocanın yakasına yapışmaz.
* * *
Ama bu fotoğraflar, temiz, inanmış insanlara karşı işlenen ağır bir ahlak suçunun delilleri.
Adında "Cüppeli" gibi derin imalar bulunmayan sıradan bir hoca olsaydı, elbette diyeceğimiz bir şey olmazdı.
Elbette hoşumuza giderdi.
Cemaatini tam aksi bir hayata götürmeyen, açık fikirli, modern bir imam olsaydı, elbette bir şey diyemezdik.
Ama bu zat, insanları Ortaçağ'ın karanlıklarına götürmeye çalışan bir insansa, lüks villasındaki havuzu, "Ben başka insanların da girdiği karışık sulara giremiyorum" diyerek izah etmeye kalkıyor ve müritlerini aldatıyorsa, biz de bu fotoğrafları ona ayna gibi tutarız.
* * *
Bu fotoğrafları neden yayınlıyoruz?
Çünkü ülkemizde halk mutabakatıyla yaşamak, birbirimize karşı anlayışlı olmak istiyorsak, herkes kendi evindeki sakillikleri görmek ve temizlemek zorundadır.
Eğer İslam'ı, bu çağa yakışır biçimde yaşamak, onun üzerinden siyaseti, ticareti önlemek istiyorsak, önce bu aldatmacaları, hokkabazlıkları teşhir etmeliyiz.
O nedenle diyorum ki, eliniz, "Yine 28 Şubat servisleri başladı" cümlesine gitmeden önce, vicdanınıza gitsin.
Bakarsınız oradan küçük de olsa farklı bir ses gelir.
O ses, İslam dininin hepimizin gönlündeki yüce yerini, daha da yücelere götürür.
* * *
İrticanın tarifini mi istiyorduk?
İsterseniz işe önce İslam üzerinden yapılan hokkabazlıkların tarifinden ve teşhirinden başlayalım.
Daha doğrusu şimdi anlıyorum ki, gözlem yaptığımın farkında bile olmadan gözlem yapıyormuşum.
Ya da...
Anı biriktiriyormuşum.
Neyse...
O günlerden anımsadığım bir enstantane şudur:
17-18 yaşında bir delikanlı...
Sakalı bile çıkmamış bir yeniyetme...
Ancak sıfır numara saç tıraşı, görkemli cüppesi, ihtişamlı sarığı ve kendine aşırı güveniyle yaşından epey büyük bir ağırlık taşıyor.
İşte bu genç adamın etrafı, yolu taşradan dergaha düşmüş hayran kitlesi tarafından çevrilmiş durumdaydı.
Bir övgü fısıltısı işitiliyordu etraftan:
"Bu yaşta bütün ilimleri yalamış yutmuş! "Emsile", "Bina", "Avamil"... Yaşıtları talebe ama o şimdiden hoca oldu."
Bir "çocuk yıldız" ile karşı karşıyaymış gibi yapılıyordu!
Daha doğrusu...
Geçtiğimiz yıllarda Lübnan’da ortaya çıkan "çocuk vaiz"in gördüğü ilgiye benzer bir ilgiyi görüyordu bu delikanlı...
* * *
"Küçük bir çocuk" olmaktan çıkıp, irademin devreye girdiği günlerde İsmailağa Dergahı’ndan uzaklaştım ama dergahı "uzaktan" kesmeye devam ettim.
Uzaktan keserken de cemaatte "iki Ahmet"in birden ünlendiğini işittim.
Biri dergahın emektarı Ahmet Hoca, diğeri ise "yaşıtları talebeliğe devam ederken hoca olmayı başarmış" o genç adam...
İki Ahmet’i birbirinden ayırmak için "köy usulü" bir çözüm bulunmuş.
Birine "gözlüklü", diğerine "cüppeli" lakabı takılarak iş bitirilmiş.
Ancak...
Bizim "Cüppeli", cemaatin "yaramaz çocuğu" haline gelmiş:
"Star olma" özlemi içinde vaaz kasetleri doldurup satışa çıkarıyor.
Devasa bir külliye yapıp güç gösterisine girişiyor.
Günahı boynuna ikinci, üçüncü eş söylentilerinin kahramanı oluyor.
Villasındaki görkemli yüzme havuzları, cemaatteki "gıybet forever" tarzı sohbetlerin bir numaralı konusu oluyor.
Kısacası...
"Tutucu mu tutucu" İsmailağa köyüne, yeni adetler getirmiş bu Cüppeli!
* * *
Ancak Cüppeli’nin yaramazlıkları, bırakın İsmailağa’yı, homojen bir yapı arz etmeyen İslami kesimde bile tolere edildi.
Hadi havuzdu, villaydı, ikinci, üçüncü eşti, şuydu, buydu...
Bunlar biraz "gıybet"e giriyordu da ondan örtüldü.
Peki...
"Arena"da ortaya çıkan ve Allah adına söylendiği iddia edilen o iğrenç sözler?
Onlar neden örtüldü?
Adam büyük depremde ölenlerin anısına saygısızlık yapıyordu.
Yok Türkiye’deki reponun yüzde 80’i Adapazarı’ndaymış!
Yok Yalova, Çınarcık sahil boyları fuhuş sektörüymüş de "Mevla faiz ve zina yuvalarını vurmuş" falan filan.
Sonra yine aynı programda şu sözleri kulağımla işittim:
"Bu kasette dualarımız var. Felaket duası, bereket duası, deprem duası, ölmeme duası bile var yav. Kasetlerimiz 10 mark. Biz bu kasedi alıp bi yakınına dinletene, kopyalayıp dağıtana hakkımızı helal etmiyoruz. Herkes beşer, onar tane sevdikleri için alsın."
Düzey buydu.
Ama o dönemde sadece utanmakla kaldım.
Bazılarımız o kasedi yayınlayan Uğur Dündar’ı kınadı.
Ama hiçbirimiz çıkıp da bu düzeysizlikle hesaplaşma yoluna gitmedik.
Kalemiyle cihat yaptığı iddiasındaki abilerden hiçbiri çıkıp da, "Bu adam beni utandırdı" diye bile yazamadı.
Hürriyet’te yayınlanan jet ski fotoğrafı çok önemlidir. Çünkü...
Bu fotoğraf, kendisi "mahrem"e hayli "modern" katkılarda bulunmaktan hiç çekinmeyen bir adamın, taraftarlarına sadece "mahrem"i önermesi ikiyüzlülüğünü kanıtlamaktadır.
Bu fotoğraf, Yalova ve Çınarcık sahillerini "fuhuş merkezi" olarak nitelendiren bir hocanın, Malta’yı kutsamasının fotoğrafıdır.
Bu fotoğraf, "Niçin yapmadığını söylüyorsun?" ayetinin, bu hocanın yüzüne çarpmasının fotoğrafıdır.
Bu fotoğraf, özeleştiri kültürünün eksikliğinin koca bir camiayı nasıl da utanç içinde bırakabileceğinin fotoğrafıdır.
* * *
İşte buradan haykırıyorum:
Bundan sonra İslami kesimden her kim bana, "Sen Nişantaşı kafelerini mesken tutmuş bir adamsın" türünden bir eleştiride bulunursa...
Onlara şöyle haykıracağım:
"Hadi oradan! Nişantaşı kafelerine takılmak, Malta’da jet-ski yapmanın yanında cihat gibi kalır... Hadi başka kapıya!"
Cüppeli'nin lükse aşırı merakı var. Gittiğimiz ülkelerde hep en lüks otellerde kaldık. Mesela Dubai’ye gittiğimizde Kempinski’de kaldık. Ürdün ve Malta’da Intercontinental otellerinde, İsviçre’de Sheraton’da konakladık.
Cüppeli’nin gözlük çerçevesi altın kaplama. Pierre Cardin, Versace, Ferre marka gözlük takar. Cemaate de "Bunlar taklit" der. Eşinin çok aşırı harcaması var. Ne zaman Avrupa’ya gitsek, kolilerle alışveriş yapıyordu. Çok lüks markalardan eşya, giysiler, ayakkabılar alırdı. Bir keresinde Cüppeli, İsviçre’nin Cenevre Havalimanı’ndan hanımına 16 bin dolar civarında ’Chopard’ marka bir saat aldı.
Sensörlü musluk aradık
ACARKENT’teki lüks evine musluk almak için Almanya’daki cemaati seferber etti. "Sen benim hanımı bilmiyor musun, yabancı marka olsun da ne olursa olsun" dedi. Sensörlü musluk almış. Cemaate de "İsrafı önlemek için aldım" diyor.
Malta’da önce deniz sonra kilise gezisi
25 Ağustos 2005’teki Malta gezimiz sırasında Gozo Adası’nda denize girdik. Ardından tarihi kiliseyi merak etti. İçine girip inceledi, papazıyla Arapça sohbet etti. İsrail gezimiz sırasında Sina Çölü’ndeki bir kiliseyi de ziyaret ettik. Sohbetlerinde cemaatin kiliseyi merak edip gezmesini hoş karşılamaz, "İçine girip de merak etmeyin, ne işiniz var orada" deyip bağırır. 2005’te gittiğimiz Mısır gezisinde de, Şarm El Şeyh’te karışık plajda denize girdik.
İmam nikáhlı 2. eşi adını değiştirdi
CÜPPELİ’nin ilk eşinin adı Mine. O da cemaatten, çarşaflı. Resmi nikáhları var. Şimdi Acarkent’teki villasında beraber yaşadığı ikinci eşiyle tanıştığından beri Mine Hanım’la ayrı yaşıyorlar. Mine Hanım 5 çocuğuyla birlikte Fatih’te oturuyor. İkinci hanımı, 1992’de Hoca’yla tanışmak istemiş, Hoca bunu görüşme sırasında beğenmiş. Bu hanım, "Eşini boşamak şartıyla ben sana gelirim" demiş. Cüppeli, Mine Hanım’la boşanmadı, diğeriyle dini nikáhlı yaşıyor. İkinci karısının asıl ismi Mehrican Arabul. Cüppeli’yle karı-koca gibi görünebilmek için mahkeme kararıyla adını ve soyadını ’Büşra Mihrimah Ünlü’ diye değiştirdi. Büşra Hanım, 1971 doğumlu. Cüppeli’den 6 yaş ufak.
Sevmediğine ’Mason’ der
HOCA’yla ilgili olayları birkaç kişiye anlatınca, beni "Mason" diye suçladı. Cemaate, "Mason olduğundan uzaklaştırdık" dedi. Zaten hoşlanmadığı herkesi Masonlukla suçlar. Cemaatin önde gelenleri biliyor, ama cemaat zarar görür diye konuşmuyorlar.
Cemaatin çocukları medresede onunki kolejde
CEMAATE "Müzik dinlemeyin", "Televizyon seyretmeyin", "İçkili yerlerde oturmayın" diye nasihat eder. Ben de onun ilk vaazlarına göre hayatımda değişiklikler yaptım. Biz işadamıyız. Koltukları evden çıkardım, yerine sedir yaptım. Pantolon değil şalvar giymeye, duvarlarıma çok kaliteli olmasa da dua tabloları koymaya başladım. Televizyonu kaldırdık, paramız olsa da israf oluyor diye tüketimimizi kıstık. Kızım okul yaşında değildi, ama okula göndermeme kararı almıştım. 3-4 yaşındaydı, onu özel dikilmiş bir çarşafla kapattık. Bir gün hanımıyla bizim eve geldi. Bizim hanımda da bir değişiklik oldu. Bana, "Sen beni niye böyle yaşattırıyorsun. Şu hanımın giydiği ayakkabılara bak, çarşafının kumaşı değişik, motifli, dantelli. Sen bana Fatih Çarşamba’dan elbiseler alıyorsun, hanım yırtmaçlı etekler giyiyor" dedi. Onların evini görünce de kıyamet koptu. Son derece mükemmel halılar, mobilyalar, plazma televizyon. Dışında havuzu, içinde asansörü olan ultra lüks bir ev. Bu cemaatin ekolü çocukları okula göndermemektir, ama kızları kolejde hem de başı açık okuyor.
Bu Cüppeli gerçekten iyi götürmüş malı.Laikçi kesimin Uzan'I varsa,sünnilerin de Cüppelisi var artık.Acaba diyorum bu adam cukkaları bankaya yatır-a-mayacağına göre,sakın cüppesinin içine saklamasın?baksana giydiği cüppe değil de çuval mübarek
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Katılma Tarihi: 09 mart 2005 Yer: United States Gönderilenler: 100
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
haaa yanlis anlasilmasin, ben ahmet hocanin cevaplarini da dinledim gayet makul ve gercek cevaplar!!!!!....
adamin gunahi felan yok! hemen ustune atlamayin!!!!!!.....
ama bunu kullananlar var yani haci hoca ayagina milleti somuren, usteki yazim ona baglidir... aciklayalim da yanlis anlasilmasin, ahmet hocanin vebalini almayalim......
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma