Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm!
Hasan Akçay yazdı:
Laf kalabalığına getirmeyin lütfen. "İhtiyaçsız erkekler"i "kadına ihtiyaçsız erkekler" diye çarpıtıp ardından tefsirle mazur göstermeye kalkışmayın. Beşerî tefsir yoluyla ilahî anlama müdahale etmeyin. Yorum başka meal başka.
Değerli Hasan Akçay Kardeşim!
Bir önceki iletimde uyarını dikkate almış ve aşağıdaki açıklamayı yapmıştım.
“ev ittabıyne gayri ûlil ırbeti miner rical”
Evet bu ayetin içinde gerçekten de kadın kelimesi yok.
Allah Razı olsun. Ayetin açılımını vermişsiniz.
İttabiıyne gayri ûlil ırbeti miner ricâl"in açılımı şöyle:
ittabiıyne: bağlı
ırbe: ihtiyaç
gayri ûlil ırbe: ihtiyaçsız
miner rical: erkeklerden
kadınlara bağlı erkeklerden ihtiyaçsız olanlar.
Kadınların ihtiyaçsız erkek hizmetçileri.
Değerli Kardeşim!
Dikkat çektiğiniz ayet ile ilgili yukarıdakileri söylemiştim.
Ancak İyi niyetine bütün kalbinizle inandığınız “Yaseminlerimiz”, yaptığımı belirtmiş olduğunuz bu hinliğin ayırdında olsun ve İçiniz yanmasın diye tekrar söylüyorum.
Ey YASEMİNLERİMİZ ;
Nur 31 de geçen
“ev ittabıyne gayri ûlil ırbeti miner rical”
Ayetinde, Hasan Akçay kardeşimizin dediği gibi KADIN kelimesi yoktur.
Ben, sizleri kandırmak için bu ayetin mealine kadın kelimesini ekleyerek hinlik yaptım.
Hinliğimin nedenini de “Gayri ûlil irbe” kelimesini tahlil ederek gösterdim.
Gerçekten hinlik var mı, yok mu? Merak ediyorsanız, size en yakın olan bir ilahiyat Fakültesine gidiniz. Kelamcılardan ya da Tefsircilerden “Gayri ûlil irbe” kelimesinin Türkçe açılımını öğreniniz.
Hasan Akçay yazdı:
Yüce Allah ziynetler diyor; tesettürcüler onu ziynet yerleri diye çarpıtıyor. Fesadın sebebi bu çarpıtma.
Allah'ın ziynetler kelimesine beşerin yerler kelimesini ekleyip ziynet yerleri diye üretilen avret türü... Yok öyle bir avret Allah'ın dininde. Tamamen hevadır; vehimdir; fesattır.
Bu yaptığınız saptamaları, gerçekten de benim yazımdan mı çıkardınız?
Hasan Akçay yazdı:
Siz klavyenizin başına her geçişinizde böyle çarşaf çarşaf yazarsanız benim onların hepsini hakkıyla okuyup değerlendirmem zora girer. Başka işlerim de var.
Yazılarımı detaylı yazmamın nedeni Kur’an’a ,size ve bu yazıyı okuyacak tüm kardeşlerime olan saygımdandır.
Dost1 Gönderen: 26 kasim 2006 Saat 4:37am Hasan Akçay’ın eleştirisine cevap.
Hasan Akçay Gönderen: 26 kasim 2006 Saat 4:49am Dost1’in cevabına karşı cevap.
Gerçekten de yazımın hepsini hakkıyla okuyup değerlendirmek için zora girmişsiniz.
Hasan Akçay yazdı:
Önce şu beşerî yorumu ilahî anlam imiş gibi sunup insanları Allah'la aldatma hinliğini konuşalım. Ya meal diye önümüze koyduğunuz kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkekler ifadesindeki kadına kelimesini atıp yanlışı düzeltin ya da bu müzakereden beni bağışlayın.
Dediğinizi yaptım. Belirtiğiniz ayette KADIN kelimesinin geçmediğini söyledim. Sizin yaptığınız çalışmayı da verdim. Bu iletimde de bir kez daha daha söyledim.
Değerli Kardeşim!
Eğer yazdığım yazıyı muhatap alıp, müzakere etmek istiyorsanız; yazılarınızda beni, yazdıklarımla eleştirin. Ben de size cevabını vereyim.
Başka kardeşlerimizle yaptığınız yazışmaların aynısını asmayın. Başka Kardeşlerimizle yaptığınız tartışmalarda aldığınız cevaba göre, karşınızdakini töhmet altnda bırakacak yargılamalarda bulunmayın.
Beni, benim yazdıklarımla vurun ve yargılayın.
Yazdıklarınızın içinde; “ev ittabıyne gayri ûlil ırbeti miner rical” ayetinde KADIN yoktur cümlenizden başka ki, cevabı verilmiştir. Cevabı, kabul edersiniz ya da etmezsiniz. Yazdıklarımla ilgili başka bir cümleniz var mı?
Cevabı ve diğer yazılanları beğenmemek, karşınızdaki kişiye “hin” (Hangi anlamını kullandığınızı bilmiyorum.)”fesat”,”tesettürcü”, “İslama boca edilen fuhuş”...vb. şekilde hitap hakkını verir mi?
Yazdığım yazılarda; size ya da başka bir kardeşimize karşı,sizin yaptığınız tarzda bir hitabım var mı?
Müzakere anlayışınız; karşınızdaki kişinin yazdıklarını değerlendirmek yerine, yazılıp söylenmeyenleri yazıp söylemek ve yakışıksız ithamlarda bulunmak şeklinde ise, bu tür bir müzakereye alışkın değilim. Lütfen siz de beni bu müzakereden bağışlayın.
Değerli Kardeşlerim!
Bırakalım, “YASEMİNLERİMİZ” akıllarını işletsinler.
Kendi kararlarını kendileri versinler.
[099.007] [DI] Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür
099.008] [DI] Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür
Herkes, ahirette, inandıkları ve yaşadıklarıyla karşılaşacak.
Ne, dost1 böyle dedi; ne, Hasan Akçay şöyle dedi; ne de falan, falan kişiler böyle söylemişti ,ben de onlara uydum sözü geçerli olacak.
Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.
Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
BU KARDEŞİNİZE BİR TEK MEAL GÖSTERİN Kİ YÜCE KİTABIMIZ KUR’AN’IN TAM BİR ÇEVİRİSİ OLSUN.
|