Sevgili Hakgelenek,beni bu "küfürbaz" arkadaşla denk tutup yargılamanızı şiddetle kınıyorum.Evet ben bazı kişilere karşı sert ve keskin yazarım.Ama şu ana kadar gerek bu forumda gereksede başka forumlarda bir Allah'ın kuluna hakaret etmemişimdir.Bulan olursa peşinen özür dilemeye hazırım.Lütfen "kaş yapayım derken göz çıkarmayın."

Selamlar..

sizin hakaret ettiğinizi söylemedim sizin muhliskul arkadaşı bu denli kızdırmanız dan dolayı kınamıştım,bu kızdırmanın da nasıl olduğunu biliyorsunuz.

benim muhliskul ile sorunum yok sadece aylar önce yazı yazan birini siz sanarak hakaret etmesi sonucu kendisine edepli bir şekilde cevap vererek arkadaşımı korudum,sanırım buda en doğal hakkım.

ikinizede selam

Söyledin ama kısa sürede o kadar çok yazdın ki sen bile bulmakta zorlanabilirsin.Benim kimsenin şahsiyyetiyle sorunum yok.Ben sadece fikirleri sorguluyorum.Dediğim gibi şuana kadar kimsenin sahsına yönelik bir hakarette bulunmadım,bulunmamda.Ama Kuran'ın yanına "işte buda huda" diye bir şeyler sokuşturanların oyununu bozmakta ustayımdır,şükürler olsun Allah'a.

Selamlar..

söylemişsemde özür dilerim çünkü bayağı yazı yazmışız farkında olmadan.

dediğim gibi sadece burda olmayan birinin sizinle karıştırılması sonucu cevap verdim yoksa herhangi bir sebebi yoktur.

burda olmayan ve cahillikle suçlanan yaşı oldukça genç olan birinin son yazdığı yazıdan bir kesit sunmak istedim acaba bu cahillikmidir.

buna cahillik demek yerine kardeşim şurda hatan var biz bu kavramları yıllarca okuduk senin bunlarıda bilmeni isteriz demek çokmu zordu.

rasih yazdı.

selam

yazımda yazdım kelimeler kendisiyle alakalı türev kelimelerin izlerini taşırlar.ikra kitabek dendiğinde ahirette herkesin kendisinin önünde bulacağı dünyada yapıp ettikleriyle ilgili hesap sorulacağı açıktır.dünya sınavı ve karne günü gibi.herkes kendisine hangi not geleceğini bilir ve kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim(hakka 20) veya ne olurdu kitabım bana verilmeseydi hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım (hakka 25-26) der.Bu okuyuş biçimine o yüzden sorumluluk yükleyen ve karşılığını bulacağımız bir okuma türü olduğunu söylüyoruz.

kuruün ise kadının adet ve temizlenme dönemi olarak iki durumun ifadesidir ve bu iki durum kadının isteği dışında gelişir.Kıraat kelimesinin yapısındada bu özellik vardır.kıraat Allahın yaratması ve bize öğreti sunmasını yani dışımızda gelişen iki durumu kapsayan ve bu iki durumu tek kelimeyle ifade eden bir kavramdır.Alak suresindede bu iki durum ifade edilmektedir.Birinci oku Allahın yaratttıklarıyla(halaga) ilgili sorumluluk getiren okuma ikinci okuma ise Allahın öğretisiyle ilgili sorumluluk getiren okumadır(alleme).Bu iki yapıyı kendisinde toplayan insan(kuruün kelimesinde bu manada vardır) kerim insan olur ve kerimlik silsilesine tutunur çünkü rabbimiz ekremdir.

dikkat edilirse kelimeleri tahlil ederken yalnızca ve yalnızca Kuran ayetleri referans alınmaktadır.

selam üzerinize olsun

Mustafa İslamoğlu nun yeni çıkan tefsirini aldım... okumaya başladım...

aklı başında olan herkese tavsiye ederim.... gayet güzel....

kendisini tebrik ediyorum... takdir ediyorum... kutluyorum...

helal olsun... Rabbimizin muradını çok güzel ortaya koymuş...

emek mahsulü belli....

tartışmayı bırakalım da biraz okuyalım... düşünelim....

hem de sağlam kaynakları...

selam ve dua ile....

Bu arkadaşla (Muhliskul) ilk tartışmamız sanırım bir yıl önce Kuran'ın anlaşılmasına yönelik bir başlıkta sıraladığı şartlardı.Kendisine "bu şartları Allah bile koymamış siz bunları neye dayanarak öne sürüyorsunuz?" diye bir soru yönelttim,haklı olarak.Tavrını yazmama gerek yok sanırım..

Orada öne sürdüğü yaklaşık 10-15 şarttan birisi "Kuran indiği ortamın şartları tesbit edilmeden anlaşılmaz" ve "Arapça bilmek yetmez 'Ortaçağ Arapçası' bilmek gerekir" demişti.Bu şu demekti"Ey forum üyeleri!Sizler gördüğünüz gibi bu şartlara haiz değilsiniz.O halde arkama geçin"

İşte ogün bugündür aynı tavrını arttırarak sürdürüyor ve bende onun bu oyununu bozuyorum.Mesele bundan ibarettir.Ya vazgeçecek ya vazgeçecek!

Selamlar..

Mustafa İslamoğlu nun yeni çıkan tefsirini aldım... okumaya başladım...aklı başında olan herkese tavsiye ederim.... gayet güzel....kendisini tebrik ediyorum... takdir ediyorum... kutluyorum...helal olsun... Rabbimizin muradını çok güzel ortaya koymuş...emek mahsulü belli....tartışmayı bırakalım da biraz okuyalım... düşünelim.... hem de sağlam kaynakları...

selam ve dua ile....

Kim alır kim almaz ona karışmam.Ancak bakış açısı kesinlikle saf Kurani değil.Kuran'ın yeterli bir kılavuz/huda olmadığını profesyonelce ortaya koymaya çalışan(!) ilginç bir figür.

Selam..

selam bembeyaz.

mustafa islam oğlunun kurana ayrı bir kılavuz çizmesi zaten onun en büyük özelliğidir,bu milletin başına ne geldiyse zaten tefsirlerden geldi.

sayın uluyol sizin sayın muhliskul ile olan tartışmanızın nerden geldiğini bilmiyorum benim sıkıntı aldığım nokta sadece burda olmayan birine hakaret etmesi siz zaten burda kendinizi savunabiliyorsunuz onun için aranızda bulunmak istemiyorum.

muhliskulun devamlı olarak kuranın indiği tarihe gitme isteğini biliyorum bu konuda kendisinin niçin böyle düşündüğünü bilmiyorum ama ben onun bu düşüncesine fikrine saygı duyarım böyle düşündü diye ona hakaret edemem.

yazılarını okuduğum muhliskulun sadece beğenmediğim tek kusuru aşırı derecede çabuk kızması ve bu kızk-gınlıktan dolayı kişileri karıştırıp kendi fikrine sahip olan insanların fikirlerine hakaret edip onları sapkın kişiler ile aynı safta tutmasıdır. kendisinin kuran yolun da çektiği sıkıntılardan dolayı gıpta ile takip ettiğimide belirmek isterim.

selamlar

Mustafa İslamoğlu'nun son tefsir dersi programı 29 Haziran'da İstanbul Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilecek. 15 yıldır büyük emeklerle bugüne gelen ve 525. ders ile noktalanan tefsir dersleri bugüne kadar binlerce insanı vahiy ile buluşturdu.

Mustafa İslamoğlu öncülüğünde, Akabe vakfı çatısı altında ve internet üzerinden yapılan canlı yayınlarla nice yürekler fethedildi, nice insanlar vahiyle inşasına tanıklık etti. Belki bizler farkında olmadan bir tarih yazıldı...

'Ya Kur'anla var olacağız, ya da Kur'ansız yok olacağız' diyen bu ses, vahyin birleştiremediğini hiç kimsenin birleştiremeyeceğini bir kez daha günümüzde haykırıyor ve ümmetin parçalanmış, fırka fırka bölünmüş yetim evlatlarını, bütün insanlığı Kur'an'a sarılarak kurtuluşa çağırıyordu.

Bu duygu ve düşüncelerle bugüne kadar gelen tefsir dersinin son programı 29 Haziran, saat 14:00'de, İstanbul Gösteri Merkezi'nde yapılacak. 'Hıtâmuhu Misk' adı verilen program naklen Hilal TV ekranlarında olacak. Tüm gönüldaşlarımızın bu davete icabet etmelerini bekliyoruz.

vahiy çalışması yapmış ama ölmemiş böyle çalışma olabilirmi,vahy biterse kişi de bitmelidir yani görevini yapmış ve dünyalık işi kalmamıştır ama islam oğlu kazandığı parayı yemeden ölmeyecektir.

muhammed resul bile vahiy sonrası yaşamamışken bu yaşıyor vaybe

tefsire her zaman her dönemd eihtiyaç olmuştur... karşı olanlar da zaten kendi tefsirlerini yapmışlardır farkında olmadan.. :) :)

dolayısıyla günümüzde yazılmış en iyi tefsir... muhammed esed den sonra mustafa islamoğlu nun tefsiridir....

helal olsun... harika bir şey yaptı...

onu ve kur an ı doğru anlayabilmek ümidiyle....

muhabbetle....