Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

ALLAH’TAN BAŞKA MEHDİ = KILAVUZLAYICI YOK

Leyl 12. Yemin olsun, doğruya ve güzele kılavuzlamak sadece bizim işimizdir.

Yunus 25. Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini dosdoğru bir yola kılavuzlar.

Kasas 56. Şu bir gerçek ki, sen istediğin kişiyi doğru yola iletemezsin. Ama Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O daha iyi bilir.

Nisa 175. Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.

Bakara 272. Onların iyiyi ve güzeli bulmaları, senin üzerine bir borç değildir. Tam aksine, dilediğini/dileyeni iyiye ve güzele kılavuzlayan Allah'tır.

Hacc 54. ...Şu bir gerçek ki Allah Hâdî'dir, iman edenleri dosdoğru yola mutlaka ulaştıracaktır.

Zühruf 26-27. Bir zaman İbrahim, babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Ben, sizin taptıklarınızdan uzağım." "Yalnız beni yaratana kulluk ederim. Bana, O kılavuzluk edecektir."

Nahl 120-121-122-123.  Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah'ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi. O'nun nimetlerine şükrediyordu. Allah onu seçip yüceltti ve dosdoğru bir yola kılavuzladı.  Dünyada ona güzellik verdik, âhirette de o mutlaka barışsever iyiler arasında yer alacaktır. Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in milletine uy! O, müşriklerden değildi.

İsra, 97. “Allah kimi hidâyete erdirirse ancak o hidâyettedir.”

Zümer 37. Allah kimi hidâyete erdirirse onu saptıracak yoktur. Allah azîz ve intikam alıcı değil midir!”

Bakara 142. İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler.De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da. O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."

Secde24. Sabrettikleri zaman içlerinden, bizim emrimizle doğru yola ileten önderler çıkarmıştık. Onlar bizim ayetlerimize gereğince inanıyorlardı.

Bu ayette hidayete iletenin elçiler değil Allah'ın emri ile ayetleri insanlara anlatan elçilerin tebliğ ettiği "Allah Mesajı" olduğu gerçeği var. Özne elçiler değil Allah kelamıdır. Bu ayete dayanarak Resullerin de hidayetçi olduğunu iddia etmek onlarca ayete zıt düşmek demektir. Allah'ın tekelinde olan ve olması gereken vasıfları kullara da izafe etmek tabiki müşrik bir tutumdur.

Bakara 120. Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar.De ki: "Allah'ın kılavuzluğu erdirici kılavuzluğun ta kendisidir. "İlimden sana ulaşan nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katında ne bir Veli'n olur ne de bir yardımcın.

Ali-İmran 73. Dininize uyandan başkasına inanmayın.” Söyle onlara: “Hidayet, Allah’ın kılavuzlamasıdır. Size verilenin benzeri bir başkasına veriliyor yahut Rabbinizin katında tartışarak size üstün gelecekler diye mi bütün bunlar?”De ki: “Lütuf Allah’ın elindedir; onu dilediğine verir.Allah Vasi’dir, varlığı sürekli genişletir; Alim’dir, herşeyi en iyi şekilde bilir.”

En'am 71. De ki: "Allah'ın berisinden, bize yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk ettikten sonra ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun, "Bize gel!" diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır." De ki: "Allah'ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Âlemlerin Rabbi Allah'a teslim olmakla emrolunduk biz."

Araf 30. Bir kısmını iyiye ve güzele kılavuzladı, bir kısmının üzerine de sapıklık hak oldu. Onlar, Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar.

Araf 43. Göğüslerinde düşmanlıktan ne varsa söküp atmışızdır. Irmaklar akar altlarından. Şöyle derler: "Hamdolsun bizi buraya ulaştıran Allah'a. Eğer Allah bize kılavuzluk etmeseydi, biz buraya ulaşamazdık. Andolsun ki, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler." Şöyle seslenilir: "İşte size, yaptıklarınıza karşılık mirasçı kılındığınız cennet."

İbrahim 4. Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık-seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O!

Furkan 31. Biz böylece her peygambere, suçlulardan bir düşman musallat ettik. kılavuz ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Şuara 62. Mûsa dedi: "Hayır, asla! Rabbim benimledir, bana kılavuzluk edecektir."

Zümer 18. Onlar ki, sözü dinler de en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah'ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri.

Tegabün 11. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir musibet gelip çatmaz. Kim Allah'a inanırsa Allah O'nun kalbini doğruya ve güzele kılavuzlar. Ve Allah her şeyi en iyi biçimde bilmektedir.

Fatiha 5-6 Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Dosdoğru giden yola ilet bizi...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

KUR’ANDAN BAŞKA KUTSAL KILAVUZ YOK

Zümer 23. Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiştir. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra da hem derileri hem de kalpleri, Allah'ın Zikri/Kur'an'ı karşısında yumuşar. Bu, Allah'ın kılavuzudur ki, onunla dilediğini/dileyeni hidayete erdirir. Allah'ın saptırdığına gelince, ona kılavuzluk edecek yoktur.

Araf 52. Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o.

Yunus 57. Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi.

Maide 16. Allah, rızasına uyanları o Kitap'la esenlik ve barış yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp şaşmayan ve sapmayan dosdoğru yola kılavuzlar.

Bakara 2. İşte sana o Kitap!Kuşku,çelişme,tutarsızlık yok onda.Bir kılavuzdur o,korunup sakınanlar için.

Araf 203. Onlara bir ayet getirmediğinde, "onu da şurdan burdan derleseydin ya," diye konuşurlar. De ki: "Ben sadece Rabbimden bana vahyedilene uyuyorum. Bu, Rabbinizden gelen gönül gözleridir, doğruya kılavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir."

Yusuf 111. Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir.

Nahl 64. Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun.

Nahl 89. Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki herşey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.

İsra 9. Şüpheniz olmasın ki bu Kur'an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve müminlere şu yolda müjde verir: Hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül vardır.

Secde 3. Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar?! Hayır, haktır o; senin Rabbindendir; senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman içindir. Umulur ki, doğruya ve güzele kılavuzlanırlar.

Sebe 6. Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilenin, hakkın ta kendisi olduğunu, Hamîd ve Azîz olan Allah'ın yoluna kılavuzladığını görürler.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 Selam Alperen,

  Yazından anladığım kadarıyla;

   ALLAH'TAN BAŞKA MEHDİ,

                                                          =YOKTUR.

   KUR'ANDAN DA BAŞKA HÂDİ   

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

SELAMLAR…

Alperen’in  "Allah’tan başka mehdi yok"  başlığı altında derlemiş olduğu ayetlerden ötürü teşekkür ederim, benim için çok yararlı oldu. Bazı ayetler;

Nahl 64. Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun. 

Nahl 89. Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki herşey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.

İsra 9. Şüpheniz olmasın ki bu Kur'an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve müminlere şu yolda müjde verir: Hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül vardır. 

Nisa 175. Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.

Bakara 120. Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar.De ki: "Allah'ın kılavuzluğu erdirici kılavuzluğun ta kendisidir. "İlimden sana ulaşan nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katında ne bir Veli'n olur ne de bir yardımcın.

Araf 30. Bir kısmını iyiye ve güzele kılavuzladı, bir kısmının üzerine de sapıklık hak oldu. Onlar, Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar.

Allah yolunda en güzel (tek kutsal) kılavuzun yalnız Kuran olduğunu, doğru yolu bulma konusunda ayrılığa düşüldüğünde apaçık olan, çözümleri kalıcı ve en doğru olanın Kuran (Allahın dosdoğru yolu) olduğunu Alemlerin Rabbi ayetlerinde bize bildirmiş (şükrolsun). Kuran’ın en önemli uyarılarından olan akletmeyi ve düşünmeyi insanlar gereğince yerine getiremedikleri için Kuranın yanında, başka kaynaklara da kutsallık atfetmişler, nede olsa orada düşünmek zorunda olmadan (zaten insanların yerine düşünen birileri olduğu için) çoğunlukların genel kabul gördükleri inançları (sorgulama gereği duymadan) kabul etmeleri daha kolay gelmiş olsa gerek (tam anlamıyla uymasalar da).

Allahtan gelen uyarılara uyup, Allaha inanan ve ona sarılanları dosdoğru yola ileten Allaha hamdolsun. Her insan kendi yaptıklarından sorumlu, uyarı geldiğinde ona uymak veya ondan yüz çevirmek, ne zaman yüz çevirmiş gelen doğru uyarılara rağmen kendi nefsini daha öne geçirerek doğruların üstünü örtmüş, görmemiş, şeytanın oyununa gelmiş ise o zaman üzerine sapıklık hak olmuştur.

Rabbimiz bizi inananların yoluna, dosdoğru bir yol üzerinde ayakları yere sağlam basan, düşünen ve akleden doğruları görebilenlerden eylesin.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamün Aleyküm! Değerli Alperen Kardeşim!

Böylesine önemli bir konuyu belirtiğiniz için Allah Razı olsun.

İslamın öngördüklerine ulaşabilmek için;

sapık inançlarını , fikirlerini ve amellerini İslamileştirmeye çalışan,

Kâ’bu-l Ahbar, Vehb b.Münebbih, Abdullah b.Selam, Temim-i Dari, İbn-i Cüreyc gibi kişilerin

-ki, tüm İslâm bilginleri bu kişilerin bu icraatı çokça yaptıkları konusunda birleşmektedirler.-

dinimize soktuğu bu Mehdi inancından kurtulmak gerektiğini düşünüyorum.

İslâm’ın öngördüğü ve biz  inananlarından  bekledikleri Kur’an ayetleriyle belirlenmiştir.

Müddessir; 1, 2:          

“Ey örtüye bürünen!”

“Kalk, hemen uyar.”

Âl-i Imran; 104:         

“ İçinizden hayra çağıran, doğruyu-güzeli emreden, kötü-çirkinden alıkoyan bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere eren  işte onlardır.”

Fussılet; 33:         

“Allah’a çağıran ve düzeltici işler yapan ve “ben Müslümanım” diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır.”

Enfal; 39:         

“Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaş. Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görendir.”

İslâm dinine göre Müslüman, her kötülük karşısında şartlara göre tavır almak, kötülüklerle mücadele etmek zorundadır. Çünkü insanlar hak etmedikçe Allah, onların içine düştükleri perişanlığı değiştirmeyecektir:

Rad; 11:         

“Her biri için onu önünden ve arkasından izleyen gözcüler vardır ki, kendisini Allah’ın emrine bağlı olarak koruyup denetlerler. GERÇEK ŞU Kİ ALLAH, BİR TOPLUMUN MARUZ KALDIĞI ŞEYLERİ, ONLAR, İÇ DÜNYALARINDAKİNİ DEĞİŞTİRMEDİKÇE, DEĞİŞTİRMEZ. Allah bir topluma bir perişanlık dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur. Ve onlar için Allah dışında koruyucu bir dost da olmaz.”

Yunus; 36:         

“Onların çoğu zandan başka bir şeyin ardından gitmiyor. Doğrusu şu ki, zan Haktan hiçbir şey ifade etmez. Allah onların yaptıklarını iyice bilmektedir.”

Nahl;9:

“ Yolun doğrusu Allah'ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

Leyl;12:

“ Bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.”

Kusursuz olan Allah’tır.

Şüphesin en doğrusunu Allah bilir.

Sevgi,saygı ve muhabbetle .

Allah’a emanet olunuz.

Leyl;12:“ Bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.”

Rad; 11:“Her biri için onu önünden ve arkasından izleyen gözcüler vardır ki, kendisini Allah’ın emrine bağlı olarak koruyup denetlerler. GERÇEK ŞU Kİ ALLAH, BİR TOPLUMUN MARUZ KALDIĞI ŞEYLERİ, ONLAR, İÇ DÜNYALARINDAKİNİ DEĞİŞTİRMEDİKÇE, DEĞİŞTİRMEZ. Allah bir topluma bir perişanlık dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur. Ve onlar için Allah dışında koruyucu bir dost da olmaz.”