Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Arkadaslar Kasim Ahmetin Yazisindaki su kisim dikkatimi cekdi.

" Bununla birlikte hadis kitaplarında bu hutbenin üç ayrı versiyonu bulunmaktadır.

Binlerce kişi tarafından şahit olunan böyle bir olayın bile bir tutarlılık içinde nakledilememesi, hadis kitaplarındaki bozukluğun bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir:

1. Birinci versiyon,"Ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız,"ALLAH'ın kitabını ve Ehli Beytimi" bırakıyorum.
(Müslim 44/4,no:2408; İbni Hanbel 4/366; Darimi23/1,no:3319) Bu, Şii Müslümanlar tarafından uydurulan versiyondur.

2 İkinci versiyon,"Ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız,"ALLAH'ın kitabını ve sünnetimi" bırakıyorum.
(Muvatta 46/3) Bu da sünni müslümanlar tarafından uydurulan versiyondur.

3. Üçüncü versiyon:"Ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız,"ALLAH'ın Kitabını " bırakıyorum." Müslim 15/19, no:1218 ; İbni Mace,25/84, Ebu Davud,11/56

Bu son versiyon, hem Şii hem de Sünni Müslümanlar tarafından ortak olarak nefret edilen ve Kur'an'ın, Muhammed'in getirdiği yegane mesajın “Kur'an” olduğu bilgisi ile uyumlu, tek versiyondur.

Eylul kardesim, Ne şii ne de sünni müslümanlar, veda hutbesinin böyle bir versiyonu olduğundan bile habersizdirler ve tek doğrunun kendi inandıkları olduğuna kuvvetli bir şekilde inandırılmışlardırr. Gerçekte ise, bunu bilmek dahi istememektedirler. Evet, gerçek acıtır.Ama cehennem ateşi daha da fazla! *** (Kasim Ahmet) Yazinin gerisini wwww.hanifdostlar.com dan okuyabilirsiniz.

[size=18]Buyrun sizleri dinliyorum. Sizce hangisi dogru ????

Remzi

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

ebu muhammed Yazdı: ayetler tek taraflı alınmamalı.rasule itaat ile ilgili ayetleri oku

Selam Ebu Muhammed hos geldin. Tamam bakalim. Hangi ayetlerden baslayalim.

Enam Suresi 51. Ve enzir bihillezıne yehafune ey yuhşeru ila rabbihim leyse lehüm min dunihı veliyyüv ve la şefıul leallehüm yettekun

Enam Suresi 51. Ayet Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur'an'la uyar. Öyleki, kendileri için O'nun huzurunda ne bir veli ne de bir şefaatçı vardır. Gerekir ki Allah'tan korkarlar.

Neyle Uyarakcakmis Peygamber. Kuranla  sizi ne Hadisciler neden mezhep imamlariniz kurtarabilir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

ebu muhammed Yazdı: ayetler tek taraflý alýnmamalý.rasule itaat ile ilgili ayetleri oku

Selam ebu

Buyur dost ayetler nasil tek tarafli alinmis dinliyoruz. Burasi serbest bir forum yazarsan hep beraber ogreniziriz insallah.

celebi

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Ebu Muhammed

Allah'ın Resulüne itaat bizzat Kur'an-ın kendisine uymak demektir zaten.Resulullah(S.A.V.) Efendimizi öveceğim diye Kur'an a muhalifmiş gibi görüntü çiziyorsun kafalarda.Efendimiz yaşamı boyunca Allah'ın Kur'an da emrettiklerini harfiyen yapmıştır.Allah'ın bildirmediği bir şeyi kendisinden söylememiştir hiç bir zaman.Veda Hutbesinde ki 3 madde de bir bakıma aynı anlama geliyor.Ama yine de nakledenler eksiltmeden veya eklemeden yapsalardı bu işi daha iyi olurdu.Kimsenin aklında soru işareti kalmazdı.SAYGILAR

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hutbenin o kelimeleri aslında hutbenin çok önemli ve geleceğe bakan bir yönünü teşkil etmektedir ... 100.000 müslümanın dinlediği bir hutbede bile böyle büyük ihtilaflar var ise bence hiçbir hadis hüküm çıkartmak için ve hele de bazı şeyleri haram veya helal kılmak için kullanılamaz maalesef ; olay açıktır ...Bu arada bence en sahih hadis gene de Veda Hutbesidir , eğer ayetlerdekileri saymazsak ...

http://www7.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&Ne wsid=114709&Categoryid=4&wid=31 Veda Hutbesi çeşitli kaynaklarda neden farklı?

SORU: Çeşitli kaynaklarda Peygamberimizin Veda Hutbesi farklı farklı aktarılıyor. Mesela çoğunda, “Ey insanlar, aşırı gitmekten sakınınız. Sizden öncekilerin mahvolmalarının sebebi, dinde ifratta olmalarıydı” cümleleri bulunmuyor. Orijinal Veda Hutbesi’ni bulabileceğim kaynakları açıklar mısınız? Nerede bulabilirim? (Sefa Kaplan) CEVAP: Hz. Peygamber o konuşmayı yaparken yazdırmadı. Dinleyenler sonradan anımsadıklarını anlattılar. Bunlar iki asır sonra kaleme döküldü. Veda Hutbesi’nin farklı oluşu işte bu değişik rivayetlerden kaynaklanır. Herkes hatırında kalanı, kendi anlayışına göre aktarmıştır. Bunların yüzde yüz Peygamber’in sözü olduğu garantisi de yoktur. En sahih rivayetler Buhari’de bulunanlardır ki, orada da öyle uzun değildir. Başka rivayetlerde çok eklemeler yapılmıştır.

birkan2000 Yazdı: Selam Ebu Muhammed Allah'ın Resulüne itaat bizzat Kur'an-ın kendisine uymak demektir zaten.Resulullah(S.A.V.) Efendimizi öveceğim diye Kur'an a muhalifmiş gibi görüntü çiziyorsun kafalarda.Efendimiz yaşamı boyunca Allah'ın Kur'an da emrettiklerini harfiyen yapmıştır.Allah'ın bildirmediği bir şeyi kendisinden söylememiştir hiç bir zaman.Veda Hutbesinde ki 3 madde de bir bakıma aynı anlama geliyor.Ama yine de nakledenler eksiltmeden veya eklemeden yapsalardı bu işi daha iyi olurdu.Kimsenin aklında soru işareti kalmazdı.SAYGILAR

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

VEDA HUTBESİ BİLE ÇELİŞKİLİ

Ne yazık ki uydurma din en çok dinsizlerin işine yaramakta ve kaos olarak sunulan din yüzünden kitleler dinden uzaklaşmaktadır-lar. Bu kitabı yazışımızın bir sebebi de işte bu dinden soğutulan kitlelere Kuran’ın İslam’ı ile uydurulan İslam’ın farkını göstermektir. Kuran’ın dışında ikinci bir kaynak türetmek isteyenler sünnet adıy-la kutsala fatura ettikleri bu kaynağın gerekliliği için de hadisler uy-durmuşlardır. Bu hadislerin en meşhuru Peygamberimiz’in veda hutbesinde söylediği hadistir. Fakat aynı hadisin üç ayrı şekilde nakledilmesi en doğru hadis olması beklenen veda hutbesine bile ne kadar güvenilebileceğini göstermektedir. Söylenenlere göre yüz bin kişinin dinlediği bir hutbede hadisler bu kadar değişiyorsa bir tek kişiden o da insan zinciriyle (4. Bölüm’de gördük) gelen diğer hadisleri siz düşünün.

1- Size bir emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ki Allah’ın gökten yere uzanmış ipidir. Ona yapıştığınız taktirde asla sapmazsınız.

2- Size iki emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve sünnetim.

3- Size iki emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve Ehli-beyt’im.(Ev ahalim)

Bu üç hadisten en az ikisinin yanlış olduğu zaten bellidir. Ehli sünnet mezheplerin 2.’yi, Şii, mezheplerin 3.’yü kabul ettiği hadislerin üç formu böyledir. Bizse, en doğru olması gereken, en çok kişinin şahit olduğu, sözlü sünnet olan veda hutbesinde bile böyle bir hata yapıldığını gördükten sonra, mana olarak 1. hadisin manasının doğru olduğunu anlıyoruz. Kuran’ın kendisinin açık, detaylı her şeyi açıklayan olduğunu hatırlayarak bu tabloyu Kuran’la yetinemeyenlere bir ibret vesikası olarak sunuyoruz.

Daha evvel de söylediğimiz gibi dinin tek kaynağı Kuran’dır. Hadis, sünnet tipi kaynaklar ne kadar mütevatir (Birçok ayrı hadisle, birçok hadis zinciriyle ulaşan) olurlarsa olsunlar dinin en ufak bir kısmı bile olamazlar. En mütevatir (kalabalık bir topluluğun naklettiği hadis) olan veda hutbesinin hali yukarıdaki örnekten bellidir. Hiç kimse yüzbin kişinin dinlediği veda hutbesinden daha mütevatiri olduğunu lütfen iddia etmesin. Kafamızdaki dini Ku-ran’da aramayalım. Kuran’ı açıp dinin ne olduğunu öğrenip, arta kalanları kafamızdan temizleyelim. İllaki falanca şeyi dinde bulaca-ğız diye çırpınmayalım. Kuran dinin hepsidir. Allah isteseydi o kafalardaki falanca şeyleri de din yapardı. Allah’ın din yapmadığını dinde bulmak için bu telaş niye? Dinin tek yapıcısı Allah dinini Ku-ran’da açıklamıştır. Örfümüzün, saplantılarımızın dinini istemek yerine, Allah’ın bize indirdiğini anlayalım. Şeyhperestlikten, mürşidperestlikten, ancak falancalar Kuran’ı anlar ben de falancaları dinlerim diyen falancaperestlikten kurtulup Allah’ın insanlara indirip, korunmasını vaad ettiği, mantıksız ve çelişkili izahları olmayan Kuran’a yapışalım. Kuran’ın önüne yüzlerce cilt eser koyup, Kuran’ı yüzlerce dini kaynaktan biri yapıp, sonra Kuran’a uyduğumu-zu sanmayalım.

http://www.kurandakidin.net/bolumler/16sunnetkavrami.htm

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

alperencim...

veda hutbesiyle iligili karışık olan bir şey yok.Sanırım sizin atladığınız yer o günden bugüne müslümanların, Hz.peygamberin (saa) irtihalinden  sonra "kasıtlı" olarak bir kaosun içine itilmesidir.Nedir o,Rant ve saltanatın Ümeyye oğlularına yeniden devridir.Hz.peygamber daha yeni vefat etmiş,teneşirin üzerinde yatıyor, Beni sakife' de topla bazılarını Ömer Ebu Bekir'e biat ederek halife seçsin arkasından diğerlerinin bi kısmı korkudan bi kısmı da mal ve makam hayaliyle biat etsinler.2 yıl sonra Ebu Bekir emaneti Ömere devretsin.Ömer'de oyun ortaya çıkmasın diye 6 kişilik bir heyet hazırlayıp islamdaki ilk demokratik ! şeçim planıyla Osmanı seçtirsin.O da akrabalarını ve dostlarını oraya buraya vali olarak atasın adaletsizliğinden dolayı öldürülsün.Hilafet sounda gerçekten bütün özellikleriyle , ehil olanın  Hz.Ali'nin üstüne kalsın.Sonra Muaviye!nin ümeyye oğulları saltanatını vs vs.... konu daha detaylı ve uzun...burası giriş kısmıdır.

Ben size iki şaybırakıyorum Kur 'an ve ıtretim(Ehli beyt'im).Neden ?

Kur'an da itilaf yok.Peki Hz.  peygamberden sonra kim halife olacak,emir sahibi olacak o ümmetin başına,Peygamber ben gidiyorum işte Kur'an ne haliniz varsa görün başınıza da kimi şeçerseniz seçin beni ilgilendirmez.Ben size kapı gibi sağlam  kitap bırakıyorum.Onun içine bakın  kimin halife olacağı yazılıdır veya benden sonra kimin geleceği belli sırayı biliyorsunuz Ebu bekir,Ömer,osman, mecburen ve kerhen Ali ,daha sonra zaten karışıklığa meydan vermemek için babadan oğula sistemi devrede.Alllah emaneti ehline verin demiyormu ?Allah (cc) ın Ahzap 33'de tertemiz ve pak yapmak istediği EhliBeyt'in babası olan Hz.Ali 'den daha alim,daha zahit,daha savaşçı,birisi daha varmı o toplumda.Hz peygamberin (saa) in daha çocukluğundan itibaren özel olarak eğittiği,hiç bir puta tapmamış,Onun ahlakıyla yetişmiş, daha burada özelleklerini  saymaya gerek duymadığım Hz.Ali ve diğer ehli beyt fertlerinin "Fatıma,Hasan,Hüseyin"i bırakmayacak da neyi bırakacak Hz peygamber.Sen kitaptan başka bir şey bırakmadı diyorsun,öteki sünneti (hangisini hanefiyi mi,malikiyi mi,buhariyi mi,tirmiziyi mi,hanbeliyi mi,müslimi mi, ebu hureyreryi mi,) bıraktı diyor.Onlarında ortak oldukları bi konu yok hepsi ayrı telden çalıyorlar.Bütün ihtilafların kaynağı onların rivayet ettikleri ve yazdıkları hadis denen şeyler.

Sonuç olarak Hz.Peygamber bir kabile bırakmıyor arkasında.Koskoca bir devlet bırakıyor tabiki bir yetkili bırakacak.Bir vekil bırakacak.Bir kabile reisi bile bir yere ayrılıp giderken yerine bakacak bir adam bir vekil bırakır.Asilin sürekli   veya geçici  şekilde boşalttığı yere bir vekil tayin edilir ,atanır.Sizinle  ne olduğu belli olmayan saptırmalarla dolu yalan dlan sünnet konusunda hemfikirim.Ancak postacı misali mektubu bırakır gibi de Hz.Resulbize sadece Kuran falan bırakmamıştır.Gittiği en küçük savaşa ve sefere bile medine de yerine mutlaka vekil  bırakmıştır.Hendek savası biliyorsunuz medine'nin yaklaşık 1 km kenarında yapılmış ve yerine Miktad bin Esvedi vekil bırakmıştır.Size bütün örnekleri yazabilir.Biraz islam tarihine gözatın....

Bana göre sizi yani hanif kardeşlerim meselenin % 50 sini halletmiş görüyorum.Lütfen ehli sünnetin uğradığı mantık çürümesine sizde uğramayın kafayı biraz daha çalıştırın .Biraz islam tarihi üzerine kafa yorun akledin bütün filimleri çözeceksiniz

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Ebu,

Bir kere senin anlattığın olayların tümü mezhepler tarihinde yazılı olan rivayet kökenli bilgilerdir. Ehl-i Sünnete göre ise elçi vefatından önce Ebu Bekire imamlık yapmasını söylemekle onu kendi yerine tayin etmiştir. Şia ayrı telden çalarken sünniler ayrı telden çalıyorlar. Demekki iki taraf da bu anlayışlarından vaz geçmediği sürece yani Kuran esas alınmadığı sürece aradan bin yıl da geçse bu tartışma bitmeyecektir. Kaldıki şianın mütevatir dediği hadis gelen üç haberden biridir. Sünnilere göre ise mütevatir olan diğeridir, yani Kuran ve Sünnet. Enteresan olan tarafı üçüncü rivayet Kurana en uygun rivayet olduğu halde ne siz şiiler ne de sünniler bunu sahiplenmemektedirler.

Hz.Peygamber bir kabile bırakmıyor arkasında.Koskoca bir devlet bırakıyor tabiki bir yetkili bırakacak.Bir vekil bırakacak.Bir kabile reisi bile bir yere ayrılıp giderken yerine bakacak bir adam bir vekil bırakır.Asilin sürekli   veya geçici  şekilde boşalttığı yere bir vekil tayin edilir ,atanır.Sizinle  ne olduğu belli olmayan saptırmalarla dolu yalan dlan sünnet konusunda hemfikirim.Ancak postacı misali mektubu bırakır gibi de Hz.Resulbize sadece Kuran falan bırakmamıştır.Gittiği en küçük savaşa ve sefere bile medine de yerine mutlaka vekil  bırakmıştır.Hendek savası biliyorsunuz medine'nin yaklaşık 1 km kenarında yapılmış ve yerine Miktad bin Esvedi vekil bırakmıştır.Size bütün örnekleri yazabilir.Biraz islam tarihine gözatın....

Burda bir mantık çelişkisi olduğu çok açık. Senin örnek verdiğin savaş ve seriyyeler için söylediğin şey doğrudur. Nitekim bugün bile cumhurbaşkanı başka bir ülkeye gittiğinde yerine meclis başkanı vekalet eder. Sonra geri döndüğünde görevini devralmış olur. Demekki bir şeyde vekilliğin söz konusu olabilmesi için asil kişinin belli bir süre için orda olmaması şartı vardır. Yani geri gelmesi şartı vardır. Elçi bir daha gelmeyeceğine göre böyle bir şeyin olması çok mantıklı görünmüyor. Dediğin doğru olsa bile yani Ali yi vekil tayin etmiş olsa (ki bende katılırdım yani liyakat açısından Ali daha layıktı denilebilir) bile Ali den sonrasını kim tayin edecek? Beğenmediğin Emevi saltanatına benzer bir babadan oğula geçme yöntemi daha o zamanlarda başlamayacak mıydı?

Postacı ile ilgili olarak;

Bu postacı yakıştırması bize ait olmadığı gibi siz ve sünnilerin bize yakıştırdığı bir iftiradır.

1- Mantık hatası: Sen hiç hayatında mektup götüren bir postacının mektubu insanlara okuyup kendi hayatında o mektubun gereklerini yerine getirmeye çalıştığını, içinde yaşadığı topluma örneklik teşkil ettiğini,

2-Kendisinin de o mektubun içeriğinden Allah karşısında diğer tüm insanlar gibi sorumlu olduğunu ve ondan sorguya çekileceğini söylediğini gördün mü ya da duydun mu? Eğer postacı olsa idi mektubun postacıya herhangi bir sorumluluğunun olmaması gerekirdi. Yani alın size mektup deyip çeker giderdi.

Lütfen başka bir iftira bulunuz ve mantıklı olsunş. Çünkü görüldüğü gibi bu postacı yakıştırmaı bize hiç uymuyor. Benim de sana tavsiyem islam tarihinden kafanı kaldırıp biraz Kuran okumandır.

Selam