Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Kur'an'ın belirttiği İslam'a karşı delil getirme çabasında olan gelenekçiler '' Allah'a ve Resulüne itaat edin '' şeklindeki Ayetleri gösterip ; Kur'an'da '' Allah'a ve Resulüne uymamız söyleniyor, Kur'an'a uymak Allah'a uymaktır, hadislere uymak Peygamber'e uymaktır '' demektedirler.
söz konusu Ayetlerde Peygamberimiz hep '' Resul '' kelimesi ile anlatılmaktadır.Kur'an çevirilerinde elçi manasına gelen ''Resul '' kelimesi ya aynen '' Resul '' diye ya da '' Peygamber '' diye çevrilir.Kur'an'da geçen '' Resul '' kelimesinin tam karşılığı '' Elçi '' kelimesidir.
Peygamberimiz Kur'an'da iki sıfatla anılır. (Peygamber kelimesi bu iki sözcüğe de karşılık kullanılan , Farsça'dan dilimize geçmiş bir kelimedir.)birinci kelime '' Nebi '' kelimesidir ve haber getiren manasındadır.Kur'an'da bu kelime Peygamber kelimesi gibi Allah'tan haber getiren insanlar için kullanılmıştır.
İkinci kelimeyse '' Resul '' kelimesidir ki elçi kelimesinin karşılığıdır ve Kur'an'da Peygamberler en çok bu kelimeyle anlatılırlar. bu kelime hem Allah'ın Elçileri, hem diğer elçilikler için kullanılır.Peygamberimizi ve diğer Peygamberlerimizi tarif ederken kullanılan bu kelimeler , Peygamberin Nebi (haber getirici), Resul ( Elçi ) olduğunu gösterir. yani Peygamber , Allah'tan aldığı mesajı insanlara ileten kişidir, Peygamber % 1 bile kendinden dine bir şey katamaz. o zaman Din, haşa Allah'ın olmaz.
o zaman din, Allah ve Peygamber ortak yapımı bir müessese olur.Peygamberimize gelen vahiy Kur'an'dır.bunun dışında bir hadis , bir mezheb izahı , birisinin içtihadı , dinin asli bir hükmü veya bir bölümüdür demek : Allah'ın olan Dini Allah, Peygamber ( elçi, haber getiren ) ortaklığına veya Allah, mezheb imamı, Peygamber ortaklığına çevirmek olur.
kısacası Allah'ın Kur'an'da konumunu belirttiği şekilde meseleye yaklaşmak gerekir. Peygamber'i Allah'ın Kur'an'da tanıttığı şekilde kabul etmek, dini doğru kavramanın bir şartıdır. Peygamber efendimiz sadece ve sadece aldığı haberi ( Kur'an'ı ) insanlara iletir.Din, bu haberdir. Elçilik (Resullük ), Nebi'lik (haber getiricilik) bu mesajı (Kur'an'ı)insanlara ulaştırmaktır. Allah'ın Elçisi olmak çok büyük bir onurdur.Peygamberimiz açısından düşünürsek, bir insanın milyarlarca insana öncülük etmesidir. Ne yazık ki bazıları Kur'an'dan anlaşılan bu Peygamber tarifini yaptığımızda '' Siz Peygamber'i çok basit görüyorsunuz '' demektedirler. ne yazık ki bu davranışlarıyla Hıristiyanlara benzemektedirler.
Peygamberler hakkında aşırıya gitmek sadece Peygamber'i Allah'ın oğlu ilan etmekle olmaz.Sadece Allah'ın olan Din oluşturma yetkisi ; sünnet , hadis gibi süslü , sözde Peygambersever tavırlarla Peygamber'e de veriliyorsa o da Dinde bir sapmadır.
'' Kim Allah'a ve Elçisine itaat ederse ve Allah'tan korkup sakınırsa işte kurtuluşa ve mutluluğa erenler bunlardır.''24 Nur 52
yukarıdaki Ayetlerde '' Resul '' kelimesinin '' Elçi '' manasında olduğunu iyice anlamak, Ayet'in manasınıda tam kavramayı sağlar. biz Peygamberimiz Hz. Muhammed'e niye uyarız? çünkü O Allah'ın elçisidir.yani Allah'ın mesajını alıp da getiren kişidir. Elçinin mesajı, Allah'ın gönderdiği mesajdır.O mesaja uyulunca hem Allah'a , hem de o mesajı getiren Elçiye uyulmuş olur.aynı zamanda mesajın kendisine ( Kur'an'a) uyulduğunu söylersek bu da doğru olur. Elçi'ye '' Elçi '' denmesinin sebebi : kendisinin olmayan mesajı taşımasındandır.yani Allah, Resul ( Elçi ) kelimesiyle , Hz.Muhammed'in kendisinin olmayan mesajı taşıyan kişi olduğunu vurgulamaktadır. itaat edilmesi emredilen kişi olan Elçi, kendisi namına değil, göndericisi Allah namına konuşmaktadır.bu yüzden '' O'na (Elçiye) itaat , gönderene ( Allah'a )itaattir.'' mantığı, Kur'an'ın bu Ayetleriyle verilmektedir. Allah'ın Elçi yollaması , bizle irtibat kurmak için seçtiği yegane yoldur.Elçi mesajı insanlara ileteceği, O'na davet edeceği için Elçiye (Hz.Muhammed'e) itaat, onu gönderene (Allah'a ) itaat olacaktır.
'' Elçiye itaat eden Allah'a itaat etmiş olur.'' 4 Nisa 80
insanlar Allah'ın mesajı Kur'an'ı Hz.Muhammed'in ( Elçinin)ağzından duydular.Kur'an her insan'a ayrı ayrı vahiy edimedi ki ! Peygamberimizin getirdiği mesaja uymayan birçok insan '' bu insan sözüdür '' veya '' biz bir insana mı uyacağız? '' şeklinde karşı çıkmışlardır. oysa Allah '' Allah ve elçisine itaat edin .'' Ayetleriyle Hz. Muhammed'e , elçiliği yüzünden , O mesajın gerçek sahibi Allah olması nedeniyle uyulacağını göstermektedir.yani Allah, '' Allah ve Elçisine itaat edin ''Ayetleriyle uyulanın bir tek Allah olduğunu göstermektedir.bu da 4 Nisa Suresi 80. Ayette bir daha anlaşılmaktadır.Yoksa Allah Kur'an ile hükümler koydu, Peygamber hadislerle ilave hükümler yaptı, Allah ve Elçiye itaatten kasıt iki tane Din oluşturucunun oluşturduklarına uymaktır ; şeklinde Ayetleri açıklamak, dinimizi Allah ve Peygamber ortak yapımına çevirmek olmaz mı? bu da Allah'ın Din üzerindeki tekeline tecavüzdür ki bir şirk türüdür.oysa Kur'an'da Allah dışında Hüküm koyucu aranmaması söylenir :
'' Allah size Kitab'ı detaylandırmış bir halde indirmişken Allah'ın dışında bir hüküm koyucu mu arayayım.'' 6 En'am 114
'' (Allah) kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.)''18 Kehf 26
'' Hüküm yalnız ve ancak Allah'ındır.O' kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir.dosdoğru olan Din ( yaşam biçimi) işte budur.Ama insanların çoğu bilmiyorlar.'' 12 Yusuf 40
DEVAM EDECEK İNŞAALLAH
NOT : KONU İÇİNDE GEÇEN AYET MEALLERİ ( S.ATEŞ )
3 Al-i İmran 132 :
132 Allah'a ve Elçiye itâ'at edin ki, size merhamet edilsin.
6 En'am 114 :
114 Allâh, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiş iken O'ndan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, O(Kur'a)nın, gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler, hiç kuşkulananlardan olma.
12 Yusuf 40 :
40 Siz, o'nu bırakıp ancak sizin ve atalarınızın taktığı birtakım (boş) isimlere tapıyorsunuz. Allâh onlar(ın gerçekliği) hakkında hiçbir delil indirmemiş(onlara hiçbir güç vermemiş)tir. Hüküm, yalnız Allâh'ındır. O, yalnız kendisine tapmanızı buyurmuştur. İşte doğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler."
18 Kehf 26 :
26 De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allâh daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O ne güzel görendir, ne güzel işitendir! Onların, O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. Ve O, kendi hükmüne kimseyi ortak etmez.
diğer bir ilginç nokta da Kur'an'da , Peygamberimizin ismi olan Hz.Muhammed'in geçtiği 4 Ayet'ten 3' ünde de Muhammed'in elçi olduğunun vurgulanmasıdır.
'' Muhammed yalnızca bir elçidir '' 3 Al-i İmran 144
'' Muhammed yalnızca bir elçi ve Peygamberlerin sonuncusudur.''33 Ahzab 40
'' Muhammed Allah'ın elçisidir.'' 49 Fetih 29
Kur'an'da Hz.Muhammed isminin geçip elçiliğinin vurgulanmadığı tek Ayette ise Hz.Muhammed'e indirilene inanılması , yani Kur'an'a inanılması gerektiği söylenir.
'' iman edip, salih işler yapanlar ve Muhammed'e indirilene ki, O Rabb'lerinden bir gerçektir.iman edenlerin kötülüklerini örtüp bağışlamış, durumlarını düzeltmiştir.'' 47 Muhammed 2
Peygamberimizin Muhammed ile aynı köke sahip Ahmed ismiyle ( veya sıfatıyla)ğeçtiği tek Ayet'te ise Ahmed'in elçiliği vurgulanır:
''hani Meryem oğlu İsa ''Ey İsrailoğulları , gerçekten ben sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçiyim.benden önceki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi Ahmed olan bir elçinin de müjdecisiyim '' demişti. 61 Saff 6
daha evvel gördüğümüz gibi Kur'an'da hiçbir yerde '' Allah'a ve Hz.Muhammed'e itaat edin '' diye bir ifade bulunmaz.Kur'an'da sürekli '' Allah'a ve elçisine itaat edin '' şeklinde bir ifadenin geçmesi Hz.Muhammed'e , ancak elçilik vazifesinden dolayı itaat edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.Hz.Muhammed isminin geçtiği tüm Ayetlerde ( biri hariç )elçiliğinin vurgulanması , tek istisna Ayette ise Hz.Muhammed'e indirilene ( KUR'AN'A) uyulması gerektiğinin söylenmesi , tüm yanlış anlamalara kapıları kapatmıştır.
DEVAM EDECEK İNŞAALLAH
NOT : KONU İÇİNDE GEÇEN AYET MEALLERİ ( S.ATEŞ )
3 Al-i İmran 144 :
144 Muhammed, sadece bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse siz ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim ökçesi üzerinde geriye dönerse, Allah'a hiçbir ziyan veremez. Allâh, şükredenleri mükâfâtlandıracaktır.
33 Ahzab 40 :
40 Muhammed, sizin erkeklerinizden birinin babası değil, falat Allâh'ın Elçisi ve peygamberlerin hâtemidir. Allâh her şeyi bilendir.
47 Muhammed 2 :
inanıp iyi ameller işleyenlerin, Rab'leri tarafından Muhammed'e indirilen gerçeğe inananların da günahlarını örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.
48 Fetih 29 :
29 Muhammed Allâh'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kâfirlere karşı katı, birbirlerine karşı merhametlidirler. Onların, rükû' ve secde ederek Allâh'ın lutuf ve rızâsını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır. Onların Tevrât'taki vasıfları ve İncildeki vasıfları da şöyle bir ekin gibidir ki, filizini çıkardı, onu güçlendirdi, kalınlaştı, derken gövdesinin üstüne dikildi, ekincilerin hoşuna gider, onlara karşı kâfirleri de öfkelendirir bir duruma geldi. Allâh onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfât va'detmiştir.
61 Saff 6 :
6 Meryem oğlu Îsâ da: "Ey İsrâil oğulları, ben size Allâh'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrât'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir elçiyi müjdeleyici olarak gönderildim" demişti. Fakat (Îsâ'nın müjdelediği elçi) onlara apaçık deliller getirince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Peygamber efendimiz insanları sadece vahiy ( Kur'an ) ile uyarırdı.Peygambere Kur'an Ayetleri gelmediğinde ise Peygamberin bir şeyler uydurmasını istediler.Oysa bunun mümkün olmadığı , Peygamberin sadece vahye uyduğu aşağıdaki Ayetlerden anlaşılır :
'' De ki : Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp, korkutuyorum.'' 21 Enbiya 45
Onlara bir Ayet getirmediğin zaman '' Şuradan buradan derleseydin ya '' derler.De ki : '' Ben sadece Rabbimden bana vahiy edilene uyuyorum.bu Rabbinizden olan kavrama yeteneğidir, iman edecek bir toplum için doğruya iletilme ve rahmettir.'' 7 A'raf 203
Allah birçok Ayette Kur'an'ı indirdiğini, Kur'an'ı vahyettiğini söyler.aşağıdaki Ayette göreceğiniz gibi Peygamberin Resullük ( Elçilik ) vazifesi Kur'an'ın tebliğ edilmesidir.eğer Peygamberimiz bunu yapmasaydı elçilik vazifesini yapmamış olacaktı.ELÇİNİN VAZİFESİ ALLAH'IN İNDİRDİĞİNİ TEBLİĞ ETMEK İSE, ELÇİYE İTAAT DE ALLAH'IN İNDİRDİĞİNE İTAAT OLACAKTIR :
'' Ey Elçi, Rabbinden sana indirileni tebliğ et.Eğer yapmayacak olursan elçilik görevini yerine getirmemiş olursun.'' 5 Maide 67
'' De ki : '' Sizi ve kime ulaşırsa kendisiyle uyarmam için bana bu Kur'an vahyedildi.'' 6 En'am 19
'' Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine Kitabı, hükmü ve Peygamberliği verdikten sonra insanlara : Allah'ı bırakıp bana kulluk edin deme ( hakkı ve yetki) si yoktur.fakat o, öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz Kitab'a göre Rabb'ani olunuz ( Rab'ınızın yolunda gidiniz deme görevindedir.) '' 3 Al-i İmran 79
DEVAM EDECEK İNŞAALLAH
NOT : KONU İLE İLGİLİ AYET MEALLERİ ( S.ATEŞ ) :
3 Al-iİmran 79 :
79 Hiçbir insana yakışmaz ki, Allâh ona Kitap, hüküm (hikmet) ve peygamberlik versin de, sonra (o kalksın) insanlara: "Allâh'ı bırakıp bana kullar olun", desin; fakat: "Öğrettiğiniz Kitap ve okuduğunuz şeyler gereğince Rabba halis kullar olun!" der.
5 Maide 67 :
67 Ey Elçi, Rabbinden sana indirileni duyur; eğer bunu yapmazsan, O'nun mesajını duyurmamış olursun. Allâh seni insanlardan korur. Doğrusu Allâh, kâfirler toplumunu yola iletmez.
6 En'am 19 :
19 De ki: "Şâhidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allâh şâhiddir. Bu Kur'ân bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım. Siz gerçekten Allâh ile beraber başka tanrılar olduğuna şâhidlik ediyor musunuz?", "Ben şâhidlik etmem!" de: "O, ancak tek bir Tanrıdır, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım" de.
7 A'raf 203 :
203 Onlara bir âyet getirmediğin zaman: "Bunu da derleseydin ya!" derler. De ki: "Ben, ancak Rabbimden bana vahyolunana uyuyorum. Bu (Kur'ân), Rabbinizden gelen basiretler(gönül gözlerini açan nurlar, gerçeğe ileten kanıtlar)dır ve inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmettir!"
21 Enbiya 45 :
45 De ki: "Ben ancak sizi vahiyle uyarıyorum. Ama sağır(lar) uyarıldıkları zaman çağırıyı işitmez(ler)."
Maide. 65. Eğer, Kitap Ehli iman edip sakınsalardı, elbette onların kötülüklerini örter ve onları 'nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık.
66. Ve eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rablerinden indirileni (Kur'an'ı) ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (sayısız nimeti) yiyeceklerdi. İçlerinde aşırı olmayan (mutedil) bir ümmet vardır. Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür!
67. Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.
19.De ki:
"Şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle
sizin aranızda şahiddir. Sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarmam
için bana şu Kur'an vahyedildi. Gerçekten Allah'la beraber başka
ilahların da bulunduğuna siz mi şahidlik ediyorsunuz?" De ki: "Ben
şehadet etmem." De ki: "O, ancak bir tek olan İlah'tır ve gerçekten
ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım."
Ayet'in tamamı verilsin diyorsanız, bunu memnuniyetle yapacağımdan emin olabilirsiniz. daha önce verilen şekil, konuya yoğun olarak daha çok dikkat çekilebilmesi gayretiyle olduğunu düşünüyorum.yani başka bir amaç için değil.çünkü, sonuç kesinlikle değişmiyor. yanlış anlamaları önlemek için önceki 3 konu ve bundan sonraki diğer konulardaki Ayetlerin tamamını vereceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.
'' İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır.'' 60 Mümtehine 4
Kur'an Allah'a ve Elçiye itaatten kastın ; Allah'ın Elçisiyle gönderdiği mesaj olan Kur'an'a uymak olduğunu söyler ve Kur'an'da aktarıldığı gibi Peygamberimizin bizim için örnek olduğunu , fakat Peygamberimize dair bilgiler içinde TEK GEÇERLİ VE YETERLİ KAYNAĞIN KUR'AN OLDUĞUDUR.Hz.İbrahim'in ve onunla beraber olanların davranışlarının , tavırlarının Kur'an'da açıklanan şeklinin inananlar için örnek olduğu ve inananların onun örneğinde olduğu gibi hareket etmeleri gerektiğidir.
eğer Peygamberimizi örnek almaktan kastın ; hadislere ve Peygamberin kavminin geleneklerine uymak olduğu söylenirse ; o zaman İbrahim Peygamberi ve onunla beraber olanları örnek almamızı söyleyen Ayet'e göre , İbrahim Peygamberin kavminin geleneklerini öğrenmemiz ve İbrahim Peygamberin ve onunla beraber olanların hadislerinide bulmamız gerekmektedir.Peygamberimizin de, İbrahim Peygamberimizin de davranış şekilleri Kur'an'da anlatılır ve ZORUNLU ÖRNEK ALMAMIZ İSTENEN BU DAVRANIŞLARDIR.
Peygamberin Kur'an dışında Allah'a karşı birşeyler uydurması için çabalar daha Peygamber hayatta iken başlamıştır.Peygamber hayattayken buna engel olmuştur, fakat Peygamberin vefatından sonra , hele birde 4 Halife dönemi de geçince , Peygamberin döneminde başlayan Vahiy dışında uydurmalar oluşturma çabaları ne yazık ki gördüğümüz kötü sonuçları doğurmuştur.
DEVAM EDECEK İNŞAALLAH
NOT : KONU İÇİNDE GEÇEN AYET MEALİ :
60 Mümtehine 4 :
4 İbrâhim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır; onlar kavimlerine "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi(n taptıklarınızı) tanımıyoruz. Siz, bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir" demişlerdi. Yalnız İbrâhim'in babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat Allah'tan gelecek bir şeyi senden savamam" demesi hariç. "Rabbimiz, sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş(ümüz) sanadır!"
5- KUR'AN'A İTAAT, ALLAH'A VE ELÇİYE İTAAT DEMEKTİR
Kur'an'ın ortaya koyduğu İslam'a inanan her Müslüman , Elçiye (Hz.Muhammed'e) itaatin gerekliliğini bilir.bu yüzden Allah'a ve elçisine itaat Ayetlerinin kendilerine karşı delil gösterilmesini çok garip karşılarlar ve bu iddiayı yapanların Kur'an'ı bilmediğini veya çekiştirdiğini kavrarlar.Kur'an'ı tek rehber edinen Müslümanlara göre ELÇİDEN BİZE KALAN VE ELÇİNİN BİZE MİRAS OLARAK BIRAKMAYA ÇALIŞTIĞI YEGANE KAYNAK KUR'AN'DIR.Kur'an bizi ilgilendiren yegane Vahiydir ve Peygamberin başka bir kaynağı yazdırmaması da Kur'an'ı yegane kaynak olarak bıraktığının delilidir.Din adına otoriteyi Kur'an'a (Allah'ın mesajına)vermek, hem mesajın sahibi Allah'a, hem mesajı getiren Elçiye itaat etmek demektir.mesajın sahibi Allah ile görüşemiyeceğimiz ve mesajı getiren elçi vefat ettiği için bize kalan mesajın kendisi olan KUR'AN'dır.
'' Kendilerine okunmakta olan KİTAB'ı sana indirmemiz onlara YETMİYOR MU ? '' 29 Ankebut 51
'' Onlar neredeyse sana VAHYETTİĞİMİZDEN BAŞKASINI bize karşı UYDURMAN için seni fitneye düşüreceklerdi.17 İsra 73
Kur'an Allah'ın kitabıdır, fakat insanlar onu Hz.Muhammed'in (ELÇİNİN) sözü olarak duydular.Kur'an'ın aşağıdaki Ayetlerinde geçen ifade tarzları , bu mantığı daha iyi kavramamızı sağlamaktadırlar.
'' Sana ganimetlerden sorarlar.De ki : Ganimetler ; Allah ve Rasülünündür. Şu halde eğer Mü'minler iseniz Allah'tan sakının, aranızı düzeltin, Allah'a ve Peygamberlerine itaat edin. 8 Enfal 1
'' Allah ve Elçisinden insanlara büyük hac günü bir duyuru var.'' 9 Tövbe 3
görüldüğü gibi Allah'ın kendisinden ve Elçisinden ültimatom olduğunu, DUYURU olduğunu söyledikleri aynı zamanda KUR'AN AYETLERİDİR.aynı mantığı Kur'an'ın başka yerlerinde görebiliriz.Örneğin ; Nisa Suresi 13. Ayete kadar miras ile ilgili hükümler anlatılır.13. ve 14. Ayet ise şöyledir:
13- '' Kim Allah'a ve Elçisine itaat ederse onu altından ırmaklar akan ebedi kalacakları cennetlere sokar.işte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
14- '' Kim Allah'a ve Elçisine isyan eder ve onun sınırlarını aşarsa onu içinde ebedi kalacağı ateşe sokar.onun için alçaltıcı bir azap vardır.''4 Nisa 13,14
Allah 13. Ayete kadar hükümlerini anlatırken 13. ve 14. Ayette bunlara uymak, Allah'a ve Elçisine uymak olarak gösterilmektedir. ne yazık ki Kur'an'ı iyi araştırmadan, iyice düşünmeden, ayetleri sırf kendi fikirlerini doğru çıkartmak için çekiştirenler, bu Ayetleri görmezlikten gelmiş ve ileri sürdükleri fikirlerle Dini, ALLAH VE PEYGAMBER YAPIMI BİR ŞİRKETE ; Peygamberi Allah'ın Hükümlerine Hüküm katan, Allah'ın Hükümlerini gerektiğinde NESH eden (silen )bir şahsa dönüştürmüşlerdir.içine düştükleri bu çelişkiyi fark eden bazı şaşkınlar açmazlarını kapamak için daha da vahim bir iddiaya kalkışmışlardır.bu iddiaya göre Peygamberin mevcut hadis kitaplarındaki hadisleride Vahiy neticesidir. daha önceki bölümlerden hadislerin Kur'an'la, mantıkla, kendi aralarında, bilimle, insafla çeliştiklerini görenler bu iddianın korkunçluğunu anlarlar. bu iddia ile PEYGAMBERE ATILAN İFTİRALAR, ALLAH'A ATILAN İFTİRALARA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ OLUR.yine bundan önceki bölümlerde gördüğümüz gibi Peygamber bir tek Kur'an'ı yazdırmıştır.madem Kur'an dışında uyulması gereken kaynaklar, Vahiyler vardı ; o zaman Peygamber onları neden yazdırmadı?aşağıdaki Ayete göre Peygamberin uyduğu Vahiy Kur'an'dır.Din düşmanlarının değişmesini istedikleri de Kur'an'dır.Kur'an dışında Dini kaynaklar olsa Peygamberde onlara uyardı, Din düşmanlarıysa ONLARIN DA DEĞİŞMESİNİ İSTERLERDİ.
Onlara Ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okuduğunda bizimle karşılaşmayı ummayanlar derler ki : '' Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir.'' De ki :'' Benim onu kendiliğimden değiştirmem asla mümkün değildir.ben yalnızca bana Vahyedilene uyarım.Eğer Rabbime isyan edersem büyük günün azabından korkarım.'' 10 Yunus 15
Peygamber ancak Allah'ın Vahyi olan Kur'an'a uyar.gündelik hayatta Peygamberin hatalar yapması bile mümkündür.Kur'an'da Peygamberin hatalarının belirtilmesi, Peygamberin Kur'an dışındaki her sözünü, her hareketini VAHİY olarak göstermeye çalışan iddiayı yalanlar.
DEVAM EDECEK İNŞAALLAH
NOT : KONU İÇİNDE GEÇEN AYET MEALLERİ :
4 Nisa 13-14 :
13 Bunlar Allâh'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve Elçisine itâ'at ederse Allâh onu, altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük başarı budur.
14 Kim de Allah'a ve Elçisi'ne karşı gelir, O'nun sınırlarını aşarsa, Allâh onu, sürekli kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azâb vardır.
10 Yunus 15 :
15 Onlara açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman, bizimle buluşmayı ummayanlar: "Bundan başka bir Kur'ân getir veya bunu değiştir." derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben sadece bana vahyolunana uyarım. Şâyet ben Rabbime karşı gelirsem, büyük bir günün azâbından korkarım."
17 İsra 73 :
73 Az daha onlar, baskı ile seni, sana vahyettiğimizden ayırarak ondan başkasını üstümüze atman için kandıracaklardı. İşte o zaman seni dost edinirlerdi.
29 Ankebut 51 :
51 Kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara yetmedi mi? Şüphesiz inanan bir toplum için bunda bir rahmet ve öğüt vardır.
Katılma Tarihi: 28 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selamün Aleyküm! Değerli Hasanoktem Kardeşim!
Hakk yolunda ne de güzel hizmet ediyorsun.
Rabbim hizmetini daim eylesin.
Yaptığın bu güzel çalışmaları her okuduğumda aşağıdaki ayetler geliyor aklıma.
Duygularımı paylaşmak istedim.
Ahzab 43: Hüvellezı yüsallı aleyküm ve melaiketühu li yuhriceküm minez zulümati ilen nur* ve kane bil mü'minıne rahıyma
"O, odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye üzerinize rahmet gönderiyor; melekleri de sizin için af diliyor. Zaten O, inananlara karşı çok merhametlidir."
Ahzab 56. "İnnellahe ve melaiketehu yüsallune alen nebiyy* ya eyyühellezıne amenu sallu aleyhi ve sellimu teslıma "
“Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi destekliyorlar/ ona yardım ediyorlar/ onun için gerekeni yapıyorlar. Ey mü’minler! Siz de ona destek olun ona yardım edin/ onun için gerekeni yapın ve onun güvenliğini tam bir güvenlikle sağlayınız!”
Paylaşımda bulunduğunuz duygularınızın sesi ne kadarda samimi ve içten.
Yüce Allah bizi sizin gibi klavyesinden yüreğinin sesi işitilen hakiki 1. Dostlardan eksik bırakmasın inşaAllah
ve bende bu vesile ile '' DİN ADINA BİZE VERİLENLERİ KUR'AN IŞIĞINDA SORGULAMA '' kitabının yazarı ( Ebu Mücahide )ve Kılavuz yayınlarına tekrar teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Yüce Allah Razı Olsun.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma