Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam ibrahimim necm suresinde bahsedilen, yüksek ufukta beliren ve yaklaşan şey, Allahdır demiyeceksiniz, umarım, cebraili vahy yolu kanalı diye anladık o zaman, bu vahy yolu kanalını mı görüyor peygamber bir diğer inişte daha,

Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü. (13) necm,

bunu açıklarsanız sevinirim, melek kavramını yasa olarak aldık, ve hep indirilmesi istenen bir melek var müşrikler tarafından, burda ki anlamı ne peki,

selam ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

anladıklarım:

Cebrail= Ruh’ul-emîn =Muhammed’ül-emîn= Allah’ın resulü  

[53.18] Rabb'inin bazı büyük ayetlerini/delillerini gördü:

Sonraki ayetlerde Allah’tan başka ilah olmadığını gösteren o delilleri biz de görebilmekteyiz.

Resul;  “Ortak edinmeyen Allah” ı sadece kendisi görmüyor.Ayrıca bize de gösteriyor.

6.104 Hakikat Rabb’ınızdan size bir takım basıretler geldi; artık kim görürse kendi lehine, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir ve ben size karşı muhafız değilim.

[25.45] Bakmaz mısın rabbına? Gölgeyi nasıl uzatmakta? Dilese idi elbet onu sâkin de kılardı, sonra nasıl Güneşi, ona delil kılmışız?

Allah gâib değildir:

[7. 7] Soracağız da kendilerine karşı olan biteni mutlak bir ilim ile behemehal anlatacağız, öyle ya biz onlardan gâib değil idik

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

[53.27]  Muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette melekleri dişilerin adıyla adlandırırlar.

Benim anladığım, bu ayette meleklerin kız değil erkek veya cinsiyetsiz oldukları tartışması yapılmıyor.Anlatılmak istenen öyle birey meleklerin;yani bir takım süperman lerin olmadığı.

Melek=Etmen ; etmenler vardır; fakat bunlar birer süper birey ; yani birey değildirler.

Örneğin yer çekimi gücü, rüzgar gücü ... vardır. Fakat bu güçlerin ardında bunları idare eden birtakım kız,erkek,cinsiyetsiz vb. bireyler yoktur.

Anlatım sanatlarında bu güçler kişileştirilebilir, konuşturulabilir; fakat bunlar birer birey değildirler.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Güç sahibi kim? İstiva eden kim? “en yüce ufuk” dan , “iki yay tutumu”ndan maksat ne? Yaklaşmış olan ne?

53.6  Güç sahibi, istiva etti.

” Sonra Arş üzerine istiva buyurdu.”

İstivaya "müsavî" manası verilmesi halinde: "Allah Arş üzerine öyle bir istîlâ ile istiva etmiştir ki Semâ ve semâda bulunanlar O'na daha yakın, arz ve arzda bulunanlar daha uzak bir mevki ve mesâfede değil, hepsi müsâvî bir nisbettedirler/ aynı seviyededirler.demektir.Hemen istiva etti: gücünü kuvvetini, karşı konulamazlığını ortaya koydu/ belirgin kıldı...

“El elden üstündür tâ arşa kadar” Her gücün bir sınırı vardır.  Her güçlünün üzerinde bir güçlü vardır. “ …tâ arşa kadar. “

“Arşa da  Rabb’in  yerleşti”; Güçlere sınırları çizen Allah’tır.yâni O’na üstün gelebilecek     yoktur, bir sınıra kadar el elden üstündür; ama hiçbir  şey ve hiçbir

kimse O’na üstün olamaz.

53.6  Güç sahibi …

81.19 Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.
81.20 Çok güçlüdür o elçi, Arş sahibinin katında saygındır.
81.21 İtaat edilir orada kendisine, emindir.

81.sure deki bu ayetler, peygamberlik görevini hakkıyla yerine getirebilecek, yeryüzünde kendisine güvenilebilecek, itaat edilmeye layık bir elçinin; Arapça konuşan Muhammed peygamberin özellikleri.

53.7 O,  o en yüksek ufukta / Burçların göründüğü en yüksek yerde

“en yüksek / apaçık ufuk”’tan maksat =Bir yer ismi olan Ciyad / Ecyâd, denilmiştir. (Mücahid’den  Elmalı Hamdi Yazır 81.sure 23.ayetin tefsiri)

Ecyâd :Mekke'nin doğusunda bir dağ / yer ismi ; oraya “yüksek ufuk” ,”apaçık ufuk” denirmiş.

53.7 O,  o en yüce ufukta.

1. Muhammed, bir insan olarak en yüce ufuktadır. Kendi gücünün  zirvesinde, anlayış, kavrayış,ihata bakımından dorukta.

2.Muhammed’in ufku  geniştir, o dar düşünceli değildir.

3.144Yüzünün göklerde dolaştığını ….( hedeflerin büyük

;daha büyük işler başarmaya hazırsın)

53.8   Üstelik, yaklaştı da tedellî etti

53.8   Üstelik, vakti geldi de açıklandı.

53.9   Oldu “çift  yay tutumu”; daha da yakın.

“çift  yay tutumu”: bir tür el birliği,aynı görüşü paylaşma anlaşması.

Yaklaşan: (olay vb.)vakit  yaklaştı/ geldi de

Olay: “çift yay tutumu” : “aynı görüşü paylaşma”.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

“Sübbûhun Kuddûsün Rabbu'l-melâiketi ve'r-rûh"

- "Ey bütün eksik ve kusurlardan münezzeh bulunan Sübbûh ve bütün üstün vasıfları, kemâl, fazilet ve güzellik sıfatlarını Zâtında cem eden Kuddûs; ey meleklerin ve Ruhun Rabbi! Seni tesbîh u takdîs ederim.”

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam aleyküm melik bin nebi kardeşim

 Necm

5. Allemehu şedidul kuva     Kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona.

Rahman1,2 O Rahman, Kuran'ı öğretti.

Yukarıdaki ayetlerde açık bir şekilde öğretenin Rahman olduğunu anlıyoruz.

6. Zu mirrah* festeva             Akıl, güzellik ve güç sahibidir. Doğrulup dikildi.

Araf 54 Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde (sümmesteva) egemenlik kurmuştur.

Altıncı ayette festeva kelimesi geçer manası kuşattı, egemenlik kurdu, koruma altına aldı, vb.. anlamalara gelir.

7. Ve huve bil ufukıl a'la        En yüksek ufukta.

Ulaşılamaz yükseklik.

8. Summe dena fe tedella     Sonra (seviyesine kadar) inip yaklaştı.

En yüksek ufuktan en olabildiğince seviyesine indi.

9. Fe kane kabe kavseyni ev edna   Mesafe iki yay kadar veya daha yakın oldu.

Emre yazdı: “çift  yay tutumu”= Bir tür el birliği,aynı görüşü paylaşma anlaşması

O devirde yaygın olan  bir tür el birliği,aynı görüşü paylaşma anlaşması.Şöyle ki: iki yay üst üste konup tek ok atılır;böylece anlaşma onanmış olurdu.

10. Fe evha ila abdihi ma evha       Böylece vahyetti kuluna vahyettiğini.

Kim vahyetti *************** ? ****************

11. Ma kezebel fuadu ma raa      Gördüğünü gönlü yalanlamadı.

Yusuf 24. Ve le kad hemmet bihı ve hemme biha* lev la er raa bürhane rabbih* kezalike li nasrife anhüs sue vel fahşa'* innehu min ıbadinel muhlesıyn

12/24 Andolsun, kadın onu arzulamıştı. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da onu arzulamıştı. Biz böylece ondan, kötülüğü ve fuhşu uzak tutuyorduk. Çünkü o, bizim samimi/seçkin kullarımızdandı.

Necm 18. Le kad raa min ayati rabbihil kubra   Andolsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.

Necm 13. Ve le kad raahu nezleten uhra   Ve onu bir kez daha gördü,

Yukarıdaki ayetlerde raa görmek anlamına geliyor, burada ayetleri gördü, bühranı (delili) gördü, rabbinin müthiş ayetlerini gördü, vb.. anlamlara gelmektedir.

malik bin nebi Yazdı: bunu açıklarsanız sevinirim, melek kavramını yasa olarak aldık, ve hep indirilmesi istenen bir melek var müşrikler tarafından, burda ki anlamı ne peki,     selam ile

İsra 94,95 Kendilerine hak kılavuzcusu geldiğinde, insanların iman etmelerine, şöyle demelerinden başka birşey engel olmadı: "Allah, bir insanı mı resul gönderdi?"

De ki: "Eğer yeryüzünde doygunluğa ulaşmış melekler dolaşır olsaydı, elbette gökten onlara bir melek-resul gönderirdik."

Müşrikler resul olarak bir insanı layık görmediler, olağan üstü bir şeyler bekliyorlar, altından evi olsun, havalarda uçsun, melek olsun vs.. istekleri var.

Allah c.c. eğer yer yüzünde doygunluğa erişmiş, cisim olmuş, yerleşmiş, gezinenler melek olsaydı bizde melek gönderirdik buyuruyor.

Meleği tarif etmiyor, onların anladığı anlamda, isteklerinin doğru olmadığını anlatıyor.

Sevgi saygı muhabbetlerimi iletirim

Allah’a emanet olunuz.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam aleyküm emre kardeşim.

Değerli fikirlerinizle katkı sağladınız.

Allah razı olsun, Rabbim ilminizi artırsın.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam İbrahim Kardeş,

Açtığın forumu çok ciddi buluyorum.

"Allah'tan başka ilah yoktur."

Teşekkür ve şirk konulu melekler ile ilgili düşüncelerimi yazmak isterim.

31.14 ...

O halde bana ve ana-babana şükret. Dönüş banadır.

Örneğin bana bir bardak su verseniz ben size teşekkür ederim. Bu şirk olmaz.

Fakat  örneğin bana bu suyu filanca adlı bir şahıs yağdırıyor, o şahsa inanmalısınız, diye bir inanç maddesi  dayatması yapsam  bu ispat gerektirir. Böyle bir şahıs gerçekten var mı?

Allah hariç, mevcudiyetine dair bir delil olmayan şahıslar gerçek birer şahıs değildirler. Allah peygamberler göndererek kendisinden başka fizikötesi olmadığını beyan etmiştir. Eğer fizik ötesi şahıslar var ise varlıklarını ortaya koymalılar.

Onların egemenliği nerede? Yerde mi gökte mi? Kimdir bunlar? Nicedirler, necidirler?

Yapabildikleri nedir?

Eğer anne-baba gibi birer gerçek şahıs iseler varlıklarını ayan beyan ortaya koysunlar.

O zaman onlara da teşekkür ederim ve bu bir şirk olmaz.

Aksi taktirde onlara teşekkür bir şirktir.

 O sebeple Müslümanlar “melek” dedikleri güçlere teşekkür etmezler.

Örneğin yağmuru yağdıran kimdir? Teşekkür Allah’a.

Yağmuru yağdırmak için örneğin bulutlara uçakla yağmur bombası atanlar olsa, tüm emeği geçenlere teşekkür edilebilir. Bu şirk olmaz. Çünkü bunlar gerçek birer şahıstırlar.

Fakat iddia edilen fizikötesi bireyler yağmuru yağdıranlardır, bunlara inanmazsan cehenneme gidersin, diye bir dayatma var ise, böyle bir inanç, bir inanç maddesi yapılıyorsa, insanlar birbirine maddi-manevî dayatma yapıyorsa bu bir şirktir. Gerçek dinde dayatma yoktur. Ne varsa gerçektir. Şirk ise dayatmadan öte bir değer taşımaz..Şirk insan beynine en büyük zulümdür.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Aleyküm selam emre kardeşim.

tekrar teşekkür ederim.

Fikirlerinizi değerli buluyorum, boş ve değersiz değiller.

Gaybla ilgili yaklaşımınızı destekliyorum.

Allah ilminizi, samimiyetinizi ve gayretinizi artırsın.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam, ibrahimim özellikle adem kıssasını okurken meleklerin melekeler halinde anlıyordum, ama bunu her yerde göremiyordum, ve aşşağıda ki ayetleri yasa, kanun halinde anlamaya çalışıyorum ama ortada bir sorun var ya eski bilgilerin etkisi ya da tezin yanlışlığı ama üzerinde düşünüyorum,

Melekler ve Ruh (Cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir. (MEARIC SURESİ / 4)

şimdi, yasaların çıkması ne oluyor,

Melek(ler) ise, onun çevresi üzerindedir. O gün, Rabbinin arşını onların da üstünde sekiz (melek) taşır. (HAKKA SURESİ / 17)

burda anlatılan yasa nasıl bir yasadır ?

Göğün bulutlarla parçalanacağı ve meleklerin bir indirilme ile indirileceği gün; (FURKAN SURESİ / 25)

burdaki indirilen şey nedir, azabın hak olması veya yok oluşun şekli mi ?

 Melekleri görecekleri gün, suçlu-günahkarlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki: "(Size sevinçli haber) Yasaktır, yasak." (FURKAN SURESİ / 22)

melekelerin görülmesi nasıldır ?

De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik." (İSRA SURESİ / 95)

ve şu ayet beni farklı düşünceledre itiyor,

selam ile